Ercan Tekin
Kıdemli Üye
- Katılım
- 25 Eyl 2010
- Mesajlar
- 5,631
- Tepkime puanı
- 266
- Puanları
- 0
Dün çağımızın büyük İslam alimlerinden Mehmet Zahit Kotku r.a'in ölüm yıldönümüydü. ALLAH rahmet eylesin.amin
Kendisi hayırlar ile dualar ile yad ediyor, bu memlekete olan hizmetlerini asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.
ERBAKAN'I HIÇKIRARAK AĞLATAN NEYDİ?
Erbakan Hoca tutuklu olduğu sırada çok sevdiği, saygı duyduğu ve manevi eğitimini aldığı Mehmet Zahit Kotku Efendi kendisine ve arkadaşlarına birer takke hediye etmişti. Bu hediyelerin Erbakan ve arkadaşları için manası büyüktü. Bu takkeleri namaz esnasında başlarına taktıklarında kendilerini İskender Paşa Camiinde Mehmet Zahit Kotku Hazretlerinin sohbetinde hissediyorlardı. Mehmet Zahit Kotku Hocaefendi'nin o günlerde hasta olduğu Erbakan ve arkadaşları tarafından biliniyordu. Nitekim birgün acı haber tutuklu bulunan Erbakan ve arkadaşlarına ulaştı. Ulaşan acı haberde Mehmet Zahit Kotku Hazretleri, Allah (c.c.)'ın rahmetine kavuşmuştu. Bu acı haber, tutukluluk zorluğuna eklenince tutukevindeki tüm MSP'lileri yasa boğdu. Herkesin gözlerinden sessizce yaşlar akıyordu. Erbakan ve Fehim Adak ise, hıçkırıklarını tutamıyorlardı. Fehim Adak o kadar kendini kaybetmişti ki, Erbakan Hoca'nın cenaze törenine katılması için yetkililerden izin almayı bile düşündü. Ama yapacak hiçbir şey yoktu. Erbakan ve arkadaşları çok sevdikleri Hocalarının cenaze namazındaki o ihtişamı göremediler ama hayal ve dualarla yaşamaya çalıştılar. Tutuklu olmanın verdiği acılardan birini Erbakan, çok sevdiği bir alimin cenazesine katılamadığı için hıçkırıklarla ağlayarak yaşamıştı. Çünkü onun için, alimin ölümü, alemin ölümü idi.
Bir alim öldüğü vakit alemde bir gedik açılır, o gedik ise kıyamete kadar kapanmaz.
Yüce Mevlamız c.c. şefaatlerine nail eylesin.amin
Kendisi hayırlar ile dualar ile yad ediyor, bu memlekete olan hizmetlerini asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.

ERBAKAN'I HIÇKIRARAK AĞLATAN NEYDİ?
Erbakan Hoca tutuklu olduğu sırada çok sevdiği, saygı duyduğu ve manevi eğitimini aldığı Mehmet Zahit Kotku Efendi kendisine ve arkadaşlarına birer takke hediye etmişti. Bu hediyelerin Erbakan ve arkadaşları için manası büyüktü. Bu takkeleri namaz esnasında başlarına taktıklarında kendilerini İskender Paşa Camiinde Mehmet Zahit Kotku Hazretlerinin sohbetinde hissediyorlardı. Mehmet Zahit Kotku Hocaefendi'nin o günlerde hasta olduğu Erbakan ve arkadaşları tarafından biliniyordu. Nitekim birgün acı haber tutuklu bulunan Erbakan ve arkadaşlarına ulaştı. Ulaşan acı haberde Mehmet Zahit Kotku Hazretleri, Allah (c.c.)'ın rahmetine kavuşmuştu. Bu acı haber, tutukluluk zorluğuna eklenince tutukevindeki tüm MSP'lileri yasa boğdu. Herkesin gözlerinden sessizce yaşlar akıyordu. Erbakan ve Fehim Adak ise, hıçkırıklarını tutamıyorlardı. Fehim Adak o kadar kendini kaybetmişti ki, Erbakan Hoca'nın cenaze törenine katılması için yetkililerden izin almayı bile düşündü. Ama yapacak hiçbir şey yoktu. Erbakan ve arkadaşları çok sevdikleri Hocalarının cenaze namazındaki o ihtişamı göremediler ama hayal ve dualarla yaşamaya çalıştılar. Tutuklu olmanın verdiği acılardan birini Erbakan, çok sevdiği bir alimin cenazesine katılamadığı için hıçkırıklarla ağlayarak yaşamıştı. Çünkü onun için, alimin ölümü, alemin ölümü idi.
Bir alim öldüğü vakit alemde bir gedik açılır, o gedik ise kıyamete kadar kapanmaz.
Yüce Mevlamız c.c. şefaatlerine nail eylesin.amin