Mehmet Dinç:Bağlı mıyız bağımlı mı?

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
TEKNOLOJİ MASUM DEĞİL


24043.jpg

Bağlı mıyız bağımlı mı?
Mehmet Dinç “İnternet Bağımlılığı”nı yazdı. Biz de bu bağımlılığın detaylarını kendisine sorduk.




Mehmet Dinç kimdir?
Mehmet Dinç, bir psikoterapist-yazar. POEM (Psikoloji Organizasyonları ve Eğitimleri Merkezi) adlı kurumun genel koordinatörü ve bu kurumda, insanlara psikolojik danışmanlık hizmeti sunuyor. Marmara Üniversitesinde lisans eğitimi aldıktan sonra Avustralya’ya giderek yüksek lisans yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra, klinik psikolojisi alanında ikinci kez yüksek lisans bitirdi. Şu anda doktora yapıyor ve aynı zamanda bir özel üniversitede öğretim görevlisi. Çalışkan, gayretli, orijinal çalışmalara imza atan ve alanında uzman bir şahsiyet…
Mehmet Dinç, Genç Dergi yazarı ve aynı zamanda Avustralya’da çıkan Dünya Gazetesi’nde köşe yazarı… Prof. Kemal Sayar’la birlikte çıkardıkları “Psikolojiye Giriş” adlı bir kitabı var. Bugünlerde yeni bir kitap daha yazdı Mehmet Dinç. Ferfir yayınlarından çıkan “İnternet Bağımlılığı” adındaki bu eser, günümüzün temel problemi olmasına rağmen pek de irdelenmeyen bir konuyu ele alıyor. Ben de siz dunyabizim okurları için, yaptığı çalışmalar ve son kitabı İnternet Bağımlılığı üzerine Mehmet Dinç’le söyleştim. İşte o söyleşi…


Hocam, POEM’de ne gibi organizasyonlar yapıyorsunuz?
POEM olarak psikoloji eğitimleri organize ediyoruz. Bu eğitimlerimiz Psikiyatri, Psikoloji ve Psikolojik Danışmanlık mezunlarına yönelik oluyor. Kurulduğumuzdan bu yana 600 kadar psikolog ve psikolojik danışmana eğitim verdik. Bu rakam tek seferlik bir rakam değil. Burada eğitim veren 16’nın üzerinde akademisyenimiz var.
Bunun yanı sıra kurumlara psikoloji eğitimleri veriyoruz; hem şirketlere, hem eğitim kurumlarına yönelik eğitimler. Meselâ bir özel okulun bütün anne baba eğitimlerini biz verdik. Her ay bir arkadaşımız o okula gitti ve uzmanlık alanına göre eğitim verdi ailelere. Aynı zamanda büyük firmalara da psikoloji eğitimleri verdik. Bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Psikoloji eğitimleri haricinde, bireysel psikolojik danışmanlık ve aile danışmanlığı gibi birçok alanda da hizmetlerimiz devam ediyor.


Yeni çıkan “İnternet Bağımlılığı” isimli kitabınız bize ne sunuyor?
Bu dönemde insanların başını ağrıtan önemli sebepler: Özelde internet bağımlılığı, daha genelde teknoloji bağımlılığı, daha genelde davranışsal bağımlılık, daha genelde de bütün bağımlılıklar olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla internet bağımlılığı da, bağımlılık türlerinden birisi ve bu konu irdelenmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyordu.
Bu durum niçin irdelenmesi gereken bir konudur? İki nedenden dolayı: Birincisi internet bağımlılığı çok hızlı yayılıyor. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada hızla yayılan bir bağımlılık… İkinci olarak bu yaygınlığa karşı, insanların farkındalığı çok yüksek değil. Yani insanlar çocuklarının uyuşturucu veya alkol bağımlısı olmaması için çok ciddi endişe ediyorlar, hassasiyet gösteriyorlar ama “çocuğum teknoloji bağımlısı olmasın, internet bağımlısı olmasın” diye aynı hassasiyeti göstermiyorlar. Bunun sebebi de ailelerin, teknoloji bağımlılığının ne olduğunu bilmemelerinden ve bunu bir hastalık olarak değil de gelip geçici bir kötü alışkanlık olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Bu iki sebep benim için çok önemliydi ve üzerinde durulması gerekiyordu.


Bu konuyla ilgili, ne tür durumlarla karşılaşıyorsunuz?
İnsanlar farkında değiller ama bir sürü problem yaşıyorlar. Meselâ küçük danışan getiriyorlar bize. Bakıyorsunuz temelinde bu var. Bunun bir adını koymak gerekiyor ki, adını koyduktan sonra üzerinde çalışabilesiniz. Bir de Türkçe’de böyle bir kaynak çok fazla yoktu. Bu alanda çalışacak olan öğretmen olsun, psikolog olsun veya gençlerle çalışan başka grup insanlar olsun, faydalanabilecekleri bir kaynak oluşturma ihtiyacı ortaya çıkmıştı. O yüzden böyle bir çalışma yaptık. Daha çok teknik bir kitap oldu. Yani sokaktan geçen herhangi bir insandan ziyade, gençlikle ilgilenen ve belli bir eğitim seviyesinin üzerindeki insanlara yönelik bir kitap oldu. Bu anlamda hem psikologlara yönelik veya ruh sağlığı uzmanlarına yönelik bilgiler var içerisinde hem öğretmenlere yönelik bilgiler var. Ama anne babaları da ihmal etmemek düşüncesiyle, onlara yönelik de bir bölüm var kitapta.


Teknoloji bağımlılığının, internet ve bilgisayar dışında başka türleri var mı?
En temelde bağımlılıkları kapsamlı olarak açıklayayım. Bağımlılıklar ikiye ayrılıyor: Kimyasal bağımlılıklar ve davranışsal bağımlılıklar. İnsanlar genelde kimyasal bağımlılıklara gidiyor; alkol, sigara, uyuşturucu gibi… Hâlbuki davranışsal bağımlılıklar, bu dönemde çok daha yaygın ve ciddi tehlike arz eder duruma geldi. Bunlar nelerdir: Alışveriş bağımlılığı, kumar bağımlılığı, seks bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığıdır.


Teknoloji bağımlılığının altındaki maddeleri ise internet ve bilgisayar oyunları bağımlılığı ile cep telefonu bağımlılığı olarak belirlemekteyiz. Peki ben, niçin özellikle internet bağımlılığının üzerinde duruyorum? Çünkü internet bağımlılığı hem teknoloji bağımlılığı sınıfındaki hem de davranışsal bağımlılık sınıfındaki her şeye ulaşabiliyor. Yani internet bağımlısı bir insan; bilgisayar oyunu bağımlısı da olabiliyor, internet üzerinden alışveriş bağımlısı da olabiliyor, internet üzerinden seks bağımlısı da olabiliyor, internet üzerinden kumar bağımlısı da olabiliyor. Zaten herhangi bir bağımlılığa sahip olan bir insanın diğer bağımlılıklara bulaşması da kolaylaşıyor.
İnternet bunu daha da kolaylaştırıyor. İnternet bağımlılığının alt gruplarını, özgül kullanım ve genel kullanım olarak isimlendirmekteyiz. Genel kullanım; bir insanın internetten kopamaması, orada sebepsiz yere vakit geçirmesi yani saatlerce sörf yaparak hayatını tüketmesidir. Özgül bağımlılıkta ise, birey amaçlı olarak ve çeşitli sebeplerden ötürü internete bağlı kalıyor. Kişi ya seks bağımlılığından ötürü cinsel içerikli sitelere giriyor, ya kumar oynuyor, ya sohbet ediyor, ya alışveriş ediyor ya da oyun oynuyor. Yani özgül internet bağımlılığı, diğer tüm davranışsal bağımlılıkları da kapsıyor.


Bağımlılık ve internet bağımlılığı, yalnızca teknolojinin doğurduğu bir problem mi?
Her dönemde insanlar bir şeylere bağımlı olmuşlar… Esasında zaten bağımlılığın ortaya çıkmasının sebebi bu: İnsanda bir problem var ve o problemden kaçmak için bir şeye bağlanıyor. Bağlanmak ise o problemi çözmüyor, daha büyük problemler üretiyor.
İnsanlar eski zamanlarda başka şeylere bağımlıydılar. Şimdi internete bağımlı oldular. Eskiden insanlar uyuşturucuya veya televizyona daha çok bağımlıydılar. Hala daha televizyon ve uyuşturucu bağımlısı insanlar olsa bile, yeni nesil interneti televizyona göre daha aktif bulduğu için internete bağımlı oluyor. Yani her gelen yenilik, insanların problemden kaçmak için bağlandıkları bir şey haline geliyor. Teknoloji onun önünü açıyor. Çünkü çok ucuz ve ulaşımı kolay. Meselâ bir insan uyuşturucu bağımlısı olsa ne olur? Para biriktirecek, uyuşturucu satan bir adam bulacak, gizli gizli alacak-kullanacak, anne-babası fark ederse başına bela olacak. Bunların tümü sıkıntı… Oysa internet bağımlısının işi çok kolay: Evde veya internet kafede bulunuyor, masrafı minimum ve her istediğinde bağımlılık aracına ulaşıyor. Kimse o kadar da yadırgamıyor kendisini ve internet bağımlısı olduğu için toplumdan dışlanmıyor.


İnternet bağımlısı olup olmadığımızın ölçütü nedir, belli bir saat koyabilir miyiz?
Hayır, belli bir saat koyamayız. Burada temel ölçü kişinin işlevselliği ne kadar bozuluyor? Yani bir insanın zaruri olarak yapması gereken işler dışındaki vaktini internet almaya başlamışsa; bir insanın geçen seneden bugüne gelinceye dek, sosyal ilişkileri internet yüzünden zayıflamışsa, normal işlerini erteliyorsa, kendine yatırımını bu yüzden geciktiriyorsa orada ciddi bir soru işareti var demektir.


Eşini dahi internetten arayacak derecede internete bağımlı olan kişilere ne önerirsiniz?
İnternet kısa bir süre için ve sanal olarak bile olsa, insanın istediği gibi olmasına imkân veren bir ortamdır. Yani bir insanın normal hayatta sosyal fobisi varsa, kendi bedeniyle alakalı mutsuzlukları varsa internet bütün bunları yok eden bir araçtır. Kişi, kendini istediği gibi tanıtabilir. Bu anlamda internet, özellikle kendiyle barışık olmayan insanların arkadaş buldukları bir ortam haline geliyor. Oradan tanıttığınız insan siz değilsiniz, başka bir insan tanıtıyorsunuz. Oradan tanıdığınız insan da o değil, başka bir insan tanıyorsunuz. Biz böyle mutluyuz, ikimiz de masal âleminde yaşayalım diyorsanız yaşayın. Ama bu netice veren bir ilişki olmayacaktır. Sadece günü kurtarma veya o günü ziyan etme haline gelen bir ilişki haline gelecektir. Çünkü ağırlıklı olarak yalanlar üzerine kurulan bir ilişkidir.
Sanal âlemdeki sohbet başka, gerçek hayattaki dostluk başkadır. Dolayısıyla sanal alemde sohbet ettiğiniz bir insan, gerçek hayatta dostluk kurmanız zor olan bir insandır. Çünkü ikisi de farklı boyutlarda yaşayan bir şeydir. Sanal âlemde sohbet tek boyutlu yaşanıyor. Yazışma şeklinde… Ama gerçek hayatta olayın bir sürü boyutu var. Sanal alemde tek boyutlu yaşanan bir ilişkiyi gerçek hayattaki boyutlarına taşıdığında çok ciddi hayal kırıklıkları yaşanabiliyor. Buna da çok dikkat etmek lâzım.
İnsanlar genelde gerçek hayatla sanal hayatı şöyle birbirine karıştırıyorlar. Gerçek hayatta yapmaya utandığı, çekindiği, dikkat ettiği şeyleri sanal âlemde hiç dikkat etmeden, utanmadan, sıkılmadan yapıyorlar. Hâlbuki gerçek hayatta yanlış olan şey sanal hayatta da yanlıştır. Gerçek hayatta ayıp olan şey sanal hayatta da ayıptır. Bunu arkadaşlar kullanımlarına göre, kendilerini düşünerek ne kadar genişletirlerse genişletsinler. Ne yapıyorlarsa… Müstehcenlik anlamında böyle, kız-erkek arkadaş ilişkileri anlamında böyle, birçok şey anlamında böyle…


İnternet Bağımlıları, nasıl tedavi olabilirler?
İlk başta kötüye kullanım mı, bağımlılık mı bunu tespit etmek lâzım. Şayet kötüye kullanımsa, İnternet Bağımlılığı kitabımda bazı uygulama ve önerilerde bulundum. Ama bağımlılıksa artık mutlaka profesyonel bir destek almak gerekiyor. Profesyonel destek almadan bağımlılık tedavisi gitmez. Mutlaka bu işi bilen, uzman olan bir insandan destek alınarak çözülebilecek bir şeydir bağımlılık…
Sonuç olarak, bağımlılık insana ciddi şekilde zarar veren bir süreçtir. Çünkü adı üzerinde insanı bir şeye bağımlı yapar. Hâlbuki insanın fıtratı, bu tür şeylere bağımlı olmayı kabul edecek bir şekilde değildir. Bu yüzden, hiç yaklaşmamak-bulaşmamak en iyisi.
Peki bunu söylerken, interneti hiç kullanmayalım mı? Hayır, kullanalım. İnterneti hiç kullanmamak da bir problemdir. Ama kullanırken dengeli ve ölçülü bir biçimde kullanalım. Ve bağımlılığa sebep olan faktörleri çok iyi bilip, onlardan uzak duralım. Bunlar neler: Boş vakit, hedefsizlik, kötü arkadaş çevresi, problemlerden kaçma isteği… Bunlar asla olmasın! “Problem yaşıyorum” diyorsan; yüzleş, çöz, çözemiyorsan kabullen!

Abdullah Yalnız söyleşti.
 
Üst