Mehdilik Davasında Yanıltma Taktikleri

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Mehdilik saplantısı içinde, sağda solda propaganda yapanlar; ardından gittikleri şahsın Mehdi diye kabul edilmesi hevesi içinde olanların dillerinden düşürmedikleri bazı kelamlar vardır. Bu kelamları çok sık tekrar ederler. Peki bu kelamlar ile yapmak istedikleri nedir?

Mesela, dillerinden düşmeyen sözlerden biri: "Mehdi, asla ben Mehdiyim demez. İman nuruyla tanınır, o kadar çok bahsedilir ki sonunda insanlar gerçeğe uyanır vs.. vs.."

Mehdi As'ın "Ben Mehdi değilim" demesi, kendisine biat edilinceye kadardır. Mekke'de 7 alim ve sonrasında Şam ehlullahından 313 kişinin kendisine (zorla) biat edip, elinden tutmasıyla aşikar olacaktır. Ondan sonra vazifesine başlayacaktır. Başlayınca herkes O'nun Mehdi As. olduğunu bilecektir.

Biat almadan önce, defalarca peşinden gelenleri reddedecek, sizin dediğiniz kişi ben değilim diye biat almaya yanaşmayacaktır. O 7 alim birbirinden habersiz, Mekke'ye onu bulmak kastıyla varırlar. Onu bulurlar, o Mehdi olduğunu kabul etmez, Medine'ye kaçar. İzini kaybettirmek ister. Fakat, o alimler bu sefer Medine'ye varıp "Artık kendini aşikar et, biatımızı al, alametler hep senin üzerindedir" derler. O yine reddeder ve Mekke'ye kaçar. Onu yine orada bulurlar. Böylece Mekke ve Medine arasında 2-3 kez gelip giderler. En son Hacda, onu yakalayıp üzerine vebal atacaklar: "Eğer, sende olan alametler ile Mehdi olduğunu aşikar etmezsen Ümmet-i Muhammed'in bütün vebali senin boynuna olsun" deyince, mübarek ister istemez gelen alimlerin biatını alacak ve ellerinden tutacaktır. El tutarak biatlaşma mübarek Resulullah efendimizin Sünnet-i Şeriflerindendir.

Oktar grubu ve Mehdilik sevdasına kapılmış başkaları, Hadis-i Şerifleri çarpıtıyorlar. Verilen haberleri kendilerine yarayacak şekilde ya öne çıkarıyorlar ya da bazısını gizliyorlar. Zamanını söylemeyip kendilerine uygun hale getiriyorlar.

Gördüğünüz gibi "Ben Mehdi değilim" demesi, aşikar olmasından ve biatları almasından öncedir. Bu zamanı söylemeyince sanki "hiç Mehdiyim demez" gibi bir hava oluşturuyorlar.

Bu arkadaşlara sorunuz Oktar ya da filan Mehdiyim dedi mi?

Cevapları: Hayır demedi, yemin de etti. Neden: Zaten, Mehdi As., ben Mehdiyim demeyecek. Kurnazlığa bakınız.

Doğru soru şudur:

"Siz filana Mehdi As. diye inanıyor musunuz?"

Müslüman asla ve kat' yalan söylemez. Bu cevabı vereceklerdir ya da susacaklar ya da lafı dolaştıracaklardır.

***​

Aynı yanıltmayı savaşlar, kıtaller, fitneler konusunda da yapmaktadırlar:

Mehdilik sevdasına tutularak insanları dalalete sürüklemeye çalışan bu çevreler, Mehdi As. hiç savaşmayacakmış gibi bir propaganda içindedirler.

Hadis-i Şeriflerde, Onun yani Mehdi As'ın vaktinde "uyuyan uyandırılmaz, kan dökülmez" gibi ifadeler vardır. Bu ifadeler, Mübarek Mehdi As'ın vakt-i saadetleri tahakkuk ettikten, gerçekleştikten sonradır. O dönemde Allah'a ve Resulüne isyan yeryüzünden kalkacaktır. Fitnenin, fıskın, zulmün sonu gelecektir. İnsanlar ve Melekler Mehdi As'dan tamamen razı olacaklar; hatta hayvanlar gökte uçan kuşlar dahi O'ndan razı olacaklardır. Zenginlik artacak, ahlak güzelleşecek, fakat gönüllerin maddeye olan meyli azalacaktır.

Bugün Mehdilik hayali içinde yanıp kavrulan kimi çevreler, "uyuyan uyandırılmaz, kan dökülmez" gibi ifadeleri öne sürerek bir hokus pokus yapmaktalar, bu ifadelerin O'nun vakti içinde olacağını gizlemektedirler. Halbuki o vakte ulaşıncaya kadar nice peşpeşe fitneler, nice korkunç savaşlar ve mezalimler yaşanacaktır. Nice ölümler yaşanacaktır. Hadis-i Şeriflerin ifadesidir: Mesela, Fırat'tan çıkacak Altın madeni nedeniyle Ümmet oraya hücum edecek, altın hırsıyla saldıracaklar ve ardından korkunç bir savaşa neden olacaklardır. Bu savaşta 10 kişiden dokuzu ölecek diye bir ihbar-ı şerif vardır.

Yani, Mehdilik taslayanlar, güya kendi saadetli zamanlarını hayal ederken, savaşsız, zahmetsiz, sıkıntısız, adeta oturdukları ve yattıkları yerden "bedava" bir saltanat düşlüyorlar ama hem yanılıyorlar hem yanıltıyorlar. Hayal ettikleri gibi olmayacaktır. Bir de Hadis-i Şerifleri kendi maksadlarına uygun hale getirmek için çarpıtmasınlar. O da ayrı bir vebaldir.

Dikkatli olup oyunlara gelmeyelim inşallah.

Ves'selam.
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
...

Aynı yanıltmayı savaşlar, kıtaller, fitneler konusunda da yapmaktadırlar:

Mehdilik sevdasına tutularak insanları dalalete sürüklemeye çalışan bu çevreler, Mehdi As. hiç savaşmayacakmış gibi bir propaganda içindedirler.

Hadis-i Şeriflerde, Onun yani Mehdi As'ın vaktinde "uyuyan uyandırılmaz, kan dökülmez" gibi ifadeler vardır. Bu ifadeler, Mübarek Mehdi As'ın vakt-i saadetleri tahakkuk ettikten, gerçekleştikten sonradır. ...

Bugün Mehdilik hayali içinde yanıp kavrulan kimi çevreler, "uyuyan uyandırılmaz, kan dökülmez" gibi ifadeleri öne sürerek bir hokus pokus yapmaktalar, bu ifadelerin O'nun vakti içinde olacağını gizlemektedirler.

Halbuki o vakte ulaşıncaya kadar nice peşpeşe fitneler, nice korkunç savaşlar ve mezalimler yaşanacaktır. Nice ölümler yaşanacaktır.

Yani, Mehdilik taslayanlar, güya kendi saadetli zamanlarını hayal ederken, savaşsız, zahmetsiz, sıkıntısız, adeta oturdukları ve yattıkları yerden "bedava" bir saltanat düşlüyorlar ama hem yanılıyorlar hem yanıltıyorlar.

Dikkatli olup oyunlara gelmeyelim inşallah.

Ves'selam.

Sıcak döşeklerde yan gelip yata yata göbek büyütüp "MEHDİ" pozu kesmek...

Komik olmasına komik ama; İslami kaynakların Melhame-i Kübra olarak adlandırdığı AR-MAGEDDON günlerini yaşamadan dünyanın huzur bulması zor...

AR-MAGEDDON'u dünyaya yaşatıp Hz. İs'ya kavuşmaya can atan evangelistlerin bir teorisi mi vardı: "Tanrıyı Kıyamete Zorlamak" adlı?

Yoksa bir film miydi?

Şu "Armageddon" konusuna bakalım biraz...

"Mehdi taslakları"nı fena halde rahatsız etse de...

DEEP-NOTE

Armageddon Nedir?

Armageddon (Arapça أرمجدون, Latince: Armagedōn, Eski Yunanca: Ἁρμαγεδών Harmagedōn, İbranice: הר מגידו‎ har məgiddô)
Musevilik dininde Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacağı kehanet edilen büyük savaşın yapılacağı yerdir. Bu nihai savaş İslam literatüründe melhame-i kübra olarak geçer.

Armageddon İbranice Megiddo Tepesi anlamına gelen "Harmegiddo" kelimelerinin Yunanca okunuşu; "iyiler ve kötülerin" kıyameti oluşturacak son büyük savaşına sahne olacak mekân. İsrail'de Hayfa limanının 18 mil güneydoğusunda, Kudüs'ün 55 mil kadar kuzeyinde.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Evet, aziz sufi ağabeyim, Hadis-i Şeriflerde mesela buyuruyor ki Mehdi As., her şirk beldesine girer, orayı fetheder. Mesela Konstantiniyye ve Deylem dağlarını fetheder, diye Hadis-i Şerifler pekçok yoldan rivayet edilmiştir. Doğudan çıkacak savaşçı bir ordunun Mehdi As.'dan 6 sene kadar önce Kudüs'e kadar muzaffer ola ola geleceği ifadesi vardır mesela. Sonra bunlar Mehdi As'a kavuşurlar. Hadis-i Şerfiler ve Ashab tabiin rivayetleri çoktur.

Mesela Hadis-i Şeriflerde aynen şu ifadeler vardır: "Mehdi As., savaşlar yapar, inatçı zalimleri yok eder, İslam'ı açıklar"

Sağa sola şirinlikler yapıp, gülücükler dağıtan, her din sahibini, her mezhep sahibini, her türlü inanç ve ekolü kardeş ve diplomatik bir güç kabul eden ve eli çiçek demetli sevgi kelebeği bir Mehdi As. olmayacak. Bu konuda cidden bir yanılma/yanıltma içindeler.

Nedenini anlıyoruz: Bu Mehdilik davasına bir kere düştüler. Vazgeçmek de nefislerine tokanıyor. Şimdi onlara desen, hani kardeşim nerede zalimlerin tahtını devirmen, beldeleri fethetmen, Müslümanları etrafına toplayıp savaşlar yapman? Küffarla mücadelen? Bunlar ne zaman?

El cevap: Birader, savaş mavaş kıtal mıtal bırak şimdi. Yanlış anlamışsın. Tevil lazım. Mehdi As. güzellikle insanların kalbini fethedecek, herkesin kalbini kazanacak, sevgiyle, kitap yazarak, medyayı kullanarak... bla.. bla.. bla... :)

Asıl tevil, bu sözlerine lazım: o da şu: Valla, gözüm savaşı mavaşı yemez, zalim malim bırak onların topları füzeleri var, fetih metih benden uzak; kimsenin tavuğuna kışt dememek lazım, öyle işlere gelemem ama Mehdiyim işte kardeşim sana ne? İdare edip gidiyoruz işte. Karıştırma...

Her halde anlaşılmıştır. Kısaca Hadis-i Şerifleri tevil etmek lazım diyene artık şüpheyle yaklaşıyorum. Burdaki, tevilin asıl manası kendine yontmaktır. Ves'selam.
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Nedenini anlıyoruz: Bu Mehdilik davasına bir kere düştüler. Vazgeçmek de nefislerine tokanıyor.

Şimdi onlara desen, hani kardeşim nerede zalimlerin tahtını devirmen, beldeleri fethetmen, Müslümanları etrafına toplayıp savaşlar yapman? Küffarla mücadelen?

Bunlar ne zaman?

...

Ya sana...

"Muhterem; biz her gece -pardon sabahtan ikindiye kadar- ruyet der hâb-ı gafletde ne yaparız, zannedersin ? İnnnnşallah..." deseler ...

Ne dersin ?

:)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Abi, bu işler Tv ekranlarından, klimalı stüdyolarda, süslü boyalı sırıtkan bayanlarla kırışarak ahkam kesmeye benzemez. Asla. Yerim seni, gel pisi pisi, gittikçe güzelleşiyorsun, o dadlı gözlere bayılırım, bombam, bi tanem, seveyim seni vs.. vs.. Allah akıl fikir versin.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
3- Ülkemizde bir takım kişiler, güya Mehdi As.'ı müjdelemek adına, bir takım niyetlerle, 1980'li yılların başında yani hicri 1400 yılından hemen sonra bu alametlerin gerçekleştiğini iddia ediyorlar. Bunu sıkça bahis edip nette her tarafa yazıp çiziyorlar. Oysa inceleme sonunda gördük ki hicri 1400'ün başına denk gelen bu tutulmalar her 22 yılda bir tekrar etmektedir: Ramazan ortasında ay, Ramazan sonunda güneş, her 22 yılda bir zaten yaşanıp duruyor. Alamet olacak bir olağanüstülüğü yok. Bu adetin, Hicri 1400'ün bir dönemin başı olmasıyla ve Mehdi As.'la doğrudan bir ilgisi yok kısaca.... Yukarıdaki listemiz alakasızlığın en kesin bir ispatıdır.

Verilen habere tekrar bakalım, "Aynı Ramazanda başında ay, ortasında güneş tutulacak..." "Aynı Ramazanda 2 ay tutulması" şeklindedir. 1400 başına denk gelen tutulmalar ise her zaman olduğu gibi ortada ay, sonunda güneş şeklinde... Tutmuyor. 1400 başında aynı Ramazanda 2 ay tutulması dahi yaşanmış değil.

Bu şahısların bu konuyu yakından incelemedikleri, iyi niyetle hata yaptıkları düşünülebilir. İnşallah öyledir. Başka konularda hokus pokus, göz boyama taktikleri kullandıklarını da biliyoruz ve bunu önceden ifade etmiştik. Eğer niyetleri iyi ise bizim bu incelememizden sonra iddialarını rafa kaldıracaklarını, artık "1400 başında bu alametler gerçekleşti" diye sağda solda dile getirmeyeceklerini ümid ediyorum. İyi niyet, hatayı tashihe imkan verir. Bu şahısların ihvanforum'u ve Mehdi As. konularını takip ettikleri de malumumuzdur. Vel hamdu lillahi Rabbil alemin.

Bir hata ya da yanıltma taktiği için lütfen alıntıdaki konumuzu okuyunuz:

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=108560
 
Üst