Maksat Uzum Mu Yemek Bagciyi Mi Dovmek!

islam mefhumu sozkonusu olunca ne kadar buyuk zitliklar ve nefretler goze carpiyor yazismalarda bilmem farkediyor musunuz?

kisi kendi gibi dusunmeyeni, kendi gibi hissetmeyeni sozde kardes ilan etse de, ona ozde murted ve hatta daha otede bir sifatla muamele ediyor.

ben acikcasi islamin bir rahmet dini oldugunu yazilarda goremiyorum. bilakis islam agzi ile konusanlarin ekseriyetinde bir kin adavet, nefsilik, bencillik ve duzeysizlik goruyorum.

acin bakin yazilara....

o ona hakaret, bu bunu sindirme, asagilama!..

nedir bu?

neye hizmet ediyor?

islama mi, kisinin tatminine mi?

Allah ise eger kardes kilan

muslumani salak aptal kafir, munkir vir zir goren kendini hangi makam iddiasinda gordugune donsun bir baksin!

bir de Allah adina yapmazlar mi bunu!

muslumana hakarete, cedele, kufre, alaya, asagilamaya devam eden

asla

Allah'in hosnutlugunu kazanamayacaktir.

ne adina yaparsa yapsin bunu.

asla hakli olmayacaktir.

asagilamak, ezmek, kufur, hakaret, alay, yersiz itham bir hak degildir.

sadece kabahattir.

fazla kaptirinca boyle oluyor genelde. yani kisi kendini Allah'in hukum tokmagi gordugunde veya damgacibasi farzettiginde oluyor boyle seyler. sanki cennet cok dar, cehennem cok genis bir mekan...

kimse cennete yolculamak sevdalisi degil, cehennem postacisi olma askinda...

musluman en buyuk hatalari da yapacak, en agir kelimeleri de soyleyecek; ama cennete girecek patlasak da catlasak da....

sordular rasulu muhterem aleyhisselam'a:

hirzislik yapsa zina etse de mi cennete girecek?

evet!

hirsizlik yapsa zina etse oyle mi?

evet!

hirsizlik yapsa ve zina etse de yani?

evet! catlasan da patlasan da la ilahe illalah diyen cennete gidecek!

la ilahe illallah su demek:

ben yargic degilim. hukmu Allah verir ve o benim arzularima, isteklerime gore degil, nasil istiyorsa oyle verir. Allah ayetlerini, benim keyfimce yorumlamam ve sunu bunu yaftalamam icin indirmemistir. Allah bana hitap etmis ve yargiclik yapma, hukmu bana birak demistir.

budur lailahe illallah!

Allah razı olsun Hak-Dilaram abi.:shake2[1]:

farklilik kadar tabii ne olabilir?

kimi gul tutar, kimi kalem, kimi kilic

herkes sevdigi ile zaman gecirmek ister

bunda da bir gariplik yok!

o halde baskin fikir arzusu tabii degildir. fikrine uymayana don sirtini, fikrinden insanlar ile zikret, muhabbet et, ye, ic, yasa!

milleti tek kalip gormek, herkese ayni elbiseyi giydirmeye calismak yanlistir.

bir insan yorumu ile baskasina iyi kotu dedigi an, iste orada anarsi basliyor.

Allah icin sevmek, Allah icin bugzetmek sozu ici bos bir cumle degildir.

Allah icin seviyorsak, ikbal'in dedigi gibi: muslumanin surat asmasi, kafirin gulumsemesinden kiymetli olacak.

Allah icin seviyorsak, birbirimizin serefine halel getirmeyecegiz. kirmayacagiz, kirici laflardan/tavirlardan uzak duracagiz.

alni secdeli insanlarin mali cani irzi birbirine haramdir.

seytan ki lanete mustehak olandir; ona dahi lanet etmede sevap arayan bos dava pesindedir.

firavn ki en zalimlerdendir, ona dahi 'yumusak soyle' diyen Rabb'e teslim olmus biri, Muslumani incitemez. kimse bu devirde firavndan daha kotu olamaz ve Musa'dan daha faziletli.

umutlu_vaka' Alıntı:

Allah razı olsun çok doğru...
Fakat sakinken bunları söylemek gerçekten kolay...İnş. sinirliykende bunları uygulayabiliriz nefsimizi yenerek...

mesela ters bir cevap yazacağımız zaman aklımıza gelmeli kalkıp abdest almak...
ara vermek şeytana uymamak...nefsin altta kaldın duygusuyla ezse de seni onu bir kenara bırakmak...

Genişletmek için tıkla ...

:clap2: :clap2:

Peygamber Efendimiz, öfkeden ashabını sakındırmış, “öfkelendiğinizde ayaktaysanız oturun, oturuyorsanız yan üzerinize yatın, veyahut kalkıp abdest alın” buyurmuştur...

Hak-dilaram' Alıntı:

farklilik kadar tabii ne olabilir?

kimi gul tutar, kimi kalem, kimi kilic

herkes sevdigi ile zaman gecirmek ister

bunda da bir gariplik yok!

o halde baskin fikir arzusu tabii degildir. fikrine uymayana don sirtini, fikrinden insanlar ile zikret, muhabbet et, ye, ic, yasa!

milleti tek kalip gormek, herkese ayni elbiseyi giydirmeye calismak yanlistir.

bir insan yorumu ile baskasina iyi kotu dedigi an, iste orada anarsi basliyor.

Allah icin sevmek, Allah icin bugzetmek sozu ici bos bir cumle degildir.

Allah icin seviyorsak, ikbal'in dedigi gibi: muslumanin surat asmasi, kafirin gulumsemesinden kiymetli olacak.

Allah icin seviyorsak, birbirimizin serefine halel getirmeyecegiz. kirmayacagiz, kirici laflardan/tavirlardan uzak duracagiz.

alni secdeli insanlarin mali cani irzi birbirine haramdir.

seytan ki lanete mustehak olandir; ona dahi lanet etmede sevap arayan bos dava pesindedir.

firavn ki en zalimlerdendir, ona dahi 'yumusak soyle' diyen Rabb'e teslim olmus biri, Muslumani incitemez. kimse bu devirde firavndan daha kotu olamaz ve Musa'dan daha faziletli.

Genişletmek için tıkla ...

:good[1]:

Allah razı olsun abi.

Hak-dilaram' Alıntı:

islam mefhumu sozkonusu olunca ne kadar buyuk zitliklar ve nefretler goze carpiyor yazismalarda bilmem farkediyor musunuz?

kisi kendi gibi dusunmeyeni, kendi gibi hissetmeyeni sozde kardes ilan etse de, ona ozde murted ve hatta daha otede bir sifatla muamele ediyor.

ben acikcasi islamin bir rahmet dini oldugunu yazilarda goremiyorum. bilakis islam agzi ile konusanlarin ekseriyetinde bir kin adavet, nefsilik, bencillik ve duzeysizlik goruyorum.

acin bakin yazilara....

o ona hakaret, bu bunu sindirme, asagilama!..

nedir bu?

neye hizmet ediyor?

islama mi, kisinin tatminine mi?

Allah ise eger kardes kilan

muslumani salak aptal kafir, munkir vir zir goren kendini hangi makam iddiasinda gordugune donsun bir baksin!

bir de Allah adina yapmazlar mi bunu!

muslumana hakarete, cedele, kufre, alaya, asagilamaya devam eden

asla

Allah'in hosnutlugunu kazanamayacaktir.

ne adina yaparsa yapsin bunu.

asla hakli olmayacaktir.

asagilamak, ezmek, kufur, hakaret, alay, yersiz itham bir hak degildir.

sadece kabahattir.

Genişletmek için tıkla ...

Sizin yukarıda söylediklerinizden katılmmadığım hiç bir husus yoktur. Ancak insanlar öyle davramıyorlar. Bizler diyoruz ki şii ve sünni bütün müslümanlar kardeştir, birbirlerini bidat ehli olmak ve sapıklıkla suçlamamalıdırlar. Ancak adam şii müslümanları sapıklıkla suçlayacak ondan sonra bizde öyleyse sapık sensin diyeceğiz ve suçlu olacağız öylemi? Böyle düşünüyorsanız samimi olmadığınıza delil olur. Bizim bütün kavgamız bunun üzerinedir. Müslümanlara kara çalınmasın diyoruz. Kim kara çalarsa bizde onların yüzünü kara çıkartmaya çalışacağız diyoruz. BU KADAR BASİT.

Hak-dilaram' Alıntı:

islam mefhumu sozkonusu olunca ne kadar buyuk zitliklar ve nefretler goze carpiyor yazismalarda bilmem farkediyor musunuz?

kisi kendi gibi dusunmeyeni, kendi gibi hissetmeyeni sozde kardes ilan etse de, ona ozde murted ve hatta daha otede bir sifatla muamele ediyor.

ben acikcasi islamin bir rahmet dini oldugunu yazilarda goremiyorum. bilakis islam agzi ile konusanlarin ekseriyetinde bir kin adavet, nefsilik, bencillik ve duzeysizlik goruyorum.

acin bakin yazilara....

o ona hakaret, bu bunu sindirme, asagilama!..

nedir bu?

neye hizmet ediyor?

islama mi, kisinin tatminine mi?

Allah ise eger kardes kilan

muslumani salak aptal kafir, munkir vir zir goren kendini hangi makam iddiasinda gordugune donsun bir baksin!

bir de Allah adina yapmazlar mi bunu!

muslumana hakarete, cedele, kufre, alaya, asagilamaya devam eden

asla

Allah'in hosnutlugunu kazanamayacaktir.

ne adina yaparsa yapsin bunu.

asla hakli olmayacaktir.

asagilamak, ezmek, kufur, hakaret, alay, yersiz itham bir hak degildir.

sadece kabahattir.

Genişletmek için tıkla ...

Allah razı olsun abi çok güzel açıklamışsınız.

reelde begenmedigi ya da kendine uzak gordugu topluluklardan insan sakinir, yaklasmaz, uzak durur. sanalda ise, boyle bir sansiniz olmuyor. sizin 'burasi iyidir, tam bana gore' dediginiz yere cat kapi fikrinize zikrinize zit biri geliyor ve ortamin nesesini kacirabiliyor. sonra ne oluyor? sabir tahammul... ardindan kavga gurultu...

sanalin avantaji...

cat kapi herkes herkesin topluluguna girebiliyor.

dezavantaji...

hosgoru ve tahammul olmayinca fitne reelden daha buyuk oluyor...

Hadis-i şerifde:

Kişi dostunun ahlakı üzerindedir. Her halde senin ona görmüş olduğun hayrın benzeri sana görmeyenin sohbetinde hiç bir hayr yokdur. buyrulmuşdur.

Yani, senin kendisine hak tanıdığın bir arkadaşın aynı hakkı sana tanımıyorsa, verdiğin değerin benzeri sana değer vermiyorsa, onunla
düşüp kalkmanta asla hayr yokdur. Hazreti Ömer radıyallahu teala anhe bir adam gelerek sohbet esnasında:

-Filanca adam çok sadıkdır. deyince muşarun ileyh ondan sormuş:

- Onunla sefer yaptın mı?
- Hayır

- Onunla alış veriş yaptın mı?

- Hayır

- Ona bir emanet teslim ettin mi?

- Hayır

- Öyle ise sen onu bilmiyorsun. Galiba mescidde başını kaldırıp indirdiğini gördün buyurmuştur.
Yine Hazreti Ömer radıyallahu teala anh:

Dini ve dünyevi bir maksatın dışında kardeşine söz açma; düşmanından kaç; son derece emin olmayan dostundan korun. Hakikaten kavimden emin bir kimse hiç bir şeyle muadil olamaz.

Dikkat edin, emin, Allah'dan korkan takva sahibidir.

Sakın ha! Günaha mübtela olan kimseyle samimiyet kurma. Aksi takdirde sana, işlediği günahları öğretir.

Dostuna sırrını ifşa etme. Dinve dünyavi günlük hayatında Allah Azze ve Celle'den korkan arkadaşından başka kimse ile istişare etme.

Yine Hazreti Ömer radıyallahu Teala anh şöyle buyurmuştur:

Kardeşiniz kayıp bir günah işlediği takdirde sakın onu günahı ile baş başa bırakmayın, terk etmeyin. Günahlarının terk edilmesi üzere kendisine öğüt verin, günahlardan dönmei için ona asılın. Taat ve ibadete azmini takviye edin. Gizlide de Allah'ın onun tevbesini kabul etmesi için Allah'a yalvarın. Asılın kardeşinize, tevbeye döndürün, Aman ha! Şeytanına yardımcı olmayın.

Hazreti Ömer radıyallahu anh, kardeş edindiği kimseyi gördüğü zaman onu kucaklar, hal hatırını sorar; görmediği zaman iyali içerisinde

Ah bu gece ne uzatı! Filan arkadaşımı ne zaman göreceğim? derdi

İktibas: Dilara yayınları Edeble varış lütufla Dönüş

DOSTLAŞMANIN ŞARTLARI FAYDALARI VE ZARARLARI

Dostluğun, kardeşliğin şartları dörttür:

1- Dost olunacak kimsenin zeki olması ve yağcı olmamasıdır. Zira aklı noksan bir dost, düşmanı sana musallat ettirir. Nifak hastalığına yakalanmış yağcı ise sırrını ifşa eder.

2- Dost edineceğin kimse günahları terk edenlerden olsun. Çünkü günahları terk edemeyen, dünyada dert, ahirette vebaldir. "Kişi sevdiği kimseyledir." Günahları terk etmeyen arkadaş günahını sana bulaştırır.

3- Zeki ve doğru olmalıdır. Sözünde doğru olmayanın sözü, kınama; ahmağın sohbeti ise meymenetsizliktir.

4- Hayrı bilir hayra yol gösterir, şerri bilir şerden sakınır kimseyle arkadaşla ol. Güzel huylularla sohbet daima hayrlı; çirkin ahlaklı ile sohbet ise şerdir, onunla sevgi adâvete = düşmanlığa döner. Hayrlının alâmeti, seni beğenmesidir. Şerlinin alâmeti ise seni tahkir etmesidir. Hadîs-i şerîte: "Aşırı sevgi gözleri (ayıblardan) kapatır." buyurulmuştur.

Dostluğun faydası da dörttür:

1- Din ve dünyada yardımlaşma,
2- Zekayı artırma,
3- Kötülüğü terk ettirme,
4- Vakit geçirmektir.

"Dostunu sevdiğinde, umulur ki ondan darılırsın diye ölçülü sev. Buğuzettiğinde yine temkinli ol, umulur ki dost olur; utanmayasın."

Yedi kişiyle dostluk zararlıdır:

1- Günahlardan vazgeçmeyen,
2- Gıybete, haber dolaştırmaya mübtela olan,
3- Kınayıcı, tenkidci,
4- Sır ve ayıbları saklamayan,
5- İlmiyle ameletmeyin,
6- Senden yiyip de sana yedirmeyen. (Fakirse müstesna.)
7- Hırs ve hased sahibiyle arkadaşlık yapılamaz. Zira hırs ve hased sahibleri, daima insanı ahiretin sevablarından alıkoyar. Ayet-i kerîmede şöyle ferman buyrulmuştur:

"Dostlar (dünyada günah işleme üzerine ahbablaşanlar) o (kıyamet) gün (ü) birbirine düşmandır, Takva sahibleri (Allah yolunda O'nun taati üzerinde dost olanlar) müstesna. (Çünkü onlar sadık dostlardır ve dostlukları ebedîdir.) Ey Ben'im ayetlerime iman edip de müslüman olan kullarım! Bugün size mahzun da olmayacaksınız."

İzahı: Cenâb-ı Hakk bu ayet-i kerîmede bizleri büyük bir vazifeye teşvik etmektedir. Dostlar birbirine düşmandır, Takvâda dostlaşanlar müstesna. Takva sahibleri olan dostlar ahirette birbirini ararlar. Ve birbirine şefaat ederler.

Şer üzerinde birleşenler ise cehennemin kapılarında birbirleriyle çekişirler. Bir hadîs-i şerîf meali: "Kendinize kardeşleri çoğaltınız. Çünkü Allah bir mü'mini diğer din kardeşleri arasında azablandırmaktan hoşlanmaz."

İzahı: Arkadaşına günahı terk ettirecek, emrleri yaptıracak, hakîkî dost ve kardeştir. Bunun dışında arkadaşların hepsi, yılanlar, akreblerdir. Kimisi yılan gibi ısırır, zehirler. Kimisi köpek gibi havlar, tenkid eder. Kimisi kurt gibi seni yer. Kimisi kaplan gibi seni parçalar. Kimisi karga gibi etini yer, gıbet yapar. Kimisi de sinek gibi sana eziyet verir. Ona göre arkadaş ara. Her kim kardeşinin ayıbını gizlemezse kardeş olamaz.

KAYNAK: DİLARA YAYINLARI.... SOHBET VE TESETTÜR'DE ÂDAB

" Kur'an ve hadisten başka bir şeye ihtiyac yoktur." diyenlerin sözü doğrudur, fakat altında hile ve tezvir vardır; bu kelimeyi tuzak etmişlerdir.

Filhakika Kur'an ve hadisleri bilmek için tek çare dört mezheb âlimlerinin arkasından gitmektir.

Doğrusu, Kur'an ve hadisi kendi hevâ ve hevesimizle, kısır akıl, örümcek beynimizle anlamaya kalkışmamalıyız. Ayet ve hadisleri, haklarında hadisle müsbet şahitlik yapılmış, ilk üç asırda yaşayan ulemânın anlayışıyla anlamaya çalışmalıyız.

" Fukahanın görüşleri de beşerî sistem ve tâğuttur" diyenlerin sözleri, köksüzdür. Hakikaten kendileri tağuttur. Çünkü hevâ ve heveslerine davet ederler. Mezheb imamlarımız ise, Allah ve O'nun Rasûlü'ne davet ederler.

Ebû Dâvud, Tirmizî ve Neseî'nin tahric ettikleri, Cündüb radıyallahu anh'tan gelen bir rivayette Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

" Kim Kur'an'da görüşüyle söylerse ve bunun üzerine isabetli olsa dahi, hakikaten o hata etmiştir."

ehli sünnet velcemaat

Hârise, Berra' bin Mâlik, Ebû İsrâil, Huzeyfe, Ebû Sıddîk, Osman, Ali, Selman, Suheyb, Ebû Râfı', Bilal ve Habban hazeratı gibi bin kadar sahabi; Zeyn-ul- Abidîn'in torunu Ali bin Hüseyn, İmam Bâkır, İmam Câfer Sâdık, Üveys-ul-Karanî, İbnu Hâzım, Seleme bin Dinar, Hasan Basrî, Alkame, Esved bin Zeyd, İbrahîm Nehâî, Malik bin Dinar, Muhammed bin Sîrîn hazeratı gibi tâbiîn; ve Abdulvâhid bin Zeyd, Utbet-ul-Ğulâm, Fudayl bin İyaz, İbrahim bin Ethem, Dâvûd et-Tâî, Süfyan Sevrî, Ebû Süleyman Dârânî, oğlu Süleyman, Zünnûnî Mısrî, kardeşi Zülkefil, Bişr-ul-Hafî, Serî Sakatî, Hars el-Muhasibî gibi binlerce tebe-i tâbiînden müteşekkil kafile, hepsi, ehli mukâşefe, muhsin, zâhid ve ehli tasavvufturlar. İşte bizim imamlarımız bunlardır. Radıyallahu anhum....

bunların uygulaması ne ise bizim kabulumuz, ne bunların hoşuna gitmemiş ise bizim reddimize mahaldir.

İmam Mâlik radıyallahu anh:

" Kim fıkıh ilmini anlamadan tasavvufu izhar ederse, gerçekte zındıklaşır. Ve kim tasavvuf ( özleşmek) ilmini anlamadan, fıkıh ilmini izhar ederse, gerçekte fâsık olur. " buyurmuştur.

Bize Vâsıl bin Abdil'a'la söyledi....( hadisin tahric bölümü şahıs
isimleri uzunca kim kimden aldı kısmı şahısların ismi uzunca geçiyor) Dedi ki:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den işittim, şöyle dedi:

"İnsanların (içinde yaşanılan zamanın) en hayırlısı benim karn'ımdır. Sonra onların peşinde gelenlerdir. Sonra onların peşinde gelenlerdir. Sonra bunların akabinde gelen bir kavm olur ki, semizlenirler; semizlenmeyi severler. Onlardan şahidlik taleb edilmediği halde şahitlik yaparlar."

iktibas: ustaz

Satuk Buğra' Alıntı:

Sizin yukarıda söylediklerinizden katılmmadığım hiç bir husus yoktur. Ancak insanlar öyle davramıyorlar. Bizler diyoruz ki şii ve sünni bütün müslümanlar kardeştir, birbirlerini bidat ehli olmak ve sapıklıkla suçlamamalıdırlar. Ancak adam şii müslümanları sapıklıkla suçlayacak ondan sonra bizde öyleyse sapık sensin diyeceğiz ve suçlu olacağız öylemi? Böyle düşünüyorsanız samimi olmadığınıza delil olur. Bizim bütün kavgamız bunun üzerinedir. Müslümanlara kara çalınmasın diyoruz. Kim kara çalarsa bizde onların yüzünü kara çıkartmaya çalışacağız diyoruz. BU KADAR BASİT.

Genişletmek için tıkla ...

:clap2:

aynen dediğiniz gibi azizim ismail arslan beyin tespitlerine
katılmamak elde değil
ancak yine sizin dediğiniz gibi çamur atanı ifitira atanı kendinden başka herkesi pislik gibi görüp yaftalayanı bağrımıza basacak susacak değiliz
her kürsüde savunma hakkımız mevcuttur ve gerekeni yaparız
ama yine biz onlar gibi edepsizce değil
en güzel sözle belki sert ama faydalı kelamla

ta ki içinde bulunduğu vehameti algılasın
vesselam

SELMAN-I FARİSİ' Alıntı:

:clap2:

aynen dediğiniz gibi azizim ismail arslan beyin tespitlerine
katılmamak elde değil
ancak yine sizin dediğiniz gibi çamur atanı ifitira atanı kendinden başka herkesi pislik gibi görüp yaftalayanı bağrımıza basacak susacak değiliz
her kürsüde savunma hakkımız mevcuttur ve gerekeni yaparız
ama yine biz onlar gibi edepsizce değil
en güzel sözle belki sert ama faydalı kelamla

ta ki içinde bulunduğu vehameti algılasın
vesselam

Genişletmek için tıkla ...

valla açıkcası burda merhaba dediğim, dolaylı dolaysız gönül bağım olan, tanıdığım en radikal düşünceli kişi dahi kalkıp ne şiaya nede, muhiplerine küfretmez. Zira bizim inancımızda şeytana bile lanet okumada bir fayda yoktur. O açıdan hiç kimsenin yüzüne leke çalma gibi kabiliyetimizde yoktur. Kaldıki Şia hakkındaki görüşümüzde bellidir. Bırak şiayı Ehli Kıble tekfir edilmez. Dinde kardaşlığımız söz konusudur. Ama

Ama bak seninle aynı minval üzere mutabık kaldığımız bir cümle var onuda senden alıntı yapayım.

ancak yine sizin dediğiniz gibi çamur atanı ifitira atanı kendinden başka herkesi pislik gibi görüp yaftalayanı bağrımıza basacak susacak değiliz
her kürsüde savunma hakkımız mevcuttur ve gerekeni yaparız

Genişletmek için tıkla ...

dediğiniz gibi
zira benim ağzımdan her hangi bir gün sünni kardeşlere
sünni olduğu için her hangi bir karalama yada hadsiz bir söz çıkmışmıdır
asla
bu ehl-i beyt aşığı bir şia ya yakışmaz
kişiye kişisel hakaret ettiği için aynı sertlikte cevap verilir
ama hakaret hele inancına hakaret bizde yoktur
biz doğru olanı söyleriz
sizin inandığınız yanlıştır deriz
geçeriz
zira küfürbaz tekfircilerle aynı konuma düşmek bir mümine yakışmaz

siz bilinçli bir saptırıcısınız
ön yargı sahibisiniz
söylediğimi size ispat zorunda değilim
cevap vermiycem tekrar
gerek yok
mesaj gereken yere gitmiştir
siz çarpıtmaya devam edin