Majid majidi filmleri

burhan44

Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
29
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Mecid mecidi filmleri


---- 1 ----
Cennetin Rengi
The Color Of Paradise
1999




IMBD Puanı : 9.4



  • Yapım:
1999 ~ Avustralya, İran

  • Tür:
Aile, Dram

  • Yönetmen:
Majid Majidi

  • Oyuncular:
Behzad Rafi, Elham Sharifi, Farahnaz Safari, Hossein Mahjoub, Mohsen Ramezani, Salameh Feyzi

  • Senaryo:
Majid Majidi

  • Yapımcı:
Majid Majidi, Mehdi Mahabadi, Ali Ghaem Maghami

  • Görüntü Yönetmeni:
Mohammad Davudi

  • Müzik:
Alireza Kohandairy

  • Süre:
1 saat 30 dk


Yapım:1999 ~ Avustralya
Tür:Aile, Dram
Yönetmen:Majid Majidi
Senaryo:Majid Majidi
Yapımcı:Majid Majidi
Süre:1 saat 30 dk

Oyuncular
Hossein Mahjoub, Mohsen Ramezani, Salameh Feyzi

Filmin Konusu
Küçük Muhammed, ailesinden uzakta görme özürlüler okulunda yatılı okumaktadır. Okul tatile girer ve herkes çocuğunu almaya gelir. Ancak Muhammed’in babası geç gelir ve onu eve götürmek istemez. Muhammed’in annesi ölmüştür ve Muhammed’in varlığını bir engel olarak gören babası yeniden evlenmek üzeredir. İran sinemasının Oscar’a aday olan yönetmeni Majid Majidi, 1999 yapımı Allah’ın Boyası’nda (Reng-i Huda / Sibgatullah) görmeyen bir çocuğu anlatırken duygu sömürüsüne hiç girmiyor. Yönetmen, zorluklara rağmen yaşama bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu anlatırken, baba-oğul arasındaki dramı da, oldukça başarılı aktarıyor...


---- 2 ----

Serçelerin şarkısı
The Song Of Sparrows
2008



IMBD Puanı : 9.0

  • Yapım:
2008 ~ İran

  • Tür:
Dram, Komedi

  • Yönetmen:
Mecid Mecidi

  • Oyuncular:
Hamed Aghazi, Karman Dehghan, Maryam Akbari, Neshat Nazari, Reza Naji, Shabnam Aklaghi

  • Senaryo:
Mecid Mecidi, Mehran Kashani

  • Yapımcı:
Majid Majidi

  • Görüntü Yönetmeni:
Tooraj Mansoori

  • Müzik:
Hossein Alizadeh

  • Süre:
1 saat 36 dk

Karim, Tahranın dışındaki bir devekuşu çiftliğinde çalışmakta ve ailesiyle yalın ve mutlu bir yaşam sürmektedir. Bir gün Karimin sorumlu olduğu deve kuşlarından biri çiftlikten kaçar. Bu kayıptan dolayı suçlanan Karim olur ve genç adam çiftlikten kovulur. Kısa bir süre sonra ablasının işitme cihazını tamir etmek için gittiği kentte insanlar Karimin motorsikletli bir taksici olduğunu düşünürler. Bu olay, Karimin yeni bir iş edinmesine vesile olur: Karim artık kentin yoğun trafiğinde insan ve mal taşıyan bir motorsikletli taksicidir. Fakat yeni işinde gün boyunca ilgilenmek zorunda kaldığı insanlar ve mallar Karimin cömert ve dürüst doğasını değiştirmeye başlar. Bu durumdan en çok etkilenen Karimin eşi ve kızlarıdır. Karimi daha önce bağlı olduğu değerlere döndürmek en yakınlarına kalan bir iştir.
Oscar adayı yönetmen Majid Majidinin yönettiği ve Grammy ödülü adayı besteci Hossein Alizadehin hayranlık uyandırıcı müzikleriyle zenginleşen Serçelerin Şarkısı 2008 Berlin Film Festivalinde Mohammed Amir Najinin performansıyla En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde Gümüş Ayı ödülüne layık


---- 3 ----
Söğüt Ağacı
The Willow Tree
2005

IMBD Puanı : 9.2

  • Yapım:
2005 ~ İran

  • Tür:
Dram

  • Yönetmen:
Majid Majidi

  • Oyuncular:
Mohammad Amir Naji, Afarin Obeisi, Ahmad Gavaheri, Dawlat Asadi, Fouad Nahas, Leila Outadi, Mahmoud Behraznia, Melika Eslafi, Parviz Parastui, Roya Taymourian

  • Senaryo:
Majid Majidi, Fouad Nahas, Nasser Hashemzadeh

  • Yapımcı:
Majid Majidi

  • Görüntü Yönetmeni:
Bahram Badakshani, Mohammad Davudi, Mahmoud Kalari

  • Müzik:
Ahmad Pezhman

  • Süre:
1 saat 35 dk



Yapım: 2005 ~ İran
Yönetmen:Majid Majidi
Senaryo: Majid Majidi, Nasser Hashemzadeh, Fouad Nahas
Yapımcı:Majid Majidi
Müzik:Ahmad Pezhman
Süre:1 saat 35 dk
Oyuncular: Mohammad Amir Naji , Afarin Obeisi , Ahmad Gavaheri , Dawlat Asadi , Fouad Nahas
“Gözleri görmeyen bir profesörün gözleri açılırsa …görmediği dünyadaki insanları görmeye başlarsa neler olur?
Hayat ona ne kadar anlamlı gelmeye başlar..ya da anlamı oturmuş bir hayatınanlamını yitirmesine nasıl bakabilir…
Dünyası kararmış bir adamın dünyasının daha da kararmasına şahitlik edeceksiniz…”



8 yaşında iken gözlerini havai fişek kazasında kaybeden Yusef ( Parvis Parastui), 45 yaşında üniversitede edebiyat professorüdür.
Braille alfabesi ile yazar ve okur. Çok düşkün ve yardımcı karısı, seven kızı, güzel evi, balkonu ve bahçesi ile karanlık ama küçük bir çennette yaşar gibi görünür. Ama içinde büyük bir acı taşımaktadır.

Allah’a devamlı dua etmektedir gözlerinin açılması için. Ve sonunda, Paris’de yapılan kornea nakli ameliyatı ile görmeğe başlar. Bu arada ameliyattan önce hastanede, gözlerini yavaş yavaş kaybeden Murtaza (Mohammad Amir Naji) ile tanışır, orada arkadaş olurlar. Morteza o’na ceviz verir devamlı, ceviz ağacının kendisi için ne kadar önemli olduğundan bahseder. Yusef de söğüt ağacının kendisine uğur getirdiğinden bahseder. Morteza, Yusef’in resmini çeker.
Yusef, hemen hemen iki ay sonra gözleri görür olarak Íran’a döner. Herkes – ailesi, annesi, akrabaları, tanıdıkları, öğrencileri – hava alanına büyük bir çoşkuyla o’nu karşılarlar. Kendisi camın bir tarafında karşılayanlarda öbür tarafındadır. Yusef herkesi incelercesine bakar. Genç bir kıza takılır gözleri önce. Sonra yaşlı bir kadına. Yusef Paris’e giderken annesi (Afarin Obeisi) bir muska vermişti o’na. Muskayı çıkarır cebinden ve yaşlı kadına gösterir. Kadın gözleriyle “ evet” der. Yusef sesi titreyerek “Anne” demeğe çalışır. Annesi işaretle Yusef’i karısının (Roya Taymourian) ve kızının (Melika Eslafi) olduğu yere yöneltir. Bu arada gene genç kıza takılır gözleri.
Yusef’in dünyası tamamen değişmiştir.
Yusef dualarının sonucu gözleri açıldıktan sonra dünyayı yeniden tanımaya çalışır. Metroda bir yankesiciyi iş başında hiç bir reaksiyon göstermeden seyreder. Bunu farkeden yankesici küstahça işine devam eder.

---- 4 ----
cennetin cocuklari The Children of the heaven1997.
IMBD Puanı : 9.1

  • Yapım:
1997 ~ İran

  • Tür:
Aile, Dram, Komedi

  • Yönetmen:
Majid Majidi

  • Oyuncular:
Mohammad Amir Naji, Bahare Seddiqi, Behzad Rafi, Amir Farrokh Hashemian Filmleri, Dariush Mokhtari, Fereshte Sarabandi, Hamid Aghazi, Kamal Mirkarimi, Masume Dair, Mohammad-hasan Hosseinian, Nafise Jafar-mohammadi

  • Senaryo:
Majid Majidi

  • Senaryo (Kitap):
Salman Rushdie

  • Yapımcı:
Mohammad Esfandiari, Amir Esfandiari

  • Görüntü Yönetmeni:
Parviz Malekzaade

  • Müzik:
Keivan Jahanshahi

  • Süre:
1 saat 29 dk

  • Gösterim Tarihi:
22 Ocak 1999 (ABD)
22 Ocak 1999 (ABD)


  • Ödülleri:
1 kez Oscar'a Aday Gösterildi. 4 adet başka ödül kazandı.

Yapm : 1997 , İran
Tür : Macera , Dram , Komedi
Yönetmen : Majid Majidi
Oyuncular : Mohammad Amir Naji, Bahare Seddiqi, Amir Farrokh Hashemian Filmleri, Behzad Rafi, Dariush Mokhtari, Fereshte Sarabandi, Hamid Aghazi, Kamal Mirkarimi, Masume Dair, Mohammad-hasan Hosseinian, Nafise Jafar-mohammadi
Süre : 1 saat 29 dk


---- 5 ----
Baran –2001 … Majid Majidi

Baran (2001)

IMBD Puanı : 9.0


94 min - Drama | Romance - (Netherlands)
Director:

Majid Majidi
Writer:

Majid Majidi
Stars:

Hossein Abedini, Zahra Bahrami and Mohammad Amir Naji

Baran
Baran! Göğün ağlayışı! Yağmurun modern dünya insanı üzerinde açtığı delikleri örterkenki sükûtu…
/Dünyanın en naif aşk filmi!

Afgan mültecileri anlatan İran filmi “Baran”, Oscar’a aday oldu.
İran’da çıkan Resalet gazetesinin haberine göre, Farabi Sinema Vakfı, 10 İran filmi arasından Mecid Mecidi’nin Baran filmini, Yabancı Film Oscarı’na aday göstermeyi kararlaştırdı.
İran’daki Afgan mültecilerin hayatını anlatan, yönetmen Mecid Mecidi’nin “Baran” (Yağmur) adlı filmini, En İyi Yabancı Film Oscarı’na aday gösterdi.
Film, İran’ın başkenti Tahran’da bir inşaatta kaçak olarak çalışan babasının iş kazasında ayağının kırılması üzerine onun yerini almaya karar veren genç bir Afgan kızının, erkek kılığına girerek inşaatta çalışmaya başlaması ve kız olduğunu fark eden aynı inşaattaki bir Azeri gencin ona âşık olmasının hikâyesini anlatıyor. “Baran” halen Tahran sinemalarında gösteriliyor.
Beni defalarca izlettirecek kadar etkileyen bu filmi nasıl oldu da burada tanıtmayı unutmuşum, bilmiyorum.
Bir film bu kadar mı doğal ve etkileyici olur?!.. O kadar gercekci ki, bir senaryoyu izlediğinizi unutuveriyorsunuz ve daha ilk baştan olayların içindesiniz. Karakterler, olaylar, konunun işleniş tarzı… herşey tamamen hayatın kendisi. Hani duygusal bir filmi izlersiniz, çok duygulanır, üzülür ve hatta gözyaşlarınızla yansıtırsınız hislerinizi. Ama ardından bir düşünce peydahlanıverir; “Sonuçta bir film idi bu!” Ve çoğu zaman da, “Bunlar ancak filmlerde olur.” dersiniz. İşte Baran bunları dedirtmeyen bir güzelliğe sahip.
Aşk’tir işlenen… içgüdülerin hakimiyetinden sıyrılmış hakiki sevginin kaynaklık ettiği aşk… Sevenin sevgilide istedigini gördüğü değil, bizzat sevgilide var olan albeninin seveni kendisine çektigi aşk… Dokunulmazlığına and içirtecek bir sevgi… İki ruhun kaynaşması, buluşması… Tutkuyu yadsımayan ama tutkudan çok sevgiyle başlayan, sevgiyle beslenen…
çekilebilirler diye alt kısımda filmi türkçe altyazı olarak bulup ekledik…

…….İYİ SEYİRLER……
İmdb puanları tarafımdan değiştirlmiş ve asıl hakkettikleri puan verilmişdir…


:yn:

Konu içindeki indirme linkleri telif haklarından ötürü kaldırılmıştır.
 

özzey

♥özlemzeynep♥
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,120
Tepkime puanı
93
Puanları
0
neredeyse 1 saatir bu filmi arıyorum (cennetin rengi) ihvan forumda bulmak varmış:D çok saol kardeş :ayn
 

alp

Üye
Katılım
5 Eki 2011
Mesajlar
70
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Konum
Ankara
güzel paylaşım..yüreğinize sağlık :)
 

özzey

♥özlemzeynep♥
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,120
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Yılların tecrübesi diyebiliriz. : )

Heeyy @zınâr izledim filmi :D Cennetin rengi'ni izledim güzeldi. Biraz önyargıyla başladım izlemeye çünkü zevklerimiz pek uyuşmuyo biliyosun :p Yine de beğendim. Yalnız ben böyle kısa süreli anlatan filmleri pek doyurucu bulamıyorum benim filmlerim yılları konu almalı. Yine de güzeldi dediğim gibi ama çok duygusal ağlamamak için zor tuttum daha başındayken bile.. Ama sonuna kadar bırakmadan izledim yani sonuç olarak tavsiye ettiğin için teşekkür ederim (kazı çevir çevir kolum koptu yahu :O) Cennetin çocuklarını da izlicem inşallah
 

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Heeyy @zınâr izledim filmi :D Cennetin rengi'ni izledim güzeldi. Biraz önyargıyla başladım izlemeye çünkü zevklerimiz pek uyuşmuyo biliyosun :p Yine de beğendim. Yalnız ben böyle kısa süreli anlatan filmleri pek doyurucu bulamıyorum benim filmlerim yılları konu almalı. Yine de güzeldi dediğim gibi ama çok duygusal ağlamamak için zor tuttum daha başındayken bile.. Ama sonuna kadar bırakmadan izledim yani sonuç olarak tavsiye ettiğin için teşekkür ederim (kazı çevir çevir kolum koptu yahu :O) Cennetin çocuklarını da izlicem inşallah

@özzey uzun soluklu ve imgesel film tavsiyesi istersen şayet sana,Bela Tarr'ın filmlerini tavsiye ederim.İzlemeye başlasan muhtemelen sıkılacaksın lakin ben yine de tavsiye edeyim.

Nasihatlerimi dinlemeye biraz daha devam edersen;dünya görüşlerimiz arasın da pek bir fark kalmayacak. : )
 

özzey

♥özlemzeynep♥
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,120
Tepkime puanı
93
Puanları
0


@özzey uzun soluklu ve imgesel film tavsiyesi istersen şayet sana,Bela Tarr'ın filmlerini tavsiye ederim.İzlemeye başlasan muhtemelen sıkılacaksın lakin ben yine de tavsiye edeyim.

Nasihatlerimi dinlemeye biraz daha devam edersen;dünya görüşlerimiz arasın da pek bir fark kalmayacak. : )

yok tavsiye etme boşver :O
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
Majid Majidinin iki filmine baktim. Baran ve cennetin rengi . Hosuma giden filmin dogalligi.
Hayatin icinden alinmasi. Malum 20 senedir bir sihirdir aldi basini gidiyor. Özlenilen dogalligi
bulmak mümkün bu iki filmde.

lakin geri kalan kisimlarini pek begenmedim. Bana göre her iki filmin sonunuda cok kisa kesmis.
Tam netlesmiyor. Birden bitiyor film. Amerikan filimleri de genelde öyledir. hep belki ikinci bölümü bir gün cekilir
diye, sonu muallakta birakilir genelde. Kötü ne tam yener ne de tam kaybeder.
Bu tür sonlari beni hayal kirikligina ugratiyor. Onun icin ikinci kez bakmam ikisine de.

Birde baran filminde sünni afganlinin parayi alip gitme sahnesi hosuma gitmedi. inceden inceye
hakaret kokusu geldi burnuma .


 

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Majid Majidinin iki filmine baktim. Baran ve cennetin rengi . Hosuma giden filmin dogalligi.
Hayatin icinden alinmasi. Malum 20 senedir bir sihirdir aldi basini gidiyor. Özlenilen dogalligi
bulmak mümkün bu iki filmde.

lakin geri kalan kisimlarini pek begenmedim. Bana göre her iki filmin sonunuda cok kisa kesmis.
Tam netlesmiyor. Birden bitiyor film. Amerikan filimleri de genelde öyledir. hep belki ikinci bölümü bir gün cekilir
diye, sonu muallakta birakilir genelde. Kötü ne tam yener ne de tam kaybeder.
Bu tür sonlari beni hayal kirikligina ugratiyor. Onun icin ikinci kez bakmam ikisine de.

Birde baran filminde sünni afganlinin parayi alip gitme sahnesi hosuma gitmedi. inceden inceye
hakaret kokusu geldi burnuma .



Hocam,tefekküre dayalı şiirsel sinema dilin de,genel olarak filmin son sahneleri majidi'nin filmlerindeki gibi olur.Zira burada önemli olan filmin ne tasvir ettiği değil,bizim ûs'umuzun ne tasavvur ettiği.

Örneğin Baran adlı film-de majidi hakiki aşkın ancak firak ile mümkün olabileceği şeklin de bir metaforun sathına vurgu yapmış.Bu raddede batının estetiğe dayalı sinema dilini de,hoş bir şekil de fil dişi kuleye çekerek,sinemadaki esas temanın önce,hakikat olması gerektiğine dolaylı yoldan,göndermeler yapmayı ihmal etmemiştir.Nitekim bu hakikatçilik majidi'de o kadar ön plana çıkıyor ki,baş rol oyuncularını bile daha önce hiç sinema deneyimi olmayan,kamera önüne geçmemiş avamdan seçiyor.

Sinema perdesinin,arkasındakileri merak eden benim gibiler için,majidi filmler harikulade.Eminim siz de zaman ile bu dediklerime katılıyor olacaksınız.
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
majidi'nin filmlerindeki fark "son vuruş" yapma telaşına düşmemesi.

majidi zaten vuruşları filmin geneline yayıyor ve neredeyse bütün sahneleri ayrı bir vurucu oluyor.

zaten bu yüzden "majidi sineması" ekolü dünyada kabul görüyor.
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0


Hocam,tefekküre dayalı şiirsel sinema dilin de,genel olarak filmin son sahneleri majidi'nin filmlerindeki gibi olur.Zira burada önemli olan filmin ne tasvir ettiği değil,bizim ûs'umuzun ne tasavvur ettiği.

Örneğin Baran adlı film-de majidi hakiki aşkın ancak firak ile mümkün olabileceği şeklin de bir metaforun sathına vurgu yapmış.Bu raddede batının estetiğe dayalı sinema dilini de,hoş bir şekil de fil dişi kuleye çekerek,sinemadaki esas temanın önce,hakikat olması gerektiğine dolaylı yoldan,göndermeler yapmayı ihmal etmemiştir.Nitekim bu hakikatçilik majidi'de o kadar ön plana çıkıyor ki,baş rol oyuncularını bile daha önce hiç sinema deneyimi olmayan,kamera önüne geçmemiş avamdan seçiyor.

Sinema perdesinin,arkasındakileri merak eden benim gibiler için,majidi filmler harikulade.Eminim siz de zaman ile bu dediklerime katılıyor olacaksınız.






Majidinin kabiliyetine diyecek sözüm yok. filimlerin dogalligi, oyuncularin üstün kabiliyeti - ki dediginiz gibi hic oyuncu deneyimi olmayan insanlari seciyorsa, bu daha da büyük hayranliga ve takdire sayandir, mekanlar, filmin konulari .... bunlar cok güzel. hatta hayal gücüne acik birakilmasi da belki iyi, ne bileyim bana bir sey eksik geldi. ve bu eksiklik filim seyretmekte ki keyfimi doruga cikarmadi. iste bu- dedirtmedi bana ... : )

demek size göre gercek ask firar ile olur. katilmiyorum bu fikrinize. gercek ask - ilahi asktir ki bizim gibi zayif insanlar bunu ancak beseri ask ile bulurlar. ve genelde yanlis kiside bulurlar cünkü ask O´na mahsustur.Eger aski beserde bulsaydi insan, O´nu bulmakta imkansizlasirdi. Bu yüzden genelde insanlarin yüreklerinin en derununda barindirdiklari saf ve temiz ask, cogu zaman yanlis kiside ramak tutar. Bu ask imkansiz oldugundan da haliyle firak olur. Ve insan nefsinin pencesinden kurtulup tefekkür deryasina yönelirse, iste o zaman gercek aski bulur ... kanaatimce böyle olur : )

selametle
 

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Majidinin kabiliyetine diyecek sözüm yok. filimlerin dogalligi, oyuncularin üstün kabiliyeti - ki dediginiz gibi hic oyuncu deneyimi olmayan insanlari seciyorsa, bu daha da büyük hayranliga ve takdire sayandir, mekanlar, filmin konulari .... bunlar cok güzel. hatta hayal gücüne acik birakilmasi da belki iyi, ne bileyim bana bir sey eksik geldi. ve bu eksiklik filim seyretmekte ki keyfimi doruga cikarmadi. iste bu- dedirtmedi bana ... : )

demek size göre gercek ask firar ile olur. katilmiyorum bu fikrinize. gercek ask - ilahi asktir ki bizim gibi zayif insanlar bunu ancak beseri ask ile bulurlar. ve genelde yanlis kiside bulurlar cünkü ask O´na mahsustur.Eger aski beserde bulsaydi insan, O´nu bulmakta imkansizlasirdi. Bu yüzden genelde insanlarin yüreklerinin en derununda barindirdiklari saf ve temiz ask, cogu zaman yanlis kiside ramak tutar. Bu ask imkansiz oldugundan da haliyle firak olur. Ve insan nefsinin pencesinden kurtulup tefekkür deryasina yönelirse, iste o zaman gercek aski bulur ... kanaatimce böyle olur : )

selametle

Majidi sineması hakkındaki görüşleriniz beni ziyadesiyle memnun etti.Şimdi gelelim ikinci paragraf da belirttiğiniz hususlara.

Şöyle ki,şu yeryüzüne nazar edersek,birliğin olduğu yer de aşk olmaz.Aşk ancak firak ile vardır.Aşk bir mana da iştiyak demektir.Bu hasep ile ya terk edilmemiz lazım,ya ayrı düşmemiz lazım gelir vs.Bakın Ferhat dağları delerken yorulmaz,onun yerine biz yoruluruz.Mecnun çöller de gezerken susamaz,onun yerine biz susarız,aşık olmadığımız için.Bu hasep ile aşık iştiyak sahibidir,ne ye?Tabi ki vuslata.O yüzden aşk'ın olabilmesi için ikiliğin olması gerekmektedir.

Aşk ikilik ile başlamasına karşın,ruhun birliği aramasıdır,birliğe dönme iştiyakıdır.Peki bizim aşkımız nerede başlar,ikiliğimiz nere-de başlar?Ve vahdet'i ne zaman buluruz bunu açıklayalım.

Beşer'in aşkı bezm-i elestte başlar.

Elest bezmin de Rabbimiz bize "e lestü bi rabbiküm?" der.Yani "Ben sizin Rabbiniz değil miyim" şeklin de tercümesini okuduğumuz kelamdaki ikiliğe dikkatinizi çekerim."Ben-Siz" bakın bur da bir hatip ve muhatap var.Bizim cevabımız ise "Bela" yani "Evet" şeklindedir.Bezm-i elest hem aşkın,hem de firak'ın yani ayrılığın başladığı yerdir.

Bir çok islam alimi bu doğrunun farkına varıp,vuslatını sabırsızlık ile bekleyip öleceği anı zifaf gecesi olarak nitelendirmiştir.


Netice de eminim aynı şeyden bahsediyoruz,lakin benim gittiğim yol biraz daha sarp akabeler ile çevrilmiş bir yol,o yüzden uzaktan bakanlar da bu harita gizli bir hurufa neden oluyor.
 

kodoo

Asistan
Katılım
17 Mar 2012
Mesajlar
478
Tepkime puanı
80
Puanları
28
Konum
Elaziz
Perygamber-i Ekrem'in (s.a.a) bi'setine kadar olan dönemi (çocukluk ve gençliği) yüzünü göstermeden işleyeceği, fil vak'ası gibi büyük olayların dahi işlendiği filmi yakında çıkacakmış. Evet, Hz. Peygamber (s.a.a.)'i hedef alan Amerikan küstah filmlerine reddiye ve tabir caizse kapak olsun diye, çok zahmetle ve birçok ülkede çektiği filmi, Hz Muhammed (s.a.a), 5 ay içinde piyasaya çıkacakmış. Fazla bilgi için:

http://www.presstv.com/detail/2014/05/25/364062/iran-holds-great-prophet-grand-prize/

selametle.
 

fas

Ordinaryus
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
2,581
Tepkime puanı
320
Puanları
0
cennetin çocukları ve serçelerin şarkısını izledim 2si de guzeldi
sıra cennetin renginde onu da merak ediyorum
 
Üst