Mahya Tasarım Yarışması

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
17626.jpg



Ecdadın, her adımı bir sanata dönüştürmesinin göstergelerinden biri de mahyalardır. Ramazan’la özdeşleşen mahya, görsel bir şov olarak geçmişte kullanılmış ve her görselliğin içine bir hakikat yerleştirme çabasının gereği olarak da beyinlere ve gönüllere hitap etmiştir. Öyle ki teravih namazına girenler bir mahya, çıkanlar ise başka bir mahya ile karşılaşmışlardır.

Geçmişten günümüze sanatsal yanını kaybetmeye başlayan; hatta içeriği de yenilenemeyen mahyaların bugün tekrar hayat bulması amaçlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen bir yarışmanın başvuruları ise başladı bile.


2010 model mahyalar

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmenliği tarafından düzenlenen “mahya tasarım yarışması”, tarihi çok eskilere dayanan bu görsel şovu tekrar canlandırmak ve onu çağdaş dünyanın bir tasarım nesnesi haline getirmek için kolları sıvadı. Bu amaçla yapılan projelerden biri de mahya tasarım yarışması. Bu proje ile mahyalar tekrar gündeme sanatsal yönüyle gelirken, geleneksel ve yeni açılımlar içeren önerilerin elde edilmesi planlanıyor. 20 Temmuz Salı günü başlayan başvurular, 5 Ekim Salı’ya kadar devam edecek.

Seçici kurulda tanıdık isimler var

Grafik, mimarlık, görsel sanatlar ve benzeri tasarım disiplinlerinden gelen öğrencilerle, profesyoneller ve ilgililerin katılabileceği bu yarışmanın seçici kurulunda ise, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. İsmail Kara, Yeşim Demir, Zenep Fadıllıoğlu, Komet, Nevzat Sayın, Ömer Faruk Şerifoğlu ve Kahraman Yıldız var. Katılan eserler arasından seçilen 5 projenin her birine 5.000 TL verileceği ve seçilen tasarımların aynı zamanda bir katalog ve sergi ile kamuoyuna sunulacağı da dikkatlerden kaçmamalı.

Eğer siz de bu geçmiş sanatı, geleceğe kalan bir sanat olarak kılmak hevesinde iseniz, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na başvurmayı ihmal etmeyin ki, biz de minarelerin arasında, ampullerden oluşan görüntülerden öteye bir şey görebilelim.

Minarelere de kılıf giydirilecek mi?

Mahya, Farsça bir kelime olup, “mah” yani ay kelimesinden gelmekte. Her ne kadar Şemsettin Sami bunun galat bir kelime olduğunu söylese de Ahmet Rasim ve çoğunluğun görüşü ile kökünün Farsça’ya dayandığı ve “ay’a özgü” olduğu söylenmiştir. Özellikle selâtin camilerde başlayan mahyalar, bilindiği kadarıyla ilk kez Osmanlı’da kullanılmıştır. İki minare arasına ip ya da tel gerilip, mahya ustasının da zeytinyağı doldurulmuş kandiller veya mumlu fenerlerle, harfleri ipin üzerine dizmesiyle oluşan mahyalarda sadece yazı değil resim de kullanılmıştır.

Özellikle Kız Kulesi, kayık, vapur ve fıskiye resimlerinin kullanıldığı mahya şölenlerinden biri de minarelere kılıf giydirilmesi olayıdır. Halk arasında heyecanla beklenen bu şölenlerin eski havasını yitirdiği bu günlerde bu yarışmanın bir gelenekli sanatın daha canlanmasına vesile olması dileği ile.

Detaylı bilgi ve başvuru için: [email protected]



Fadime Türkölmez haber verdi
 
Üst