girdap
Ordinaryus
- Katılım
- 8 Şub 2007
- Mesajlar
- 2,541
- Tepkime puanı
- 252
- Puanları
- 0
Erkeklerin Dikkat Edeceği Hassasiyet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Rasûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” (Nûr, 30)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kimin gözü bir kadının güzelliğine takılır da hemen gözünü ondan çevirirse, Allah ona, kalbinde halâvetini hissedeceği bir ibadet sevâbı ihsân eder.” (Ahmed, V, 264; Heysemî, VIII, 63)
Cerîr (ra) şöyle der: Peygamber Efendimiz’e bakılması haram olan şeyi ansızın görmenin hükmünü sordum:
“–Hemen gözünü başka tarafa çevir!” buyurdu. (Müslim, Âdâb 45. Ebû Davûd, Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28)
Çünkü bakmak gözlerin zinası olmaktadır ve günahtır. Aynı şekilde kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası dokunmak, ayakların zinası yürümek, kalbin ve nefsin zinası da arzu etmektir. (Buhârî, İsti’zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ebû Dâvûd, Nikâh, 43)
Hanımların Dikkat Edeceği Hassasiyet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Rasûlüm) Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” (Nûr, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Her göz (harama bakmakla) zina eder. Kadın koku sürünüp (erkeklerin bulunduğu) bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zina etmiş sayılır.” (Tirmizî, Edeb, 35/2786; Ebû Dâvud, Tereccül, 7/4173; Nesâî, Zînet, 35)
Hz. Âişe’nin bildirdiğine göre yukarıdaki âyet-i kerîme nâzil olunca hanım sahâbîler, evlerine gitmeyi beklemeden hemen orada elbiselerinin fazla kısımlarını keserek başlarını ve yakalarını emre uygun şekilde örtmüşlerdir. (Buhârî, Tefsîr, 24/12; Ebû Dâvûd, Libâs, 31-33/4102)
Safiyye bint-i Şeybe’den rivayet edildiğine göre yukarıdaki âyet-i kerimeler nâzil olduğunda, erkekler evlerine dönüp hanımlarına, kızlarına, kızkardeşlerine ve bütün arkabalarına bu âyetleri okudular. Bunun üzerine bütün kadınlar, nakışlı, süslü elbiselerine yö neldiler ve bunlarla baştan aşağıya güzelce örtündüler. Böylece Allah Teâlâ’nın indirmiş olduğu hükümleri derhal tasdik ettiklerini ve onlara gönülden inandıklarını gösterdiler. Sabah namazda Allah Rasûlü’nün arkasında baştan aşağı örtünmüş olarak safa durdular. Takındıkları siyah örtüleri sebebiyle sanki başlarının üzerinde kargalar varmış gibi görünüyordu. (İbn-i Kesîr, Tefsîr, [Nûr, 31])
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Rasûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” (Nûr, 30)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kimin gözü bir kadının güzelliğine takılır da hemen gözünü ondan çevirirse, Allah ona, kalbinde halâvetini hissedeceği bir ibadet sevâbı ihsân eder.” (Ahmed, V, 264; Heysemî, VIII, 63)
Cerîr (ra) şöyle der: Peygamber Efendimiz’e bakılması haram olan şeyi ansızın görmenin hükmünü sordum:
“–Hemen gözünü başka tarafa çevir!” buyurdu. (Müslim, Âdâb 45. Ebû Davûd, Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28)
Çünkü bakmak gözlerin zinası olmaktadır ve günahtır. Aynı şekilde kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası dokunmak, ayakların zinası yürümek, kalbin ve nefsin zinası da arzu etmektir. (Buhârî, İsti’zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ebû Dâvûd, Nikâh, 43)
Hanımların Dikkat Edeceği Hassasiyet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Rasûlüm) Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” (Nûr, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Her göz (harama bakmakla) zina eder. Kadın koku sürünüp (erkeklerin bulunduğu) bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zina etmiş sayılır.” (Tirmizî, Edeb, 35/2786; Ebû Dâvud, Tereccül, 7/4173; Nesâî, Zînet, 35)
Hz. Âişe’nin bildirdiğine göre yukarıdaki âyet-i kerîme nâzil olunca hanım sahâbîler, evlerine gitmeyi beklemeden hemen orada elbiselerinin fazla kısımlarını keserek başlarını ve yakalarını emre uygun şekilde örtmüşlerdir. (Buhârî, Tefsîr, 24/12; Ebû Dâvûd, Libâs, 31-33/4102)
Safiyye bint-i Şeybe’den rivayet edildiğine göre yukarıdaki âyet-i kerimeler nâzil olduğunda, erkekler evlerine dönüp hanımlarına, kızlarına, kızkardeşlerine ve bütün arkabalarına bu âyetleri okudular. Bunun üzerine bütün kadınlar, nakışlı, süslü elbiselerine yö neldiler ve bunlarla baştan aşağıya güzelce örtündüler. Böylece Allah Teâlâ’nın indirmiş olduğu hükümleri derhal tasdik ettiklerini ve onlara gönülden inandıklarını gösterdiler. Sabah namazda Allah Rasûlü’nün arkasında baştan aşağı örtünmüş olarak safa durdular. Takındıkları siyah örtüleri sebebiyle sanki başlarının üzerinde kargalar varmış gibi görünüyordu. (İbn-i Kesîr, Tefsîr, [Nûr, 31])