Mahir İz Hoca'nın Tarikat Dersi Alması

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Mâhir İz Hoca bir dost meclisinde Sâmi Efendi’ye bağlanışını şöyle anlatmıştı:

Bir gece rüyamda Yunus Emre hazretlerini gördüm. Bana: “Mâhir Efendi! Tasavvuf dersi anlatıyorsunuz, anlattıklarınızı yaşama zamanı gelmedi mi? Mahmud Sâmi Efendi’ye gidip mürid olunuz” diye tenbihte bulundular. Sabah abdest alıp Sâmi Efendi’nin Erenköy’deki evine gittim. Kapıda beni Sâmi Efendi karşılayıp içeriye buyur ettiler. “Bir kahve alır mıyız?” buyurdular. “Olur Efendim” dedim. Kendi elleriyle iki kahve getirdiler. Birini bana ikram ettiler. Kahve içerken ben konuya nasıl gireceğimi düşünüp duruyordum. O sırada Sâmi Efendi: “Mâhir Efendi! Yoksa bu gece Yunus Emre hazretleri size de mi teşrif ettiler?” deyince elimdeki kahve fincanı yere düşüverdi. Sâmi Efendi: “Zararı yok, akşam biz de Yunus Emre hazretleriyle beraberdik” deyip dökülen kahveyi bez ile sildiler. Daha sonra bana manevî dersimi verdiler. Yani zikri-evrâdı tarif ettiler.

Nazım Yüzbaşı Ağabey ile Hayat Sohbeti… -2 | ALTINOLUK

Mâhir Hoca, Yılların İzi adlı eserinde intisâbından şöyle bahsetmektedir: “İlmin kıyl ü kalini her zaman bir noktada toplamak kabil olmadığından, hiçbir zaman ilmî tedkîkten geri kalmamakla beraber; hakikat-i mahza’ya vukuf ancak ehlinin irşadı ile mümkün olabileceğine inanırım. İşte bu sebeptendir ki, yakazadışı bir işaretle süllem-i irâdemi semâ-yı mârifete mîrac için feyz-i Sâmi’ye rapt eyledim.
 
Üst