M. Şevket Eygi ve 1969 olayları

Türkiye'nin en gerilimli günlerinde, sağ sol çatışması tırmanmakta, her gün başka bir olay yaşanmaktadır. Yıl 1969'dur. O yıllarda M. Şevket Eygi, Bugün gazetesinde yazmakta ve muhafazakar gençleri yönlendirmektedir. 15 Şubat 1969'da "Kanlı Pazar" öncesi yazdığı yazı, o zamanın ruhunu yansıtması açısından dehşettir. Mümtaz'er Türköne, 68 Kuşağı kitabında anlatıyor:

"Kızılları boğmanın vakti geldi. Kızıl emperyalizmin para ile tutulmuş uşaklarını en ufak kıpırdanışta gebertmek için and içildi." Bugün gazetesi, o yıllarda muhafazakar örgütlenmenin referans noktasıdır. Bir eylem hali olarak tasarlanan "sabah namazları" 16 şubat sabahı için de Beyazıt Camii adres gösterilerek yapılmıştır. Kanlı Pazar'ın merkezinde de kışkırtıcı merkez olarak Bugün gazetesi durmaktadır.



Mehmet Şevket Eygi'nin Cumartesi günü yayımlanan başyazısı mermiden çıkan kurşun gibidir. Bu yazıdan çıkan çağrılarla Pazar gününün hazırlıkları yapılmıştır. Eygi'nin birkaç gün önce kaleme aldığı, ama Kanlı Pazar'dan bir gün önce yayımlanan yazısı seri atış yapan bir makineli tüfek gibidir. "Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. Stalin'in ve Deccal'in ***leri olan kızıl veledler bütün müslümanları karşılarında bulmalıdırlar. Bir şeyler olursa silahlar patlar patlamaz vazifeye koşmaya çalışacağız. İnşallah kızıl kafirlerin, deccal uşağı dinsizlerin tepelerine birer birer intihar uçağı gibi ineceğiz." Olaylar sonrasında Bugün'ün bu yayınları çok tartışılacaktır.

Yıllar sonra M.Şevket Eygi ile bir tv programında yan yana geldik. 15 Şubat 1969'da yazdığı yazıyı sordum. Hayat hikayesinde bu yazının önemli bir yer tuttuğu ve benim sorduğum sorulara benzer çok fazla soru ile muhatap olduğu anlaşılıyordu. İki şey söyledi. Birincisi 16 Şubat 1969'da Türkiye'de olmadığı, Hac farizası için Hicaz'da bulunduğu idi. İkincisi bu soruyu kendisine yazılı olarak verirsem Milli Gazetedeki köşesinde cevap vereceği idi. Yazılı olarak verdim ve özellikle Kanlı Pazar ile devlet arasındaki ilişkiye dair sorular sordum. Bilerek veya bilmeyerek bir şeylere alet olup olmadığını sorguladım. Cevap vermedi.

Yine de 2005 yılında (22 Ağustos) Aksiyon'dan Cemal Kalyoncu'ya verdiği mülakatta Kanlı Pazar'ı bir "derin devlet operasyonu" olarak tanımladığını biliyorum. "Derin devlet operasyonu" sözü basit bir söz değil, içinde büyük anlamlar saklı. 2 kişinin öldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı bir olayın kışkırtıcısı olmakla suçlanan birinin sorumluluğu "derin devlet"e atması üzerinde durmak gerekir. Derin devlet denilen varlıki devletin derinliklerinden çıkıp operasyonu bizzat kendisi icra etmeyeceğine göre ortada kullanılan birileri olmalı. Eygi'nin sözü doğrudan doğruya bu olayda kullanıldığını kabul etmesi demek.

Bu derin devlet ilk ne zaman teşekkül etti acep?

Her zaman derin bir yapı olmuş sanırım, bundan sonra da olacak gibi..