Teşekkürler Kareş,
Maksad hasıl olmuş, yukarıda sorulan soruya da cevabı vermiş oldunuz.
Şu halde, inançsızlar, inananların sofrasından kalksınlar değil mi?
levent48 ile Röportaj
- Konbuyu başlatan Verda
- Başlangıç tarihi
- Durum
Teşekkürler Kareş,
Maksad hasıl olmuş, yukarıda sorulan soruya da cevabı vermiş oldunuz.
Şu halde, inançsızlar, inananların sofrasından kalksınlar değil mi?
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
Din hayatı ile tanıştığım zamanlarda müslümanlar arasında en azından halk içinde bu kadar tefrika yoktu...Şahsım ve akranlarımın bu konuda çok şanslı olduğunu söyleyebilirim...Komşuluk ahbaplık herhangi bir ikbalden daha kıymetli idi...Zaten ortada müslümanlar için dünyevi ikbal de pek yoktu o yıllarda...Bu gün yüzünü dahi göremediğimiz hocalarımıza,Şeyhlerimize,alimlerimize her suali sorabiliyor cevabını alabiliyorduk...Bu günkü haleflerinin yanında bir gün kalamadığımız hocalarımızla o zaman günlerce beraberlik yaşayabiliyorduk...90'lı yılların başlarında bir şeyler olmaya başladı...Kalabalıklar... kalabalıklar... kalabalıklar...Sayıca müslümanlar arttıkça gevşemeler çözülmeler de arttı...Sonra 28 Şubat geldi...Bu gün yaşadığımız dini hayattaki bir çok çatışmanın,tefrikanın temeli o zaman atıldı...Sanıyorum o günkü devlet politikası gereğiydi ...
Eskiden kim olduğunu tanımadığımız halde neredeyse boynuna sarılacağımız insanlardan ,bu gün hastalık gibi kaçıyoruz...Bu açıdan 28 Şubat'ın başarılı olduğunu söyleyebilirim...
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
Eseri okumadım...Bir yorumda bulunamam...
Gündelik hayatta birisi "Benim emrim, Allah’ın emridir; eğer ol! dersem oluverir.”,“Hepsi de Allah’ın emriyledir, ama sen benim kudretime hükmet!”derse iman tazelemesi gerekir diye düşünüyorum...
İş Abdülkadir Geylani'ye KS gelirse "Evvela eserin orjinaline bakılmalı derim.." Çeviri hatası olup olmadığı incelenmelidir...
Verda
Gales
- Katılım
- 9 Nis 2010
- Mesajlar
- 10,917
- Tepkime puanı
- 1,010
- Puanları
- 0
Sn @levent48 ewet batı her zaman menfaatine göre hareket eder fakat bizler o kadar müsaitiz ki onların bizi hırpalamasına yakın zamanda bi arkadaşımla Mısır olayı daha doğrusu ortadoğu ve öncesi hakkında konuştum kendisi sonradan müslüman olan bir Kolombiyalıdır müslümanlar neden hep bu halde diye hayıflanırken O, İslam'ı gerçek anlamda anlayıp yaşamıyoruz da ondan dedi iyide batı'nın İslamla alakası yok ama adamlar mis gibi yaşıyor dedim arkadaşım, onlar dünyada her şeyi tükettiler ayetini hatırlattı sonrasında, kabul ettiğimiz kitab bir dağa indirilse sorumluluğundan yok olacağını onu kabul eden insanların hakkıyla anlayıp yaşadığında zirvede tersi ise dibe vuracağı noktasında bir konuşmamız oldu. Bunlar elbet daha geniş ele alınması gereken meseleler belkide değil bilmiyorum!.. Söyleyeceğim ise son zamanlarda İslam birliği olması gerektiği söylemini duyuyoruz sizce bu mümkün müdür ??
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
@Verda Naz çok girift bir konuyu sormuşsun...Bu sorunun cevabı klişe olarak İslami çevrelerde mebzul miktarda veriliyor...Ben şahsen verilen cevapları pek ciddiye almıyorum....Herkes kendi ekolüne uygun olanı ve kimin gözlüğünden baktığına bağlı olarak gördüğü çıkış yolunu tarif ediyor...
Ortaya konulan çıkış yollarının hiç birisi maalesef Müslümanların yarasına merhem olmuyor/olmayacak...
Öyle günlerden geçiyoruz ki etrafımızda olup bitenler müslümanların, insanlığa yapılan eziyeti bertaraf etmeyi kenara bırak, kendine ,kendi evinde yapılana bile karşı koyacak hazırlığının,planının,stratejisinin olmadığını acı tecrübelerle yaşayarak öğreniyoruz...
Kendisi himmete muhtaç dede nerede gayriye himmet ede...
Müslümanların çoğu pantolonu ıslatmadan balık tutma hesabını yapıyor.. Topyekün burada kaybediyoruz...
Bunun nedenlerini cevabın kısa olması adına şimdi yazmıyorum...
Ortaya konulan çıkış yollarının hiç birisi maalesef Müslümanların yarasına merhem olmuyor/olmayacak...
Öyle günlerden geçiyoruz ki etrafımızda olup bitenler müslümanların, insanlığa yapılan eziyeti bertaraf etmeyi kenara bırak, kendine ,kendi evinde yapılana bile karşı koyacak hazırlığının,planının,stratejisinin olmadığını acı tecrübelerle yaşayarak öğreniyoruz...
Kendisi himmete muhtaç dede nerede gayriye himmet ede...
Müslümanların çoğu pantolonu ıslatmadan balık tutma hesabını yapıyor.. Topyekün burada kaybediyoruz...
Bunun nedenlerini cevabın kısa olması adına şimdi yazmıyorum...
Havas
Kısıtlı Erişim
- Katılım
- 19 Ocak 2012
- Mesajlar
- 4,432
- Tepkime puanı
- 71
- Puanları
- 0
senin eski yazılarına baktım geçmişine bir gözattım.Şu yazdıklarını, eskiye göre kıyaslarsak çok değişiklik olmuş sende..
Kabullenmeci kutsiyyetci anlayışın bayağı kırılmış gibi.
ihvanforumda seyru suluk'un tamamlandı ..icazzeti aldın.....merak etme bizim tarikde şeyhe herzaman itiraz hakkın var!
karşı karşıya gelebiliriz...olağan bir durum..
selametle
Kabullenmeci kutsiyyetci anlayışın bayağı kırılmış gibi.
ihvanforumda seyru suluk'un tamamlandı ..icazzeti aldın.....merak etme bizim tarikde şeyhe herzaman itiraz hakkın var!
karşı karşıya gelebiliriz...olağan bir durum..
selametle
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
Van gölü...
Çoğumuz Van gölünü biliriz...Bu ham bilgidir...
Bir kısım insan merakından saatlerce yolculuk ederek Van gölünün kıyısına gelir...Bu ham bilgiye göre idrak noktasında daha kuvvetli bir bilgidir...
Van Gölü kıyısına gelenlerden bir kısmı da göle atlayıp yüzerler/derine dalarlar tadını serinliğini yaşayarak İdrak ederler...En kuvvetli idrak bu sonuncusudur...
bu döngüyü tamamlamayan bilgi her daim eksik,zayıf kalacaktır...
İlmel yakin
Aynel yakin
Hakkal yakin
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
Günümüz gelişmeleri gösteriyor ki müesses uluslararası kuruluşlar İslam ümmetinin derdine çare olmayacaktır...Bu kuruluşlardan medet uman müslümanlar celladından merhamet dileyen idam mahkumu hükmündedir...
Rohingya'da yaşananları müslümanlar örnek almalıdır..Budist rahiplerin öncülüğünde olmadık katliam ve tecavüzlerden sonra Müslümanlar bir araya gelerek mukavemet ordusu kurmuş mütecavizlere haddini bildirmeye başlamıştır...
Aynı durumu Bosna'da da görmüştük...Müslümanlar teşkilatlanıp Sırp'ları püskürtmeye başlayınca durum tersine dönmüş tüm mütecavizler "barış...barış..." diye feryat etmişti...
Kendi memleketlerinde mücadele eden müslümanlar,diğer bölgelerdekiler ile mutlaka temasta bulunmalı nerede bir tecavüz var ise birlikte topyekün mukavemet yapılmalıdır...
Bir yanda da şer işbirlikçisi olan islam ülkelerinin , stratejileri ümmet şuurundan uzak sektöryel-milliyetçi yaklaşımda ısrar eden yöneticileri hizaya getirilmelidir...
Günümüz hadiselerinde Batı'ya şirin görünme,demokrasiye bağlılık seramonileri ile insanların halen uyutulmakta olduğunu değerlendiriyorum...Ancak dip dalga bu sefer farklı...Bunun haklılığını yakın bir zamanda hep birlikte göreceğiz...
Batı'nın bu şekilde iki yüzlülüğünün,bencilliğinin devam etmesi halinde müslümanların "Taliban" benzeri çizgiye geleceğini zannediyorum...Zira başka çıkış yolu kalmıyor....
Türkiye'de ise durum farklı... Oyun Batı normlarına göre oynansa da müslümanlar nefes alabilmiştir...Son gezi taarruzu başarıyla püskürtülerek şimdilik tehdit bertaraf edilmiştir...Ancak şu gözönünde tutulmalıdır;
Yarın Mısır ,Suriye benzeri bir durumla ülkemizde karşılaşıldığında tablo farklı olmayacaktır...Bizim de içimizde Esed'ler-nusayriler,bizim de içimizde baltacılar,bizim de içimizde "Mısır'daki Nur partisi misali" islami oluşumlar mevcuttur...Bunu gezi tecrübesiyle müşahade ettik...Başta bizi yönetenler bu gerçeği görerek şimdiden tedbir almalı yarın en kötü senaryoya göre "Kozmik" planlamalar,teşkilatlanmalar ihmal edilmemelidir...
Aksi halde insanlar meydanlarda evlerinde kurşuna dizilip kendileri zindanlarda perişan olurken, Batı ve onun kuruluşları zevkten dört köşe "çitos" yiyerek seyretmeye devam ederler....
Verda
Gales
- Katılım
- 9 Nis 2010
- Mesajlar
- 10,917
- Tepkime puanı
- 1,010
- Puanları
- 0
Yerinde tespitler ve düşüncelerinize katılıyorum fakat bunları yürürlüğe koymada sıkıntılar var yani üzerimizde bir türlü atamadığımız ölü toprağı mevcut bunu yapmamız için kaç daha insanın ölmesi gerekiyor anlamıyorum..
cahid
Kıdemli Üye
İslam coğrafyasında son dönemde yaşanan tablo göz önünde bulundurulursa , yakın gelecekte Mehdi (a.s.)'ın zuhuru (İnşaallah) gerçekleşirse size göre hangi gruplar ya da İslam dünyasındaki hangi kesimler ordusu içerisinde yer alır?
Diğer bir soru İslam dünyasındaki âlim ve önderler size göre İslam adaletinin yeryüzüne hakim kılınması için bir çaba sarfediyorlar mı? Bu şekilde örnek gösterebileceğiniz şahsiyetler var mıdır?
Diğer bir soru İslam dünyasındaki âlim ve önderler size göre İslam adaletinin yeryüzüne hakim kılınması için bir çaba sarfediyorlar mı? Bu şekilde örnek gösterebileceğiniz şahsiyetler var mıdır?
levent48
Kıdemli Üye
- Katılım
- 12 Şub 2012
- Mesajlar
- 3,518
- Tepkime puanı
- 142
- Puanları
- 0
Bana göre şu anda Müslümanlar,Alimler,Şeyhler,Kanaat önderleri her şeyi hızlı bir şekilde takipçileriyle birlikte öğreniyorlar...Olayların gerisinde kaldıklarını düşünüyorum...Bu güne kadar ortaya koyulan son yüz yıllık paradigmalar maalesef günümüzün şartlarına cevap vermiyor...İş daha ziyade siyasi figürlerle yürüyecek...Olağanüstü günler yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz...
İşin olumlu yanı saflar iyice netleşiyor...Hem içeride hem de dışarıda...Bu günden sonra şayet bir silkelenme olacaksa en müsait zemin hazırlanıyor...
Mesele bu günden sonra mezhep, tarikat, ekol,parti meselesi değildir?Bunu anlayamayan şamarı yedikçe idrak edecektir...
Mehdi meselesine gelirsek...Bu gün İster teşrif etsin ister etmesin..Onu beklemeden müslümanlar kendini bu kıskaçtan çıkaracak hamleler yapmalıdır...Maalesef bu beladan kurtulmanın reçetesi çok ağırdır...Yükün büyüğü Türkiye'nin omuzundadır..." Yiğit düştüğü yerden kalkar" demişler...
Dünya konjonktörü ilk elverdiğinde bu günden hazırlık yapılarak zaman geçirilmeden
1. Hükumet TBMM'nin şahsı manevisinde bulunan "hilafet" müessesesini ihya edip Tüm dünyaya ilan etmelidir...İslam coğrafyasındaki halklar Türkiye Hilafetine uyum göstermeye elverişli hale gelmiştir...Yöneticiler istemese de halklar büyük teveccüh gösterecektir...
2.Hilafetin çağrısı ile gönüllü islam ülkelerinde resmi ordularla, direnen satılmış yöneticilerin olduğu ülkelerde ise milis teşkilatlanma tamamlanmalı mevcut mücahid gruplar ise bir şekilde entegre edilmelidir...Bu MİT'in görevidir...
3.Hangi İslam ülkesinde ihanet katliam vs.. var ise oraya zaman geçirmeksizin müdahale edilerek suçlular cezalandırılmalıdır...
- Durum