Le Figaro : Her Taşın Altında Fethullah Hoca Görmek Paranoyadır.

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Fransa`da yayınlanan Le Figaro gazetesi, Fethullah Gülen hareketi hakkında kapsamlı bir makale yayınladı.Laure Marchand imzalı yayınlanan makalede Gülen hareketinin amacının şeriat devleti olmadığının altı çizildi.

GÜLEN…TÜRKİYE’Yİ BÜYÜLEYEN HAREKET

Hükûmete yakın olan Müslüman hareket yönetime sızmakla suçlanıyor. Kurucusu Fethullah Gülen hiçbir siyasal art düşüncesi olmadığını savunuyor.

Bir havuz, son model bir laboratuar, satranç ve İngilizce dersleri, öğrenci başına bir piyanonun yer aldığı müzik odası…Yıllığı 8 bin avro olan Coşkun Koleji, Türk devlet okullarını kıskandıracak nitelikte. Ülkedeki bütün okullarda olduğu gibi burada da Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün bir büstü bulunuyor.

Ancak bu modern binada Rumi’nin bir portresini görmek biraz beklenmedik bir durum. Müdür Yardımcısı İrfan Eyiol "Rumi çok önemli bir değer olan hoşgörünün en iyi örneğidir.” diyor. Millî eğitim programına uygun olarak iki saatlik din eğitiminin dışında İslam’a bunun dışında bir gönderme yapılmıyor.

Ancak aileler, çocuklarını İstanbul’daki bu okula yazdırırken sadece çok iyi bir eğitim arayışında değil. İrfan Eyiol gururla ,"Bizi benzersiz kılan, öğretmenlerimizin kendilerini öğrencilerin başarısına adamalarıdır. Örnek olduklarını gösteriyorlar: sigara içmiyor, alkol tüketmiyor, çalışma zevkini, saygıyı ve disiplini iletiyorlar." diyor.

Coşkun Koleji, İslami akımları araştıran uzmanlara göre dünyanın en güçlü Müslüman şebekesi sayılan Gülen hareketine bağlı. İlk öğüdü "cami yerine okul inşa etmek" olan Fethullah Gülen hareketinin üyeleri tarafından yönetiliyor.

ABD’de sürgünde yaşayan, Vatikan’da Papa II. Jean Paul ile görüşmüş ve düzenli olarak hahamlarla bir araya gelen Türk imam, yurt dışında dinler arası diyaloğu savunan bir isim olarak kabul ediliyor.

Türkiye’de ise karşıtları, kendisini toplumu İslamlaştırmayı ve müminlerini devlet çarkına yerleştirmeyi amaçlayan bir Türk Humeyni’si olarak görüyor.

Emekliliğini Pensilvanya Eyaleti`nde geçiren 69 yaşındaki mütevazı görünümlü ve sağlığı pek de yerinde olmayan adam kurumlara sızmış olabilir mi? Komplo teorilerine düşkün olan bir ülkede gerçek nüfuzunu değerlendirmeye çalışmak zor.

HER TAŞIN ALTINDA FETHULLAH HOCA GÖRME PARANOYASI

Peru’dan Nijerya’ya, Fransa’da ise Villeneuve-Saint-George’da toplamda yüzlerce okula sahip bir şebekenin başındaki Fethullah Gülen müminleri "İslam’ın Cizvitleri" lakabını kazandılar. Aynı zamanda, başta oldukça etkin olan Zaman gazetesiyle bir medya imparatorluğunun, bir bankanın ve parlak bir iş adamı derneğinin de başındalar…

Türkiye ve yurt dışındaki "Fethullahçı" veya "Gülenci" sayısının beş milyona ulaştığı sanılıyor. Gülen hareketinin önceliğinin "dindar Müslümanlar yetiştirmek değil, siyaset" olduğunu ifade eden Utah Üniversitesinde siyasal bilimler alanında Öğretim Üyesi olan Hakan Yavuz, "Hareketin gücü beni korkutuyor zira bunu dengelemek için karşısında hiçbir şey yok.” diyor.

Gülen’in yakınları siyasi bir amaç taşıdığına dair iddiaları inkâr ediyor. "Hoca Efendi" ziyaretinden dönen Zaman gazetesinin köşe yazarlarından Hüseyin Gülerce, "Her taşın altında bir Fethullahçı görmek paranoyadır." diyor.

TÜRKİYE`NİN BÖLGESEL BİR GÜÇ OLMASINI İSTİYORLAR

1941 yılında Türkiye’nin doğusundaki bir köyde doğan bu imam çocuğu, 19. Yüzyılın sonunda doğan ve Kuran’ı modern hayatın gerekliklerine göre değerlendiren Müslüman düşünür Said Nursi’nin öncülük ettiği Nurcu akımının izinden gidiyor.

Fethullah Gülen, Kuran’ın modern yaşamla uyumluluğunu savunmasıyla ve vaizleriyle ünlenmiş bir isim. 1980 ila 1990 yılları arasında bu eşsiz konuşmacıyı dinlemeye gelenler arasında eski Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal da bulunuyor.

Ancak ortam 1999 yılında askerlere yakın medyaların kendisine yönelik vahşi bir kampanyaya yer vermeleriyle bozuluyor. Gülen, ABD’ye sığınıyor ve ancak 2008 yılında beraat ediyor. Bu arada Türkiye’de Cumhuriyeti yıkmaya ve İslam devleti kurmaya yönelik komplo ile suçlanıyor. Hakan Yavuz, "Hareketin amacı şeriat değildir, muhafazakâr bir devlet oluşturmak ve Türkiye’yi kendi İslam vizyonunu taşıyacak bir bölgesel güç hâline getirmektir." diyor.

İFTİRA KAMPANYALARI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yürüttüğü Osmanlı özlemini taşıyan diplomasi anlayışı Zaman gazetesinde veya Samanyolu kanalında takdir ediliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ılımlılığı da aynı şekilde. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha fazla eleştiriliyor. Bir bilirkişi "fazla otoriter bir kişiliğe ve fazlasıyla geleneksel bir İslam anlayışına sahip olduğunu" anlatıyor.

Meleklere inanan ve yaratılışçılık teorilerini savunan Gülen, Türkiye’deki laik elitin hâlâ kâbusu. Gülen’in terörü kınaması, şiddete başvurmamayı savunması veya Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesi, açıklanamayacak niyetlerini gizlemeye yönelik bir oyun olarak değerlendiriliyor.

Hükûmetteki muhafazakâr İslamcılar ile askerî-Kemalist birlik arasında aylardan beri bir yönetim kavgası sürüyor. Eski muhafızlar yavaşça tüketiliyor. Çok satan bir kitabın yazarı olan bir emniyet müdürünün anlattıkları, bu çökertme çalışmalarını teşvik edenin Gülen hareketi olduğunu düşünenlere harekete geçme fırsatı veriyor.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi eski Başkanı olan Avcı, kitabında Gülencileri polis ve iç istihbarata sızmak, izinsiz dinlemelerle bir korku havası yaymak ve iftira kampanyaları yürüterek hareketin karşıtlarını elemekle suçluyor. Ayrıca iki yıldır orduyu derinden zayıflatan davaların sorumluluğunu da Gülen hareketine yüklüyor.

Hanefi Avcı, Gülencilerin asker ve sivillerin Erdoğan hükûmetini devirmeye yönelik hayali komplolara karıştıklarına dair sahte belgeler düzenlediklerini iddia ediyor. Hanefi Avcı’nın eylül ayının sonunda aşırı solcu bir terör örgütü ile gizli anlaşmada bulunmak suçundan tutuklanması görüş ayrılıklarını güçlendirdi. Avcı, hareketin komplosuna maruz kaldığını savunuyor.

HÜKÜMETLE YAKIN İLİŞKİ İÇİNDELER

Gülen hareketi Türkiye’deki yeni "derin devlet" olabilir mi? Eskiden ordunun mafya uzantılarıyla egemen olduğu bu paralel devlet el değiştiriyor olabilir mi? Türkiye’de siyasal İslam uzmanı Gareth Jenkins, "Devletin kurumlarında egemen olmak onların kontrol edildiği anlamına gelmez.

Ancak yargı sisteminde nüfuzlarının arttığı söylenebilir. Bir korku havası esiyor. Kimin kim olduğunu anlamak da zor olduğu için hayal gücü besleniyor." diyor.

Sade bir yandaş ile bir eylemciyi ayırt etmek imkânsız. Söylentilerde daha çok yeni İstihbarat Müdürü ile üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan YÖK’ün yeni üyeleri veya bazı bakanlar hedef alınıyor. Yandaşlarının orduda veya Dışişlerinde çalışmaya "hakları" olduğunu belirten dinî lider, "Bir insanın vatandaşlarını kamuda iş bulmaya teşvik etmesine sızma denmez." açıklamasını yaptı.

Gülen’in hükûmetteki aurası apaçık. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul’da hareketin bir yan kuruluşu olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının girişimiyle yabancı basın mensuplarıyla görüştü. Dokuz Türk vatandaşın hayatını kaybettiği Gazze’ye giden Mavi Marmara gemisine yönelik saldırının ardından Recep Tayyip Erdoğan ve bakanları, İsrail’e karşı çok sert bir tutum içerisine girdi.

Ancak Fethullah Gülen, bir Türk İslamcı örgüt tarafından düzenlenen operasyonu kınayarak herkesi şaşırttı. İnsani yardım amacı taşıyan sivil toplum örgütünün Tel-Aviv ile müzakere etmesi gerektiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "Hoca Efendi’nin" her zamanki gibi "doğruyu söylediğini" ifade etti. Fethullah Gülen, eylül ayında Başbakan Erdoğan’ın girişimiyle düzenlenen anayasa değişikliği referandumundan önce reformları kabul etme çağrısında bulunmuştu. Kemalist muhalefet, skandal değerlendirmesinde bulunarak, sandıktan evet oyunun çıkmasını sağladığını ifade etmişti. Başbakan bir konuşmasında Gülen’e teşekkür etti…

Gazeteci Mehmet Ali Birand’a göre bu son olaylar, hareketin efsanesini güçlendiriyor. Birand, hareketi başarısı nedeniyle yeni bir cadı avına maruz kalabileceği konusunda uyarıyor.

haberbirikim
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
kusura bakmayında her öğün fethullah gülen le ilgili konu açmak hangi sınıfa giriyor.. google a fethullah gülen yazsam ihvanforum çıkacak az kaldı...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
kusura bakmayında her öğün fethullah gülen le ilgili konu açmak hangi sınıfa giriyor.. google a fethullah gülen yazsam ihvanforum çıkacak az kaldı...

İçeriğinde Gülen mehdi falan yazmıyor, onunla uğraşan muhaliflerine taş atıyor, bence güzel bir konu. Daha gerçekçi, afaki yaftalamalardan beri.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
hakkatende gerçekçi olmuş, aynı Ecevitin zamanında: Gülen okulları olmasaydı azerbaycana şeriat gelecekti demesi gibi...

Dışişleri bakanına her gittiği yerde Türk Okulları burayada gelsin diyorlarmış. Geleceğin siyasetçileri bu okullarda şekillensin istiyoruz diyorlarmış.

Bu çok büyük bir onur.

Dünyadaki geleceğin siyasetçilerinin bu okullar yetiştiriyor. Barış hüküm sürecek demektir.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
eve tevet kesin öyledir, taylandın cenday bölgesinde de var dünya uyuşturucu ticaretinin başlangıc merkezidir, onlarda istemişler mesela, taaa oralara bile okulları açıp dinden tecerrud etmiş maarifin tamimine şiddetle çalışıyorlar. Ne güzel, ne büyük bir onur değilmi? Şer'i şerif ihya olunuyor, her yerde Kur'an ahkamı tatbik olunuyor sayelerinde...

Kur'an Ahkâmından berî olduklarına şahidlik edebilirim o okulların (en azından gördüğüm 10-15 ülke için)

( Bu arada Birand ın yakınlaşmasındaki sebep ne ola..... hayr olmadığı kesin...)
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Birand tarafsız bakmış olaya.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
hasta.jpg
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Mesaj yerine gider :glm

Cübbeli Ahmet Hoca'nın mesjı altına not düşmüşler. Dün dündür bugün bugündür deyu. Şimdi Gülen'in öylesi çok sözleri ile gelebiliriz. Tekrar o mesajı bunların altına yazabilecek misiniz?

Bir örnek, başörtüsü mevzuu. Dün kesinlikle okumak için açılamaz diyen Hoca, bugün bana göre okumayı tercih edin, yani başı açın diyor. Hadi şimdi bu sözü söyleyin! İnsan tek yüzlü olsa gerek ve yazarken kendini bilmeli biraz.

Eleştirimizi ister alın ister anlamazlıktan gelin.


La figaro figero her neyse, ne çok reklamı ediliyor Gülen Hoca'nın. Maşaallah diyelim. Allah nazarlardan saklasın. Bir İslam aliminin reklam edilmesi, taltif edilmesi güzel bir şey. İnşaallah bu övgüleri İslam adına kabul ediyoruz.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Dünyayı yönettiğini düşünen İlluminati'nin alt kanadındaki masonların uyguladığı strateji her müslüman'ın anlaması gereken bir doktrindir... !

Masonlar planlarını şeytanlardan, cinlerden aldıkları 'mental güç' le ve uyguladıkları 'böl, parçala, yönet' kavramını şeytani şekilde kullanırlar !

"Ve Allah'ın, Rabbin sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin, gözün onlara acımayacak." ( Tevrat, Tesniye Bölümü 7/ 16 )

" Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla." ( Tevrat, Yeremya Bölümü 12 /3 )
" Ve onun içine veba ve sokaklarına kan göndereceğim ve çepeçevre onun üzerine gelen kılıçla içindeki yaralılar düşecekler ve bilecekler ki ben Rabbim." ( Tevrat, Hezekiel Bölümü,28 / 23 )


" İşte benden ve miras olarak sana milletleri, mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim. Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın." ( Tevrat, mezmurlar bölümü 2 / 8-9 )

"Et yeyin ve kan için yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını içeceksiniz. Sarhoş oluncaya dek kan içeceksiniz." ( Tevrat, Hezekiel Bölümü 39 / 18-20 )

" Ben dedim, ilahlarsınız ve hepiniz yüce olanın oğullarısınız. Kalk ey Allah yeryüzüne hükmet. Zira milletlerin hepsine sen varis olacaksın." ( mezmurlar bölümü 82 / 6-8 )

"Ve aranızda yürüyeceğim ve sizin Allah'ınız olacağım ve siz benim kavmim olacaksınız." ( Tevrat,Levlililer Bölümü,26/12 )

"Çünkü sana kulluk etmeyen millet harap olacak. Ve seni sıkıştıranların oğulları sana eğilerek gelecekler ve seni hor görenlerin hepsi senin ayaklarının tabanlarında yere kapanacaklar ve sana Rabbin şehri Kudüs'ün SİON'u diyecekler. Ve milletlerin sütünü emeceksin." ( İşaya Bölümü,60/10-16 )

Derece derece itilafları olan Müslümanlar ''şii sapık'', ''tarikat şöyle'', ''cemaat böyle'', Sofiler, selefiler, mücahidler şöyle, böyle deccaliyeti ile düşmanlığı körükler iken aslında Müslümanlar darkında olmadan bölünüyor ve İttihad-ı İslam engellenmektedir... !

Müslümanların itilafları farklı derecede iken Suyun akışına göre izlenip 'Tahrik Kültürü' stratejisinden ve Hucurat suresi 6ncı ayeti göz pınarlarından düşürüp kalp pınarlarına kaparlar !

Bir başka stratejileri olan kavramlar Atatürk'ten sonra 'Kemalizm' fitnesi ile yanlış olanı daha da perçinleştirme stratejileridir... ! Böylece kutuplaşma sağlanır ve kendilerini gizler iken Müslümanların karşısında uğraşacağı yığınlar üretilir ki bu oyalanma ve mücadeleden onlar karlı çıkarlar !

Bu 'Cemaatin' paranoyalaştırılmasıda 'Cemaatizm' stratejisidir... Yanlışlıkları, Hataları var ise derece derece ilmi değerlendirirken bu fitne'den haberdar olmanızı istirham ederim...




 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
O zaman çözüme yönelik yazalım.

1. Zaman tarikat zamanı değildir sözü fitnedir, artık ne manaya gelirse gelsin, bu sözden dönmek lazımdır. Zira ehli tarik müslüman çoktur.

2. Benim liderim Mehdidir ve müceddiddir sözü fitnedir. Nasıl fitne olur? Eğer bunu her yerde her fırsatta dile getiriyor isen, sen diğer müslümanların kalbine fitne tohumları ekiyorsun demektir. Yüceltme işlemini has dairede yapman lazımdır. Tv'ler gazeteler dergiler bunun yeri değildir.

3. Herkes kendi liderini "en" bilecektir. Bu güzeldir ve tavsiye edilir. Kimse kimsenin yoluna karışmamalı ve hedefin bir olduğunu anlamalıdır.

4. Kıyas işi terkedilmeli. Senin yolun uzun benim yolum kısa gibi saçma lafların peşine kimse takılmamalı.

5. Tüm müslümanlar kardeştirler. İman kardeşliği en büyük bağdır. Kimseyi dışlamamak lazımdır.

Latife: Hem fitnenin en büyük sebebi olup hem de ittihad diye ortalıkta gezinenlere şaşılır sadece.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Talib kardeşim Meselenin Anafikrini ve En Önemli kısmını atlamışsın acizane...

Deccaliyeti ve onu üretenleri Hedef alma zamanıdır... ! Onları mahv etmeden serbest nefes almayı hayal ederiz... !

Önce fitnenin Köküne gidicez ! Deccaliyeti mahv edicez... !!! İlluminati'yi hedef alıcaz... ! Şeytana Tapanları !
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Sorumlu cemaattir’ demenin faydasızlığı

İLKER Başbuğ’un tutuklanmasının yol açtığı tepkilere baktığımızda şunu gayet net bir şekilde anlayabiliyoruz: “Özel Yetkili Mahkemeler”in uygulamalarından...

- Cumhurbaşkanı rahatsız.
- Başbakan rahatsız.
- Başbakan Yardımcısı rahatsız...
- Adalet Bakanı rahatsız...
- Avrupa rahatsız.
- Bazı hükümet yanlısı kalemler rahatsız.
Üstelik daha önce kapalı kapılar ardında dile getirilen rahatsızlıklar, artık gayet açık bir şekilde dile getiriliyor.
Hem de “lamı cimi yok” gibi keskin ifadelerle...
* * *
Bazıları işte tam da bu noktaya bakıp şunu söylüyorlar:
“İşte bakın! Olup bitenlerden hükümet de rahatsız. Demek ki olup bitenleri yönlendiren güç hükümet değil, başka bir güç”.
Biraz sıkıştırınca da...
“Başka bir güç” diye nitelendirdikleri gücün adresini veriyorlar:
“Cemaat”.
Bu sözcük fısıldandığı anda da akan sular duruyor.
* * *
Oysa olup bitenlerin sorumlusu olarak “Cemaat”i göstermek...
Topu taca atmaktır.
Çünkü...
“Özel Yetkili Mahkemeler” ile “Cemaat” arasında bir bağlantı varsa bile bu bağlantı kanıtlanamaz.
- Kanıtlanamaz çünkü bu teknik olarak neredeyse imkânsız.
- Kanıtlanamaz çünkü konjonktür müsait değil.
- Kanıtlanamaz çünkü bunun delili bulunamaz.
İşte tam da bu nedenlerle...
Olup bitenlerin sorumlusu olarak “Cemaat”i adres göstermek, kanıtlanamayacak dedikodularla, bir sonucu olmayacak spekülasyonlarla vakit kaybetmekten başka bir işe yaramaz.
Ahmet Hakan
 
Üst