HaZiRuN
Revizyonda
- Katılım
- 15 Ara 2010
- Mesajlar
- 2,591
- Tepkime puanı
- 354
- Puanları
- 0
Mahzûn Gemiler Geçerdi Içinden,Bir Dağa Bir Irmağa,Bir De Ürkek
Gözlü Ceylânlara Vurgundun Lâl.
Bana Içli, Bana Esmer Yürekli Şiirler Okurdun ,Bir Uzağa Bir Yakına
Düşerdi Sözlerim,Saçları Simsiyahım Yorulurdun,Yorulur Sonra Dizlerimde
Uyurdun.Sen Dalınca Körpe Düşlere ,Ay Düşen Yanağına Fatihâlar
Okurdum.Uzun Gecelerde Mavi Kadifeler Sarardım Dizlerine,Kuş Tüyü Yastıklar
Nâzenin Başına...Seni Usulca Ben Bırakırdım Düşüne,
Tütsülerdim Odayı,Isıtırdım Havayı, Kapardım Kapıyı Usulca Üstüne.
Sen Bilmezsin Lâl.
Duyurmazdım ,Incitmezdim Fikrini , Her Gece Seni Okurdum:Lâl!..
Şeyh Gâlibi Aralayınca Nefes Alırdım Biraz.Sana Fuzûlî Divânı'nı
Okuduğum Gece Ne Kadar Da Mutlu Olmuştun Lâl.O Gece Gibi Karanlık,
O Bukleli Saçlarını Geriye Doğru Savurmuş,’’Cân Nedir Cânân Nedir’?’
Diye Sormuştun Ya Lâl!
Hani Ben De Pencereden Sarkan Kâmeri Gösterip ‘’Cânân Kâfdağıdır,
Cân Ise Zümrüd-Ü Ankâ...''
O Mim Dudaklarınla Susup, ‘’Kâfdağı'na Nasıl Gidilir Ki?’’Demiştin.
''Cânı Sunup Kâdehte Sevgiliye Öyle...'' Demiştim.
Oysa Lâl,Kuytu Bir Ormanda Su Içmek Isteyen Bir Mârâldı Yüreğim De,
Avcılar Çıkar Diye Yoluma, Nehirlere Inememiştim,Cânımı Ellerimde
Tutuyordum, Sevgiliye Cân Şârâbımı Sunamamıştım.
Sana Sözüm Vardı Lal,Yaşamak Adına.
Oysa O Kadar Güzelsin, Incinir Misin Lâl?
Yokuşlarda Bu Narin Ayakların...
Kıyamam Ki Lâl Sana.
''Kâfdağına Nasıl Gidilir?'' Diye Sormuştun Ya,O Yollar Meşâkkâtlidir ,
Lâl,O Yolar Çölden Geçer ,Mecnûn'un Diyârıdır Çöl Dedimse ,Içinden Önce
Serâplar Geçer,Dudakların Kurur, Bir Damla Su, Deryâ Görünür,
Gerçekler Yalan,Yalanlar Gerçek Olur Bir Zaman.
Yol Uzun, Hesap Ince, Zaman Dardır Lâl.
Sonra Vâhâlar Bitimsiz Bir Hâsretin Sonunda, Tam Da ''Öleceğim!''
Dediğin Anda Gelir.
Anlarsın Ki Yoldan Çıkmamış,Sırâttan Düşmemişsindir.
İçinden O Vakit Şükür Makamında Duâlar Yükselir,Işte O Zaman Lâl,
Işte O Zaman Çöle De Yağmur Yağar.
Kâfdağı Seni De Çağıracak Biliyorum Lâl,Sanki Sen De O Kervânın
Yolcusu Olacaksın,Ömrüm Olsa Da Kanatlarımda Taşısam Seni.
Alnında Nehirler Akıyor, Düşünde Ankâ'lar Uçuyor Görüyorum Lâl.
Sen De O Izleri Süreceksin Çünkü, 'Aşk Kıblesidir Her Ömrün.
Sen De Elbet Sadece Ve Ancak 'Aşka Secde Edeceksin
Gece Genişliyor Lâl,Insanlar Kapatıyor Işıklarını,Her Zamanki Yastıkta Gündelik
Düşlere Uzanıyor Başlar.Gece Hâkileştikçe Yüzün Daha Da Işıyor ,Daha Da
Güzelleşiyor Yüzün,Karanlığa Inat Ağarıyor Yüzün.
Bu Gün ,Nar Çiçeği Aldım Sana,Nasıl Da Sevindin ;Gözlerinde Bahar
Açtı,Gördüm Lâl.Öyle Bir Zamandayız Ki, Doydukça Açlığı
Artıyor Insanların.
Oysa Sen ,Sen Öyle Misin?
Ne Güzelsin!
İçimin Sazlığında Dertli Bir Neyzen, Bu Gece De,Sızlıyor Ince Teli Hasretin.
Ney Anlatıyor Ben Dinliyorum,Ben Ağlıyorum O Dinliyor ; Bir
Zaman...Sonra Susuyoruz Birlikte,Susmalarını Dinliyorum Neyzenin.
İçe Akan Irmakları Daha Bilmezsin Sen.Bilme, Hatta,Hiç Bilme….
Diye Diye:Lâl...
Ay Bu Gece Bütün Râhmetiyle Yağıyor Penceremize,Şiirler Ayağa
Kalkıyor,Kalbimde Hedr-I Hilâlim, Kalbimde Yediveren Gül,
Dudaklarından Söz Ab-I Hayat Gibi Dökülüyor Lâl.
Sen Konuşurken , Sükût Etmek Ne Kadar Güzel,Sen Konuşurken ,
Usul Usul Bir Yağmur Saçlarımı Islatıyor,Usul Usul Yeşeriyor Çöl…
Serâplar Kendini Uçurumdan Atıyor,Uyanıyorum Yanılsamasız
Bir Gerçeğe.
Bu Gün Kaçtım Şehirden, Bu Gün Oturdum Kıyısına Bir Irmağın ;
Seni Izledim Sularında,Duru Yüreğini...
Akıp Giden Suya Sözler Bıraktım,Balık Nereden Bilsin Lâl,
Hâlik Bilsin Dedim Gene.
Saçların Gibi Âheste Akan Irmağın Suskun Dalgasına
Göz Yaşı Şişemi Bıraktım, Senden Gizli Ağladığım Köşelerde
Biriken Ne Varsa ,Saldım Denizlere.
Sen Görme,Hiç Görme...Diye Diye...!Lâl.
***
Aya Göz Kırptın ,Çiçeğe Dokundun Usulca.
Sevdin Değil Mi Lâl,Nar Çiçeğini?
Sevdin Taç Yapraklarını,Kirpiklerin Gülüyordu.
Ne Kadar Güzeldin,
Ve Ne Kadar Beyazdı Ellerin Tertemiz ;Ne Incinmiş Ne Incitilmiş,
Gözlerin Bir Şiir Gibi,Yazılası Değil Bakışların.
Işıklı Nisan Gözlerin,Yağmur Sonrası Gökkuşağı Gibisin Ğöğümde
Sevgimden Öteye Gitme Lâl...
***
Nar Çiçeği Kokuyor Ellerin,Zambak Ellerinde Nar Çiçeği Kokusu...
Kalbimdeki Kuş Tekrar Göğüs Kafesime Kanatlarıyla Hızla Vurmaya Başladı.
Tekrar Kanat Darbeleri,Tekrar Sancı,Tekrar Çırpınış….
Ellerimde Saklı Bir Tarihi Tutuyordum,Ay Bu Gece Dolunay ,Bin Yıldır
Uyutuyordum Düşümde Ama, Kuş Nar Çiçeğinin Kokusunu Alınca
Uyandı Çığlık Çığlığa....
Kuş Tekrar Canhıraş...
Kanat Darbeleri Kıracakti Sanki Kemiklerimi...
Soluğum Yorgun, Sesim Yaralı Lâl.
Belki De Diyorum...
Belki De,Bir Dağa, Bir Ormana, Bir Irmağa Koşmayacaktım Amma,
Alnıma Yazılanı Silemezdim,O Sınırdan Öteye Gitmeliydim,Kozamı
Yırtmalı Kanat Çırpmalıydım Sonsuza.
Bu Öyle Bir Şey Ki Lâl,Ceylanlar Irmağa Inecekler Avcının Pusuda
Yattığını Bilecekler Fakat, Ille De O Sudan Içecekler Çünkü 'Aşk
Kıblesidir Her Ömrün.
Yani Ki Ölüm Alnımda Bir Kurşun Gibi Patlasa Da Ille ...
Ezel Sırrını Şems'in Avuçlarında Içen Mevlâna Gibi Ille...
Taptuk'un Kapısına Eğri Odun Taşımayan Yûnûs Gibi Ille...
Züleyhâ Gibi Ille Yûsûf Gibi Yakûb Misâli Ille...
Burâk'ın Sırtında 'Aşka Fersâh Fersâh Yükselen Dürr-I Yetim Gibi Ille...
Ay Bu Gece Başka,
Başka ,
Aşka Lâl...
Canan Dinç