Laikliği Abartmanın Faydaları

Derin Manâ

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
260
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SON zamanlarda memleketimizde "laik duyarlılık", yepyeni bir kıvam kazanmış durumda...

"Aşırı abartma" ve "aşırı dikkat" ile sarmalanmış bir kıvam bu...

Bu kıvamın iki belirleyici unsuru var:

BİR Dine ait herhangi bir değerin en masum şekilde ifade edilmesinin bile laikliğin elden gitmesinin kanıtı olarak sunulması...

İKİ Din adına yapılan abuk sabuk işlerin alabildiğine genelleştirilerek "Türkiye fotoğrafı" olarak takdim edilmesi...

Mesela...

Şanlıurfa’da taş çatlasa 50 kişinin katıldığı bir toplantının fotoğrafları, neredeyse 70 milyonluk koca ülkenin nereye gittiğini yansıtan fotoğraflar olarak takdim ediliyor...

Mesela...

Bir futbolcunun "Kutlu Doğum Haftası"na yaptığı masum gönderme, ortalığın karışmasına yol açabiliyor...

Laik algının ve duyarlılığın bu derece abartılması karşısında sinir olmuyor değilim...

Ama gelin görün ki... Bazen büyük haksızlıklara yol açsa da bu abartıyı haklı çıkaracak bir durumla karşı karşıyayız...

Düşünün: Laiklik konusunda duyarlılık bunca artmışken...

Yüzde 47 almış iktidar partisi, bu duyarlılığın etkisiyle kapatılma riski ile karşı karşıya kalmışken...

"Mahalle baskısı" kavramı üzerine yapılan tartışmalar ayyuka çıkmışken..."Yaşam tarzı kaygısı" alıp başını gitmişken...

Biraz gözden ırak kalmış Anadolu kentlerine baktığımızda ne görüyoruz?

Ne göreceğiz? Bulduğu her türlü boşluğu sonuna kadar dolduran "muhafazakár yaşam biçimi", hayatın her alanına el atmış durumda...

Konya’da içkili lokanta yokmuş mesela...Hiç kuşkunuz olmasın... Kayseri’de de yoktur... Yozgat’ta da... Çorum’da da... Sivas’ta da... Erzurum’da da...

Bu ve bunlara benzer Anadolu kentleri, gün geçtikçe "tek tip yaşam tarzı"nın hüküm sürdüğü kentler haline geliyor...

Resmen bir yasak yok belki... Ama memleketi idare edenlerin dinden dayanak bulan yaşam tarzları, o denli baskın ve o denli tartışmaya kapalı ki...

İster istemez etkileyici ve belirleyici oluyor...Ben bu durumu şu sloganla özetliyorum: "Her şey serbest ama sıkıysa bu serbestlikten faydalan..."

Laik duyarlılığın bunca abartıldığı bir dönemde...Üstelik dindar aydın ve politikacıların her ağızlarını açtıklarında "Çeşitlilik... Farklılık... Tercihlere saygı..." gibi konulara vurgu yaptıkları bir dönemde...

"Muhafazakár yaşam biçimi", kendisine bu denli yer bulabiliyor ve bu denli baskın bir karakter sergiliyorsa...Laik duyarlılığın hiç ama hiç abartılmadığı bir ortamda...

Neler olur acaba? Bu soruyu özellikle, Konya’da içki içmek için verdiği mücadeleyi destansı bir üslupla anlatan Türkiye liberallerinin en samimisi Eser Karakaş Hoca’nın yanıtlamasını dilerim...

AHMET HAKAN
 
Üst