La Demesini Bilmeyen İlla Diyemez / İbrahim Veli

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Sınırların ve yönetimlerin yeniden belirlendiği mevcut dünyada neden zihniyeti de yeniden belirlemeyelim! Dünyada büyük değişiklikler meydana geliyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyayı yönetenler güçlerini kaybediyor. Yeni ülkeler, yeni aktörler ile zenginlik, güç dağılıyor. Bu açıdan müslümanlar, kendi sorunlarını ve beşeriyetin karşılaştığı sorunları, değer ölçülerini esas alarak çözmeye çalışmalıdır.
İslam dünyası olarak, tarihi bir sınav içerisindeyiz. Kaderi ilahi yeryüzünün mazlum insanlarının önünü açmış, Batı’nın bütün hile ve desiseleri gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. İslam Âleminde Hakk’ın hâkimiyeti için kıyamlar başlamıştır. Görünen o ki, Batı’nın zulüm medeniyetinin sonu gelmektedir. Hak ve adalet temelli İslam medeniyetinin doğum sancıları başlamıştır.
Zihniyet değişikliği için iki adım gerekiyor. Birincisi “bırak” adımıdır. Mevcut dünyayı elinde tutmayı bırakma adımıdır bu. Çünkü mevcuttan vazgeçmeden yeniyi nasıl elde edebiliriz ki? Üstelik mevcut bize bir şey vermiyor. Veriyor gibi gözüküyor ve sadece alıyor. Bazen bir şey veriyor on şey alıyor. Bundan rahatsız olmayanlara söyleyeceğimiz bir şey yok. Ancak rahatsız olup verilenle kendini avutmaya çalışanları uyarıyoruz: mevcut dünya sizi bırakmadan bu dünyayı bırakın.
İkinci adım ise “bekle”mektir. Ancak bu adıma geçmek için ilk adımın atılması şarttır. Aksi taktirde ne kadar beklerseniz bekleyin beklenen olmayacaktır. Mevcut yapıyı bıraktıktan sonra beklemek, karada gemi inşa etmek gibidir. Bu şekilde bekleyenler, suyun Allah tarafından ayaklarına geleceğine inandıkları için beklemeyi sürdürürler.
Müslümanların haksızlıklara karşı bir türlü sindirilemeyen mücadele azmi olan cihad şuuru “bırakma” derecelerine göre mevcut sistemi şekillenmektedir. Yüksek ahlaki değerlere bağlılıkları ise beklemeye tahammülleriyle doğru orantılıdır. Kendisini aynada görmek isteyen aynayı temizlemelidir. Bu ise, içerden başlar, bu yüzden önce kültürden başlayacağız.
Biz Müslümanlar, barış ve adaletin hâkim olduğu bir dünya istiyoruz. O halde; “batıyı güçlü, batıyı üstün gören, bütün ilimlerin kurucusunun batı âlemi olduğuna inanmış, eğer biz de gelişecek ve kalkınacaksak, batılılara benzemeliyiz, batı kültürünü bütünüyle benimsemeliyiz” diyen batı taklitçisi, batı hayranı, aşağılık komplemsine düşmüş yeni bir okumuş adam tipine karşı dik duracağız. Üstelik bunlar muhafazakar olsalar da…
Mazlumların ayağa kalkması için kendisine ayak bağı olan dünyalıkları “bırak”masını ve zalimlerin diz çökmesi için azimle “bekle”mesini tavsiye ediyoruz. Yeni bir dünyayı kuracak temel ilke ve esaslara da sahibiz. Çünkü, “la demesini bilenler, “illa” demesini de bilirler.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bugün herkes illallah diyor, la ilahe diyen kalmadı diyordu bir hocamız.
 
Üst