Kadir Razlık
Kısıtlı Erişim
Benden ne istiyorsun? |
İznik’te medfun Kutbüddin-i İzniki hazretleri “rahmetullahi aleyh”, birkaç ahbabına; - Kardeşlerim, her ne yaparsanız, yalnız Allah için yapın! buyurdu. Ve ekledi: - Ahmet’e çalışıp da, ücretini Mehmet’ten beklemek olmaz. - Bu, riya mı olur efendim? dediler. - Evet. İnsan kullar için iş yaparsa, eli boş kalır ahirette. Nitekim cenâb-ı Hak ona; “Ey kulum! Sen bu işi aferin almak için yaptın. İnsanlar da sana aferin dediler. Benden ne istiyorsun?” buyuracaktır. Tevekkül nedir? Aynı sohbette; - Tevekkül nedir efendim? diye sordular. - Tevekkül, sebebine yapışıp, neticeyi Allahü teâlâdan beklemek ve bunun kendisi için hayırlı olacağına inanmaktır, buyurdu. Ve ekledi: - Allahü teâlâ, kendisine güvenen kuluna sahip çıkar. - Ya insanlara güvenirse efendim? dediler. - Kullara güveneni, kulların eline bırakır, buyurdu. Ölüm çok tatlı Bu zat vefat edince, bir sevdiği onu rüyada görüp; - Efendim, bize ölüm ve kabir ahvalini anlatır mısınız, diye rica edince; - Bunu sana anlatmak o kadar zor ki, buyurdu. - Neden efendim? deyince de; - Çünkü sen daha ölmedin ki, buyurdu. Sana ölümü nasıl anlatayım? Daha kabre girmedin ki, kabirden ne bildireyim? Şöyle devam etti: - Ama şu kadarını söyleyeyim. “Ölüm” o kadar tatlı, o kadar tatlı ki, anlatamam. “Kabir”, o kadar rahat, o kadar rahat ki, ifade edemem. Ama herkes için değil. - Kimler için hocam? - İmanla ölenler için. Emr-i maruf önemli Bir gün de birkaç sevdiğine; - Mutlaka emr-i maruf yapın! buyurdu. Çünkü Allahü teâlâ, emr-i maruf yapılan beldenin hak ettiği azabı tehir eder. Sordular: - Ya yapılmazsa efendim? - Emr-i maruf yapılmayan yere, azab-ı ilahi gelir. |