GENCAKINCI
Profesör
- Katılım
- 21 Ağu 2009
- Mesajlar
- 1,666
- Tepkime puanı
- 26
- Puanları
- 0
Kurtulmuş’un ve işbirlikçi medyanın SAV yalanı
Saadet Partisi’nin Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği kararla birlikte, yine partili üyelerden oluşan üçlü komisyona devredilmesinin ardından medyanın hedefi yine Erbakan ve yol arkadaşları oldu.
Yıllardır Milli Görüş’ü ağzına almayan, köşesine taşımayan isimler bugün ise köşelerinde Numan Kurtulmuş’a övücü yazılar yazarken hedefe ise Erbakan ve arkadaşlarını koydu.
İşbirlikçi medya ve Kurtulmuş’un Önder Sav çarpıtması
Mahkemenin verdiği kararın ardından işbirlikçi medyada Önder Sav çarpıtmaları gözden kaçmadı. Son olarak Kurtulmuş’un da dile getirdiği mahkemede CHP belgeleri sunuldu çarpıtmalarına işbirlikçi medya sanki söz birliği etmiş gibi köşelerine taşıdı.
Saadet Partililerin defalarca belgelerin CHP’den değil MHP’den alındığını dile getirmesine rağmen işbirlikçi medya ve Kurtulmuş Önder Sav’ı ön plana çıkarmaya çalışarak Milli Görüş tabanının zihnini bulandırmaya devam ediyor.
Belgeler CHP’den değil MHP’den
Saadet Partisi yetkililerinin Ankara 10.Sulh Hukuk mahkemesine örnek teşkil etmek için verdiği belgeler CHP’den değil MHP’den alındı. Prof.Dr Kamalak ve Şerafettin Kılıç’ın medyada bunu dile getirmesine rağmen hala çarptırma haberleri devam etmekte ve işbirlikçi medya ile Kurtulmuş söz birliği etmişcesine bunu dile getirmektedirler.
İşte medyada çıkan garip ve maksatlı yazılar
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi Erbakan ve arkadaşlarına resmen savaş bayrağını açtı. Yeni Şafak Gazetesi’nin AKP’ye en yakın yazarlarından İbrahim Karagül köşesinde mahkemenin verdiği kararı şöyle eleştirdi.
Karagül yazısının başlığını seçerken CHP’ye olan hırsını Erbakan üstünden gidermeye çalışırken yazısının içeriğinde ise o da Önder Sav yalanını insanların gözüne baka baka gerçekmiş gibi verdi.
Saadet'in intiharı: Bırakın Önder Sav yönetsin!
…. Siyasi ihtirasın, kim olursa olsun, insanın gözlerini nasıl kör ettiğinin örneğidir bu. Bir siyasi partiyi, bir aile şirketi gibi görmenin örneği.
… Önder Sav'ın kılavuzluğuna muhtaç bu adamlar bundan sonra kitlelere ne söyleyecek? Unutulmuş kararlar, Önder Sav'ın yardımıyla hatırlanıyor, dosyaya konuluyor ve bir mahkeme kararı çıkartılıyor.
Damadın gazetesinin Bekaroğlu hayranlığı
Medyada damadın gazetesi olarak bilinen Sabah Gazetesi de mahkemenin verdiği kararı kaldıramayanlardan oldu. Turkuvaz grubu olarak Sabah, ATV gibi basın- yayın organlarına sahip olan bu grup ATV’de yayınlanan bir dizide GAY ilişkiyi övmüştü. Sabah Gazetesi ise Saadet Partisi’nde yaşananları eleştirmek için Saadet Partisinde hiçbir görevi olmayan Bekaroğlu’nu ön plana çıkardı.
Dün akşam Habertürk’te çıktığı bir programda Saadet Partisi İzmir İl Başkanı karşısında sesini çıkaramayan Bekaroğlu Sabah Gazetesi’nin manşetindeydi. Sabah Gazetesi Bekaroğlu’nu ‘Buyur hocam sen kurdun, sen batır’ gibi bir başlıkla manşetine taşıdı.
Yine damadın gazetesi yazarlarından Mahmut Övür 40 yıldır Milli Görüş’ü kabul etmiyordu ama bu sefer göklere çıkardı. Övür köşesinde Milli Görüş’ü şöyle eleştirdi:
….. Yarım yüzyıla damgasını vuran, Milli Görüş çizgisinin yaşadığı sıkışma, eski siyasilerin devreye girmesiyle "Kayyum"la noktalandı.
….. Saadet Partisi içinde temmuz kongresiyle başlayan bu iç çekişmenin bitmeyeceği daha o gün belliydi. Erbakan ve çevresindeki yaşlı kuşak siyasetçiler ellerindeki küçük "Saadet"i bırakmak istemiyordu. Sadece kitle tabanı açısından değil, parasal güç açısından da SP önemli bir mevziydi.
Daha önce Erdoğan ve arkadaşlarının ayrılıp gitmesine engel olamamışlardı ama bu kez izin vermeyeceklerdi. Ne yapılması gerekirse yapılacaktı.
Eski ülkücü yeni AKP’li yazarın Kurtulmuş hayranlığı
Bir zamanlar MHP’ye açık destek veren yazılar yazan Nasuhi Güngör AKP kurulduktan sonra AKP taraftarı olan ilk yazarlardan biri oldu.
Nasuhi Güngör’de köşesinde Erbakan ve arkadaşlarına saldırı oklarını yönlendirdi.
…. Bu ne anlama geliyor? Malumunuz hayli tartışmalı ve çekişmeli geçen bir kongrenin ardından SP’nin ‘derin adamları’ sahne almış, mahkemeye koşarak kongrenin iptalini ve kayyum tayin edilmesini istemişlerdi. Hatta işi sağlama bağlamak için bu tür konularda hayli tecrübe sahibi bir isim olan CHP’li Önder Sav’dan destek almaktan da çekinmemişlerdi.
Doğan medyasında Kurtulmuş’a övgü Erbakan’a saldırı
Genel başkan olduğu günden bu yana ilginç bir şekilde Kurtulmuş’tan desteğini hiç çekmeyen Doğan medyası bu süreçte de Kurtulmuş’u göklere çıkardı. 28 Şubat’ın medya mimarlarının başında yer alan ve o dönemde REFAHYOL hükümetinin yıkılması için Erbakan’ı eleştiren yazıları, haberleri manşetinden düşürmeyen Doğan Medyası mahkeme kararını şöyle gördü: Saadet Partisi’ne yazık oldu!
Vatan Gazetesi yazarlarından Ruşen Çakır Saadet Partisi’ni köşesine şöyle taşıdı:
…. “SP’ye yazık oluyor” demiştim çünkü Kurtulmuş ve ekibinin yeni kongreyi engelleyebileceklerini sanmıyordum.
Halbuki Kurtulmuş’un liderliğinde ki parti, 21. yüzyıla uygun bir İslamcı söylem ve eylem geliştirme konusunda hayli yol kattetmişti ve partidışı çevreler de bu gelişmeleri yakından ve ilgiyle izliyorlardı. Ancak Erbakan’ın müdahalesinden sonra SP’deki bu dönüşümün sona ermesi (belki de müdahalenin nedeni bu dönüşümdü!) ve partinin 1970’li yıllardan kalma, bir tür “Soğuk Savaş İslamcılığı”na çark etmesi kuvvetle muhtemeldi. Sonuçta SP’nin hızla etkisiz bir partiye dönüşmesine tanık olabilirdik.
Ve…Taha Akyol
Kongreden bu yana Erbakan’a eleştirilerini eksik etmeyen Akyol mahkemenin kararını yine fırsat bilerek köşesine taşıdı.Kurtulmuş’a destek amaçlı olarak hukuki süreci eleştiren Akyol bu durumu kendince şöyle kaleme aldı:
… ŞEVKET Kazan CHP Genel Sekreteri Önder Sav’dan gerçekten çok etkili “hukuki yardım” almış... Erbakan’ın sadık çevresinden Mustafa Kamalak ve arkadaşlarının Sulh Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, CHP ilçe kongrelerini kayyıma devreden mahkeme kararları emsal olarak gösteriliyor!
Bu kararları CHP Genel Sekreteri’nden başka kim vermiş olabilir?
Hukuken iki nokta önemlidir.
* CHP ilçe kongrelerini kayyıma devreden emsal kararlar Yargıtay denetiminden geçmemiş, mahallinde kalmış kararlardır. Halbuki Yargıtay içtihatları, mahkemelerin iç işleri hakkında görevsizlik kararı vermesi gerektiği yönündedir.
* Bir hukukçu olarak şunu da yadırgadım. Mahkeme, SP’nin kayyımlığını tarafsız bir heyete vermemiş, partiyi Numan Kurtulmuş’tan teslim almak isteyen tarafa vermiştir. Kayyım tayini için talepte bulunan Mustafa Kamalak ve ekibine partiyi teslim etmiştir. Halbuki teamülde kayyım olarak tarafsız kişiler görevlendirilir.
Milli Görüş tabanı bu oyunlara gelmez
İşbirlikçi medya ve onun mensubları Milli Görüş tabanı medyada çıkan mahkeme ile ilgili yazı ve haberlerin partiyi karıştırma maksatlı yapıldığını düşünüyor. Gerek Doğan medyasında gerekse de AKP yandaşı medyada çıkan haberlerin Milli Görüş tabanında herhangi bir karşılığı bulunmamakta.
Yapılacak olan yeni bir kongrenin partiyi bütünleştireceğine ve çalışamaz hale gelen Saadet Partisi’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyor.
AHMET NİYAZİOĞLU
http://ahmedniyazoglu.blogcu.com/kurtulmus-un-ve-isbirlikci-medyanin-sav-yalani/8919167
Saadet Partisi’nin Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği kararla birlikte, yine partili üyelerden oluşan üçlü komisyona devredilmesinin ardından medyanın hedefi yine Erbakan ve yol arkadaşları oldu.

İşbirlikçi medya ve Kurtulmuş’un Önder Sav çarpıtması
Mahkemenin verdiği kararın ardından işbirlikçi medyada Önder Sav çarpıtmaları gözden kaçmadı. Son olarak Kurtulmuş’un da dile getirdiği mahkemede CHP belgeleri sunuldu çarpıtmalarına işbirlikçi medya sanki söz birliği etmiş gibi köşelerine taşıdı.
Saadet Partililerin defalarca belgelerin CHP’den değil MHP’den alındığını dile getirmesine rağmen işbirlikçi medya ve Kurtulmuş Önder Sav’ı ön plana çıkarmaya çalışarak Milli Görüş tabanının zihnini bulandırmaya devam ediyor.
Belgeler CHP’den değil MHP’den
Saadet Partisi yetkililerinin Ankara 10.Sulh Hukuk mahkemesine örnek teşkil etmek için verdiği belgeler CHP’den değil MHP’den alındı. Prof.Dr Kamalak ve Şerafettin Kılıç’ın medyada bunu dile getirmesine rağmen hala çarptırma haberleri devam etmekte ve işbirlikçi medya ile Kurtulmuş söz birliği etmişcesine bunu dile getirmektedirler.
İşte medyada çıkan garip ve maksatlı yazılar
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi Erbakan ve arkadaşlarına resmen savaş bayrağını açtı. Yeni Şafak Gazetesi’nin AKP’ye en yakın yazarlarından İbrahim Karagül köşesinde mahkemenin verdiği kararı şöyle eleştirdi.

Saadet'in intiharı: Bırakın Önder Sav yönetsin!
…. Siyasi ihtirasın, kim olursa olsun, insanın gözlerini nasıl kör ettiğinin örneğidir bu. Bir siyasi partiyi, bir aile şirketi gibi görmenin örneği.
… Önder Sav'ın kılavuzluğuna muhtaç bu adamlar bundan sonra kitlelere ne söyleyecek? Unutulmuş kararlar, Önder Sav'ın yardımıyla hatırlanıyor, dosyaya konuluyor ve bir mahkeme kararı çıkartılıyor.
Damadın gazetesinin Bekaroğlu hayranlığı
Medyada damadın gazetesi olarak bilinen Sabah Gazetesi de mahkemenin verdiği kararı kaldıramayanlardan oldu. Turkuvaz grubu olarak Sabah, ATV gibi basın- yayın organlarına sahip olan bu grup ATV’de yayınlanan bir dizide GAY ilişkiyi övmüştü. Sabah Gazetesi ise Saadet Partisi’nde yaşananları eleştirmek için Saadet Partisinde hiçbir görevi olmayan Bekaroğlu’nu ön plana çıkardı.
Dün akşam Habertürk’te çıktığı bir programda Saadet Partisi İzmir İl Başkanı karşısında sesini çıkaramayan Bekaroğlu Sabah Gazetesi’nin manşetindeydi. Sabah Gazetesi Bekaroğlu’nu ‘Buyur hocam sen kurdun, sen batır’ gibi bir başlıkla manşetine taşıdı.
Yine damadın gazetesi yazarlarından Mahmut Övür 40 yıldır Milli Görüş’ü kabul etmiyordu ama bu sefer göklere çıkardı. Övür köşesinde Milli Görüş’ü şöyle eleştirdi:

….. Saadet Partisi içinde temmuz kongresiyle başlayan bu iç çekişmenin bitmeyeceği daha o gün belliydi. Erbakan ve çevresindeki yaşlı kuşak siyasetçiler ellerindeki küçük "Saadet"i bırakmak istemiyordu. Sadece kitle tabanı açısından değil, parasal güç açısından da SP önemli bir mevziydi.
Daha önce Erdoğan ve arkadaşlarının ayrılıp gitmesine engel olamamışlardı ama bu kez izin vermeyeceklerdi. Ne yapılması gerekirse yapılacaktı.
Eski ülkücü yeni AKP’li yazarın Kurtulmuş hayranlığı
Bir zamanlar MHP’ye açık destek veren yazılar yazan Nasuhi Güngör AKP kurulduktan sonra AKP taraftarı olan ilk yazarlardan biri oldu.

…. Bu ne anlama geliyor? Malumunuz hayli tartışmalı ve çekişmeli geçen bir kongrenin ardından SP’nin ‘derin adamları’ sahne almış, mahkemeye koşarak kongrenin iptalini ve kayyum tayin edilmesini istemişlerdi. Hatta işi sağlama bağlamak için bu tür konularda hayli tecrübe sahibi bir isim olan CHP’li Önder Sav’dan destek almaktan da çekinmemişlerdi.
Doğan medyasında Kurtulmuş’a övgü Erbakan’a saldırı
Genel başkan olduğu günden bu yana ilginç bir şekilde Kurtulmuş’tan desteğini hiç çekmeyen Doğan medyası bu süreçte de Kurtulmuş’u göklere çıkardı. 28 Şubat’ın medya mimarlarının başında yer alan ve o dönemde REFAHYOL hükümetinin yıkılması için Erbakan’ı eleştiren yazıları, haberleri manşetinden düşürmeyen Doğan Medyası mahkeme kararını şöyle gördü: Saadet Partisi’ne yazık oldu!
Vatan Gazetesi yazarlarından Ruşen Çakır Saadet Partisi’ni köşesine şöyle taşıdı:
…. “SP’ye yazık oluyor” demiştim çünkü Kurtulmuş ve ekibinin yeni kongreyi engelleyebileceklerini sanmıyordum.

Ve…Taha Akyol
Kongreden bu yana Erbakan’a eleştirilerini eksik etmeyen Akyol mahkemenin kararını yine fırsat bilerek köşesine taşıdı.Kurtulmuş’a destek amaçlı olarak hukuki süreci eleştiren Akyol bu durumu kendince şöyle kaleme aldı:

Bu kararları CHP Genel Sekreteri’nden başka kim vermiş olabilir?
Hukuken iki nokta önemlidir.
* CHP ilçe kongrelerini kayyıma devreden emsal kararlar Yargıtay denetiminden geçmemiş, mahallinde kalmış kararlardır. Halbuki Yargıtay içtihatları, mahkemelerin iç işleri hakkında görevsizlik kararı vermesi gerektiği yönündedir.
* Bir hukukçu olarak şunu da yadırgadım. Mahkeme, SP’nin kayyımlığını tarafsız bir heyete vermemiş, partiyi Numan Kurtulmuş’tan teslim almak isteyen tarafa vermiştir. Kayyım tayini için talepte bulunan Mustafa Kamalak ve ekibine partiyi teslim etmiştir. Halbuki teamülde kayyım olarak tarafsız kişiler görevlendirilir.
Milli Görüş tabanı bu oyunlara gelmez
İşbirlikçi medya ve onun mensubları Milli Görüş tabanı medyada çıkan mahkeme ile ilgili yazı ve haberlerin partiyi karıştırma maksatlı yapıldığını düşünüyor. Gerek Doğan medyasında gerekse de AKP yandaşı medyada çıkan haberlerin Milli Görüş tabanında herhangi bir karşılığı bulunmamakta.
Yapılacak olan yeni bir kongrenin partiyi bütünleştireceğine ve çalışamaz hale gelen Saadet Partisi’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyor.
AHMET NİYAZİOĞLU
http://ahmedniyazoglu.blogcu.com/kurtulmus-un-ve-isbirlikci-medyanin-sav-yalani/8919167