- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
Kendi ürettiğim çözümü yazıyorum..
Türkiye çapında bir referandum yapılsın. Türkiye'den ayrılmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Bu referanduma Türkler değil, sadece Kürtler katılacak.. Aylar öncesinden Kürt olup referanduma katılma isteyenler 'Ben katılmak istiyorum, Kürdüm' diye dilekçe verecek. Niye sadece Kürtler? Her kavmin kendi kaderini tercih hakkı vardır. Zorla güzellik olmaz. Kendi tercihini kendisi yapacak, bize düşmez bu iş.. Onun için sırf Kürtler..
Oy vermek isteyenler dilekçelerini verdiler mi kardeş.. Tamam, kimin Kürt olduğu böylece bilinecek. Bu bir fişleme değildir. Bu bir 'kendi kaderini çizme hakkı' olduğundan yapılabilir.. Zira bunlar, kimlik için terör yapmıyorlar mı? O halde yavşaklığın lüzumu yok. Kimliğin bilinecek işte, övün bununla.. Lakin imza atmadan önce neye imza attığını okuyacak.. Doğuracağı sonuçlar falan, Tv'lerde geniş geniş izah edilecek..
Sonra referandum yapılacak. Barış içinde, hiç kan akıtmadan, güzel güzel ayrılalım mı yoksa birlikte mi yaşıyalım? Referandumdan 'güzel güzel ayrılalım, biz kendi devletimizi istiyoruz' diye bir sonuç çıkarsa sınırı çekeceksin, ne kadar Kürt varsa oraya medeni şartlar içinde deporte edeceksin, orada da ne kadar Türk varsa buraya alacaksın. Mübadele deniyor buna.. Malları mülkleri hesap edilecek, ellerine verilecek, oradan gelenlere de burda kalan malları verilecek.. Güzeelce iskan edilecek.. Tamam işte. Ortadoğuda barış ve huzur içinde yaşasınlar.. İyi olsunlar canım, kötü olsunlar istemiyoruz. Nasihatlar ederek göndeririz. Allah bilir o vakit biz suçlu oluruz gönderdiniz diye.. Ulen ooolum sana sorduk, ne istiyorsun verelim diye. Sormadık mı? Aptalsan, geri zekalıysan biz ne yapalım. Ölelim mi senin elinde, sen kendini ne sanıyorsun?
Amma ve lakin, yok biz ayrılmak istemiyoruz diye bir sonuç çıkarsa o vakit elinde ne kadar imkan varsa bu terörün kökünü kazımak için yükleneceksin.. Ne varsa verip veriştireceksin. Hem şehirlerde hem dağlarda esamesi okunmayacak şekilde.. Teröristleri imha etmek yetmez, yataklık yapan her kim varsa toplayıp cezasını vereceksin.. Bu adımların atılacağını da referandumdan önce bilgilendireceksin. Sonuç şu olursa şöyle şöyle olacak, bu olursa böyle böyle olacak diye tek tek anlatacaksın..
Şimdi geliyorum bu fikrin en civciv kısmına:
Sice bu bir şey değiştirir mi? Elbette değiştirmez. Çıkacak sonucu ben söyleyim. %80 ayrılmak istemeyecektir. Ama gene de ortalığı yakıp yıkacaktır. Çünkü kültür bu, medeniyet bu.. Bunu değiştiremezsin, ne eğitimle değişir bu ne de dayakla. Yapısı bu.. Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Evlilik gibidir bu işler. Bir kere nikahına aldın ya, artık başının etini yer durur. İş, keşke aile içinde kalsa. Zorumuza giden, kendisine göz kırpan herkesin kucağına oturması.. Bizi kahreden işte bu karakter..
Ne dersiniz? Gene faşist miyiz? Ya ölenlerin çoluk çocukları, ana babası, yakınları? Yüzünüz kızarmıyorsa, varsın biz faşist olalım..
En masum video:
Türkiye çapında bir referandum yapılsın. Türkiye'den ayrılmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Bu referanduma Türkler değil, sadece Kürtler katılacak.. Aylar öncesinden Kürt olup referanduma katılma isteyenler 'Ben katılmak istiyorum, Kürdüm' diye dilekçe verecek. Niye sadece Kürtler? Her kavmin kendi kaderini tercih hakkı vardır. Zorla güzellik olmaz. Kendi tercihini kendisi yapacak, bize düşmez bu iş.. Onun için sırf Kürtler..
Oy vermek isteyenler dilekçelerini verdiler mi kardeş.. Tamam, kimin Kürt olduğu böylece bilinecek. Bu bir fişleme değildir. Bu bir 'kendi kaderini çizme hakkı' olduğundan yapılabilir.. Zira bunlar, kimlik için terör yapmıyorlar mı? O halde yavşaklığın lüzumu yok. Kimliğin bilinecek işte, övün bununla.. Lakin imza atmadan önce neye imza attığını okuyacak.. Doğuracağı sonuçlar falan, Tv'lerde geniş geniş izah edilecek..
Sonra referandum yapılacak. Barış içinde, hiç kan akıtmadan, güzel güzel ayrılalım mı yoksa birlikte mi yaşıyalım? Referandumdan 'güzel güzel ayrılalım, biz kendi devletimizi istiyoruz' diye bir sonuç çıkarsa sınırı çekeceksin, ne kadar Kürt varsa oraya medeni şartlar içinde deporte edeceksin, orada da ne kadar Türk varsa buraya alacaksın. Mübadele deniyor buna.. Malları mülkleri hesap edilecek, ellerine verilecek, oradan gelenlere de burda kalan malları verilecek.. Güzeelce iskan edilecek.. Tamam işte. Ortadoğuda barış ve huzur içinde yaşasınlar.. İyi olsunlar canım, kötü olsunlar istemiyoruz. Nasihatlar ederek göndeririz. Allah bilir o vakit biz suçlu oluruz gönderdiniz diye.. Ulen ooolum sana sorduk, ne istiyorsun verelim diye. Sormadık mı? Aptalsan, geri zekalıysan biz ne yapalım. Ölelim mi senin elinde, sen kendini ne sanıyorsun?
Amma ve lakin, yok biz ayrılmak istemiyoruz diye bir sonuç çıkarsa o vakit elinde ne kadar imkan varsa bu terörün kökünü kazımak için yükleneceksin.. Ne varsa verip veriştireceksin. Hem şehirlerde hem dağlarda esamesi okunmayacak şekilde.. Teröristleri imha etmek yetmez, yataklık yapan her kim varsa toplayıp cezasını vereceksin.. Bu adımların atılacağını da referandumdan önce bilgilendireceksin. Sonuç şu olursa şöyle şöyle olacak, bu olursa böyle böyle olacak diye tek tek anlatacaksın..
Şimdi geliyorum bu fikrin en civciv kısmına:
Sice bu bir şey değiştirir mi? Elbette değiştirmez. Çıkacak sonucu ben söyleyim. %80 ayrılmak istemeyecektir. Ama gene de ortalığı yakıp yıkacaktır. Çünkü kültür bu, medeniyet bu.. Bunu değiştiremezsin, ne eğitimle değişir bu ne de dayakla. Yapısı bu.. Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Evlilik gibidir bu işler. Bir kere nikahına aldın ya, artık başının etini yer durur. İş, keşke aile içinde kalsa. Zorumuza giden, kendisine göz kırpan herkesin kucağına oturması.. Bizi kahreden işte bu karakter..
Ne dersiniz? Gene faşist miyiz? Ya ölenlerin çoluk çocukları, ana babası, yakınları? Yüzünüz kızarmıyorsa, varsın biz faşist olalım..
En masum video: