Kuraniyyuncu hadis munkirleri...

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ

.

Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.
Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]
(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]
Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]

İmam-ı Şarani diyor ki:

Ma'lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur'ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.Üstadım Aliyyülhavas'dan (rahimehullah) duydum. Buyurdu: Sünnet bize Kur'ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan düâda, iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi. Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû' ve sücûd tesbihlerini, ta'dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi. Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn'e bir kimse, bizimle yalnız Kur'ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur'ân-ı kerîmde farzların rek'atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.Yine Beyhakî Sünen'inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir: Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya'nî dört rek'atlı farzları iki rek'ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz, azîz kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî' eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir.

İmam-ı Süyuti diyor ki:

"Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18)



http://www.zehirli.org/konu/yalniz-k...-degildir.html
 

korbakor53

Doçent
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
556
Tepkime puanı
24
Puanları
0
hadisleri inkar etmeyi kendine ilke edinmiş ve prensip olarak görüyorsa dinden çıkar,

sahih hadisi delilsiz inkar ederse de yine dinden çıkar,

ama ilmi kriterlere uymayan bir rivayet olduğu için kabul etmezse bir sakınca yoktur, dinden çıktı diyemeyiz.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
hadisleri inkar etmeyi kendine ilke edinmiş ve prensip olarak görüyorsa dinden çıkar,

sahih hadisi delilsiz inkar ederse de yine dinden çıkar,

ama ilmi kriterlere uymayan bir rivayet olduğu için kabul etmezse bir sakınca yoktur, dinden çıktı diyemeyiz.

hadis kitabı yazanın hukmu ne?

samimi bir şekilde hadis derlesin ve bir eser koysun ortaya.buhari ,muslim ,ve sunenler gibi..
bunların içindede bir çok yalan hadi var. ne olaca bu zatların hukmu?
doğruyu bulursa on sevab yanlışı bulursa 1 sevabmı almış olacak?

Ahirette,yarabbi ben samimi bir şekilde hadis topladım lakin bana yalan söylediler ben masumum mu diyecek?

bu serzenişi işe yarayacakmı?

kuranı kerime baktığımızda "kandırlıma" ahirette bir mazeret olmayacak.mazeret olsayda,şeytanın kandırdığı müşrik ve kafirler masum olurdu..


EN'AM SURESI : 70 Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır.



Y
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ey Dinsizler, mulhidler ve zındıklar ! İslâm Dini sizi bünyesine asla kabul etmez-etmiyor ! Ne diye kendisine İslâmî bir ad vermiş olan bu forumun yakasından artık düşmüyorsunuz? Yoksa, ne kadar büyük bir püsküllü belâ olduğunuzun iyice ortaya çıkmasını mı bekliyorsunuz?

Ey Yönetim ! Bu forumda hergün İslâmiyete ve müslümanlara yapılan küfürlere,saldırılara müsaade edip, göz yumduğunuz için vebâliniz vardır ve hesabınız çok çetin olacaktır! Biz bu uyarılarımızı kimseye olan bir düşmanlıktan dolayı yapmıyoruz…Amacımız munkere dilimiz ile engel olmaya çalışmaktan ibarettir. Vesselâm.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,924
Tepkime puanı
2,066
Puanları
113
Konum
Mars
iyi de bundan sana ne bizi senden mi soracaklar :)
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,924
Tepkime puanı
2,066
Puanları
113
Konum
Mars
Amacımız munkere dilimiz ile engel olmaya çalışmaktan ibarettir. Vesselâm.

Edebin ile yapacaksın Kur'an 'ın sana gösterdiği elçinin yaptığı gibi yapacaksın? Cahilce bilgisizce yapmayacaksın!!



20-43. “Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır.”
20-44. “Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.”

Siz alimlerinizin ve nefsinizin peşinde koşmaktan kitap 'daki ayetleri görmez olmuşsunuz.

Allah elçisini bu şekilde uyarırken bunlar kendilerini elçilerden daha üstün görüyorlar ki böyle davranıyorlar.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
akıllı insan sorulara cevabını yazar bizde okur ,gerekliyse itirazımızı yazarız..

yırtınarak ,kendini yerden yere vurarak ,forumun gavslarını çağırmak bence hiç doğru bir şey değil..

gavslar ,adeta sover gibi bağrıldığı zamanmı geliyor..

......................

ya ihvan furumun gavsları! şu adamı biraz susturun.allahın rehmeti üzerine olsun.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ey Dinsizler, mulhidler ve zındıklar ! İslâm Dini sizi bünyesine asla kabul etmez-etmiyor ! Ne diye kendisine İslâmî bir ad vermiş olan bu forumun yakasından artık düşmüyorsunuz? Yoksa, ne kadar büyük bir püsküllü belâ olduğunuzun iyice ortaya çıkmasını mı bekliyorsunuz?

Ey Yönetim ! Bu forumda hergün İslâmiyete ve müslümanlara yapılan küfürlere,saldırılara müsaade edip, göz yumduğunuz için vebâliniz vardır ve hesabınız çok çetin olacaktır! Biz bu uyarılarımızı kimseye olan bir düşmanlıktan dolayı yapmıyoruz…Amacımız munkere dilimiz ile engel olmaya çalışmaktan ibarettir. Vesselâm
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ehli Sünnet Mezheblerin kabul ettiği her Hadis, sahih; her Sünnet, fezail ve nefail sabittir. Biz mukallid ve mübtedilere düşen sadece ve sadece Mezhebe uymaktır. Kendim yaparım demek kendi mezhebini uydurmaktır.

Kısaca; mezhebe uymak, Kitap ve Sünneti takip etmenin biricik yolu. Uymayanların halini görüyorsunuz; en zekisinden en dununa hepsi şaşkınlık içinde, hepsi ayrı telden... Biri birini tutmuyor. Hepsi birbirini tekzib ediyor. Allah Teala, bize gösteriyor işte.

Rasulullah efendimiz size iki emanet bırakıyorum, ona sıkı sıkı sarılın, Kur'an ve Sünnetim buyurdular. Amenna ve saddakna.

Nasihat:

Fetava’l-lecneti’d-daime adlı fetva kitabında şu görüşlere yer verilmiştir: “Sünnetle amel etmeyi inkar eden kimse kâfir olur. Çünkü, sünneti yalanlamak, hem Allah’ı, hem Resulünü, hem de ümmetin icmaını yalanlamak manasına gelir..." (bk. Lecne, el-Mecmuatu’s-sanî, 3/194)
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
bu kadar müslümanı zizlerin gibi yalana dolana düzmeceye depbeli küpeli cübeli gibi din yobazlarına uymuyor diye kafir iylan ediyorsunuz
sizi alkışlıyorum sizlerden gayri müslüman kalmadı
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Kuraniyyun fırkası eğer, hadisleri hüccet olarak kabul etmiyorsa(mutevatir, meşhur..)kesinlikle tekfir edilir!!!Değise, yani hadisleri hüccet kabul ediyorlarsa müslümandırlar!!!Bu konu Bütün ümmetçe ittifakla kabul edilen bedihi bir gerçektir.İslam Dini içinde yer alan Ehli sünnet, Ehhli Bid'a bu konuda hemfikirdirler....
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
O kadar söyledik "yalnız kuran" diyen yok. Hala aynı şeyi papağan gibi sayıp durmanın amacı ne? Algımı oluşturulmaya çalışılıyor yoksa..

Yalnız Kurancı diye itham edilenler "kuraniyyunu" eleştiriyor, yanlış olduğunu söylüyor.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
üç beş iblis aynı çanağa işerse müslümanlıktan nasıl dem vurur
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
وَمَنْ أَنْكَرَ الْمُتَوَاتِرَ فَقَدْ كَفَرَ، وَمَنْ أَنْكَرَ الْمَشْهُورَ يَكْفُرُ عِنْدَ الْبَعْضِ، وَقَالَ عِيسَى بْنُ أَبَانَ: يُضَلَّلُ وَلَا يُكَفَّرُ، وَهُوَ الصَّحِيحُ وَمَنْ أَنْكَرَ خَبَرَ الْوَاحِدِ لَا يَكْفُرُ غَيْرَ أَنَّهُ يَأْثَمُ بِتَرْكِ الْقَبُولِ هَكَذَا فِي الظَّهِيرِيَّةِ.

El Fetaval Hindiyye adlı Hanefi Fıkhında fetva şöyledir :

-Kim mütevatir hadisleri inkar ederse küfre girer.
-Bazılarına göre Meşhur hadisleri inkar eden de küfre girer.
-İsa b. Eban : ''Meşhur hadisleri inkar eden sapık olur fakat küfre girmez'' demiştir.Doğru olan da budur.
-Kim haberi vahid olan hadisleri inkar ederse kafir olmaz.Fakat benimseneni terk ettiği için günah işlemiş olur.Keza Zahiriyede de böyledir.

El Fetaval Hindiyye , 2/265
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
"Yalnız Kur'an" diyenler Müslüman değildir.
.


(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

Bil beyyinâti vez zubur(zuburi), ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Onları, delillerle, kitaplarla gönderdik ve sana da, onlara ne indirildiğini açıkça anlatman, düşünmelerini sağlaman için Kur'ân'ı indirdik.

ALİ iMRAN 187:

إِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ


Ve iz ehazallâhu mîsâkallezîne ûtûl kitâbe le tubeyyinunnehu lin nâsi ve lâ tektumûneh(tektumûnehu), fe nebezûhu verâe zuhûrihim veşterav bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe bi’se mâ yeşterûn(yeşterûne).

:An o zamanı ki Allah, kendilerine kitap verilenlerden, o kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz onu diye söz almıştı; onlarsa o sözü artlarına attılar, azcık bir menfaat karşılığında sattılar onu, ama o aldıkları şey, ne de kötü nesne.

Beyan kelimesi izah etmek anlamında açıklamak değildir, gizlemek,ketmetmek anlamının zıddı olan açıklamak demektir.

Azıcık menfaat için neden beyan kelimesini saptıryorsunuz,çok kötü bir iş yapıyorsunuz.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

Bil beyyinâti vez zubur(zuburi), ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Onları, delillerle, kitaplarla gönderdik ve sana da, onlara ne indirildiğini açıkça anlatman, düşünmelerini sağlaman için Kur'ân'ı indirdik.

ALİ iMRAN 187:

إِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ


Ve iz ehazallâhu mîsâkallezîne ûtûl kitâbe le tubeyyinunnehu lin nâsi ve lâ tektumûneh(tektumûnehu), fe nebezûhu verâe zuhûrihim veşterav bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe bi’se mâ yeşterûn(yeşterûne).

:An o zamanı ki Allah, kendilerine kitap verilenlerden, o kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz onu diye söz almıştı; onlarsa o sözü artlarına attılar, azcık bir menfaat karşılığında sattılar onu, ama o aldıkları şey, ne de kötü nesne.

Beyan kelimesi izah etmek anlamında açıklamak değildir, gizlemek,ketmetmek anlamının zıddı olan açıklamak demektir.

Azıcık menfaat için neden beyan kelimesini saptıryorsunuz,çok kötü bir iş yapıyorsunuz.

“””Allah kendilerine kitap verilenlerden: “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz. ” diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kötü!””” (Ali-İmran :187)


Bir defa evleviyetle şunu söyleyelim ki, bu ayet ehl-i kitabı tedip ve Tevrat ve İncildeki Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin gelişi ile ilgili ayetleri gizledikleri veya tahrif edip söylemedikler i için onların bu kabih amellerini beyan için nazil olmuştur.
Yani, ey Rasûl-ü Mükerrem! Kâfirlerden işittiğin ezalara mahzun olma. Zikret şol zamanı ki, o zamanda ehl-i kitaptan Allah-u Tealâ ahdü misak aldı ve Tevrat'ta ve İncil'de onlara dedi ki «Siz kitaplarınızda olan âhir zaman nebisinin evsafını beyanedip saklamayacaksınız.» Onlar da kitaplarında iman etmeleriyle ikrar verdiler ve nâsâ evsaf-ı nebeviyeyi beyan edip ketmetmemek, kitaplarının ahkâmından ve onlara imanlarının icabından iken, kitaplarını arkalarına attılar ve evsaf-ı nebeviyeyi nâstan sakladılar ve onun mukabilinde rüesadan bir miktar para aldılar. Binaenaleyh; ahkâm-ı şer'iyeyi tahrif ederek bedelinde aldıkları para ne fena bir para oldu. Çünkü; Vâcib Tealâ Tevrat'ta ve İncil'de Resûlullah'ın evsafını şerh ve izah edip ehl-i kitaba da, nâsa olduğu gibi beyan etmelerini şiddetle emrettiği ve onların da kitaplarının ahkâmını tamamen kabul ettikleri halde Rasûlullah zuhur edince, hasetleri galeyan ederek kitaplarının hilâfına hareketle birtakım müfsitlerin arzularına göre te'ville aldıkları para elbette fenadır ve taaccübe şayandır. Zira; saadet-i âhireti, bekası olmayan dünyaya değişmektir. Halbuki; ehl-i kitaba lâyık olan hemen kitaplarının ahkâmını ve bilhassa Resûlullarfın evsafını bihakkın beyanedip imanlarında sebatla halkı din-i İslâma duhûle teşvik etmekti. Onlarsa aksi harekette bulundular ve binaenaleyh; kitaplarının onlar için temin ettiği saadetten mahrum oldular.
Allah-u Tealâ'nın ehl-i kitaptan aldığı ahdü misakın keyfiyeti; enbiya-yı kiram ebvab-ı tekâlifin kâffesinin delillerini beyanla nâsa kabulünü teklif ettiler ve onlar da kabul etmeleriyle ahd altına girdiler. Bu tekâliften birisi de âhir zaman nebisine imandır. Vakta ki Cenab-ı Risaletmeab Efendimiz ufk-u nubûvvetten tulü' edince imanı terkle nakz-ı ahdederek hakkı terkle batılı iltizam etmişlerdir.
Bu âyet-i celile; üç hükmü havidir; B i r i n c i s i ; Allah-u Tealâ'nın ehl-i kitaptan kitaplarının ahkâmını elbette nâsâ beyanedip saklamayacaklanûa ahd almasıdır.İ k i n c i s i ; onların nakz-i ahdederek kitaplarını arkalarına atmalarıdır. Ü ç ü n c ü s ü : ahkâm yolunda azıcık bir para almakla çirkin bir mübadelede bulunmalarıdır.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Yalnız Kuran sözünü gerçekten söyleyebilen yiğit zaten hadislere sünnetede yakındır.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
Yalnız Kuran sözünü gerçekten söyleyebilen yiğit zaten hadislere sünnetede yakındır.

kuranı okumak sünnet dinlemek farz uymak farz dır
yani kuran diyen bizler sünneti falan inkar ret etmiyoruz
bizim anlatmak istediğimiz örnek niyet ettim öyle namazının ilk sünnetine deniyor diyoruz ki öyle namazının farzından önce peygamber efendimiz dört rekat nafile kılardı bizim kılmak istediğimizde nafiledir nafile kılmak sünnettir o zaman niyet öyle namazımın sünnetine değil nafile namaza olmalıdır ki öylen namazının farzından önce kılınan nafile namaz sünnet olsun
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yalnız Kuran sözünü gerçekten söyleyebilen yiğit zaten hadislere sünnetede yakındır.


Burada sizin gibi 5-6 kişi var , gerçekten sizi bir türlü anlayamıyorum ! Astığınız yorumlar başkalarına sanki bu Dünyada yaşamıyormuşsunuz intibaını veriyor !
 
Üst