Kur’an’ın ticarete konu olmasını doğru bulmadığımdan...Örnek bir davranış

Kur’an’ın ticarete konu olmasını doğru bulmadığımdan...Örnek bir davranış

Erhan Aktaş tan örnek bir davranış, yapmış olduğu mealini okuyucuya ulaştırmak için yayınevini aracı yapmadan kendisi ulaştırıyor kendisini tebrik ediyor ve bunun başkalarına örnek olmasını diliyorum. (göndermiş olduğu mesaj aşağıdadır)

"Aziz kardeşim,
Yapmakta olduğum Kur’an çevirisini bitirmiş bulunmaktayım.
Kur’an’ın ticarete konu olmasını doğru bulmadığımdan, yayınevi ve kitapçılar aracılığı ile satışa sunmayacağım. Ayrıca böyle bir satış ile kitabın fiyatı 40 TL ye çıkmaktadır. Oysaki kitabın basım maliyeti 7 TL tuttu. 1 adet alımlarda, 7 TL kitap ücreti, yaklaşık 7 TL de kargo ücreti olmak üzere toplam 14 TL karşılığında -PTT kargo ile- adresinize gönderebilirim. 3 âdete kadar kargo ücreti 8 TL tutmaktadır. Ücret kargo teslimatında tahsil edilecektir. Kitap, ödeme gücü olmayanlara ücretsiz gönderilecektir.

Not: Mümkünse siparişlerinizi email yolu ile bildirin.
İletişim: (0532) 620 47 95 – [email protected]
Kitabın ismi: Kerim Kur’an – Türkçe Çeviri.
Özelliği: 840 sayfa, 14x20 ebadında, şamua kâğıt, iplik dikiş ve özel kapak."

ben böyle dedim ama Erhan Aktas'in "Faiz Riba Degildir" seklinde bir makalesine denk geldim az önce
su anda okuyorum ama kafam dolu oldugundan pek basmiyor musait bir zamanda okuyacagim ins. cunku oldukca uzun

bu kabul ediyorum anlaminda degil tabi, dinlemeden reddetmek benim adetim degildir onun icin ne diyor diye bakmakta fayda var

merak eden varsa ilgili makaleyi buradan okuyabilirler

http://www.kuranmesaji.org/Home

Maşallah kaptan gemini yüzdürmeye başlamışsın.

LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Kur'an'ın ticareti bence hükümlerle alakalı olan bir şeydir. Sözkonusu makale, günümüzdeki yaşama, Kur'an'ı uyarlamaya çalışmanın tezahürü. Bu da bir ticarettir.
Mesela, Dini kavramlara cihat ilan etmiş bir sistemin ölülerinin "şehit" olarak anılmasına ve "şehit"e yakışır cenaze merasimlerine ses çıkarmaması. İşte bütün bunlar Kur'an ticaretidir.
Kafirlik bir ticaret değildir genel anlamda ama münafıklık bir ticarettir. Dolayısıyla, kendisini imanen ve amel olarak bir bütün içerisinde tanımlayan bütün siyasetçiler Kur'an (Din) ticaretinden tamamen beridirler lakin, kendisini muhataplara göre şekillendiren ve tanımlamayanların tamamında ise Kur'an ticareti hakimdir.
Mesela nice siyasetçiler, namaza meydan okurken cenaze namazlarında saf tutarlar. --))) Kur'an'ın ticaretini yapmak için.
Geçmişte, Erbakan'ın siyaseti olsun günümüzde Erdoğan'ın, bunların siyasetleri Kur'an ticaretinden uzaktır. Çünkü, zaten fiilen böyle bir ameliyenin içerisindedirler samimi olarak.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Kur'an ticareti de yoktur. Çünkü Kur'an'a düşmanlık alenidir ve fii savaş ilan edilmiştir Kur'an'a ve savaş ilan edenler güçlüdürler, seçim meçim dinlemezler. Yani münafıklık yapacak bir halleri yoktur.
Lakin Cumhuriyet'e geçiş döneminde Kur'an ticaretinin alası yapılmıştır. ---)))) Duaya meydan oku meclisi dualarla aç. ---)))) İyi valla.. ---)))) Açmak zorunda çünkü yeterli kadar güçlülük yoktur, böyle olunca sarıl Kur'an ticaretine. ---))))

Netice:

İman ve salih amel merkezli müslümanların tamamı Kur'an ticaretinden uzaktırlar.

İster kafir olsun, ister müşrik olsun ve isterse münafık olsun, yeri geldiğinde kafir ve müşrikler, her zaman ve her an münafıklar Kur'an ticaretinin merkezindedirler.

Hadiselere bu pencerelerden bakamayanlar da bir anlamda bu ticaretin göbeğindedirler. (Bunlar da bizim mahalleden olanlardır. ---)))) Yukarıdaki şahıs da kısmen öyle)