lafons7275
Kıdemli Üye
Allah Teâlâ, "Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah´a ve Peygambere götürün" buyurmuştur.
Bu Ayetin Kıyasın Delili OlmasıBil ki âyetteki "Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah´a ve peygambere götürün... "emri, bize göre kıyasın bir hüccet olduğuna delalet eder. Bunun delili şudur: Hak Teâlâ´nın, " Eğer bir şey hakkında çekişirseniz" ifadesinden murad, ya "Eğer hükmü kitap veya sünnet veya icmâda belirtilmiş birşey hakkında ihtilâf ederseniz..." şeklindedir; ya da, "Eğer hükmü bu üç şeyde belirtilmemiş birşey hakkında ihtilâf ederseniz..." şeklindedir. Birinci ihtimal bâtıldır. Çünkü bu takdirde insanın, o hükme uyması vâcibtir. Binâenaleyh o, Hak Teâlâ´nın "Allah´a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin" buyruğunun şumûlüne dahil olmuş olur ki, bu durumda da, "Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah´a ve peygambere götürün" emri, kendinden önceki ifadenin aynen tekrarı olur. Bu ise caiz değildir.
Bu ihtimal bâtıl olunca, geriye sadece ikinci ihtimal kalır ki, bu da, "Eğer hükmü kitap, sünnet ve icmâda bulunmayan bir şey hakkında çekişirseniz..." manasının kastedilmiş olmasıdır. Durum böyle olunca Hak Teâlâ´nın, "Onu, Allah´a ve peygambere götürün" emrinden murad, o şeyin hükmünü, kitap ve sünnetin nasslarından taleb edip araştırma olmaz. Binâenaleyh bundan muradın, onun hükmünü, kendisine benzeyen hadiseler hakkında belirlenmiş hükümlere vurmak olur ki, bu da kıyastır. Binâenaleyh âyetin, kıyas yapmayı da emre delalet ettiği sabit olur. (Razi tefsiri)
Bu Ayetin Kıyasın Delili OlmasıBil ki âyetteki "Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah´a ve peygambere götürün... "emri, bize göre kıyasın bir hüccet olduğuna delalet eder. Bunun delili şudur: Hak Teâlâ´nın, " Eğer bir şey hakkında çekişirseniz" ifadesinden murad, ya "Eğer hükmü kitap veya sünnet veya icmâda belirtilmiş birşey hakkında ihtilâf ederseniz..." şeklindedir; ya da, "Eğer hükmü bu üç şeyde belirtilmemiş birşey hakkında ihtilâf ederseniz..." şeklindedir. Birinci ihtimal bâtıldır. Çünkü bu takdirde insanın, o hükme uyması vâcibtir. Binâenaleyh o, Hak Teâlâ´nın "Allah´a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin" buyruğunun şumûlüne dahil olmuş olur ki, bu durumda da, "Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah´a ve peygambere götürün" emri, kendinden önceki ifadenin aynen tekrarı olur. Bu ise caiz değildir.
Bu ihtimal bâtıl olunca, geriye sadece ikinci ihtimal kalır ki, bu da, "Eğer hükmü kitap, sünnet ve icmâda bulunmayan bir şey hakkında çekişirseniz..." manasının kastedilmiş olmasıdır. Durum böyle olunca Hak Teâlâ´nın, "Onu, Allah´a ve peygambere götürün" emrinden murad, o şeyin hükmünü, kitap ve sünnetin nasslarından taleb edip araştırma olmaz. Binâenaleyh bundan muradın, onun hükmünü, kendisine benzeyen hadiseler hakkında belirlenmiş hükümlere vurmak olur ki, bu da kıyastır. Binâenaleyh âyetin, kıyas yapmayı da emre delalet ettiği sabit olur. (Razi tefsiri)