Kuran okuyan bir gencin hikayesi

Zeynep Özmen

Kevok_84
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,306
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Bir genç hafızlığını tamamlarken her gün sabaha kadar Kur’an’ı hatmeder. Bundan dolayı da sabah derslerine yorgun ve bitkin olarak çıkar. Durumu öğrenen hocası Kur’an’ı bu şekilde okumasını arzu etmediği için bir gün onu karşısına alır ve: “Evladım! Biliyorsun Kur’an, indiği gibi okunmalıdır. Bu gece sen Kur’an’ı, karşında ben varmışım gibi oku.” tavsiyesinde bulunur.

Genç gider ve Kur’an’ı hocasına okuyormuş gibi okur. Sabah huzura geldiğinde: “Efendim, bu gece Kur’an’ı ancak yarısına kadar okuyabildim.” der. Bunun üzerine hocası: “Pekâla bu gece de Efendimiz’e okuyor gibi oku!” emrini verir. Talebe şaşkınlık ve heyecan içinde Nebîler Serveri’nin huzurunda olduğu düşüncesiyle o gece daha dikkatli okur. Ertesi gün de üstadına Kur’an’ın ancak dörtte birini okuyabildiğini söyler. Üstadı talebesindeki manevi yükselişi görünce: “Bugün de o emin melek Cebrail’in Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesellem) tebliğ ettiği anda dinliyor gibi oku!” der. Talebesi ertesi gün “Vallahi üstadım, bugün ancak bir sure okuyabildim.” der.

Üstadı son adımı atar: “Evladım! Şimdi de onu binlerce hicabın verasında bulunan Yüce Rabbimiz’in huzurunda okuyor gibi oku! Düşün ki O seni dinliyor ve Kur’an’ı senle mukabele ediyor!” Talebe ertesi gün gözyaşları içinde üstadına gelir ve şöyle der: “Üstadım! Fatiha’dan başladım ilk ayetleri okudum; ama ‘İyyâke na’budu’ demeye bir türlü dilim varmadı. Çünkü ‘Sadece sana kulluk yaparım!’ diyemedim.
 

emmargah

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
3,348
Tepkime puanı
6
Puanları
0
[
“Üstadım! Fatiha’dan başladım ilk ayetleri okudum; ama ‘İyyâke na’budu’ demeye bir türlü dilim varmadı. Çünkü ‘Sadece sana kulluk yaparım!’ diyemedim.[/QUOTE]







sadece sana kulluk yapsak keşke Rabbimm
 

nurgulalim

Üye
Katılım
16 Tem 2006
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Acaba biz olsaydık nasıl okurdukki.yazanız için teşekkürler.Allah (c.c) daim eylesin
 

SMAYLNUR

Üye
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
edirne
YAZIN ÇOK GÜZEL OLMUŞ NEHİR ALLAH(C.C) SENDEN RAZI OLSUN :wave[1]:
 

kızılkasırga

Profesör
Katılım
8 Eyl 2006
Mesajlar
1,708
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Konum
istanbul
-allah razı olsun
-rabbim kuan'ı anlayarak okumayı nasip eylesin cümlemize.
-kuran'ı yaşantımızda uygulamayı bizlere nasip eyle ey rabbim.
-AMİN.
 
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
51
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
İstanbul
KÜÇÜk Hafiz Kiz


İlkokulu bitirip kursa gelmişti. Ailesi kendi isteğiyle geldiğini söylemişti. Kayıt için adını sorduğumda, hiç de çekinmeyen bir tavırla Fatma dedi Ve ekledi: Eğer hafızlık yaptırmazsanız kaydolmak istemiyorum. Böyle tehdit edercesine konuşması onu yaşından daha olgun gösteriyordu. Tebessümle, Korkmayın küçük hanım, siz isteyin, hafız da yaparız, hoca da...
O küçük gözlerinin içi parıldadı birden. Annesi, Hoca hanim kusuruna bakma hele sen, ille de hafız olacağım der de, baksa bir şey demez. Bizim köyün hocasından duymuş. Peygamberimiz (sav), hafız olanlara Cennette taç giydirilecekmis demiş herhalde. Siz daha iyi bilirsiniz ya, köylü kafası, biz de bu kadar duyduk anladık. Bu da çocuk iste.
Tabi teyze ne demek, keşke herkes sizin gibi duyduklarından
etkilense de teslim olsa. Siz hiç merak etmeyin, kızınız önce Allah a sonra, sonra bize emanet. Kadıncağız elime yapıştı öpecekken geri çektim, utandım. Tuttum, ben onun elini öptüm. Gözleri yaşardı. Hoca hanim bu eller, gözler hep günahlı, asıl sizinkiler öpülmeye layık. Estağfirullah teyze dedim, o ahrette belli olur. Bu konuşmadan sonra kayıtını, yaptığımda Fatma;nın Erzurumlu olduğunu öğrendim
Bir an düşündüm, ;Küçük, nasıl kalacak bu kadar buralarda;
Zaman ilerledikçe Fatma;nın edepli tavırları daha da çok etkiledi beni. Azimliydi. Geceleri uykusunun arasında ayetleri sayıkladığını görüyordum çoğu kez. Böyle devam ederken, arada bir bana gelip soru soruyordu. Bir gün; Hocam, hafız olmak için Kur;an-ı bitirmek mi lazım?; diye sordu. Ben de, ; Tabii ki, hepsini ezberleyeceksin ki hafız
adını alacaksın.; Bu cevabıma çok üzülmüş gibiydi. Bir şey demek istiyordu sanki. Teşekkür etti ve döndü arkasına gitti. Derslerim arasında onlara sürekli Kur;an ezberlemekle isin bitmeyeceğini, mutlaka içindekiler uygulamak gerektiğini hatırlatıyordum. Talebelerden biri, ; Hocam; dedi,
korkuyorum. Buraları terk edersem bana ahrette hesabını sormaz mı? ; Bir şey diyemedim. Suçlu g ibi hissettim kendimi.
;Fatma;nın annesi ona abdestli olmayanın hafızlara dokunamayacağını söylemiş, doğru mu? ;diye sordu. Çok ilginç
doğrusu. ;Maşaallah; dedim;, ; Osmanlı zamanında atalarımız Kur;an-a ve Hafız;a kıymet verdiklerinden öyle yaparmış; dedim. Çok hoşlarına gitmişti bu iş. Hepsi adeta kendilerini ulaşılması zor, kasa içindeki altın gibi görüyorlardı. ;Görsünler; dedim içimden, bu yasta buralara gelmişler. Allah; in kelamını ezberliyorlar, onlara fazla görmem bunu;
Bu arada Fatma ara sıra rahatsızlanıyor ve revirde yatıyordu. Zaman geçtikçe Fatma;nın morali ve sağlığı daha da çok bozuluyordu. Bir gün dersini iki kez aksatınca sordum,Ne oldu yoksa, anneni mi özledin?; ;Hayır; dedi. ;Neden moralin bozuk? Çok fazlada hasta oluyorsun; dedim. ;Yanlış anlamayın, inanın ki annemi özleyip de gitmek istediğim yok. Burayı çok seviyorum. Allah;ımdan çok O küçük kalpte bu ne imandı Ya Rabbi!..
Onu hayranlıkla izliyordum. Bir gün çok rahatsızlandı. Doktora götürmek zorunda kaldık. Bir çok tahlillerden sonra arkadaşım olan
doktor hanim,; Hoca hanım derhal bu talebeyi ailesinin yanına gönder; dedi. Şaşkınlıkla: ;Neden; diye sordum. Bana, ;Belki üzülecek, hatta inanmayacaksın, fakat bu talebe kanser;; dedi.
;Adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Sanki her tarafımı şefkat sarmıştı. Hasta haneden ayrılırken Fatma;ya hiç bir şey
diyemedim. Oysa anlamış gibi bana sorular sorup dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu. Kulağıma eğilerek ;Hocam; dedi, ; Azrail insanların canını alırken nasıldır?; Ağlamamak için kendimi zor tuttum, ;Güzel bir surettedir, mü;min kullara; dedim. Sevindi, sanki mırıldandı:; Belki hafız olamam, ama Elhamdulillah mü;minim; dedi;
Simdi anlamıştım, bana önceden sormuş olduğu soruyu. Demek ki hastalığını biliyordu Hafız olmak için Kur;an-i bitirmesi gerektiğini söylediğimde, neden üzüldüğünü simdi anlamıştım. Birkaç gün sonra eşyalarını hazırlamaya başladık. Çünkü dayanılmaz acılar içinde olduğunu görüyorduk. Evine gitmesi gerekiyordu. Ailesi geldi. Fatma yanıma gelerek,; Bana kızmadınız değil mi? Eğer söyleseydim belki
kursa almazdınız.; ;Ne demek? Nasıl kızarım sana?; dedim. ;Hem sonra sakin üzülme hafızlığımı bitiremedim diye. Bu yola girdin ya, Rabbim seni hafızlar zümresinden yazmıştır insaallah.; Öyle sevindi ki, sarıldı boynuma: ;Gerçekten ben simdi hafız sayılırmıyım? Anne bak, duydun değil mi,Ya Rabbi bu ne aşktı!..
Rabbimin hikmeti tecelli etse de iyi olsaydı su Fatma, ne güzel bir kul olurdu. Böylece Fatma;yı gözyaşları ile Erzurum;a uğurladık. Çok geçmedi. Bir iki hafta sonra ailesi ağırlaştı haberini verdi. Bu bir iki hafta içinde ondan iki mektup almıştım. Bana hep hafızlık tacını merak ettiğini. Rüyalarına bile girdiğini yazıyordu
Bir gün sabah namazından sonra telefon çaldı. Fatma;nın annesiydi karşımdaki ses. Ağlamaklı bir sesle, ; Hoca hanım Fatma;yı uğurladık. Rica etsem bir hatim okurmusunuz?; deyince ben de dayanamadım ağlamaya başladım. Annesi beni teselli edercesine telefonu kapatmadan,; Size ölmeden önce sunu söylememi istedi; dedi hıçkırarak: ;Anneciğim hocama söyle, Azrail söylediğinden de güzelmiş.;
Ey Rabbim; senin kelamın için yanıp tutuşan, yoluna yapışıp kelamına sımsıkı sarılan kulunu, sen son nefesinde yalnız bırakır misin hiç?;

RABBİM ÜMMETİ MUHAMMED İN KALBİNİ KURAN AŞKIYLA DOLDURSUN İNŞ...
 

şifa

Üye
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
130
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
adige psase,cok güzel bir paylaşım emeğine sağlık teşekkürler....
 

Sabr-el-Hayat

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
3,776
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Allah c.c. razi olsun nurfer...

Allahim c.c. bizleri razi oldugu ve ona layikiyle kulluk edenlerden ve ve Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e layik Ümmet eylesin cümlemizi insallah, amin.. . . .


Allahu Ekber
 
Üst