Kur’ani Hayat Dergisi

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0



Gerekçeler
İlkeler
Hedefler

“Rasul,
‘Ya Rabbi!’ diyecek,
‘Gerçek şu ki,
benim kavmim
bu Kur’an’ı devri
geçmiş bir mesaj gibi
terk etti!’...”
Furkan, 30


“Yeni yazılacak bir eser şu yedi meseleden münhasıran birini ele almalıdır: Orijinal bir şey meydana getirmek, eksik olanı tamamlamak, karmaşığı aydınlatmak, uzun olanı özetlemek, düzensizi tanzim etmek, dağınık olanı toplamak veya hatalı olanı düzeltmek...” Ezherli bir âlimin yukarıdaki tesbitleri, yeni bir eserin gerekçelerini hikmetli bir üslupla ortaya koymaktadır. Bu gerekçelerden herhangi birini göz ardı eden her çaba, tekrara düşmekten ya da ‘lehve’lhadis’ (boş söz) olmaktan öteye gidemeyecektir. Her yeni çıkış mütevazı da olsa bir iddia taşır. Kur’ani Hayat Dergisi de, yayın hayatına ilk adımını atarken çıkış gerekçelerini, ilke ve hedeflerini kısaca iddiasını okuyucularıyla paylaşmayı gerekli
görmüştür.




GEREKÇELER

“Kur’an edebiyat değil hayattır.” Aliya İzzetbegoviç
Dergi hür tefekkürün kalesi...” Cemil Meriç


Bir Müslüman olarak kendi modernitemizin belirsizliklerini yaşıyoruz. Bu belirsizlikler insanların bocalamasına, aradığını bulamamasına sebep oluyor. İnsanlar bir önderden mahrum olduklar için neyi, nerede arayacakları nı ve hakikate nasıl ulaşabileceklerini bilemiyor. Usul hatasından hali olmayan birçok çaba da sorunu derinleştirmekten başka bir yarar sağlamıyor. Çözümün vahiyde ve vahyin amele dönüşmüş halinde (Sünnet) olduğunu bilenler çoğunlukta olmasına rağmen bir türlü maksada ulaşılamıyor. Usulde yapılan hatalar, maksadı da yaralıyor. Çünkü biz “vusulsüzlüğün usulsüzlükten” olduğuna inanan bir ümmetiz. Kur’an’ın yolundan gitmek vahyin öğrettiği usulü uygulamakla mümkündür. Modern çağda Müslüman’ın tasavvuru seküler etkilerle kirletiliyor. Sistemli mühendislik çabaları sonucunda şekillendirilen seküler zihinler vahiy ile olan canlı bağdan kopuyor. Zihinsel kirlenmeye rağmen sessiz ve derinden akıp gelen bir diriliş çizgisi bir ilahi lütuf ve imkan olarak görmek gerekir. İki yüz yıldır zihinsel kirlenmeye karşı tepki verenlerin varlığı, insanoğlunun Yüce Yaratan tarafı ndan ‘unutulmamış’ olduğunu gösterir. Urvetu’l- Vuska, Mihrap, Sırat-ı Müstakim, Menar, Sebilu’r–Reşad, Darü’l-Fünun, Tercümanu’l- Kur’an, Hikmet, Diriliş, Hareket, Büyük Doğu, Düşünce vb. dergilerin hepsi zihinsel kirlenmeden arınmaya çağırmak için yola çıkmıştı. İçerik ve üslup farklılıklarına rağmen, bahsi geçen tüm dergiler vahye muvafı k bir hayatın inşası için mesajlar vermiştir. İki yüz yıllık bu süreçte tamamen Kur’an’ı konu alan bir dergi bulunmamaktadır. Kur’ani değerlerle hayatı birbirine bağlayan bir dergi, vahyin öngördüğü hayatın inşası yolunda önemli bir görev üstlenecektir. Yukarıda belirtilen tüm kaygılar Kur’ani Hayat Dergisi’nin yayın hayatına başlamasını da beraberinde getirdi.

İLKELER

“Onlar ki, sözü dinlerler ve en güzeline tabi olurlar…” Zümer,18

1 Kur’ani Hayat, İslami ıstılahları tercih ederek Kur’an’ın kavramsallaştırmasını önceleyecektir. Toplumun tüm katmanlarını kucaklayan bir üslupla, her kesimden insanın anlamasını kolaylaştıracak ortak bir dil kullanacaktır.
2 Kur’ani Hayat, toplumun her kesiminden insanı hedef kitlesi olarak kabul eder. Toplum yalnızca bir kesimden oluşmadığı için, sadece bir kesime hitap etmeyi yeterli görmez.
3 Kur’ani Hayat, “kaleme and olsun…” emr-i ilahisi ile okumak kadar yazmanın da önemli olduğunun bilincindedir. Sözlü gelenek kadar yazılı geleneğin de vahyi aktarmada ne kadar etkili ve kalıcı olduğunu bilir. Bir mektebe dönüşmesi arzu edilen bu çaba Kur’an merkezli düşünen mütefekkirler ve yeni yazarlar yetiştirme gayesi de güdecektir.
4 Kur’ani Hayat, sadece soyut tefekkürü yeterli bulmaz. Kur’an merkezli bir düşünce geleneği oluşturma yanında bu geleneğin hayata nasıl yansıtılacağı konusunda açılımlarda bulunmayı da önemser.
5 Kur’ani Hayat, ümmetin zengin mirasını vahyin süzgecinden geçirerek yeniden üretir. Tarihiyle ve kendisiyle yüzleşerek, entelektüel cesaretle özeleştiride bulunmayı önemser ve bunu ‘fiili tövbe’ olarak kabul eder.
6 Kur’ani Hayat, hayatını Kur’an çalışmalarına adamış âlim, akademisyen ve önderlere sayfaları nı açarak, birikimlerini toplumla paylaşmaları için bir köprü görevi görür. Ahlaklı bir müzakere zemini oluşturarak ilim ve kalem ehlini Kur’an merkezli hakikat arayışlarını bu zeminde yürütmeye davet eder.
7 Kur’ani Hayat, farklı düşünceleri önemser. Ancak, vahyin vaz’ettiği ilkeleri ortak kabuller olarak görür. Vahyin bildirdiği kat’i bilgiyi tartışmaya açmaz.
8 Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili dünyanın her tarafında yürütülen çalışmaları yakından takip eder ve bu çalışmaları okuyucuları ile paylaşır.
9 Kur’ani Hayat, Kur’an’sız bir hayatın ve hayatsız bir Kur’an’ın hikmete mugayir olduğu düşüncesiyle bunları ayrılmaz bir bütün olarak kabul eder.
10 Kur’ani Hayat, hayatın tamamına vahyin kılavuzluğunda bakmayı esas alır. Gündelik hayatta karşılığı olmayan teorik bilgilere ve tartışmalara sayfalarında yer vermemeye özen gösterir. Çabasını vahye uygun bir tasavvurun inşası ve bu tasavvura uygun davranışların hayata yansıması üzerinde yoğunlaştırır.
11 Kur’ani Hayat, Kur’an-ı Kerim’e istediğini söyletme gayretiyle değil, onun söylediğini can kulağıyla dinleyip doğru anlama çabasıyla yaklaşır.
12 Kur’ani Hayat, asla ‘Kur’ancılık’ yapmaz. Bilakis, ‘Kur’anlı’ bir hayata kılavuzluk etmeye çalışır. ‘Kitabına uydurma’ değil, ‘Kitab’a uyma’ gayreti içinde olur.
13 Kur’ani Hayat, sadece bir cemaatin, bir hareketin, ya da bir vakfın dergisi değildir. Çıkış noktası Kur’an olan, Kur’anla inşa olmayı ve Kur’anla inşa etmeyi amaçlayan ve tüm Müslümanları kucaklayan bir ilim ve fikir dergisidir.
14 Kur’ani Hayat, Kur’an ilimleri ve tefsir alanında akademik makalelere de zaman zaman yer verir. Ancak, tüm bu bilgilerin hayata dönük yüzüne öncelik tanır. Kur’an’a yaslanır, ana kaynak olarak ondan beslenir. Vahyin hayata yansıyan müşahhas şekli olan Sünnet’i her dem göz önünde bulundurur. Kur’an’ı tek kaynak olarak değil, temel kaynak olarak kabul eder. Kur’an’ın en isabetli ve kamil tefsiri olan Sünnetten her zaman istifade eder.
15 Kur’ani Hayat, vahyin birinci dereceden muhatabı olan Rasulullah’ın (s) Kur’an’a yaklaşım ve onu yorumlama biçimini temel alır. Vahyi en iyi anlamanın yolunun, onun bizzat kendisine indiğ i seçilmiş elçiyi yakından takip etmekten geçtiğini kabul eder. Peygamberin vahiyle terbiye ettiğ i örnek toplumu, model almak açısından büyük bir imkan olarak görür.
16 Kur’ani Hayat, müminin düşünce evrenini oluşturan dil, tarih, coğrafya, irfan, hikmet, bilgi gibi mefhumların Kur’an ekseninde yeniden üretilmesini hayati bir mesele olarak görür.
17 Kur’ani Hayat, tek taraşı, buyurgan bir üslup yerine özneler arası bir ilişkiye davet eder. Müminler arasında kurulacak böyle bir ilişkinin rahmeti celp edeceğine inanır.

HEDELER

“Hayatı Allah’tan koparmak, anlamdan koparmaktır. Hayatı Allah’a bağlamak, anlama bağlamaktır. Hayatı anlamlandırmanın ise vahiyden başka yolu yoktur. Kur’an bizim öznemiz olduğ u zamanlarda biz de tarihin öznesiydik. Biz Kur’an’ı nesneleştirdiğimizde tarihin nesnesi olduk. Oysa Kur’an, hayatı inşa eden özne olmalı. Kur’an üç aşamada nesneleştirildi:
1 - Anlam üretilemeyince form yüceltildi.
2 - Yüceltilen form ‘hitab’ı fetiş haline dönüştürdü.
3 - Hitap fetiş haline dönüşünce yaşanmayan, sadece tilavet edilen bir nesne haline geldi.
Oysa Kur’an; kavramlarıyla tasavvuru, önermeleriyle aklı, örnekleriyle şahsiyeti ve bütünüyle hayatı inşa eder.” Mustafa İslamoğlu

1 Kur’ani Hayat, nesneleştirilmiş, hayattan koparılmış, belli zaman ve mekanlara hapsedilmiş ilahi kelamın; dünya ve ahiret saadetini sağlayan, hayatın içinde ve her alanda olması gereken bir ilahi hitap oluşunun hakkıyla anlaşılmasına çalışır.
2 Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili ilmi, fikri ve edebi eser üretiminin artmasını ve yaygınlaşmasını teşvik eder. Bu hedefin gerçekleşmesine süreli bir yayın ekseninde katkı sağlar.
3 Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilişkisi sorunlu hale gelen insanımızın Kur’an’la yeniden tanışması için yollar arar. Küresel kirlenmenin etkisiyle aşınmış İslami kimliğin onarılmasına ve bu kimliğin Kur’an’ın gölgesinde yenilenmesine çalışır.
4 Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili araştırma ve yorumların cesaret ve ihtiyat ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesini teşvik eder. Geliştirilen düşüncelerin ‘Kur’an’a arz edilip sağlaması yapıldıktan sonra geçerlilik kazanması’ şeklinde sağlam bir yöntemin yerleşmesine katkıda bulunur.
5 Kur’ani Hayat, her bir ferdi Kur’an ile bütüncül bir ilişki içerisine girmeye ve bu ilişkiyi sağlam ve sürekli kılmaya özendirir.
6 Kur’ani Hayat, Kur’an’ı salt entelektüel kaygılarla değil, bilakis onun hayatı inşa eden bir özne olduğuna inanarak ve buyruklarına teslim olarak inceleme ve hayata aktarma alışkanlığı kazandırmayı hedefler.
7 Kur’ani Hayat, onca ilerleme teorilerine rağmen gücün kutsandığı ve zulmün sıradanlaşarak kanıksandığı bir çağa tanıklık ederken, sözün gücünün üstünlüğünü öne çıkarmayı hedefler.
8 Kur’ani Hayat, vahyin kılavuzluğuna yeniden dönmeyi, eşyayı ve hadiseleri vahyin penceresinden okuma ahlakını yeniden kazanmayı salık verir.
9 Kur’ani Hayat, tarihe ve zamana “Dur beni dinle!” yerine, “Dur vahyi dinle!” çağrısı yaparak, sözlerin en güzelinin Allah’ın sözü olduğuna tereddütsüz iman etmeyi ve bunun gereğini yerine getirmeyi sürekli hatırlatır.
10 Sonuç olarak; duyarlı tüm dostlarımızı, vahyin hayatı inşa etmesine mütevazı bir katkı yapmak niyetiyle çıktığımız Kur’ani Hayat yürüyüşüne katılmaya davet ediyoruz. Bu yürüyüşte Kur’an; kavramlarıyla tasavvurumuzu, önermeleriyle aklımızı, örnekleriyle şahsiyetimizi ve bütünüyle hayatımızı inşa edecektir. Bize düşen gayret etmektir. Muvaffak olmak Alemlerin Rabbi Yüce Allah’ın iznine bağlıdır. Vesselamu ’ala menittebe’al-Hüda: Selam olsun hidayet yoluna tabi olanlara.
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
2011-kampanya.jpg
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
26634.jpg


Kur’ani Hayat Dergisi’nin 17. Sayısı Çıktı!


font_01.gif
font_02.gif
font_03.gif

Vahye mutabık bir hayatın inşasına mütevazı bir katkı yapmak niyetiyle yol süren Kur’ani Hayat, 17. sayısında temel Kur’ani kavramların başında yer alan fıtratı ele alıyor.

Kur'ani Hayat Dergisi'nin 17. sayısında Mustafa İslamoğlu'nun manşete de kaynaklık eden başyazısı, fıtrata uygun bir hayatın Kur'an'a uygun bir hayat olduğunu işliyor. Murat Sülün, elest bezmi âyetini fıtrat bağlamında tefsir ediyor. Abdulcelil Candan fıtrat hadisini, İbrahim Sarmış hapis cezasının insan fıtratına aykırılığını, Mahmut Çınar 'Allah'ın fıtratı' kavramına kelamcıların yaklaşımına inceliyor. Hüseyin K. Ece ibadete uyum sağlama açısından; Haydar Öztürk insanın ontolojik alt yapısını oluşturması açısından, Murat Kayacan ise irtibatlı kavram ve durumlar açısından fıtratı inceliyor.

Söyleşi köşesinde Samsun'da İlahiyat hocalığı yapan Mehmet Okuyan'la yapılmış mülakatı bulacaksınız. Kur'ani kavramlara ilişkin özgün ve cesur beyanların yapıldığı söyleşiyi ilgiyle okuyabilirsiniz. Mustafa Demir ile Filiz Tavukçu fıtratın ahlâkla ilişkisini, Ali Koçak ise fıtratın aşk ve adalete bakan yüzünü irdeliyor derginin bu sayısında.



Bahri Yücel'in Kur'an'ı anlamanın farz oluşunu, Ömer Faruk Karataş'ın müminlerin Kur'an'da sayılan temel vasıflarını, Ahmet Baydar'ın 'dağılmış koyunlar' âyetini yorumlayan yazıları dergide yer alan diğer yazılar. İbrahim Sarmış'ın eleştirisi, Ömer Noyan'ın denemesi, Muharrem Baykul'un kitap tanıtımı, Bünyamin Doğruer'in şiiri ve Fatih Okumuş'un duası ile fıtrat konulu 17. sayı noktalanıyor.

Ayrıca Fatımetüzzehra imzalı Kur'an'la Yaşamak ve Ferhat Deniz imzalı Dünya Hâli, derginin bu sayısında kervana katılan iki yeni köşe olarak dikkat çekiyor.

Derginin Mayıs başında çıkacak 18. sayı konusunun ahlak olduğu okurlara ve yazı göndererek katkıda bulunacaklara duyuruluyor.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
27975.jpg



Kur’ani Hayat Dergisi Bu Ay “Ahlâk”ı İşliyor



17022.jpg

İki ayda bir yayınlanan ve bu ay 18. sayısıyla okurlarının karşısında çıkan Kur’ani Hayat Dergisi, ahlak konusunu dosya olarak inceliyor.

Vahyin nüzulünün 1400. yılı münasebetiyle Kur'an Yılı ilan edilen bu zaman diliminde, vahye mutabık bir hayatın Kur'ani kavramlarla inşasına mütevazı bir katkı yapmak niyetiyle yol süren Kur'ani Hayat Dergisi, 18. sayısında ahlâk kavramını ele alıyor.

Dergi Mustafa İslâmoğlu'nun manşete de kaynaklık eden ve fiyat merkezli modern dünyaya alternatif olarak "değer merkezli" bir dünya öneren başyazısıyla başlıyor. Murat Sülün, Kur'an'ın sistematik bir kanun kitabı değil, bilakis ahlâki yanı ağır basan bir rehber olduğunu vurguluyor.

Hüseyin K. Ece müminin kerametinin güzel ahlâkı olduğunu, doktora tez çalışmasının bir bölümünü özetleyen Hasan Tahsin Feyizli ise ahlâkın kaynakları konusunda ileri sürülen fikirleri anlatıyor. Abdulcelil Candan ahlâkta itidal ve aşırılık konusunu, Mahmut Çınar amel-ahlâk ilişkisini bekârların evlendirilmesi örneğinde işlemiş derginin bu sayısında.




Söyleşi bölümünde Fatih Okumuş Hollanda'da ilmi çalışmalarını sürdüren Recep Kılıç ile ahlâkın dini temelinin önemini konuşmuş. Mehmet Soysaldı ahlâki çöküşün hayatımıza vahim yansımalarını, Ahmet Coşkun ahlâki zaaflardan hasedi, Zeki Tan ahlâki önderlikte güvenin önemini, Murat Kayacan ise Tefhimu'l-Kur'an'da ahlâk kavramının kullanılışını kaleme almış.

Fatih Okumuş nebevi ahlâkın mucizevi yönünü, Ekrem Demir Kur'an ve sünnette ahlâk kavramının kullanılışını incelemişler yazılarında. İbrahim Sarmış, son günlerde tartışılan hadımlaştırma yasasını ahlâk çerçevesinde eleştirirken, Nuriye Çakmak, Kabil'in öldürme ahlâkının bugüne dek nasıl süregeldiğini, Ayten Durmuş şehir hayatında ahlâkın daha bir önem kazanışını yazmış bu sayıda.

Ömer Faruk Karataş Kur'an'da beyan unsurlarını âyetlerden iktibaslar yaparak maddeler halinde sıralamış, Mehmet Birsin 'ben'in temel dilemmasını tartışmaya açmış. Kur'an'ın Burçları'ndan Enfâl Sûresini Yasemin İslamoğlu tanıtırken, Ferhat Deniz Dünya Hâli'nde bölgemizdeki ve ülkemizdeki son gelişmeleri yorumlamış. Kur'an Kitaplığı'nda Muharrem Baykul M. Abdullah Derrâz'ın Kur'an Ahlâkı isimli muhalled eserini tanıtmış.

Kur'ani Hayat Dergisi'nin internet sitesine sembolik bir bedel karşılığında üye olarak geçmiş tüm sayılara, dergide basılamayan yazılara ve çıkacak yeni sayılara ilk günden itibaren erişebildiği de hatırlatılmış okuyuculara.

Dergi okurlarını 2011 yılı abone çalışmalarına katılma; okuyarak ve okutarak dergiye destek verme çağrısını yeniliyor. Temmuz başında çıkacak 19. sayının konusunun Takva olacağı şimdiden duyuruluyor…
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45



Kuran'i Hayat Dergisi “Ahlâk”ı İşliyor!

Vahyin nüzulünün 1400. yılı münasebetiyle Kur’an Yılı ilan edilen bu zaman diliminde, vahye mutabık bir hayatın Kur’ani kavramlarla inşasına mütevazı bir katkı yapmak niyetiyle yol süren Kur’ani Hayat Dergisi, 18. sayısında ahlâk kavramını ele alıyor.
Dergi Mustafa İslâmoğlu’nun manşete de kaynaklık eden ve fiyat merkezli modern dünyaya alternatif olarak “değer merkezli” bir dünya öneren başyazısıyla başlıyor. Murat Sülün, Kur’an’ın sistematik bir kanun kitabı değil, bilakis ahlâki yanı ağır basan bir rehber olduğunu vurguluyor.
Hüseyin K. Ece müminin kerametinin güzel ahlâkı olduğunu, doktora tez çalışmasının bir bölümünü özetleyen Hasan Tahsin Feyizli ise ahlâkın kaynakları konusunda ileri sürülen fikirleri anlatıyor. Abdulcelil Candan ahlâkta itidal ve aşırılık konusunu, Mahmut Çınar amel-ahlâk ilişkisini bekârların evlendirilmesi örneğinde işlemiş derginin bu sayısında.
Söyleşi bölümünde Fatih Okumuş Hollanda’da ilmi çalışmalarını sürdüren Recep Kılıç ile ahlâkın dini temelinin önemini konuşmuş. Mehmet Soysaldı ahlâki çöküşün hayatımıza vahim yansımalarını, Ahmet Coşkun ahlâki zaaflardan hasedi, Zeki Tan ahlâki önderlikte güvenin önemini, Murat Kayacan ise Tefhimu’l-Kur'an’da ahlâk kavramının kullanılışını kaleme almış.
Fatih Okumuş nebevi ahlâkın mucizevi yönünü, Ekrem Demir Kur’an ve sünnette ahlâk kavramının kullanılışını incelemişler yazılarında. İbrahim Sarmış, son günlerde tartışılan hadımlaştırma yasasını ahlâk çerçevesinde eleştirirken, Nuriye Çakmak Kâbil’in öldürme ahlâkının bugüne dek nasıl süregeldiğini, Ayten Durmuş şehir hayatında ahlâkın daha bir önem kazanışını yazmış bu sayıda.
Ömer Faruk Karataş Kur’an’da beyan unsurlarını âyetlerden iktibaslar yaparak maddeler halinde sıralamış, Mehmet Birsin ‘ben’in temel dilemmasını tartışmaya açmış. Kur’an’ın Burçları’ndan Enfâl Sûresini Yasemin İslamoğlu tanıtırken, Ferhat Deniz Dünya Hâli’nde bölgemizdeki ve ülkemizdeki son gelişmeleri yorumlamış. Kur’an Kitaplığı’nda Muharrem Baykul M. Abdullah Derrâz’ın Kur’an Ahlâkı isimli muhalled eserini tanıtmış.
Kur’ani Hayat Dergisi’nin internet sitesine sembolik bir bedel karşılığında üye olarak geçmiş tüm sayılara, dergide basılamayan yazılara ve çıkacak yeni sayılara ilk günden itibaren erişebildiği de hatırlatılmış okuyuculara.
Dergi okurlarını 2011 yılı abone çalışmalarına katılma; okuyarak ve okutarak dergiye destek verme çağrısını yeniliyor. Temmuz başında çıkacak 19. sayının konusunun Takva olacağı şimdiden duyuruluyor…
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
kurani-hayat-takva-19.jpg

Kur’ani Hayat Dergisi’nin 19. Sayısı Çıktı!


Kur’ani Hayat Dergisi, bu ay çıkan 19. sayısında takva konusunu işliyor.

Hicri 1429 yılının mübarek Recep ayında yayın hayatına başlayan Kur’ani Hayat Dergisi, 1432 Recep ayı sonunda takva konulu 19. sayısıyla, Kur’an ayı Ramazan-ı şerifi de fırsat bilerek okurlarını şuurun en yüksek haline ulaşmaya davet ediyor.
Sayının manşetine de kaynaklık eden başyazıda Mustafa İslâmoğlu vicdanın salih ameli olarak ele aldığı takva konusunda yeni bir dil inşa ediyor.
Takvayı kalbin eylemi olarak değerlendiren Fatih Okumuş, yazısının sonuna bir de manzum Tâhâ Sûresi meali eklemiş okurlar için. Murat Sülün ağır bir soru yöneltiyor bu sayıda: Allah’tan korkacak mıyız, korkmayacak mıyız?!
Takvanın hayata yansımasını merhamet örneği üzerinden anlatan Mahmut Çınar’ın yazısını, takvanın ne denli dikenli bir yol olduğunu yaşanmış örnekleriyle gözler önüne seren Abdulcelil Candan’ın yazısı takip ediyor. Takvayı elbise ve azık olması yönüyle irdeleyen Haydar Öztürk ile takvayı yegâne üstünlük ölçüsü olarak değerlendiren Mehmet Soysaldı dosya konusuna önemli katkılar yapıyor.
Mustafa Demir takvanın infak ile ilişkisini, Selvigül Şahin uyanık bir bilinçle hakikate yürümeyi deneme tadında sunuyor bu sayıda.


Derginin söyleşi köşesinde, Takva Bilinci kitabının yazarı Hüseyin Kerim Ece ile yapılmış yoğun bir sohbet yer alıyor. Ömer Noyan insan ve sakınma üzerine bir deneme kaleme almış bu sayıda. Takva kavramını ve muttâkilerin özelliklerini Özcan Hıdır sünnet ve hadislere; Mehmet Deri Kur’an’a; Murat Kayacan Tefhimü’l-Kur’an’a göre ele alıyor okuyucuları için.
Akşın Taştan’ın takvayı infak ile ilişkilendiren hikâyesinden sonra İbrahim Sarmış’ın Âdem (a.s.)’ın cennetten yeryüzüne yaptığı seyahati yeniden sorgulayan yazısını bulacaksınız. Uzunca bir aradan sonra Kur’an ve Bilim köşesinde iki yazıya yer verilmiş. Dr. Ömer Hakan Yavaşoğlu akleden kalbi ele alan özgün bir çalışmaya imza atıyor. Nihat Bengisu ise oruçla nasıl sıhhat bulabileceğimizi öğretici bir üslupla kaleme almış.
Seda Karasu’nun denemesi ile Bayram Ali Çetinkaya’nın değerlendirme yazısı da Kur’an ayı Ramazanla ilgili. Ferhat Deniz, dünya hâlini özetliyor. Yasemin İslâmoğlu Kur’an’ın Burçları’ndan Tevbe Sûresi’ni; Muharrem Baykul takva konusunda yazılmış üç kitabı tanıtıyor bu sayıda. Takva konulu 19. sayı Bünyamin Doğruer’in şiiri ve Hasan Aycın’ın çizgisiyle noktalanıyor.
Dergi eylül başında çıkacak 20. sayısında ilim konusunu işleyeceğini okurlarına ve yazı ile katkıda bulunabileceklere şimdiden duyuruyor.
İrtibat Tel: 0212 531 30 30
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45



İlla tevhid illa tevhid

Kur’ani Hayat Dergisi 22. Sayısında ‘Tevhid’ konusunu işliyor…

22. sayısı ile beşinci yılına adım atan Kur’ani Hayat, vahiyle inşa olma çabalarına mütevazı katkılarını bu yıl da aynı minval üzere sürdürüyor. Kur’ani kelime ve kavramların irdelenmeye devam edildiği derginin kapak konusu Tevhid. Dergi, tevhidi farklı boyutlarıyla inceleyip, okuyucularının istifadesine sunuyor.
Bu esnada, h.1434/m.2013 yılında yola bir dergi grubu halinde devam etmenin hazırlıklarını yapacağını duyuran Kur’ani Hayat yetkilileri, biri akademik hakemli ilmi dergi, diğeri yaygın aktüel bir dergi olmak üzere iki dergiye çocuk ve genç dergilerinin eşlik edeceği müjdesini de okurlarıyla paylaşılıyor.
22. sayının manşete de kaynaklık eden başyazısında Mustafa İslâmoğlu hocaefendi, tevhidin hakikatini hâlıkın tekliği, mahlûkun ise çokluğu ekseninde anlatıyor. Abdulcelil Candan tevhidin fıkhını, Mahmut Çınar tevhidin insanı özgürleştirme projesi olduğunu, Hüseyin Kerim Ece tevhidin Kur'an'a yansıyan dilini anlatıyor.
İbrahim Coşkun tevhidî imanın önemine ve şirkin tehlikelerine, Mehmet Soysaldı tevhidin Kur’an’ın ilk çağrısı oluşuna, Mustafa Akman peygamberlerin tevhid önderleri olarak gönderiliş sebeplerine dikkat çekiyor.
Zekeriya Yürük tevhid ve şirk sarkacında Allah tasavvurunun nasıl oluşturulması gerektiğini, Cevdet Işık tevhidin insan için ne anlam ifade ettiğini, İbrahim Sarmış Müslümanların reelpolitiğinin tevhid inancıyla ne ölçüde bağdaşacağını, Murat Sülün tevhidin sanata yansımalarını, Elvin Ağayev Cafer es-Sâdık’ın tevhid anlayışını, Haydar Öztürk sapasağlam ilkelerine rağmen tevhitten sapma nedenlerini irdeliyor bu sayıda.
Sebahaddin Tüzün rabbani terbiye, Muhammed Zeki Kurt taassub, Nuriye Çakmak puthanede devrim yazılarıyla katkı yapmış bu sayıda. Kur’an ve Bilim köşesinde Dr. Ömer Hakan Yavaşoğlu pineal bezin üçüncü bir göz işlevi görüşünü bilimin diliyle anlatıyor.
Kadir Canatan “fâtiha” “kapı” simgesi ile irfan köşesinde yeni bir yazı dizisi başlatıyor. Hasan Aycın’ın çizgisi Canatan’ın yazısına eşlik ediyor. Yasemin İslâmoğlu Kur’an’ın burçlarından Hûd Sûresi’ni, kitaplık bölümünde Vedat Aydın, İsmail R. Farûkî’nin “Tevhid” isimli eserini tanıtıyor. Kur’ani Hayat dergisinin 22. sayısı Bünyamin Doğruer’in tevhit şiiriyle noktalanıyor.
Mart ayı başında çıkacak derginin adalet kavramını işleyeceği, yazı göndererek katkıda bulunabileceklere erkenden duyuruluyor.
Dergi, ilk dört yılda çıkmış 21 sayının tamamını kütüphanenizde sürekli istifade edebileceğiniz bir kaynak eser seti halinde temin etme imkânı da sunuyor.
Kur’ani Hayat 2012 yılı abonelerine Mustafa İslâmoğlu hocaefendinin 575 sayfadan oluşan Kur’an Sûrelerinin Kimliği kitabı veya 8 farklı konferansın 1 divx’de toplandığı Konferanslar Serisi’ni hediye olarak gönderiyor. Tüm sayıların pdf nüshalarına erişim için elektronik nüsha aboneliğini de tavsiye ediliyor.
Okuyarak, okutarak, abone olarak, abone bularak dergiye destek talebi yineleniyor.

 

_!kra_

Üye
Katılım
8 Ocak 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bu dergiyi okuyan varsa görüşlerini , yorumlarını paylaşabilir mi?
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
kurani-hayat-23.jpg


Kur’ani Hayat'ın Mart Sayısı Çıktı



Kur’ani Hayat Dergisi 23. sayısında Adalet konusunu ele alıyor.

Vahiyle inşa olma çabalarına mütevazı bir katkı yapma umuduyla yoluna devam eden Kur’ani Hayat Dergisi 23. sayısında Adalet konusunu ele alıyor.
Manşete de kaynaklık eden başyazısında Mustafa İslâmoğlu, adaletin hakikatini, devlet tüzel kişiliğinin imanı mesabesinde oluşu ekseninde anlatıyor. İbrahim Sarmış, İslam’ın adalet anlayışıyla Müslümanların adalet algısı ve uygulamaları arasındaki uyuşmazlığın sebeplerini irdeliyor. Haydar Öztürk başyazının devamı niteliğinde, adaletin nasıl devletin dini ve imanı haline getirilebileceğini araştırıyor.
Abdulcelil Candan konuya toplumların âdil veya zalim oluşları, Mustafa Demir ise bireysel ve toplumsal huzuru elde edebilmek için adalet ve kıst’ın ne denli lüzumlu olduğu açısından yaklaşıyor. Hüseyin Kerim Ece, adaletin merhametle ilişkisini, Mahmut Çınar ise adaletin mülkle ilişkisini Kur'an ekseninde ele alıyor.
İlahiyat hocaları Murat Kayacan ve Murat Sülün’ün yazıları bazı okurlarca fazla teknik bulunabilecek olsa da erbabına ikram olacak yazılar olarak adalet sayısındaki yerini aldı.
Ömer Bayar’ın hikmet bağlamında adaleti, Mehmet Deri’nin, adaletin sünnetteki yansımalarını, Zekeriya Yürük’ün zulmü meşrulaştırma aracı olarak kullanılan veto hakkını, Bünyamin Doğruer’in âdil insan olabilmek için verilmesi gereken mücadeleyi deneme tadında irdeleyen yazılarının ve yine Bünyamin hocanın şiirinin sayıya renk kattığını düşünüyoruz. Dergiye ilk kez konuk olan Ramazan Altıntaş, Kur’an’a göre sosyal adaleti, önceki sayıdan tanıdığınız Elvin Ağayev, Ehl-i Beyt okuluna göre adalet ve zulüm kavramlarını yazdı.
Kadir Canatan, “Bakara: kutsal inek” simgesi ile irfan köşesindeki yerini aldı. Hasan Aycın’ın kutsal inek çizgisi Canatan’ın yazısına eşlik etti. Osman Arpaçukuru bu sayıda yeni bir yazı dizisi başlatıyor. Gelecek sayılarda da devam edecek olan Hadis İncelemeleri köşesinde bu ilk adımda geniş bir girişin ardından halkın dilinde hadis diye dolaşan “levlâke…” rivayeti inceleniyor. Adalet sayısı Yasemin İslâmoğlu’nun Yusuf Sûresi tanıtımıyla noktalanıyor.
Derginin geçmiş 21 sayısının tamamını bir arada temin etmek isteyen okurlar dergiyle irtibata geçerek takım halinde edinip sürekli istifade etme imkânı bulabilecekler.
Kur’ani Hayat Dergisi yeni dönemde de Kur’an’ın temel kavramlarını okurlarıyla paylaşmaya devam edecek.
Telefon ederek ya da mail yazarak 2012 yılı için abone olabilir, tüm sayıların pdf nüshalarına erişim için elektronik nüsha aboneliğini de gerçekleştirebilirsiniz.
Dergi mayıs ayı başında çıkacak emanet konulu 24. sayıda buluşma dileğiyle ilim ve fikir camiasındaki yerini alıyor.
İrtibat: 0212 531 30 30
 
Üst