Kuantum - Dolanıklık - Alaka - Bağlılık (Rabıta) - ...
- Konbuyu başlatan Yüzde bir
- Başlangıç tarihi
Hakperest
Kıdemli Üye
Töz den sâdır olan vasıf ve kudrettin inşa ettiği nurun, Samedin üflediği ruha tecellisi ile açıklanabilir sadece. Atom altı parçacıklar ruha ve nura aynı nirengiyi verir olmalı ki sistem aynı yorumla iki ayrı fotona aynı akıbeti kodluyor
Yüzde bir
Doçent
- Katılım
- 18 Haz 2011
- Mesajlar
- 711
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 63
Rabıtayı anlatacak sanıyordum
Paylaşımı yapılan konuşmacı, kuantum bahsinde; nesnelerin arasında ışık hızından bile hızlı, görünmez bir bağdan veyahut tüm var oluşun birbirine bağlı olduğundan bahsediyor ... Hani bana her şey seni hatırlatıyor demiş ya şair ... Rabıta, bağ/bağlılık diye bildiğimizden ötürü bu paylaşımı yaptık ...
Aceb diyorum be güzel; anlatılacağını sandığımız rabıta da ne ola ki ?
Yüzde bir
Doçent
- Katılım
- 18 Haz 2011
- Mesajlar
- 711
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 63
Evet arkadaşlar bunlar muhabbet ve tefekkür edebilme amacıyla paylaşıldı … yoksa ki hani derler ya amerikayı yeniden mi keşfediyorsunuz … yok yok yeni bir şeyler keşfediyoruz iddiasında değiliz …
Yukarıda yapılan paylaşımlardan bize yansıyanlar; her şeyin anlamadığımız bir şekilde bir biri ile alakalı, dolanık veya bağlı (Rabıtalı) olduğudur … Bir biri ifadesinin daha anlaşılabilir olması adına, biz buna her şey Hakk ile kaimdir diyebiliriz … Hakk Teala’nın tecellilerini genel olarak Celal ve Cemal olarak iki ana grupta sayabiliriz … Bu babdan bizim O na olan bu bağımızın, alakamızın, rabıtamızın acaba bu ana gruplardan hangisine hizmet ettiğini anlayamamız, bizim açımızdan mümkün olabilirmi ?.. Her soru bir cevaptır, cevaplar ise soru … Hususen ne ile alakalıyız, neler ile doluyuz, ne için nerelere bağlı yani rabıtalı yaşıyoruz ?.. Yoksa ki Zeyd’in tarlasını sürüp, ekip, biçip ücretini Amr’dan tahsil etmeye çalışıyor olmayalım … Olmaz olmaz deme, bu gülşende yanar olmaz …
Haşa ki, O na asla baha biçilemez,; bahane işte bizimkisi …
… yok yok yeni bir şeyler keşfediyoruz iddiasında değiliz …Yukarıda yapılan paylaşımlardan bize yansıyanlar; her şeyin anlamadığımız bir şekilde bir biri ile alakalı, dolanık veya bağlı (Rabıtalı) olduğudur … Bir biri ifadesinin daha anlaşılabilir olması adına, biz buna her şey Hakk ile kaimdir diyebiliriz … Hakk Teala’nın tecellilerini genel olarak Celal ve Cemal olarak iki ana grupta sayabiliriz … Bu babdan bizim O na olan bu bağımızın, alakamızın, rabıtamızın acaba bu ana gruplardan hangisine hizmet ettiğini anlayamamız, bizim açımızdan mümkün olabilirmi ?.. Her soru bir cevaptır, cevaplar ise soru … Hususen ne ile alakalıyız, neler ile doluyuz, ne için nerelere bağlı yani rabıtalı yaşıyoruz ?.. Yoksa ki Zeyd’in tarlasını sürüp, ekip, biçip ücretini Amr’dan tahsil etmeye çalışıyor olmayalım … Olmaz olmaz deme, bu gülşende yanar olmaz …
Savm u salat-ü hac ile
Sanma biter zâhid işin
İnsan-ı Kâmil olmaya
Lâzım olan irfân imiş
Sanma biter zâhid işin
İnsan-ı Kâmil olmaya
Lâzım olan irfân imiş
Haşa ki, O na asla baha biçilemez,; bahane işte bizimkisi …
Son düzenleme:
adams77
Kanalizasyoncu
bütün meselede orada zaten
) zaman herkesi farklı şeyle götürebiliyor aslından uzaklaştırıp ona göre düşünmeli
Yüzde bir
Doçent
- Katılım
- 18 Haz 2011
- Mesajlar
- 711
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 63
bütün meselede orada zaten
Aslı hu … Nesli hu …
Sayın @adams77 paylaşımınıza teşekkür ederim … Bu husus da paylaşımlarınıza devam ederseniz bizleri sevindirirsiniz …
İnnalillahi ve inna ileyhi raciun … Hiçbir şeyin, hiçbir şeyi aslından uzaklaştırmaya gücü yetmez … Herkes bir şekilde aslına rücu edecektir … Burada ki dakik mana bunun iradi olarak mi yoksa ızdırari olarak mı olacağı hususundadır … Mutu kable ente mutu sırrı buna işarettir … Izıdrari ifadesinden kast edilen mana ölümdür … İradi ifadesinden kastedilen mana ise bile isteye yüzünü yani gönül ayinesini yaşarken O na döndürmeye teveccüh etmektir … Haccın menasiki bile bu manaya işaret eder …
Zaman herkesi farklı şeylerle götürebiliyor ifadeniz oldukça deruni manalara işaret eder … Doğrudur, zaten insan rabıtasız yaşayamaz … Kimi gönlü paraya bağlar, kimi eşe, kimi sevgiliye, kimi şana ve şöhrete, kimi mala ,bağa, bahçeye, kimi dünyaya, kimi ukbaya, vs. kimisi de gönlünü Hakka bağlar … Bütün bu bağların hepsi rabıta olarak isimlendirilebilir … Evet böyle böyle, zaman; herkesi farklı şeylerle, bazısını Celal sahiline bazısını Cemal sahiline götürebiliyor diyebiliriz … Bizler asi, mücrim, günahkar kullarız fakat Celalini de, Cemalini de O ndan ayrı görmeyiz … Allahümme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zelcelali velikram …
adams77
Kanalizasyoncu
O ilmi ile herşeyi kuşattığına göre hakkıda kuşatmıştır. Biz O 'nun dengi değiliz O 'nu idrak edemeyiz algılamamızda mümkün değil çünkü eşi ve benzeri yok. O herşeyi senin OLman için sana sunmuştur. O senden kendini bilmeni istiyor, kendini bilirsen eğer ne yapabileceğini ve senden ne istediğini anlayabilirsin. Herşey bir biri ile bağlantılı olarak sana doğru gelmektedir çünkü sen bilmek istiyorsun. O zaman bizim ne yapmamız gerekiyor bize verilen zaman diliminde istifademize sunulmuş olan ayetlere bağlanıp hakkı anlamamızdır.
Yüzde bir
Doçent
- Katılım
- 18 Haz 2011
- Mesajlar
- 711
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 63
Sayın @adams77; beli, eyvallah be güzel teşekkür ederim … Hepsi doğru …
O herşeyi senin OLman için sana sunmuştur dersin, bilmem ki O olmasını irade ederde olmaz mı dersin … Olur be güzel, olur; bu gülşende yanar olmaz, olacak olan elbet olur … Bilmem ki olmayan ne olur …
Hakkı anlamak dersin, ayetlere bağlanmak dersin; güzel dersin be deruni güzel … Bu babdan İnsan, direkt O na delalet eden bir ayet değil midir ?.. He be güzel ne dersin ?..
O herşeyi senin OLman için sana sunmuştur dersin, bilmem ki O olmasını irade ederde olmaz mı dersin … Olur be güzel, olur; bu gülşende yanar olmaz, olacak olan elbet olur … Bilmem ki olmayan ne olur …
Hakkı anlamak dersin, ayetlere bağlanmak dersin; güzel dersin be deruni güzel … Bu babdan İnsan, direkt O na delalet eden bir ayet değil midir ?.. He be güzel ne dersin ?..
Yüzde bir
Doçent
- Katılım
- 18 Haz 2011
- Mesajlar
- 711
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 63
Atom altı evrenin gizemli Takyon parçacığı gerçekten var olabilir mi? Sorusuna, gözlemlemenin mümkün olamayacağından ötürü "YOK" cevabı veriliyor.
Bilim, bu fikirsel parçacığı sadece bir hayal ürününden ibaret kabul etmekle birlikte mutlak "YOK" da diyemiyor. Kuantum Fiziğinin, akıl sınırlarını zorlayan kısımlarından birisi de gözlemci etkisidir. Yani, VAR olanı sadece kendi VAR'lık sınırlarımızda gözlemleyebiliyoruz. Gözlemci etkisiyle parçacık doğrusal hareket ederken, bu etki kaldırıldığında parçacık sınırlarımız dahilinde YOK kabul ettiğimiz her yönden doğrusal, dalgasal hareket ediyor, hatta tek parçacık aynı anda iki delikten birden geçebiliyor.
YOK, VAR olanın olmaması demek. YOK dediğimiz de gözlemci etkisi kaldırılınca VAR olabiliyorsa, bilmem ki YOK aslında VAR demek olmuyor mu ? Bilmem ki; bu VAR'lığımız ile bu YOK'luğumuzu gözlemleyebilir miyiz, ki gözlemleyemiyoruz. Yoksa; YOK'luğumuz ile mi VAR'lığımızı gözlemlemek gerek ?