elcevaz13
Profesör
YGS sonuçları açıklandığında ‘Fuat Avni’ Twitter’da KPSS operasyonları yapılacağını haber verdi. ‘Aklını paralelle yemiş’ bir medyanız varsa iftiranın sınırı yok. Hrant Dink, Zirve Yayınevi, Gezi olayları, Kobani hadisesine (Hizmet’in kendi yurtlarını yakmasını da içeriyor) ve Cizre olayları... Hangi şenaat varsa mantık aramadan paralel’e bağlıyorlar. Dolayısıyla garipsenecek bir durum yok. Hatta KPSS iftiralarında ‘niye bu kadar geç kaldılar’ denebilir.
İddialar o kadar çürük ki, sadece 6 paragraf, kumpası deşifreye yetiyor:
1- Bahsedilen skandallara konu olan KPSS, 2010’da. Yani 5 yıl önce yapıldı ve sonra iptal edildi. Yani iptal edilen sınavla kazanılmış bir memuriyet yok. O günlerde operasyonlar ve soruşturmalar yapılmış, tutuklananlar olmuştu. Yüz binlerce insanın yarıştığı bir sınavda kopya iddiası basit bir suçlama mıdır ki, yıllarca bekletilip aniden başlatılıyor? Asıl soru şu: Yaklaşık 1 yıldır en saçma sapan delilleri soruşturmalara konu edenler böyle dev bir suçlama için niye bu kadar bekledi?
Cevabı basit: Çünkü içi boş. Şimdiye kadar 3 savcı bu konuyu inceliyor, ciddiye alacak bir delil bulamıyor. Kimse kabul etmeyince laf dinleyecek kumpas savcıları aranıyor. Akıllarına nerden geldiyse Yücel Erkman adlı savcı geliyor. Sayın savcının cumhuriyet savcısı mı, yoksa saray savcısı mı olacağını göreceğiz.
2- Ana suçlama şu: “2010 KPSS’ye 280 bin kişi girdi. 350 kişi (Aynı aileden olanlar, eş olanlar da var) tüm soruları doğru cevapladı. Demek ki kopya çektiler.”
Suçlamanın mantık kaynağı bu ise aşağıdaki sınavlar ne olacak?
Örneğin 2012 SBS’de 677 öğrenci soruların hepsini doğru cevapladı.
2013 SBS’de 110 öğrenci soruların hepsini doğru cevapladı. Son yapılan 2015 TEOG sınavında 4.742 öğrenci 6 ayrı testte soruların hepsini doğru cevapladı.
Yüz binlerce öğrencinin girdiği bir sınavda sorular aşırı zor değilse yüzlerce öğrenci tüm soruları doğru cevaplayabilir. Bunda garipsenecek bir şey yok.
Skandal varsa çözmek çok basit: Zanlıların kitapçıklarına bakar, soruları çözüp çözmediğini kolayca anlarsınız. Ama sonra 2010 KPSS davasının en önemli delili olacak kitapçıkları ÖSYM’nin en çok skandala imza atan başkanı Ali Demir’in alelacele imha ettirdiği ortaya çıktı. Bahane şu: “Arşivlerimizde yer kalmadı.”
3- Davanın en önemli deliline (!) gelince: Kopya organizatörü olduğu iddia edilen şahısta Jandarma 2 flash disk buluyor. Fakat flash disk sayısı savcılığa 3 olarak sunuluyor. Ve kumpas delili de ne hikmetse üçüncü flash diskte ortaya çıkıyor. 3. flash diskte çalınmış gibi gösterilmek istenen soruları içeren ve sınavdan önce hazırlandığı ileri sürülen bir dosya var. Fakat nasıl bir tesadüftür ki sınav öncesi için eski tarihli bir dosya hazırlıyorlar. Dosyanın adı ise henüz yapılmamış sınava giren ve 100 neti geçen aday sayısı ile aynı: “3227.pdf”
Basitçe şöyle: Güya soruları çalanlar, bunları sınav tarihinden önce dosyaya koymuş ve servis ediyor. Ama nasılsa dosyanın adını koyarken kâhin gibi soruları tam yapanların sayısı neyse o rakamı koymuş. Ayrıca çalınan soruların zanlılardan ‘hotmail.com’ uzantılı mail kullanan Baki Saçı’ya e-maille geldiği iddia ediliyor. Savcılık, ABD’ye Microsoft’a (Hotmail) bu suç delilini sorduğunda böyle bir mail atılmadığı ortaya çıkıyor.
Şimdiye kadar ÖSS, SBS, YGS hemen her sınavda binlerce derece ve şampiyon çıkarmış; yurtiçi TÜBİTAK ve yurtdışı uluslararası bilim olimpiyatlarında ülkemize bini aşkın madalya kazandırmış bir camiaya ‘KPSS’de soru çaldılar’ diyenlere Saray’ın bahçesindeki kargalar bile gülecektir. Son örnek çok taze: Dünden: YGS-2015 sonuçları açıklandı. Samanyolu Fen Lisesi ve FEM Dershanesi öğrencisi Mehmet Enes Arıcı, 6 puan türünden 5’inde Türkiye birincisi oldu. Biraz empati yapalım(!) Çıldırmamak için KPSS kumpasına sarılmasınlar da ne yapsınlar?
Kumpasçılar FEM’e iftira atmak için de bir tezgâh hazırlıyorlar. Ama FEM ile Fen Bilimleri Dershanesi’ni karıştırıyorlar. Sonra Fen Bilimleri Dershanesi’nin Hizmet’le alakası olmadığını öğrenip bu tezi, alelacele hazırladıkları kumpası çöpe atıyorlar.
5- Taraf Gazetesi’nde 19 Ocak’ta önemli bir belge yayımlandı. Ve en önemlisi normalde hükümeti düşürecek bu belge yalanlanmadı. Belgeye göre AKP yönetimi ‘tüm kilit noktalarda önkoşulsuz olarak sadece partimizle yüzde yüz uyumlu çalışacak personelin istihdamının gerçekleştirilmesi’ sözüyle KPSS’nin mutlaka kaldırılması talebinini Erdoğan’a iletiyor. Ve şok edici cümleler: ‘KPSS ile devlete memur alımında teşkilatlarımızdan gelen şikâyetler daha çok puan yüksekliğinde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle de istenen puanı almakta zorlanan on binlerce partili aday istihdam edilememekte ve bu durum teşkilatlarımızda rahatsızlığa sebep olmaktadır.’ Yani AKP yönetimi kadrolaşmanın önünde yegane engelin KPSS olduğunu rapor ediyor. Ayrıca havuz medyasında ‘KPSS’nin güvenilir bir sınav olmadığı yönünde haberler yapılması gerektiği’ vurgulanıyor.
KPSS kumpası Tahşiye tezgâ-hından farksız. Tel tel dökülüyor. Bence saray savcıları artık bu delil bulma işini bıraksın. Komikliklere gerek yok. Efkan Ala’nın içişleri bakanı olabildiği bir ülkede delile ihtiyaç olmaz. Böyle bir ülkede yargıçlar, siyasi parti neferidir. Yasalar ise kapı kırmak için balyoz olarak kullanılır.
http://www.zaman.com.tr/yorum_kpss-balonu-icin-5-toplu-igne_2284578.html
İddialar o kadar çürük ki, sadece 6 paragraf, kumpası deşifreye yetiyor:
1- Bahsedilen skandallara konu olan KPSS, 2010’da. Yani 5 yıl önce yapıldı ve sonra iptal edildi. Yani iptal edilen sınavla kazanılmış bir memuriyet yok. O günlerde operasyonlar ve soruşturmalar yapılmış, tutuklananlar olmuştu. Yüz binlerce insanın yarıştığı bir sınavda kopya iddiası basit bir suçlama mıdır ki, yıllarca bekletilip aniden başlatılıyor? Asıl soru şu: Yaklaşık 1 yıldır en saçma sapan delilleri soruşturmalara konu edenler böyle dev bir suçlama için niye bu kadar bekledi?
Cevabı basit: Çünkü içi boş. Şimdiye kadar 3 savcı bu konuyu inceliyor, ciddiye alacak bir delil bulamıyor. Kimse kabul etmeyince laf dinleyecek kumpas savcıları aranıyor. Akıllarına nerden geldiyse Yücel Erkman adlı savcı geliyor. Sayın savcının cumhuriyet savcısı mı, yoksa saray savcısı mı olacağını göreceğiz.
2- Ana suçlama şu: “2010 KPSS’ye 280 bin kişi girdi. 350 kişi (Aynı aileden olanlar, eş olanlar da var) tüm soruları doğru cevapladı. Demek ki kopya çektiler.”
Suçlamanın mantık kaynağı bu ise aşağıdaki sınavlar ne olacak?
Örneğin 2012 SBS’de 677 öğrenci soruların hepsini doğru cevapladı.
2013 SBS’de 110 öğrenci soruların hepsini doğru cevapladı. Son yapılan 2015 TEOG sınavında 4.742 öğrenci 6 ayrı testte soruların hepsini doğru cevapladı.
Yüz binlerce öğrencinin girdiği bir sınavda sorular aşırı zor değilse yüzlerce öğrenci tüm soruları doğru cevaplayabilir. Bunda garipsenecek bir şey yok.
Skandal varsa çözmek çok basit: Zanlıların kitapçıklarına bakar, soruları çözüp çözmediğini kolayca anlarsınız. Ama sonra 2010 KPSS davasının en önemli delili olacak kitapçıkları ÖSYM’nin en çok skandala imza atan başkanı Ali Demir’in alelacele imha ettirdiği ortaya çıktı. Bahane şu: “Arşivlerimizde yer kalmadı.”
3- Davanın en önemli deliline (!) gelince: Kopya organizatörü olduğu iddia edilen şahısta Jandarma 2 flash disk buluyor. Fakat flash disk sayısı savcılığa 3 olarak sunuluyor. Ve kumpas delili de ne hikmetse üçüncü flash diskte ortaya çıkıyor. 3. flash diskte çalınmış gibi gösterilmek istenen soruları içeren ve sınavdan önce hazırlandığı ileri sürülen bir dosya var. Fakat nasıl bir tesadüftür ki sınav öncesi için eski tarihli bir dosya hazırlıyorlar. Dosyanın adı ise henüz yapılmamış sınava giren ve 100 neti geçen aday sayısı ile aynı: “3227.pdf”
Basitçe şöyle: Güya soruları çalanlar, bunları sınav tarihinden önce dosyaya koymuş ve servis ediyor. Ama nasılsa dosyanın adını koyarken kâhin gibi soruları tam yapanların sayısı neyse o rakamı koymuş. Ayrıca çalınan soruların zanlılardan ‘hotmail.com’ uzantılı mail kullanan Baki Saçı’ya e-maille geldiği iddia ediliyor. Savcılık, ABD’ye Microsoft’a (Hotmail) bu suç delilini sorduğunda böyle bir mail atılmadığı ortaya çıkıyor.
Şimdiye kadar ÖSS, SBS, YGS hemen her sınavda binlerce derece ve şampiyon çıkarmış; yurtiçi TÜBİTAK ve yurtdışı uluslararası bilim olimpiyatlarında ülkemize bini aşkın madalya kazandırmış bir camiaya ‘KPSS’de soru çaldılar’ diyenlere Saray’ın bahçesindeki kargalar bile gülecektir. Son örnek çok taze: Dünden: YGS-2015 sonuçları açıklandı. Samanyolu Fen Lisesi ve FEM Dershanesi öğrencisi Mehmet Enes Arıcı, 6 puan türünden 5’inde Türkiye birincisi oldu. Biraz empati yapalım(!) Çıldırmamak için KPSS kumpasına sarılmasınlar da ne yapsınlar?
Kumpasçılar FEM’e iftira atmak için de bir tezgâh hazırlıyorlar. Ama FEM ile Fen Bilimleri Dershanesi’ni karıştırıyorlar. Sonra Fen Bilimleri Dershanesi’nin Hizmet’le alakası olmadığını öğrenip bu tezi, alelacele hazırladıkları kumpası çöpe atıyorlar.
5- Taraf Gazetesi’nde 19 Ocak’ta önemli bir belge yayımlandı. Ve en önemlisi normalde hükümeti düşürecek bu belge yalanlanmadı. Belgeye göre AKP yönetimi ‘tüm kilit noktalarda önkoşulsuz olarak sadece partimizle yüzde yüz uyumlu çalışacak personelin istihdamının gerçekleştirilmesi’ sözüyle KPSS’nin mutlaka kaldırılması talebinini Erdoğan’a iletiyor. Ve şok edici cümleler: ‘KPSS ile devlete memur alımında teşkilatlarımızdan gelen şikâyetler daha çok puan yüksekliğinde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle de istenen puanı almakta zorlanan on binlerce partili aday istihdam edilememekte ve bu durum teşkilatlarımızda rahatsızlığa sebep olmaktadır.’ Yani AKP yönetimi kadrolaşmanın önünde yegane engelin KPSS olduğunu rapor ediyor. Ayrıca havuz medyasında ‘KPSS’nin güvenilir bir sınav olmadığı yönünde haberler yapılması gerektiği’ vurgulanıyor.
KPSS kumpası Tahşiye tezgâ-hından farksız. Tel tel dökülüyor. Bence saray savcıları artık bu delil bulma işini bıraksın. Komikliklere gerek yok. Efkan Ala’nın içişleri bakanı olabildiği bir ülkede delile ihtiyaç olmaz. Böyle bir ülkede yargıçlar, siyasi parti neferidir. Yasalar ise kapı kırmak için balyoz olarak kullanılır.
http://www.zaman.com.tr/yorum_kpss-balonu-icin-5-toplu-igne_2284578.html
