Korunmak, Mürşidin Gönlüne Girmek ve İltifatına Nail Olmak

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bazı sâlikler bütün gayretlerini Üstâzlarının gözüne girmek, iltifatına nail olmak hususlarına harcarlar. Doğrudur. Bu çok güzel bir istektir, fakat bunun da bir adâbı, erkânı olduğu muhakkak bilinmelidir.

1. Mürşidinin gönlüne girmek isteyen, muhakkak Kur’an-ı Kerim ahkâmına dikkatli olup, sünnet-i seniyyeye ittiba etmekle mükelleftir.

2. Muhakkak istikâmet, sevgi ve şefkat yoluna yönelmesi gerekir. Bunlarla muttasıf olan sâlik, herkesi sever, şefkat gösterir, bu nedenle kalbindeki paslar silinir.

3. Herkesle geçimli olur; çünkü şefkatlidir, mütevazidir.

4. İbâdetlerinde kusur etmez; çünkü Allâh’ı sever ve Allah’tan korkar.

5. Muamelâtı temizdir; çünkü bilir ki muâmele temizliği imandan gelir.

6. Haramdan sakınır; çünkü bilir ki haramla kazanılan rızık insan için mânevî zehirdir.

7. Akranlarını sever ve onların hizmetinde olur; çünkü bilir ki onları sevmek Üstâzını sevmektir, onlara hizmet etmek Üstâza hizmet etmektir, Üstâza hizmet etmek ise Allahı sevmektir.

8. Ahlâkı güzelleşir, hep iyi huylar kendisinde tecelli eder. Bunlar da, evrâdlarını büyük bir agâhlık içinde yapıp, mânevî sohbetlere devamla elde edilir. Hased, nifak, gıybetçilik, baş olma hırsı, tecessüs, sû-i zancılık gibi kötü huylar kaybolur.

Ancak böyle sâlikler sevilir ve korunur. Böyleleri mürşidlerinin gönüllerine girer, sevilir ve iltifâtına nâil olurlar.

Sâdık Dânâ Hazretleri (Musa Topbaş Efendi)
---

Kitaplarda okuruz, bazılarından dinleriz. Mürid hata yapacağı zaman mürşidin yardımı yetişir. Peki fakir pek çok hatalarım oluyor, benim gibi olanlar da olabilir. Bizler nasıl korunacağız ve neden korunmuyoruz? Eminim aslında korunduğumuz ve farkında olmadığımız çok şey vardır da... Daha ötesi nasıl olur? Bunun cevabını fakir burada bulmuş idim. Hem böyleleri mürşidin iltifatına nail olur müjdesi var.
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Önceden dine yakınlaşmak için mürşidler edinilirdi şimdi mürşidlere ulaşmak için mi kitap ve sünnete yanaşılıyor?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Önceden dine yakınlaşmak için mürşidler edinilirdi şimdi mürşidlere ulaşmak için mi kitap ve sünnete yanaşılıyor?

Seven sevdiğinin gözüne girmek ister. Bu karşı cins için bile böyledir. İnsan olan herkes bunu bilir.

Büyükler diyor ki, sizler mürşidi kamilleri seversiniz, gönlüne girmek istersiniz. İyi hoş ama gerçekten sevilmek isterseniz, onlar zaten sizin yaşantınızı beğenirler ise sizi severler... Şov yapmanıza gerek yok derler. Yine işi Allah'a getiriyorlar, oraya bağlıyorlar. Zira mürşidi kamillerin görevi insanların gönlünü Hakk'a bağlamaktır.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Boş-boş konuşmayın ! Devir ahir zaman ve Hatem-i Veli diye bir hakikat gözler önünde !..Neredeyse Mehdi Aleyhisselâmın zuhuruna şunun şurasında 15-17 sene kaldı ... Siz halâ neden bahsediyorsunuz?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Nitekim Hakîm-i Tirmizî -kuddise sırruh- Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:
"Âhir zamanda Mehdi yokken, henüz yaklaştırılıp seçilmemişken; aradaki boşlukta, Hâtem'ül-velâye'den başka adâleti (hakkâniyeti) ayakta tutacak kimse olmaz. Ve o, bütün veliler üzerine o devirde, Allah'ın hücceti olmaya muvaffak olur.
İşte bu son evliyâ âhir zamanda; Allah-u Teâlâ'nın bütün peygamberler üzerine hücceti olan ve kendisine Hâtemü'n-nübüvvet verilmiş olan, son peygamber Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- gibi olur."
Dikkat edilirse "Ondan başka adaleti ayakta tutacak kimse bulunmaz." buyuruyor.
Bu söz sadece Türkiye'yi değil dünyayı kapsıyor. Bu nur, değil Türkiye'ye, bütün dünyaya yayılıyor.
Bu beyanı ile Hazret-i Mehdi gelmeden evvel adâleti ayakta tutmakla, her ikisini bitiştirmiş oluyor.
Çünkü Allah-u Teâlâ adâleti onunla ayakta tutacak. Daha doğrusu Allah-u Teâlâ onu öne sürmüş. Tek kelime ile o robot gibidir, tecelliyât-ı İlâhiye Allah-u Teâlâ'nındır. Onu O öne sürmüş ve onda tecelli etmiştir.
Allah-u Teâlâ öyle murad etmiş, dinin üstünlüğünü ve adaletini onunla ayakta bulundurmayı dilemiş.
Muhyiddîn İbnü'l-Arabî -kuddise sırruh- Hazretleri onun elini kabul etmekle emrolunmasının mânâ ve hikmetini ise şöyle açıklıyor:
"Nitekim şöyle buyurmuştur:
'Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların eli üzerindedir.' (Fetih: 10)
Bu makama büyük seçkin Peygamber'den sonra, Hatmü'l-evliyâ'dan başkası erişemez." ("Anka-i Muğrib fî Ma'rifeti Hatmü'l-Evliyâ", Şehid Ali Paşa, nr.: 1287, vr. 46[SUP]b[/SUP])
Bu biat Âyet-i kerime'si ilâhî bir emir ve hükümdür. Bu hükme riâyet edenler Allah-u Teâlâ'nın emrine riâyet etmiş olur. Fakat bu emr-i ilâhîye uymayanlar Allah-u Teâlâ'nın emrine karşı gelmiş olur. İblis'in karşı geldiği gibi. Çünkü emir O'nundur, hüküm O'nundur.

 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Mürşid 'in gönlünde ne işimiz var Allah 'ın rızasını kazanmak ne olacak?
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Mürşid 'in gönlünde ne işimiz var Allah 'ın rızasını kazanmak ne olacak?

Ne demiş Yavuz:

Padişâhı alem olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Boş boş konuşmayın en doğru benim mantığım, niye tek şeyhle yetiniyoruz hepsinin gözüne girelim,her biri Allah katında ayrı değerli mübareklerin...

Ama birine çok muhabbetim var gizli, keşif ile bana gösterildi, en fazla şefaat hakkı ona verildi, biz 10 arkdaş şefaat sözü aldık, mübarek havzı kevsere sırtını dön üç adım yürü orda bekliyorum sizi, cennet evraklarınızı hazırlatıp bekleyecek mübarek.

Menzil şeyhi yapar da bizim ki yapamaz mı,tabi o da Mübarek Menzil şeyhi ahirette müridleriyle tek tek ilgilenip hesap yüzü görmeden evraklarımızı hazırlayıp cenneteki yerimize eliyle yerleştireceğinin sözünü verdi, ahh o sultanım nazar etse o sürmeli gözleriyle, 1 yıl günahlardan korunurum.
Zaten mübareğin farketmeden sakallarından 3-5 topladım kefenime eklenmesi için vasiyet yazdım, kabir azabı da öyle tamam.

Siz 100 rekat ihlasla gece namazı kılın ben mübareği bir ziyaret ediyorum 1000 yıl ihlasla kılınmış namazdan fazla sevap alıyorum, İsmailağada duydum orası da hakn tarikat değilse neresi hak tarikat, Uludağdaki balkonunda mübarek tekerlekli sandalye-i hanesinden bir nazar ediyor, 1000 rekat da öyle tamam, işinizi bilin, gece kalk uykunu böl abdest al, ihlas ile dur, tamam bir iki onları da yapın ama burda garanti 1000 rekat var, uyanık olun biraz.

Öngüt hzlerine de intisabım var mübarek devlete karşı taati öğretti bize, kendisi peygamberlerin bile velayetini borçlu olduğu zatrır, değeri bilünmiyor bakma. Zaten mübarek bize rağbet eden pek az olacaktır ama olanlar peygambere ilk inanlar gibi pirü pakdırlar buyurdu.
Ahn bir bilseler Allah'ın ilk yarattığı nur Resulullah ile hatmül velinin nurudur, böyle bir mübarek terkedilir mi?

Allah dostlarından ayırmasın, gözünden düşersek ne olur estağfurullah dünyalar başımıza yıkılsın daha iyi.
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Seven sevdiğinin gözüne girmek ister. Bu karşı cins için bile böyledir. İnsan olan herkes bunu bilir.

Büyükler diyor ki, sizler mürşidi kamilleri seversiniz, gönlüne girmek istersiniz. İyi hoş ama gerçekten sevilmek isterseniz, onlar zaten sizin yaşantınızı beğenirler ise sizi severler... Şov yapmanıza gerek yok derler. Yine işi Allah'a getiriyorlar, oraya bağlıyorlar. Zira mürşidi kamillerin görevi insanların gönlünü Hakk'a bağlamaktır.

İlk cümlen ile tasavvufta varolan bazı yasak hikayelerin nasıl ortaya çıktığını da daha iyi anlıyoruz.

Siz dinin/yaşamın temel taşlarını bir mürşidin kalbine girebilmek şartı ile vulgarize edip hiçe sayacaksınız bi de bununla bu çarpık anlayışı kotarmaya çalışacaksınız.

Sevilme ve "kurtarma" sonucuna da bu şekilde ulaşacaksınız?! kimdir bunları yapacak olan bir insan kendisi korunmaya muhtaç bir insan, bütünüyle Allah'a verilmesi gereken her hakkı kendisine verdiğiniz bir "insan".

Kusura bakmayında durumun en özet ve açıklaması şudur; Allah'a ulaşmak için vesileler edinilir ok bu mis gibi tartışmaya değer adam gibi bi konudur ama şeyhe ulaşmak için Allah ve dininin aracı edilmesini hiçbir akıl izah edemez.
 

Takiyüddin

Yasaklı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
329
Tepkime puanı
9
Puanları
0
İnsanın makamını yükselten şeylerin bir kısmı asr, tekasür ve maun suresinden çıkarsama yapılarak ve ruku edenlerle rucu ederek elde edilebilir.

(şimdi bu ruku konusu bölye söylenince neden secde değil diyenler oluyor, hani secdeyle rukuyu karşılaştırdıkları için. HAYIR ruku kıyamdan sonradır, kıraatten ve manadan sonradır. Secde tahiyyattan sonradır bunları bu şekilde karşılaştıranlar aldanıyorlar.)

Bir cahili eşeğe bağlasanız bile, cahilliklerinin bir kısmını işleyemeyecek problemlerle başbaşa kalacağından cahillik etmez. Böyle bir halde tutup eşeği cahilliklere karşı ilaç diye yutturamazsınız.

Hal böyleyken insanın makamını aklını fikrini kalbini yükselten şeyhidir, başka yolu da yok demek buyuk bir handikaptır. Başta peygamberlerin beşer olmadıklarını söylemek gibidir. "Allahın öğretmesi"nden kastın ne olduğunu azıcık dahi anlamamış olmak demektir.

İnsanın başıboş kalmaması iyidir, önce başıboş ne demektir onu anlamalı tabi, sonra zaten ailesine yakınlarına akrabalarına fakirlere selamlı merhametli ve dengeli bir irtibat halindeki insanı allah korur. başıboş değildir. Başıboşluğa en iyi örnek, ve başıboşlukla insanlıktan çıkmanın örneği, insanlar arasında olmayıp, yanlız kalınca düşüncelerini duygularını ve güçlerini kullanrak öfkesini azdırarak insanları öldürenlerdir.

Çözümü doğru sözlerle ifade etmeyen, bir sorunun çözümünü buldum sanıp başka sorunları ortaya çıkarır.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
İlk cümlen ile tasavvufta varolan bazı yasak hikayelerin nasıl ortaya çıktığını da daha iyi anlıyoruz.

Siz dinin/yaşamın temel taşlarını bir mürşidin kalbine girebilmek şartı ile vulgarize edip hiçe sayacaksınız bi de bununla bu çarpık anlayışı kotarmaya çalışacaksınız.

Sevilme ve "kurtarma" sonucuna da bu şekilde ulaşacaksınız?! kimdir bunları yapacak olan bir insan kendisi korunmaya muhtaç bir insan, bütünüyle Allah'a verilmesi gereken her hakkı kendisine verdiğiniz bir "insan".

Kusura bakmayında durumun en özet ve açıklaması şudur; Allah'a ulaşmak için vesileler edinilir ok bu mis gibi tartışmaya değer adam gibi bi konudur ama şeyhe ulaşmak için Allah ve dininin aracı edilmesini hiçbir akıl izah edemez.

Herkesin anlayabileceği çok basit, yalın ve makul şeyler söylemiş idim ama...
 
Üst