korkaklar Özal kadar olamadılar.

Vecdi Gönül'den ilginç sözler: Yakalama ayrı, tutuklama ayrı...
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Balyoz darbe iddianamesi doğrultusunda haklarında tutuklama kararı çıkan muvazzaf subayların terfileri için elinden geleni yapıyor.
Bu, 30 yıl önceki 12 Eylül darbecilerini yargılayacağım diye şehir şehir dolaşan Başbakan Tayyip Erdoğan tutumuyla çelişen bir tavır. Ama daha önemlisi hukukla çelişiyor savunma bakanı. Tutuklama değil yakalama emri gibi kelime oyunlarına başvurulması bunu örtmeye yetmiyor.



Adı geçen kişiler yakalandığında, sırtları sıvazlanıp evlerine gönderilmeyecek. Ceza Kanunu 100. maddedeki katalog suçlarla itham edildikleri için ve adli kontrol hükümlerinin yetersizliğinden hareketle cezaevine gönderilecekler.
Adli kontrol tutuklamadan bir önceki tedbir uygulamasıdır ve mahkeme bunu yeterli görmeyerek bir üst tedbiri yani tutuklamayı kararlaştırıyor.



Mahkeme, kolluk kuvvetlerine "bunları yakalayıp getirin tutuklama kararımı tebliğ edip cezaevine göndereceğim" diyor. Şehir dışında olanlar için 'yol tutukluluğu' istiyor.



Milli Savunma Bakanı, kendini ve hatta başbakanı askeri şura'daki en kıdemsiz generalle eşitleyerek hata ediyor. Genelkurmay Başkanı'nı atama yetkisini cumhurbaşkanıyla paylaşan Başbakan ve bakan, bir albayın terfi almasında söz sahibi olamayacağını ileri sürüyor.
Türkiye'nin en büyük demokrasi sorunu maalesef yetkilerini kullanmaktan korkan ve hatta bunları devreden darbeciler kadar cesur olamayan siviller.

Kim yazmış bu yazıyı ?

ummuhan' Alıntı:

Kim yazmış bu yazıyı ?

Genişletmek için tıkla ...

Zaman Savunma Bakanı'na çok kızdı

28.07.2010 - 17:29 Yazdır Arkadaşına gönder


"Balyoz Darbe Planı" soruşturmasında 102 muvazzaf ve emekli üst düzey asker için yakalama emri çıkartılmasından sonra Milli Savunma Bakanı'nın yaptığı açıklamalar Zaman gazetesini kızdırdı.
Zaman gazetesi bugün internet sayfasında konuyla ilgili Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün açıklamalarına ve aldığı tutuma ilişkin imzasız bir eleştiri yazısı yayınladı.
"Terfileri için elinden geleni yapıyor"
"Vecdi Gönül'den ilginç sözler: Yakalama ayrı, tutuklama ayrı..." başlığıyla verilen yazıda, Gönül'ün Balyoz darbe iddianamesi doğrultusunda haklarında tutuklama kararı çıkan muvazzaf subayların terfileri için elinden geleni yaptığı belirtildi.
Yazıda, Gönül'ün tutumunun 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşacağını söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yaklaşımı ile çeliştiğine işaret eden gazete, "Ama daha önemlisi hukukla çelişiyor savunma bakanı. Tutuklama değil yakalama emri gibi kelime oyunlarına başvurulması bunu örtmeye yetmiyor" ifadesine yer verdi.
"Gazete tutuklama sonrasında ne olacağını da yazdı"
Zaman gazetesi, tutuklama ile yakalama kararları arasında hukuki fark olduğuna işaret eden açıklamalar yapan Gönül'ün bu sözlerine yanıt olarak, yakalama sonrası süreci özetleyerek yargıya yol da gösterdi:
"Adı geçen kişiler yakalandığında, sırtları sıvazlanıp evlerine gönderilmeyecek. Ceza Kanunu 100. maddedeki katalog suçlarla itham edildikleri için ve adli kontrol hükümlerinin yetersizliğinden hareketle cezaevine gönderilecekler.
Adli kontrol tutuklamadan bir önceki tedbir uygulamasıdır ve mahkeme bunu yeterli görmeyerek bir üst tedbiri yani tutuklamayı kararlaştırıyor.
Mahkeme, kolluk kuvvetlerine "bunları yakalayıp getirin tutuklama kararımı tebliğ edip cezaevine göndereceğim" diyor. Şehir dışında olanlar için 'yol tutukluluğu' istiyor."
"Siviller yetkilerini kullanmaktan korkuyor"
Zaman gazetesi, Milli Savunma Bakanı Gönül'ü yetkisini kullanmaktan korkmakla da eleştirirken, Türkiye'de sivillerin askerler kadar cesur olmadığını da ima etti:
"Milli Savunma Bakanı, kendini ve hatta başbakanı askeri şura'daki en kıdemsiz generalle eşitleyerek hata ediyor. Genelkurmay Başkanı'nı atama yetkisini cumhurbaşkanıyla paylaşan Başbakan ve bakan, bir albayın terfi almasında söz sahibi olamayacağını ileri sürüyor.
Türkiye'nin en büyük demokrasi sorunu maalesef yetkilerini kullanmaktan korkan ve hatta bunları devreden darbeciler kadar cesur olamayan siviller."
(soL-Haber Merkezi)

Hımm demek zaman gazetesinin menfaatine dokunan bir şey olmuşki bu denli gerçekleri görmezlikten gelebilecek şeyler yazılmış....

Yukarıda neler olduğunu ve kaç gecedir uykusuz dua edenleri gören onca sıradan vatandaş varken bu derece entellektüel takılan insanların böyle tavır almasının başka bir sebebi olamaz....

Herkes yarın darbeye bile kalkışılabilir endişesi ve olabilecekler teyakkuzunda iken bu söylenenler hangi vicdana sığar?

Kelleyi koltuğunun altına almış 1000 kişiyle dünyanın herhangi bir ülkesinde istediğiniza devrimi yapabilir, dilediğiniz düzeni ve idareyi kurabilrisiniz. Ama, milyonalrca korkakla hiçbir şey yapamazsınz !

ummuhan' Alıntı:

Hımm demek zaman gazetesinin menfaatine dokunan bir şey olmuşki bu denli gerçekleri görmezlikten gelebilecek şeyler yazılmış....

Genişletmek için tıkla ...

kıymetli ablam, merak ettim doğrusu, siz kimden yanasınız?
üç-beş askeri personelin terfi alıp almamasının zaman gazetesinin menfaatiyle ne alakası olabilir ki?!
hükümeti devirmek için kendi askerlerini öldürttüren, pkk ile işbirliği yapan ve kendi milletine bu denli ihanet eden bu hain zorbalara karşı mücadele ediyor diye suçlu mu oldular yani?
ne diyem ablam, insan rıza-i ilahi'nin rotasıyla değil de, cemaatinin, ait olduğu hizbin pusulasıyla hareket edince hangi yana düştüğünün farkında bile olamıyor demek ki!
***
tayyip bey her devrin vazgeçilmez adamlarıyla çalışmasının faturasını ödüyor zannımca... bu vecdi gönül denen adam, hangi iktidar gelirse gelsin, hiç değişmeyen tiplerden biridir.
rahmetli özal'ın olduğu kadar, islâmköy lord'unun da yanında olabilmeyi başarmış postal yalayıcılarından biridir. geçen günki geçen oyak tasarısında da parmağı olduğuna kalıbı basarım.
ve bu ülkede kendi maharetiyle değil, gelene ağam, gidene paşam diyerek yağcılık yaptığı müessir mihraklar sayesinde hep yücelerde olanların borusu ötüyor ne yazık ki!

|SeYYaH|' Alıntı:

kıymetli ablam, merak ettim doğrusu, siz kimden yanasınız?
üç-beş askeri personelin terfi alıp almamasının zaman gazetesinin menfaatiyle ne alakası olabilir ki?!
hükümeti devirmek için kendi askerlerini öldürttüren, pkk ile işbirliği yapan ve kendi milletine bu denli ihanet eden bu hain zorbalara karşı mücadele ediyor diye suçlu mu oldular yani?
ne diyem ablam, insan rıza-i ilahi'nin rotasıyla değil de, cemaatinin, ait olduğu hizbin pusulasıyla hareket edince hangi yana düştüğünün farkında bile olamıyor demek ki!
***
tayyip bey her devrin vazgeçilmez adamlarıyla çalışmasının faturasını ödüyor zannımca... bu vecdi gönül denen adam, hangi iktidar gelirse gelsin, hiç değişmeyen tiplerden biridir.
rahmetli özal'ın olduğu kadar, islâmköy lord'unun da yanında olabilmeyi başarmış postal yalayıcılarından biridir. geçen günki geçen oyak tasarısında da parmağı olduğuna kalıbı basarım.
ve bu ülkede kendi maharetiyle değil, gelene ağam, gidene paşam diyerek yağcılık yaptığı müessir mihraklar sayesinde hep yücelerde olanların borusu ötüyor ne yazık ki!

Genişletmek için tıkla ...

Kimden ya da kimseden yana değilim... Hakk yanında değilse de yakınında olabilme çabasında diyelim....(hiç bir siyasi görüşün yılmaz savaşcısı da değilim )
İslam ve ülkem herkesin önünde

Her devirde olan sadece Vecdi gönül değil başkaları da vardı A. Aksu gibi mesela ve uzaklaştırmak nedense mümkün olamıyor.... her yan öylesine sarılmış... sadece hükümet olunmak ile herşey değişemiyormuş birden öğrendik... Ama zaman ın çok şeyin farkında iken bunları yazması hem de Halk oylaması öncesi bunca abuk biraraya gelmişlikler içerisinde bana çok masum görünmedi kusura bakmayın

"Allah cc haklı olanı muvaffak eylesin dinimizi de ülkemizi de korusun.... iki yüzlü, riyakar ve yalancı menfaatcilere fırsat vermesin ve en kısa zamanda rüsvay eylesin!

:yn: Lütfen üsluba dikkat edin.. Herkes kendi fikrini hakaret ve alay gibi fiilleri işlemediği sürece savunmakta serbesttir.. Herkes aynı düşünecek diye bir kaide yok.. Öyle bir kaide olsa forumun bir amacı olmazdı...