Konuşalım ?

İslam-ı-Şerife

Paylaşımcı
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
155
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Konum
Kardelen Diyarı
Merhaba değerli ihvanlarım,
Bu konu sadece sohbet etmek isteyenler için açıldı.En sevdiğim şeyler şeyde budur işte konuşmak :wink:
Haydi ilk konumuz kuran-ı kerim olsun
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Kelamullah.. Kainatı içinde barındıran ilahi mecmua.. Başımız üstünde yeri olan biricik hakikat.. Kendisinden gafil olanlar hepsi eblehler.. Sözün tükenip sükutun başladığı nokta.. Ayetin diliyle : "Kur'an okunurken susunuz ve dikkatlice dinleyiniz. Umulur ki rahmete nail olursunuz" (A'raf Suresi - 204)

Dinlemekten bıkılmayan ilahi kelam. Havf ve reca ile kulları irşad eden yol gösterici..

Kurumuştur O'na dokunmayan tutmayan eller
Ne bedbahttır ki dünyayı görüp O'nu görmeyen gözler
Kerim olan Rabbimizin cümlemize hitabıdır
Harap bir şehir gibidir ondan nasip almayan gönüller..
 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
Konu Kur'an-ı Kerim mi? Konuşa konuşa bitmez ki, ikinci bir konuya sıra gelir mi ki?
Bakalım, bir deneyelim.
Rable konuşmak isteyen Kur'an okur.
İç huzurunu elde etmek isteyen Kur'an okur.
Genç kalmak isteyen, dinç kalmak isteyen, akıllı olan, Hazreti Muhammed aleyhisselâm'ın nasıl bir hayat biçimiyle yaşadığını, ahlakını, geçmiş peygamberlerin hayatını, kapıyı çalmadan girilmeyeceğini, arıya balı yapmasının nasıl vahyedildiğini, kuşların gök yüzünde nasıl kanat açtıklarını, bize verilen bineklere bakıp şükretmemiz gerektiğini, hatta daha bilemeyeceğimiz bineklerin olacağını(mesela uçak) bunlara neden şükretmediğimizi, neden hâlâ akıl erdiremediğimizi, neden düşünmediğimizi, Süleyman aleyhisselâm'ın karıncanın sözlerine nasıl güldüğünü, Allah cellecelâlühü'nün bize asla zulmetmediğini, bize kaldırmayacağımız sorunlar ve sıkıntılar yüklemeyeceğini, aslında bizim günahları işleyerek kendimize zulm ettiğimizi, bizden önce yaşayanlara olduğu gibi bizimde bazı sıkıntılara tabi tutulmadan, Allah'a döndüreleceğimizi mi sandığımızı, ne israfa kaçacak kadar savurmamaızı ne de, kollarımızı sıkıca kapatacak şekilde cimri olmamamızı herşeyde ortayı bulmamızı, Allah'ın dilediğine kız, dilediğine erkek, dilediğine ikizler dilediğine de hiç evlat vermediğini, gaybı ancak ve ancak Allah'ın bildiğini, yağmurun ne zaman yağacağını, nerde öleceğmizi, kıyametin ne zaman kopacağını, mütevazi ve ağır başlı olmamaız gerektiğini, yumuşak muamele etmemiz gerektiğini, isteyeni tatlı sözle de olsa boş çevirmememiz gerektiğini, her zorluktan sonra bir kolaylığın, her kolaylıktan sonra bir zorluğunu olduğunu, birisi bir yanlış yaptığında onu düzeltmek adına iyiliği tavsiye edip, kötülükten alıkoymamızı, akrabayı ziyaret etmemiz gerektiğini, bir yere gittiğimizde yenilip içildikten sonra(özellikle peygamberin ama tüm Mü'minlerin evi için) erken kalkmamız gerektiğini, birisi bir yanlış yaptıysa duyduğumuzda hemen inanmamamız gerektiğini'' o öyle şey yapmaz'' deyip araştırılması gerektiğini, cömert olunması gerektiğini, yapılan iyiliklerin verilen sadakaların sadece Allah rızâsı için olması gerektiğini, riyadan kaçınılması gerektiğini, namazı kılmak değil DOSDOĞRU kılmak gerektiğini, yetim hakkını almamak , malını yememek gerektiğini, yolcuya, miskine, fakire, akrabaya, yetime yardımda bulunmamız gerektiğini, başkaları hakkında zannın çoğundan sakınmamız, onların ayıp ve kusurlarını araştırmamamamız gerektiğini, casusluk yapmamamız gerektiğini, bu dünya hayatının bir oyun ve oyalanmadan ibaret olduğunu asıl varılacak güzel ve ebedi yurdun Âhiret olduğunu, hakkımızda bir hayır dilemişse iki dünya bir araya gelse bozamayacağını, bir şer dilemişse onu üzerimizden kaldırmayacağını, zeytini, inciri, yıldızları, gecenin ve gündüzün faydalarını, süslenmenin helal olduğunu ama takvaya uygun giyinmenin daha hayırlı olduğunu, Kıyametin nasıl şiddetli olduğunu, kâfirlerin ve münafıkların cehennemde nasıl feryat ettiklerini, Mü'minlerin nasılda zevk ve sefa sürdüklerini, ŞEytanın HİLELERİNİ insanlara dünyayı onları kandırmak için nasılda süslü göstereceğini ve sonra saptırdıktan sonra cehennemde ondan şikâyetçi olan günahkârlara''Bana uymasaydınız ''diyerek yarı yolda bıraktığını, cinlerin insanlara hiç bir zarar vermeyeceğini, meleklerin bir an olsun durmaksızın Allah'ı anmaktan gâfil olmadıklarını, Mü'minlerin öyle kimseler olduklarını ki, oturuken, yanları üzerineyken ve ayaktayken hep Mevlâyı andıklarını, insanların ne kadar güzel ve kusurusuz yaratıldıklarını, her birini bir çiftten yaratıldığını, gönüllerdekine tek şifânın Kur'an olduğunu, Kalplerin ancak Allah'ı anmakla mutmain olacağı, Tek dinin İslam olduğu, bütün ümmetlerin yani toplulukların bir sonu olduğunu, Hazreti Muhammed'in mağara arkadaşına medineye hicret ettikleri gün''LA TEHZEN, İNNELLÂLLAHE MEANA'' Alah bizimle beraber, üzülme deyip teselli verdiğini, Allahın en iyi en güzel ve tek dost olduğunu, tek duâ edilmesi gerekenin O olduğunu, dua etmesek birönemimiz olmadığını, Allah'ın dilediği herşeyi yapmayakÂdir olduğunu, bütün işlerimizi O'na bırakmamız gerektiğini, Allah için her türlü sıkıntıya katlanırsak sabrımızdan dolayı altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirileceğimizi en önemlsi Allah'ın rızâsına erdirileceğizi, gençlerimizi evlendirmemiz gerektiğini, anne ve babamıza bir OF bile demememiz gerektiğini, nefsinin ona nasıl vesvese verdiğini, kötülüğe karşı iyilik yapanın ne kadar makbul olduğunu, edebi, boş işlerden yüz çevirmek gerektiğini, cennetin ne kadar eşsiz güzelliğini, cehennemin ne kadar korkunç olduğunu ve Allah cellecelâlühü'nün kullarına ne kadar çok niğmet verdiğini en büyük niğmet olarak rahmetinin bolluğunu, rızâsının güzelliğini, bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu, tevbe edenleri, sabredenleri şükredenleri sevdiğini, bizim anlayacağımız kolaylıkta indirilmiş geniş açıklamalı bir kitap olduğunu, erkek ve kadın Mü'minlerin gözlerini harama bakmaktan sakınmaları gerektiğini, bir bayanın dışarda üzerine giysi değil ÖRTÜ alması gerektiğini, önce kendi nefsimizi, sonra ailelerimizi İslam emirlerine teslim olarak yakıtı odun ve taş olan cehennemden korumamamız gerektiğini, kâfir olan topluluğun biz tamamen onlardan olmadıkça bizi asla sevmeyceklerini, Ebu lehebin karısın onun ateşine nasılda odun hammalığı yaptığını, yaşadığımız asra yemin edilerek insaoğlunun hüsranda olduğunu, ancak hakkıyla iman edip, salih amelde bulunanların(yani bulunduğu ortamda İslamı hükümleri, doğruluğu yapıcılığı ayakta tutan) ,
sabrı ve ve hakkı tavsiye edenin bunların dışında kalacağını, temiz erkeklerin temiz kadınlara, temiz kadınların temiz erkeklere, pis kadınların pis erkeklere, pis erkeklerin de ancak kendileri seviyesinde olan pis erkeklere lâyık olduğu, temiz ve helalinden yememiz gerektiğini, depremin şiddetini, inançsız birinini denizde iken bir fırtına anında nasıl Allah'a yalvardığını ve bitince hemende nasıl unuttuğunu, insanların ne kadar nankör olduğunu ve daha hayrete düşeceği binlerce şeyi merak eden öğrenmek isteyen Kur'an okur.
Zerreden bir zerre yazabildik bakalım sonra yine devam ederiz inşâallah.


 
Üst