Konularına Göre Hadis-i Şerif Meali

Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
Konularına Göre Hadis-i Şerif Meali
veya Hadis Fihristi

بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.


En geniş çerçevesiyle hadis şöyle tarif edilebilir:
"Söz, fiil, takrir, yaratılış veya huyla ilgili bir vasıf olarak Rasulullah (a.s) (veya sahabe ve tabiuna) izafe edilen her şeydir."

"Allahım! Şüphesiz ben bilerek herhangi bir şeyi şirk koşmak (eş ve ortak tanımak) tan sana sığınırım.
Bilmeyerek işlemiş olduğum (şirk ve hatalarım) ın senden bağışlanmasını dilerim. Şüphesiz ki bütün gaybları (gizli şeyleri) ancak Sen bilirsin." (et-terğıb ve et-terhib: 1/76)

"Allah'ım! Seni her türlü noksanlıklardan tenzih eder, hamdimi sana takdim ederim. Senden başka hiçbir ilah bulunmadığına şehadet ederim.
Senden mağfiret diliyor ve sana tevbe ediyorum." (Tirmizi, deavat: 38)

(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana itaat edin ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. " Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kafirleri sevmez. (Ali İmran Suresi - 31)

De ki: "Allah'a ve elçisine itaat edin. " Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kafirleri sevmez. (Ali İmran Suresi - 32)

Kim, Allah'a ve elçisine isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azab vardır. (Nisa Suresi -14)

Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de...." (Nisa Suresi - 59)
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
  • Konularına Göre Hadis-i Şerif Meali
    veya Hadis Fihristi
  • Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
    “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
    (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...”
    Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
  • Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33;
  • Tirmizî, İlim, 10;
  • İbn Mace, Mukaddime, 2;
  • Darimî, Mukaddime,49;
  • Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8)
  • İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
Hadis-i Şerifi inkar için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın

“Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...”
Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir [1]


Tirmizî’nin bir rivayeti şöyledir:
2663- Ebû Rafî (r.a.)’den rivâyete göre, -başkaları bu hadisi merfu olarak rivâyet ettiler şöyle demiştir: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaşınca koltuğuna yaslanmış durumda iken, bilmiyorum Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken) bulmayayım.” (İbn Mâce, Mukaddime: 2; Ebû davud, Sünnet: 17)


2664- Mıkdam b. Ma’dikerib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Sizden biriniz koltuğuna kurulduğu halde benden bir hadis kendisine ulaşacak ta o kimse şöyle diyecek: Bizimle sizin aranızda Allah’ın kitabı var. Bu kitapla neyi helal olarak bulursak onu helal sayar haram olan hususları da haram kabul ederiz. Gerçekten Allah Rasûlünün haram kıldığı bir şey Allah’ın haram kıldığı gibidir.” (İbn Mâce, Mukaddime: 2; Dârimî, Mukaddime: 6) [2]


Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (ASM)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir" Ebu Davud, Sünne, 6


İslam alimleri bu gibi hadislere dayanarak, Kur’an’da olmayan (en azından açıktan görülmeyen) birçok hükmün Allah Resulünün (asm) sünnetiyle sabit olduğunu söylemişlerdir.
İmam Şafiî gibi bazı büyük alimler bu hadislere dayanarak “Hz. Peygamberin sünneti, Kur’an’ın bir tefsiri, bir açıklaması hükmünde olduğunu...” belirtmişlerdir.


[1]: Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8)
[2]: İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Allah Resulü (a.s.) bir iş yaptı da o işe ruhsat verdi. Az sonra bu, sahabelerinden bazı insanların kulağına vardı.
Galiba onlar bundan hoşlanmadılar ve onu yapmaktan çekindiler. Bunu da Allah Resulü duydu. Konuşmak üzere ayağa kalkarak:
"Bazılarına ne oluyor ki benim ruhsat verdiğim bir iş, kulaklarına varıyor da ondan hoşlanmayıp çekiniyorlar!
Allah'a yemin ederim ki ben Allah'ı onların hepsinden daha iyi bilen ve O'ndan en çok korkanım." Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4345



Abdullah b. Zubeyr'in (r.a.) anlattığına göre:
Ensar'dan bir kimse hurmalıkları suladıkları Harre su yolları hakkında Allah Resulü'nün (a.s.) huzurunda Zubeyr b. Avvam'dan davacı olmuş.
Ensar dan olan zat, Zubeyr'e: Suyu sal da geçsin, demiş. Zubeyr buna razı olmamış.
Taraflar Allah Resulü'nün huzurunda muhakeme oldular. Allah Resulü, Zubeyr'e Ey Zubeyr Sen sula, sonra suyu komşuna salıver, buyurdu.
Ensari hiddetlenerek: Ey Allah'ın Resulü! Bu adam, halanın oğlu diye mi? demiş.
Bu sözden Allah Resulü'nün yüzünün rengi değişti. Sonra Peygamber: Ey Zubeyr! Sula; sonra da suyu tıka. Ta duvar dibine kadar geri dönsün, buyurmuşlar.
Zubeyr Vallahi öyle sanıyorum ki
Hayır, Rabbine and olsun ki, onlar aralarında çekiştikleri hususlarda seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükmü,
içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar
ayeti bu hadise hakkında nazil olmuştur dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4347 EL-LU'LUU VE'L-MERCAN (Buharî ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) Muhammed Fuad
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
İMANA ZULÜM KARIŞTIRMAK

İman edenler, bununla beraber imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte (ancak) onlardır ki
korkudan emin olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir (En'am, 82) ayeti indiği zaman,


bu ayet Müslümanlara çok ağır geldi ve:
"Hangimiz nefsine zulmetmiyor ki? (mahvolduk)" dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
"Hayır, burada kastedilen o değil, şirktir. Lokmanın oğluna olan şu sözünü işitmediniz mi?:
"Oğulcuğum, Allah'a şirk koşma, zira şirk büyük zulümdür" (Lokman, 13)
Buhari, İman 23, Enbiya 8, 41, Tefsir, En'am 3, Tefsir, Lokman 1, İstitabe 1, 9, Müslim, İman 197, (124), Tirmizi, Tefsir, En'am, (3029)

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Rasulü (a.s.): "Allah Teala, ümmetimin söylemedikleri veya yapmadıkları müddetçe içlerinden geçirdikleri kötülükleri bağışlamıştır" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 181 el lulu vel mercan buhari ve müslim ittifak ettikleri hadisler Muhammed Fuad Abdulbaki..:iMAN


İmran İbnu Husayn (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Ümmetimden yetmiş bin kişi (mahşerde) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" buyurdular. Kendisine:
"Ey Allah'ın Resulü! Bunlar kimlerdir?" diye sual edildi.
"Onlar, kendilerini dağlatmayanlar,
rukyeye başvurmayanlar,
teşâüme (uğursuzluğa) inanmıyanlar
ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!"
buyurdu.

Ukkâşe (radıyallahu anh) kalkıp:
"Ey Allah'ın Resûlü! Dua buyur, Allah beni onlardan kılsın!" dedi.
Resulullah Aleyhissalâtu vesselâm:
"Sen onlardansın!" müjdesini verdi.
Bir başkası daha kalkıp: "Ey Allah'ın Resûlü! Beni de onlardan kılması için Allah'a dua ediver!" dedi.
Resulullah Aleyhissalâtu vesselâm:
"O hususta Ukkâşe senden önce davrandı!" cevabını verdi." [Müslim, İman, 371, (218).]


“Vücudunu dağlatmayan,
muska gibi şeyler taşımayan,
bir şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmayan
ve Rablerine gereği gibi tevekkül edenler.”

olarak bildirilmiştir. (ayrıca bkz. Buharî, tıp, 17; Müslim, İman, 371).
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
İBADET'E ŞİRK KARİŞTIRMAMAK



Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur. (Nisa Suresi - 48)


Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır. (Nisa Suresi - 116)


"Kim Rabb'ine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabb'ine ibâdette hiç kimseyi şerik kılmasın (ortak tutmasın)." (Kehf Suresi - 110)


Rasûlüllah (asm) tarafından haber verilmiştir:
"Cebrail bana gelerek şu müjdeyi verdi:
"Ümmetinden kim Allah'a şerik (ortak) koşmadığı halde ölürse, cennete girer."
Bunun üzerine ona dedim ki:
"Zina da etse, hırsızlık da yapsa?.." Cevap verdi:
"Evet, zina da etse, hırsızlık da yapsa..."
Peygamberimiz (asm)'in bildirdiğine göre, Cebrâil (a.s)'a bu soruyu üç defa sormuş ve her seferinde aynı cevabı almıştır
(Buhârî, Cenaiz, 1, Libas, 24, İsti'zan, 30, Rıkak, 13,14, Tevhid, 33; Müslim, İmân, 153, 154, Zekat, 32,33; Tirmizî, İmân, 18; Ahmed b. Hanbel, V/152, 159, 161, VI/166)


Rasûlüllah (a.s) Buyurdular ki
"Ümmetim için en çok korktuğum şey,
Allah'a şirk koşmaktır. Ama dikkat edin;
Ay'a, Güneş'e veya puta tapacaklar, demiyorum.
Fakat, Allah'ın rızasının dışındaki gayeler için harekette bulunacaklar ve gizli şehvet, yani riyâ ve gösteriş duygularını taşıyacaklar (demek istiyorum)." (İbn Mâce, Zühd, 21)


"Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir."
Hazır bulunanlar:
"Ya Rasûlüllah! Küçük şirk nedir?" diye sordukları zaman,
Rasûlüllah (asm) şöyle devam etmiştir:
"Küçük şirk, riya yani gösteriştir.
Ahiret gününde insanlara amellerinin karşılığı verildiği zaman, Allah diyecek ki:
"Dünya hayatında iken, kendileri görsün diye riya ve gösteriş yaptığınız kişilerin yanına gidin, bakın, onların yanında herhangi bir karşılık bulacak mısınız?"
(Ahmed b. Hanbel, V/428, 429)


Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayetle, o dedi ki:
“Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Allahu Teâlâ buyurdu ki:
“Ben şirke girip ortak koşanlardan (bütün bu şirk ve müşriklerden) uzağım.
Her kim bir amel işleyip, bana herhangi birini ortak koşacak olursa, onu da şirkini de (yüz üstü) bırakırım.”
Rezin şunu ilave etti: "Kim bu garantiyi talep ederse onu elde eder ve bir daha da kaçırmaz." Kutsi Hadis Müslim (2985)



4603 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Beş vakit namaz, bir cuma namazı diğer cuma namazına, bir ramazan diğer ramazana hep kefârettirler. Büyük günah irtikab edilmedikçe aralarındaki günahları affettirirler."
Müslim, Taharet 14, (223); Tirmizi, Salat 160, (214).



4605 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Gece ve gündüzde birkısım melekler nöbetleşe aranızda bulunurlar. Bunlar sabah namazı ile ikindi namazında toplanırlar. Sonra sizi geceleyin takip eden melekler (hesabınızı vermek üzere huzu-u ilahiye) yükselir. Sizi çok iyi bilen Allah, bu meleklere sorar: "Kullarımı nasıl bıraktınız?"
"Biz onları namaz kılıyorlarken bıraktık, biz onlara namaz kılarlarken vardık!" derler."
Buhari, Mevakitu's-Salat 16, Bed'ü'l-Halk 6, Tevhid 23, 33; Müslim, Mesacid 210, (632); Muvatta, Kâsru's-Salat 82, (1, 170); Nesai, Salat 21, (1, 240, 241).



4606 - Ammâre İbnu Rueybe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Güneşin doğmasından ve batmasından önce namaz kılan hiç kimse ateşe girmeyecektir. -Burada sabah ve ikindi namazları kastedilir-."
Müslim, Mesacid 213, (634); Ebu Dâvud, Salât 9, (427); Nesâi, Salât 21, (1, 241). Kütübüitte7300..:HUSUSİ SALAVATLARIN FAZİLETİ
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
KARGAŞA VE FİTNE ZAMANINDA İBADETİN FAZİLETİ

1369. Ma'kil İbni Yesâr radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ortalık kargaşa içindeyken ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir. "
Müslim, Fiten 130. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 31; İbni Mâce, Fiten 14



"Helak edici yedi şeyden sakının:
1. Allah'a şirk (ortak) koşmak;
2. Sihir (ve büyücülük gibi göz boyayan, aldatıp oyalayan şeyler)le meşgul olmak;
3. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymak;
4. Yetim malı yemek;
5. Savaş alanından kaçmak;
6. Faiz yemek;
7. İffetli, namuslu, suçtan beri, mü'mine kadınlara zina isnâd etmek."
(Buharî, Vesaya, 23, Tıb, 48, Hudud, 44; Müslim, İmân, 144; Ebû Davûd, Vesâya, 10; Nesâı, Vesâya, 12)
 
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
ACBÜ-Z ZENEB (Kuyruk Sokumudaki Kemik)

1840. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sûra iki üfleme arasında kırk vardır. "
Ashâb-ı kirâm:
- Ebû Hüreyre! Kırk gün mü? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi. Sahâbîler:
- Kırk yıl mı? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi.
- Kırk ay mı? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi.
(Sonra hadisi şöyle tamamladı) "Kuyruk sokumu (acbü'z-zeneb) dışında insanın bütün bedeni çürüyüp yok olur.
Yeniden yaratılma işi kuyruk sokumundan başlar.
Sonra Allah Teâlâ gökten bir su indirir, herkes bitkiler gibi yeniden canlanır. "
Buhârî, Tefsîru sûre (39), 3, (78), 1; Müslim, Fiten 28



1940'lı yıllarda Amerika'da yaşanan bir olay sonrasında İslam'ın konuyla ilgili görüşünü öğrenmek üzere Ömer Nasuhi Bilmen'in kapısını çalan Amerikalı bilim adamları, çıkan sonuç karşısında şok geçirirler.
1940’ların sonuna doğru Amerika’da bir olay cereyan ediyor. Zengin bir adamın ölümünden birkaç yıl sonra bir kadın yanında bir çocukla mahkemeye başvuruyor. Çocuğun ölen adamdan olduğunu iddia ediyor.

Ölüden DNA testi yapılamayan bir dönem dünya için. Amerika hukuk sistemlerinde bu olayın bir karşılığını bulamayınca başka sistemlere müracaat ediyorlar. Roma hukukuna bakıyorlar yok. Yunan, Hint, Uzakdoğu’da yok. Bir heyet Türkiye’ye geliyor.

AMERİKALILAR İSLAM'A GÖRE TEST YAPTI ŞOK OLDU

Dönemin İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen’e yönlendiriliyorlar. İlk başta anlam veremiyor gelen ekip. Gönülsüz de olsa görüşüyorlar. Bilmen onlara ölen adamın kemiklerinin durup durmadığını sorduğunda şaşkınlıkları iyice büyüyor. Durduğunu söylüyorlar. Ömer Nasuhi onlara kuyruk sokumu kemiğinden bir yer tarif ediyor. Tarif ettiği yere çocuğun bir damla kanını damlatmalarını, eğer o kemik kanı emerse çocuğun o adamdan olduğunu aksi olursa kadının yalancı olduğunu ve buna göre hüküm verebileceklerini anlatıyor. Gelen ekip görüşmeden memnun olmaksızın şaşkınlıklarını da yanlarına alıp ülkelerine dönüyorlar.

Bir müftünün böyle bir tıp bilgisine nasıl hâkim olabileceğine ihtimal veremiyorlar. Ekipteki bir doktorun ise kafasını kurcalıyor bu mesele. Müftünün yanlışlığını ispat etmek için mezar açtırılıp adamın bedeni çıkarılıyor. Tarif edilen kemiğin üzerine önce kendi kanını damlatıyor. Kan akıp gidiyor kemiğin üzerinden. Sonra çocuğun kanını döktüğünde gözleri fal taşı gibi açılıyor. Kemiğin kanı emdiğini gördüğünde hayretini gizlemiyor.

Görüşmede Ömer Nasuhi’nin yanında olanlar da ilk duymuş olacaklar ki heyet gittikten sonra bu meseleyi nereden bildiğini soruyorlar. Adı geçen kemiğin sadece kendi neslini kabul ettiğini uzun uzun anlatıyor. Oradaki küçük bir parçanın önemine değiniyor. Vücuda ne yaparsanız yapın o kemiği yok edemediğinizi, kıyamete kadar hiçbir gücün de buna muktedir olamayacağını, zira mahşerde insanlar o kemik parçasından yeniden diriltileceğini anlatıyor.



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2016/01/acbüzzenebnedir-702x336.jpg
https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2016/08/omer_nasuhi_bilmen_kimdir-300x152.jpg
 
Son düzenleme:
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
150
Tepkime puanı
68
Puanları
28
Yaş
69
ÖLÜM ÖLÜMÜ İSTEMEK veya HAYIRLI ÖLÜM İSTEMEK


Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Başa gelen bir sıkıntı sebebiyle hiçbiriniz ölmeyi istemesin.
Eğer ölümü istemek zorunda kalırsa şöyle desin:
Allahım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece hayat ver. Ölmek benim için daha hayırlı olduğu zaman canımı al!"
Buhârî, Merdâ 19, Daavât 30; Müslim, Zikir 10. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 9; Nesâî, Cenâiz 1, 2; İbni Mâce, Zühd 31

Enes b. Malik (r.a.)
Allah Resulü'nün (a.s.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ölüyü üç şey takip eder. İkisi geri döner, biri orada onunla beraber kalır:
Ölüyü ailesi, malı ve ameli takip eder. Neticede ailesi ve malı geriye döner. Sadece ameli kalır."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 5260 el lulu vel mercan buhari ve müslim ittifak ettikleri hadisler Muhammed Fuad Abdulbaki ..:ZÜHD VE REKAİK Bölümü

Mu'âz radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kimin son sözü, "Allah'tan başka ilah yoktur" (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer. "
Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351

Ebû Sa'îd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!"
Müslim, Cenâiz 1, 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3

"Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (Müsned, 5/26)
v Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır: "Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret ederek orada Yasin sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (İbni Mace Tercemesi, 4/274)

2887- Enes (r.a.)’den rivâyete göre,
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Herşeyin bir kalbi vardır.
Kur’ân’ın kalbi ise Yasin sûresidir.
Her kim Yasin sûresini okur ve onun içindekilere göre yaşarsa;
Allah o kimseye Kur’ân-ı on kere okumuş kadar sevap yazar.”
Tirmizi: Tercüme Abdullah Parlıyan..: Kur’ân’ın fazileti ve değeri..: bölüm: 7 yasîn sûresinin değeri ve kıymeti

5381 - Ma'kıl İbnu Yesâr radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Yâ-sin süresini okuyun."
KutubuSSitte7300..:Ölüm..:Ölümün başlangıcı ve gelişi Ebu Dâvud, Cenâiz 24, (3121); İbnu Mâce, Cenâiz 4, (1448)
 
Üst