Köklü Değişim Kadın Kolları

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Bir çok şehirde harika organizasyonlar ve harika konularla ümmet ile kaynaşan hanım kardeşlerimizin etkinliklerini bu başlık altında paylaşayım inşaAlah.
12239606_895054597253237_7639353234396364717_n.jpg

PANELE DAVET!!!

"Mümin Gençlik, Dindar Nesil
İslami Eğitim ve Sorumluluklarımız"

Genç nesil, her dönem vahyi geri plana atan ve ona düşmanlık eden beşeri sistemlerin hedef kitlesi olmuştur.
Çünkü, gençler islam ümmetinin dinamik enerjisidir.
İslam toplumu ve yönetimi bünyesinde yaşayan gençlik her daim üreten,icad eden, aklı ve nefsiyle örnek şahsiyetler oluşturmayı başarmıştırlar.

Günümüz gençliğinin düştüğü girdap ve tekrar vahiyle nasıl inşa edileceğini ele alacak olan bu programa tüm hanım kardeşlerimiz davetlidir.

TARİH: 21 Kasım Cumartesi

SAAT: 13:30
12274545_894813707277326_8706315370367645037_n.jpg

Köklü Değişim Kadın Kolları tarafından gerçekleştirilecek olan "Kadın, Aile ve Gençlik" isimli Seminere tüm hanım kardeşlerimiz davetlidir.
Tarih: 21 Kasım Cumartesi
Saat: 13:30
Yer: Köklü Değişim Şanlıurfa Temsilciliği
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
“Mümin Gençlik - Dindar Nesil, İslami Eğitim ve Sorumluluklarımız” panelimizin ikinci konuşmacısı Emine Duman’ın konuşmasından bir özet:
"Rabbimiz bize eşlerimizden göz aydınlığı olacak evlatlar ihsan et." (Furkan 74).
Her Müslüman kendiyle sükûnete erecek bir eş ve göz aydınlığı olacak evlat ister, anneye babaya itaat eden, Rabbine kullukta kusur etmeyen…
Bu duaya mazhar olabilmek için, çocuklarımızı sütümüzle beslediğimiz gibi dinimizle de beslemeliyiz, onları kuvvetlendirmeliyiz ki var olan sistemin hazırladığı tuzaklara düşmesin. Yabancı fikirlere karşı mücadele edebilecek bağışıklık sistemi oluşturabilsin.
Allah (st) kadının İslam’daki statüsünü, asli görevini annelik ve evinin terbiyecisi olarak belirlemiştir, bunun yanı sıra onu sosyal alanda da engellememiştir. Ailenin geçimini hiçbir zaman kadına yüklememiştir, ama bunu erkeğin üzerine farz kılmıştır. Nafakasını temin edecek kimsesi olmayan kadına devlet nafaka bağlamak zorundadır. Bu günkü gibi "elin tutuyor, ayağın tutuyor neden çalışmıyorsun" deyip onu asli görevinden uzaklaştırmamıştır.
Çocuklarımızın İslami şahsiyetten uzak bir zeminde yetişmelerinin en büyük sebebi şüphesiz %90'ı Müslüman olan bir ülkede eğitim sisteminin temelinin dayandığı laiklik ve demokratik sistemdir. Onları ve ümmeti yeniden kalkındırmanın yolu da İslam akidesinin üzerine bina edildiği İslami Eğitimdir.
İslami eğitimin ana hedefleri şöyle özetlenebilir:
1. Öğrencide İslami zihniyeti ve nefsiyeti yerleştirerek İslami Şahsiyeti oluşturmak.
2. Bir yandan İslam akidesine dayanan hadis, tefsir fıkıh ilmi gibi ilimlere vakıf ve içtihat yapacak âlimler yetiştirmek. Bir yandan da mühendislik, fizik, kimya gibi tecrübeye dayalı ilimlerde ümmeti ileri götürecek uzmanlar yetiştirmektir.
Bizler ebeveyn olarak ve Müslüman davetçiler olarak gençlerimizi sahipsiz bırakmamalıyız. Onları bencilleştiren, etrafına karşı duyarsızlaştıran, menfaati olmadan parmağını dahi kıpırdatmaz hale getiren bu eğitim sistemini sorgulamalıyız. İslami taleplerimizi daha gür sesle haykırmalıyız.
Ümmete yön veren âlimlerimizi sorgulamalıyız. Çünkü "âlim düşerse âlem düşer". Bizim genlerimizle oynayan özümüzü bozan laik demokratik sistemi bize dayatan yöneticilerimizi de sorgulamalıyız.
Öyle bir şey yapmalıyız ki hem gençlerimiz hem Ümmet kurtulsun...
"Aldığımız her nefes ümmetin ciğerlerine gitsin"
11221356_896208307137866_5884332440835399683_n.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
“Mümin Gençlik - Dindar Nesil, İslami Eğitim ve Sorumluluklarımız” panelimiz büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Panelde öncelikle çocuk, ergen ve gencin tanımı ve bu tanımların İslam'da karşılığı verildi. Birinci konuşmacımız, Zeynep Aldaş’ın konuşmasından bir özeti burada sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesinde, 0-18 yaş arası insanlar çocuk; 10-15 yaş arası ergen, 15-25 yaşları arasında, öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan ve ayrı bir konutu bulunmayan kişiler olarak kabul edilmiştir. Bu tanıma göre Türkiye’de 3 kişiden biri çocuktur. Ergenlik yaşı kızlarda daha çok 11, erkeklerde ise 13 yaş civarı kabul edilir. Ergenliğin sonu ikisinde de on beş yaştır. Bu tanıma göre Türkiye’de 10 kişiden biri ergendir. Gençlik: BM ‘nin tanımına göre Türkiye’de 6 kişiden biri gençtir.
İslam’da ise insanlar ikiye ayrılır: Akıl sahibi olanlar ve olmayanlar. Akıl sahibi olanları Allah (st) muhatap alır ve mükellef tutar. Şer’i hükümler de bu kriterlere göre teklif edilir, çocuk ve mecnunlar bunlardan muaftır. Buna göre Türkiye’de on kişiden yedi veya sekizi Allah (st)’nın emirlerine uymakla ve yasaklarından kaçınmakla sorumludur.
İslami bir sistemde yetişen gençler daima dünya sahnesinde parlamışlardır. Ancak 3 Mart 1924’den itibaren, Ümmet zorla olarak İslam’dan kopartılmıştır. İslam dini, diyanet ve ilahiyat ile beraber kontrol altına alınmıştır. Nihayet, 10 yılın içerisinde hem zorbalıkla hem de sinsi planlarla laik Kemalist bir nesil oluşturulmuştur. 1950’lerden sonra Türkiye’de Müslüman gençlerin yeniden tevhide yönelmeleriyle, İslam düşmanları artık insanları zorlayarak dinlerinden döndüremeyeceğini anlamış ve yeniden Müslümanları, özellikle de genç olanları kendi hayat görüşleriyle terbiye etme çabaları başlatmıştır. Laik Kemalist yapı yerini artık muhafazakâr demokratlara bırakmak zorunda kalmıştır. Bu yeni akım, Müslüman gençliğin yozlaşmasına bir çözüm getirmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer üretilen çözüm, Müslüman halka İslami terimler üzerinden kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Ve yeni projenin adı "Dindar Nesil" konulmuştur. Bu yeni kavramı şu şekilde tanımladılar: “Muhafazakâr milletinin, vatanının değerlerine, tarihten gelen ilkelerine bağlı demokrat bir nesil.”
Hâlbuki bu kavramların her biri İslam’la çelişmektedir. Ataların dinini muhafaza etmek, milliyetçilik ve vatancılık; Allah (st) tarafından haram kılınmıştır. Demokrasiye gelince; yaratıcıdan hükmetme yetkisini alıp insana vermektir ki bu da şirkin zirvesi olup dini vicdana hapsetmektir. Bu yeni formül tutmamıştır. Nitekim bugün gençlerimizin bir dine mensup olmaları problemi çözmemektedir. Çünkü bu gençler bu dinle beraber taklitçi, milliyetçi, vatancı ve demokrat olmaya zorlanmaktadırlar. İslam ise bu kavramlara zıttır. Böylece bugün en gözle görünen bozukluklardan örnek olarak; başörtülü ama aşırı makyajlı, taytlı ve hatta namahrem bir erkekle sarmaş dolaş kızlar görebiliyoruz. Bu zıtlık gözümüzden kaçmamaktadır. Evet; bu İslam değil yeni bir dindir. İslami motiflerle süslü laikliğin yeni bir versiyonudur. Bu yeni anlayışın sonucunda, öfkeli, asi ve günahkar, mutmain olamayan, madde bağımlısı, ruhen çökmüş, heva ve hevesinin kölesi, başı boş, yiyip içip boş boş gezmek isteyen, yaratılış nedenini keşfedememiş bir gençlik türemiştir. Bir dini olan, ancak o dinin onu yönlendirmesine izin vermeyen bir gençlik meydana gelmiştir. Mümin genci ise Rabbimiz, Hz. İbrahim (as) kıssasında tarif etmektedir. O, düşünerek dinini seçen, dininden öylesine mutmain olan bir gençtir ki, tek başına bir ümmet olabilmektedir. Öylesine mutmain olan bir gençtir ki, korkusuzca putları kırıp ateşe girmeyi göze alan bir gençtir.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
islami demokrasi diye birşeyden söz ediliyor. Yani yontulmuş , islami çercevede işleyen bir demokrasi
Sizce bu mümkünmüdür? @leylinur
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
islami demokrasi diye birşeyden söz ediliyor. Yani yontulmuş , islami çercevede işleyen bir demokrasi
Sizce bu mümkünmüdür? @leylinur
Mümkün değildir!
"...Demokrasiye gelince; yaratıcıdan hükmetme yetkisini alıp insana vermektir ki bu da şirkin zirvesi olup dini vicdana hapsetmektir. Bu yeni formül tutmamıştır. Nitekim bugün gençlerimizin bir dine mensup olmaları problemi çözmemektedir. Çünkü bu gençler bu dinle beraber taklitçi, milliyetçi, vatancı ve demokrat olmaya zorlanmaktadırlar. İslam ise bu kavramlara zıttır. ..."

 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Mümkün değildir!
"...Demokrasiye gelince; yaratıcıdan hükmetme yetkisini alıp insana vermektir ki bu da şirkin zirvesi olup dini vicdana hapsetmektir. Bu yeni formül tutmamıştır. Nitekim bugün gençlerimizin bir dine mensup olmaları problemi çözmemektedir. Çünkü bu gençler bu dinle beraber taklitçi, milliyetçi, vatancı ve demokrat olmaya zorlanmaktadırlar. İslam ise bu kavramlara zıttır. ..."


fazla genel bir degerlendirme olmuyor mu?

Demokrasi derken , kast edilen sey daha cok :

- din ve vicdan özgürlügü

- yönetimde bir ailenin ve imtiyazli bir kesimin degilde , halkinicinden cikmis, ve halkin belirledigi bir toplulugun olmasi

- bireylerin düsünce ve fikirlerini belirtebilmesi ve bu yüzden bir baski görmemesi vs.


Bütün bu ve bu gibi seyler islami cercevede islerse bence bu sanki mümkün olabilir gibime geliyor.

Islami cerceveden kastim, yapilan kanunlarin ve düzenlemelerin ALLAH ìn kitabina dayanmasi. Buna "islami demokrasi " deniliyor.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Demokrasi derken , kast edilen sey daha cok :

- din ve vicdan özgürlügü

- yönetimde bir ailenin ve imtiyazli bir kesimin degilde , halkinicinden cikmis, ve halkin belirledigi bir toplulugun olmasi

- bireylerin düsünce ve fikirlerini belirtebilmesi ve bu yüzden bir baski görmemesi vs.
bu saydığını şıklar islama muhalif değil mi?
1. İslam'da din ve vicdan hürriyeti yoktur şöyle ki;
Müslüman’ın islâm Akidesini terk etmesini, Hıristiyan, Yahudi, Budist, Komünist veya Kapitalist olmasını
haram kılmıştır. islâm Dini’ne göre -erkek olsun, kadın olsun- islâm Dini’nden dönen şahıs, akıllı ve buluğa ermiş ise islâm’a dönmesi için üç kere çağrılır ve baskı yapılır. islâm’a dönerse serbest bırakılır, aksi takdirde öldürülür. Fakat bu husus bazılarının İslâm’ı sadece şiddet dini olarak göstermeye yönelik olarak,karalamak maksadıyla istismar ettikleri şekilde, keyfî bir tatbik değil, bilakis Kur’an ve Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’intatbikinden alınmış bir hükümdür. Yüce Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
"içinizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, onların (o gibilerin) yaptığı (iyi) işler dünyada da Ahirette de
boşa gitmiştir. Onlar o ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdırlar. Onlar orada (bir daha çıkmamak üzere) ebedi kalıcıdırlar.
(el-Bakara 217)
“Ummu Mervan adındaki bir kadın Đslâm’dan dönmüştü. NebiSallAllahu Aleyhi ve Sellem de o kadına Đslâm’ın arz edilmesini,eğer geri dönerse serbest bırakılmasını aksi halde öldürülmesini emretti.”
“Ali RadiyAllahu Anh’a zındıklar getirildi ve onları yaktırdı.
Haber, İbni Abbas’a ulaşınca: ‘Onun yerinde ben olsaydım yaktırmazdım.’ Çünkü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem: “Allah’ın azabı ile azap etmeyin.” buyurarak ateşle cezalandırmayı yasaklamaktadır. Ben olsaydım Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in: “Kim dinini (İslam'ı) değiştirirse onu katlediniz" sözüne göre onu katlederdim."
2. maddeye gelince; yine naslar ışığında islamın yönetim şekli ya hilafet, ya imamet, yada emirlik şeklinde olur ki o da bir topluluğun yönetimde söz sahibi olması değildir!
3. maddeye gelince; bu da islam'da yoktur, islamda düşünce ve fikirlerin serbestçe ortalıkta dolanması yoktur! mesela eşcinsel birisinin fikrini rahatsa söylemesi gibi...

 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
bu saydığını şıklar islama muhalif değil mi?
1. İslam'da din ve vicdan hürriyeti yoktur şöyle ki;
Müslüman’ın islâm Akidesini terk etmesini, Hıristiyan, Yahudi, Budist, Komünist veya Kapitalist olmasını
haram kılmıştır. islâm Dini’ne göre -erkek olsun, kadın olsun- islâm Dini’nden dönen şahıs, akıllı ve buluğa ermiş ise islâm’a dönmesi için üç kere çağrılır ve baskı yapılır. islâm’a dönerse serbest bırakılır, aksi takdirde öldürülür. Fakat bu husus bazılarının İslâm’ı sadece şiddet dini olarak göstermeye yönelik olarak,karalamak maksadıyla istismar ettikleri şekilde, keyfî bir tatbik değil, bilakis Kur’an ve Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’intatbikinden alınmış bir hükümdür. Yüce Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
"içinizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, onların (o gibilerin) yaptığı (iyi) işler dünyada da Ahirette de
boşa gitmiştir. Onlar o ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdırlar. Onlar orada (bir daha çıkmamak üzere) ebedi kalıcıdırlar.
(el-Bakara 217)
“Ummu Mervan adındaki bir kadın Đslâm’dan dönmüştü. NebiSallAllahu Aleyhi ve Sellem de o kadına Đslâm’ın arz edilmesini,eğer geri dönerse serbest bırakılmasını aksi halde öldürülmesini emretti.”
“Ali RadiyAllahu Anh’a zındıklar getirildi ve onları yaktırdı.
Haber, İbni Abbas’a ulaşınca: ‘Onun yerinde ben olsaydım yaktırmazdım.’ Çünkü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem: “Allah’ın azabı ile azap etmeyin.” buyurarak ateşle cezalandırmayı yasaklamaktadır. Ben olsaydım Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in: “Kim dinini (İslam'ı) değiştirirse onu katlediniz" sözüne göre onu katlederdim."
2. maddeye gelince; yine naslar ışığında islamın yönetim şekli ya hilafet, ya imamet, yada emirlik şeklinde olur ki o da bir topluluğun yönetimde söz sahibi olması değildir!
3. maddeye gelince; bu da islam'da yoktur, islamda düşünce ve fikirlerin serbestçe ortalıkta dolanması yoktur! mesela eşcinsel birisinin fikrini rahatsa söylemesi gibi...


Gidin işinize Allah'ını severseniz güldürmeyin insanı, yazdıklarınız tek kelime ile iğrenç, kusura bakmayın.
Siz Allah'tan daha çok Allah olmak istiyorsunuz,
Ateizm serbest, çünkü müslüman değilim diyene dini hürriyet konusunda açık ayet olduğu için baskı yapamıyorsunuz,
ama müslümanım diyip sizin gibi inanmayan düşünmeyeni mürted ilan edip, düşünme hakkını elinden alıyorsunuz, bu ne rezillik, bu ne kepazelik,
hangi akıl sahibi bu saçmalığa doğrudur, haktır der...

Allah sizin şerrinizden insanlığı korusun çok ciddiyim, sizin gibi Allah'lığa soyunanlar yüzünden İslâmdan soğuyan her bir bireyden dolayı ahirette sorumluluğunuz olduğu da açık,
hep beraber bekleyelim bakalım Allah'ın hükmünü, gerçi dünya kısmını az çok görüyoruz, aynı akıdede olanların devletlerinin maymunlar cehenneminden farkı yok, tek yaptıkları
islam kisvesi adı altında soytarılık ve barbarlık, Allah ıslah olun diye bela üstüne bela yağdırıyor ama görecek gözü kalmamış milletin.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Gidin işinize Allah'ını severseniz güldürmeyin insanı, yazdıklarınız tek kelime ile iğrenç, kusura bakmayın.
Siz Allah'tan daha çok Allah olmak istiyorsunuz,
aynen size iade ediyorum bu cümleleri!
hayır ilim sahibi ulemanın üzerinde ittifakla Allah'ın hükmünü ortaya koymasını-sizin deyiminizle allahlık taslamak oluyor- anlarım, nihayetinde bu işin ilmini görmüşler, emek sarf etmişler, Allah onlardan razı olsun. size ne oluyor anlamıyorum, ne cüret ile sizin deyiminizle Allahlık taslıyorsunuz?! sizin aklınıza uymaktansa ulemayı tercih ediyorum onlara daha çok güveniyorum niye sinirleniyorsunuz ki?çok şeyler geçti yazmak için içimden de ne kendime ne klavyeme yakıştırmadım vesselam...
had bilmek lazım, bilmeyenlere had bildirmek görüldüğü gibi burada bile şart.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
bu saydığını şıklar islama muhalif değil mi?
1. İslam'da din ve vicdan hürriyeti yoktur şöyle ki;
Müslüman’ın islâm Akidesini terk etmesini, Hıristiyan, Yahudi, Budist, Komünist veya Kapitalist olmasını
haram kılmıştır. islâm Dini’ne göre -erkek olsun, kadın olsun- islâm Dini’nden dönen şahıs, akıllı ve buluğa ermiş ise islâm’a dönmesi için üç kere çağrılır ve baskı yapılır. islâm’a dönerse serbest bırakılır, aksi takdirde öldürülür. Fakat bu husus bazılarının İslâm’ı sadece şiddet dini olarak göstermeye yönelik olarak,karalamak maksadıyla istismar ettikleri şekilde, keyfî bir tatbik değil, bilakis Kur’an ve Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’intatbikinden alınmış bir hükümdür. Yüce Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
"içinizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, onların (o gibilerin) yaptığı (iyi) işler dünyada da Ahirette de
boşa gitmiştir. Onlar o ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdırlar. Onlar orada (bir daha çıkmamak üzere) ebedi kalıcıdırlar.
(el-Bakara 217)
“Ummu Mervan adındaki bir kadın Đslâm’dan dönmüştü. NebiSallAllahu Aleyhi ve Sellem de o kadına Đslâm’ın arz edilmesini,eğer geri dönerse serbest bırakılmasını aksi halde öldürülmesini emretti.”
“Ali RadiyAllahu Anh’a zındıklar getirildi ve onları yaktırdı.
Haber, İbni Abbas’a ulaşınca: ‘Onun yerinde ben olsaydım yaktırmazdım.’ Çünkü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem: “Allah’ın azabı ile azap etmeyin.” buyurarak ateşle cezalandırmayı yasaklamaktadır. Ben olsaydım Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in: “Kim dinini (İslam'ı) değiştirirse onu katlediniz" sözüne göre onu katlederdim."
2. maddeye gelince; yine naslar ışığında islamın yönetim şekli ya hilafet, ya imamet, yada emirlik şeklinde olur ki o da bir topluluğun yönetimde söz sahibi olması değildir!
3. maddeye gelince; bu da islam'da yoktur, islamda düşünce ve fikirlerin serbestçe ortalıkta dolanması yoktur! mesela eşcinsel birisinin fikrini rahatsa söylemesi gibi...


şimdi tek tek girersem içinden çıkamayız.
Genel söyleyecek olursak... " dinde zorlama yoktur"

-İsteyen istediği inancını yaşamakta serbesttir, ne yahudiye, ne hristiyana, ne ateşlperestlere ne Rasulullah(sav) nede ondan sonrakiler inancından dolayı dokunmamıştır.

- islami açıdan en hikmetli kişinin başa geçmesi söylenmiş.
Hikmetli kişinin belirlenmesi konusunda rey yoluna baş vurulmasıda bir yöntemdir.
Kuranda bazı prensipler ifade edilmiş, bunlardan en önemlisi, Halifelerinde uyguladığı ŞURA.

ŞURA pek ala rey ile oluşturulabilir. VE ŞURA içinden en hikmetli kimse onu belirleyebilir. Bunun örneğini HZ. Ömer' den sonra görüyoruz.

- İnsanın konuşması ne düşündüğünü ifade etmesi, kendini izah etmesı, fikirlerini ortaya koyması nasıl olmaz?
Hani " onlar işlerinde istişare edeceklerdi? "

not: zorla güzellik olmaz diye güzel bir söz var.
Yine kuranda " rabbın isteseydi herkes iman ederdi"
Birşeyleri birilerine dayatırsanız, bu insanları münafıklığa iter, bırakın isteyen iman etsin, isteyende inkar. Rabbimiz insanlara hidayet yolunu anlatmış, göstermiş ama zorlamamış iman etmeye.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
şimdi tek tek girersem içinden çıkamayız.
Genel söyleyecek olursak... " dinde zorlama yoktur"

-İsteyen istediği inancını yaşamakta serbesttir, ne yahudiye, ne hristiyana, ne ateşlperestlere ne Rasulullah(sav) nede ondan sonrakiler inancından dolayı dokunmamıştır.

- islami açıdan en hikmetli kişinin başa geçmesi söylenmiş.
Hikmetli kişinin belirlenmesi konusunda rey yoluna baş vurulmasıda bir yöntemdir.
Kuranda bazı prensipler ifade edilmiş, bunlardan en önemlisi, Halifelerinde uyguladığı ŞURA.

ŞURA pek ala rey ile oluşturulabilir. VE ŞURA içinden en hikmetli kimse onu belirleyebilir. Bunun örneğini HZ. Ömer' den sonra görüyoruz.

- İnsanın konuşması ne düşündüğünü ifade etmesi, kendini izah etmesı, fikirlerini ortaya koyması nasıl olmaz?
Hani " onlar işlerinde istişare edeceklerdi? "

not: zorla güzellik olmaz diye güzel bir söz var.
Yine kuranda " rabbın isteseydi herkes iman ederdi"
Birşeyleri birilerine dayatırsanız, bu insanları münafıklığa iter, bırakın isteyen iman etsin, isteyende inkar. Rabbimiz insanlara hidayet yolunu anlatmış, göstermiş ama zorlamamış iman etmeye.
açıklamalarınızın şeri yönü yok ki! dinde zorlama yoktur ayeti sahabe tarafından nasıl anlaşılmış inceleyin yukarda söylediğim hükümde yani mürtedin öldürülmesinde ulema ittifaki vardır!
ikinci kısımda söylediğiniz şura- ümmet meclisi- şeklinde geçer hilafet nizamında, ancak yetkileri ile şuanki meclisin yetkileri arasında dağlar kadar fark vardır, detay için herhangi bir fıkıh kitabından hilafet konusuna bakabilirsiniz!
diğer konu için verdiğim örnek yeterlidir! istişare ile, eşcinsel yada homoseksüelin fikrini izah etmesini bir tutmanız ne kadar doğru!
dayatma konusunu yanlış anlıyorsunuz, Müslümanım diyorsa dayatma yapılır yok değilim diyorsa kendi haline bırakılır!Münafıklar rasül zamanında da vardı! aklı kıyaslar ile hükümleri yargılayamazsınız o zaman ne tesettür kalır, ne namaz ne diğerleri!!!
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Bir çok şehirde harika organizasyonlar ve harika konularla ümmet ile kaynaşan hanım kardeşlerimizin etkinliklerini bu başlık altında paylaşayım inşaAlah.
12239606_895054597253237_7639353234396364717_n.jpg



PANELE DAVET!!!

Panele davet ha?! Panel ha? İşten sonra çay içmek için buyrun gelin. Boş vaktiniz varsa panele buyrun!..

Şu üstün körü ''panel'' deyiverdiğiniz ve solaganlaştırarak basite indirgediğiniz şu cümlenin altında koskocaman bir medeniyet mihrakı yattığının farkında mısınız? Tek tek tarif edilemsi gereken bir deryadır bu..

Sizi niye sevemiyorum biliyor musunuz? işte bu derin mevzuları sakız gibi basitleştirdiğiniz için..

Kusuruma bakma inşallah. Gene sinirlendim!.. Çok naylon işler bunlar. Psikolojik mastürbasyondan ibaret işleri cihad diye nitelendiren islamcılardan bıktım usandım. Yeter artık he?! Kapitalizmin plastisizmine teslim olduğunuzun farkında mısınız?

Petrol çağının yan ürünleri. Hem maddede hem mânada!..
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
‪#‎save_alaqsa‬ Batı Şeria'da yine bir genç kızımız okula giderken inşaallah Rabbinin huzuruna şehit olarak kavuştu. Siyonist işgalciler genç kızı önce arabayla ezip ardından başından vurdular. Sebebi ise bir kez daha yanında ölümcül bir bıçak taşıdığı yalanı. Bu ölümcül işgal Filistinli çocuklar için hiçbir zaman sona ermeyecek, ta ki İslam orduları içindeki güç sahibi erkekler üzerlerine düşen İslami görevlerini yerine getirip var güçleriyle Mescid-i Aksa'yı kurtarana ve Raşidi Hilafeti tekrar layıkıyla Şam beldesine geri getirene kadar.





 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Köklü Değişim Kadın Kolları
​4 yaşındaki Sena'nın cansız bedeni bindiği botun batmasından 5 gün sonra Bodrum sahilinde kayaların arasında bulundu. Medya hergün Avrupa'da daha iyi bir yaşama ulaşmak için tehlikeli deniz yoluna çıkan yüzlerce insanı haber yaparken, Türkiye'deki sahil güvenlik ve otoriteler ne hikmetse, bu insanları yola çıkmadan önce göremiyorlar...








 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
#save_alaqsa Batı Şeria'da yine bir genç kızımız okula giderken inşaallah Rabbinin huzuruna şehit olarak kavuştu. Siyonist işgalciler genç kızı önce arabayla ezip ardından başından vurdular. Sebebi ise bir kez daha yanında ölümcül bir bıçak taşıdığı yalanı. Bu ölümcül işgal Filistinli çocuklar için hiçbir zaman sona ermeyecek, ta ki İslam orduları içindeki güç sahibi erkekler üzerlerine düşen İslami görevlerini yerine getirip var güçleriyle Mescid-i Aksa'yı kurtarana ve Raşidi Hilafeti tekrar layıkıyla Şam beldesine geri getirene kadar.
Rusyadan alacağımız keleşlerle, ABD'den alacağımız mayınlarla mı?

Güç nedir? Erkeklik nedir? Bu mudur?

Senin kurduğun mantık üzerinden gidiyorum. Umarım bu yüzden bana kızmazsın. Anla diye açıyorum. Ayna tutuyorum!.. Emperyal ülkelerin silah üretme teknolojisini ''ERKEKLİK'' olarak gör. Bu manada biz hadımız, tamam mı güzel kardeşim. Karifin ürettiği silahlara para vererek cihad edenleri ERKEK sanma. Başkasının şeyiyle gerdeğe girilmez. Bana daha fazla yazdırmayın. Artık bunu anlayın ve silahlı mücadelelere teşvik edici cümleler kullanmayın, tamam mı!

Cezasa ceza.. Sonsuza kadar uzaklaştırın, kurtarın beni, ok!..
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
aynen size iade ediyorum bu cümleleri!
hayır ilim sahibi ulemanın üzerinde ittifakla Allah'ın hükmünü ortaya koymasını-sizin deyiminizle allahlık taslamak oluyor- anlarım, nihayetinde bu işin ilmini görmüşler, emek sarf etmişler, Allah onlardan razı olsun. size ne oluyor anlamıyorum, ne cüret ile sizin deyiminizle Allahlık taslıyorsunuz?! sizin aklınıza uymaktansa ulemayı tercih ediyorum onlara daha çok güveniyorum niye sinirleniyorsunuz ki?çok şeyler geçti yazmak için içimden de ne kendime ne klavyeme yakıştırmadım vesselam...
had bilmek lazım, bilmeyenlere had bildirmek görüldüğü gibi burada bile şart.

Siz kimsiniz, kime had bildiriyorsunuz, siz önce kendi haddinizi bilin, bildirile bildirile hala da akıllanmadılar bu ilkel cahillikliklerle islam'ın abad olamayacağını bin yıldır,
hala aynı barbarlığın peşinde insanlar...
Kümelendiğiniz selefi akımlar nerede müşrik, sömürgeci, kapitalist devlet varsa oyuncağı olmuş, bugün de aynı,
top gibi oynuyorlar sizin gibi aklımı değil ulemayı dikkate alıyorum kisvesinin altına sığınanlarla, onlar size çok güzel had adisyonları çıkartıyorlar izliyoruz,
olan sizin galiz fikirlerinize kapılan, selefi, barbar tipitiplerin masum çoluk çocuğuna oluyor, rezillik dizboyu, Afganistan, Suriye bilmem nere...

Tekrar ediyorum, hüküm diye yazdıklarınız insanlık adına, İslam adına, Kitap adına iğrenç.
Siz kim oluyorsunuz, Allah'ın hürriyet verdiği alanlarda kendinizi gangıster zannediyorsunuz,

İslâm'da pek düşünce hürriyeti var denemez miş , :D
Peygamberler zamanında yaşasanız peygamberlere ilk taşı atacak tipler açıkca sizlersiniz, bunu bile oturup muhakeme edemiyorsunuz.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
açıklamalarınızın şeri yönü yok ki! dinde zorlama yoktur ayeti sahabe tarafından nasıl anlaşılmış inceleyin yukarda söylediğim hükümde yani mürtedin öldürülmesinde ulema ittifaki vardır!
ikinci kısımda söylediğiniz şura- ümmet meclisi- şeklinde geçer hilafet nizamında, ancak yetkileri ile şuanki meclisin yetkileri arasında dağlar kadar fark vardır, detay için herhangi bir fıkıh kitabından hilafet konusuna bakabilirsiniz!
diğer konu için verdiğim örnek yeterlidir! istişare ile, eşcinsel yada homoseksüelin fikrini izah etmesini bir tutmanız ne kadar doğru!
dayatma konusunu yanlış anlıyorsunuz, Müslümanım diyorsa dayatma yapılır yok değilim diyorsa kendi haline bırakılır!Münafıklar rasül zamanında da vardı! aklı kıyaslar ile hükümleri yargılayamazsınız o zaman ne tesettür kalır, ne namaz ne diğerleri!!!

Sonra biz din adamlarını Rab edinmekten bahsedince ne alaka biz içtihada uyuyoruz oluyor.
6000 küsür ayetin neresinde bu hükmü buldunuz, bulamazsınız çünkü yok.
Her yerde inanç serbestisini görürsünüz, her müslümanım diyenin sizin gibi inanmak zorunda olduğunu nerden çıkardınız?
Bir insan öldüreceksiniz, bu Allah adına olacak, ama Allah bunu 6 bin ayette bildirmeyi unuttu öyle mi, ne güzel kafa yapınız var sizin.
Peygamber sonrası toplumu baskı altında tutabilmek adına günün zorba yönetimlerinin sokup sokuşturduğu şeyleri Allah'a dayatıyorsunuz,
bir de siyer okudum şu bu diyorsunuz, okuyup bunları nasıl görmez samimi bir insan.
Tabi bu adamlar bu fıkıhları üretirler, toplumun düzenine uygun fıkıh üretmek gayet basittir, bunun için öyle müthiş zekaya, ilme gere yok.
Basit bir örnek, ulema dediklerinizin ilk sıralarında mesela İmam Malik geliyor, siz bir kadınsınız, Bu Hz İmam Malik'in bir sarayı ve 300 cariyesi olduğunu söylüyor aynı nakil kitaplarınız,
bu 300 kadınla birlikte olmak için saray/harem inşa eden bir ulemayı bile sorgulayacak gücünüz yoksa, siz burakın bu işleri @leylinur
Heryer çıfıt çarşısı, herşey kokuşmuşluk, alınıyorsunuz siz ama peygamber sonrasında ilkel toplumların güya kendi kafalarından inşa ettikleri zorbalık ve barbarlıkları din diye insanlara anlatıyorsunuz.

Yahu Allah'ın kitabına da bakmıyorsunuz, elinizde Allah'ın kitabı var söylediklerinizi onaylaması gerekmez mi diyoruz, açık seçik hükümlerini bile alaşağı edip alimlerimizde alimlerimiz diyorsunuz,
neredeyse taban tabana zıt şeyler söylüyorsunuz Allah'ın kitabıyla, ama bu Allah'ın dini oluyor, kendinizi inandırdınız hadi de, sağlıklı, aklını kullanan insanları kandıramazsınız, kimsenin kandığı da yok zaten.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
z ve korkak Yahudiler! Nedir bu çocuklardan korkunuz? Yoksa büyüdüklerinde şu hadisleri gerçekleştirmelerinden mi korkuyorsunuz?
‘Yahûdîler sizinle savaşacaktır! Fakat netîcede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki. Bir kaya parçası: ‘Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir. Onu öldür!’ diye haber verecektir.” (Müslim, Fiten, 81.)
"Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)"
Siz ne kadar korksanız da, kaçsanız da Rabbimizin belirlediği o gün elbette gelecektir… Muhakkak ki Rabbim emrinde galiptir…
http://www.kapsamhaber.com/d…/iste-filistin-zulmu-h2905.html






 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Hangi Otorite Müslümanlar için Yas Günü İlan Edecek?
Haber:
Fransız Cumhurbaşkanı Francois Hollande Cumartesi günü (14 Kasım) Paris katliamı için üç gün ulusal yas ilan etti. 120'den fazla kişinin ölümüne yol açan eylemleri "mutlak barbarlık" olarak niteledi. Bu olay aynı zamanda dünya liderlerinden de büyük tepkilere yol açtı, hatta Erdoğan ve Jokowi gibi Müslüman liderler de Antalya'daki G-20 zirvesinden hemen önce başsağlığı dileklerini ilettiler.
Yorum:
Dünya liderlerinin Paris saldırısına yönelik dramatik tepkilerini incelemek ilginç olacak. Yaklaşık 130 kişinin öldürüldüğü ve 350'den fazlasının yaralandığı Paris'teki bu kanlı saldırı tüm dünyada kıyameti kopardı. Ancak görünüşe göre dünya liderleri ve özellikle Müslüman otoriteler 2014 yılı içinde IŞİD (DAİŞ) tarafından Irak'ta, Lübnan'da ve Suriye'de binlerce Müslümanın öldürüldüğünü unutmuş görünüyorlar. Ve bu rakama öldürülen diğer 107 bin 902 Müslüman ve dünya genelinde ülkelerini çeşitli krizlerden ve zulümlerden dolayı terk etmek zorunda kalan 17 milyon Müslüman dâhil değil.
Burada sorulması gereken soru; NEDEN İslam dünyasında bu gittikçe uzayan trajedilerden ötürü Müslümanlar için bir yas günü ilan edecek tek bir siyasi otorite yok. Müslüman yöneticiler kendilerini kendi halklarının ıstıraplarından çok Batılı ülkelerin ıstıraplarına yakın hissederken, Müslümanların kanını ve izzetini hangi otorite koruyup savunacak? Şaşırmıyoruz; zira onlar sadece kukla yöneticiler, Batılı kapitalist ülkelerin sömürgeci artıkları; onlar siyasi kimliklerinden laikliğe tapınan günümüz dünya düzenine karşılık vazgeçtiler.
Paris saldırılarına karşılık vermek için üretilmiş teatral görüşler; apaçık İslam ideolojisini karalamaya yönelik yürütülen ucuz karalama kampanyasının bir parçasıdır. Batının "insanlık" standardı, sadece İslam beldelerini kontrol etmek için bir stratejiden ibaret. Müslümanların, kâfir ülkelerin ve ahbapları tarafından işlenmiş çeşitli zulümlerin kurbanı ve hedefi olduğu açıktır. Myanmar, Gazze, Suriye, Orta Afrika, Sincan, Patani ve Mindanao'da uygulanan katliamlar ve baskılar hiç tartışma gerektirmeyen kanıtlardır!
Muhammed (sav)'in Ümmeti için gerçek bir otorite, Hilafetin siyasi liderliğidir. İslam; bu çeşitli trajediler altında inleyen Müslümanlar için sadece bir kalkan olmayacak, fakat aynı zamanda Müslümanların üzerindeki kafir hegemonyayı ortadan kaldırmak için gücünü seferber edecek, tüm İslam beldelerindeki Müslüman kadınların onurunu ve çocukları koruyacaktır. Rasulullah (sav)'in şu sözlerini hatırlayın: «إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ» " Muhakkak ki İmam (Halife) bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur." (Müslim)
Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Fika Komara
Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Üyesi








 
Üst