Köklü değişim Dergisi

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
dergi_1341313943.jpg

94. Sayı Takdim
Şaban 1433 / Temmuz 2012

Değişim Medya Grup, Yeniliklerle Geliyor
KöklüDeğişim’i yeni sayısı ve yeni tasarımıyla sizlerle buluşturmayı bizlere nasip eden Allah’a hamd olsun. Dergimizin arka kapağında da ilan ettiğimiz üzere, sizlere daha iyi hizmet etmek adına yeni yerimize taşınıyoruz. Kuşkusuz bu taşınma, sadece adres değişikliğinden ibaret olmayacaktır. Yeni yerimizde Radyo Değişim Allah’ın izniyle yeniden yayınlarına başlayacak ve dinleyicileriyle hasret gidererek “Dos(t)doğru” istikametlere yol almaya devam edecek. Ayrıca internet sitemiz www.kokludegisim.net, hem yeni yüzüyle hem de diğer yenilikleriyle hizmetinizde olacak. Yeni internet sitemize eklenen bölümlerle Dergimizi anında online olarak okuyabilecek, isterseniz sesli olarak dinleyebileceksiniz. Yeni yerimizde tadilatı süren konferans salonumuz tamamlandığında, Ramazan ayıetkinliklerine de ev sahipliği yapacaktır, inşaAllah. Kitabevi ve nezih bir ortamda kitap okuma alanıyla Değişim Medya Grup şimdiden siz kıymetli okuyucularıyla buluşmayı sabırsızlıkla beklemektedir.
Bu ayki sayımızda ise Süleyman Uğurlu, Ramazan ayının zihinlerimizde ne anlam taşıdığını ve esasında ne anlam taşıması gerektiğini sorguladı.
Ramazan ayının belki de unutulmuş özelliklerini ve bu ayda gerçekleşen olayları ele alarak nusrete/zafere uzanmanın yolunu hatırlattı.
Mahmut Kar, Suriye üzerinde oynanan ayak oyunlarını kaleme alarak İslamî devrimi engelleme gayretlerini deşifre etti.
Son dönemlerin gündemden düşmeyen tartışması “Özel Yetkili Mahkemeler”iİbrahim Er masaya yatırdı ve sizler için konunun perdesini araladı.
Birçoğumuzun belki de ismini dahi duymadığı ama yaşanmış bir katliamın öyküsü, şahitleri, neticeleri…M. Nazif Yıldırım inceledi ve bizlerle tanıştırdı: Zilan Deresi katliamı, demir yumruklu Cumhuriyet’in halka nasıl eziyet ettiğini, takvimlerin yapraklarıarasından yürekleri parçalayan bir şekilde gözleri kör, kulakları sağır olanlara haykırıyor.
Sincan F Tipi Cezaevi’nde 13 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Haluk Özdoğan “İnsan Hakları” aldatmacasını yaşadığı tecrübelerden ve aldığıtepkilerden yola çıkarak anlattı.
İlgiyle takip edeceğinizi umduğumuz daha birçok konu, KöklüDeğişim’de sizleri bekliyor.
KöklüDeğişim, Suskunluğu kırmak üzere sessizliğe taş atanların adresi olmaya, bu sayısında da devam ediyor.
Sükûnet Kırılmak Üzere… Bekleyin!
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
hbr_1343418980.jpg

Suskunluğun Kırılma Noktası KÖKLÜDEĞİŞİM'in 95. Sayısı çıktı
27.07.2012 / KöklüDeğişim
Suskunluğun Kırılma Noktası KÖKLÜDEĞİŞİM'in 95. Sayısı çıktı

Bizleri Ramazan’a kavuşturan Âlemlerin Rabbine hamd olsun. Her ne kadar Ramazan’ı sevinç nidalarıyla karşılamamızı engelleyen birçok durum olmuş olsa da bu aya kavuşmak dolayısıyla buruk bir sevinçten de kendimizi alamadık. Bu mübarek ayın hemen başında, Suriye’deki katliamlara Arakan’dakilerin de eklenmesiyle, Ramazan sevinci yine hüzne boğuldu. Öfke; ihanet, suskunluk ve çaresizlikle birleşince duyguların dizginlenmesi de zorlaştı.


İşte böylesine kara bulutların gökyüzünü kapladığı bir zaman diliminde umutlarımız da karabulutların arasında kaybolmaya yüz tuttu. Oysa geleceğe umutla bakmak; suskunluğu kırmak ve direnmeye, ısrarcı olmaya devam etmek demektir. Geleceğe umutla bakmak; Allah’ın ve Rasulü’nün vaadini hatırlamak, onu hafızalarda diri tutmak demektir.

İşte KöklüDeğişim, geleceğe umutla bakmayı hatırlatan bir sayısıyla daha siz kıymetli okuyucularıyla buluşuyor.

Süleyman Uğurlu, asparagas bir haberle gündemin nasıl saptırıldığını, gerçekte söylenmesi gereken sözlerin ustaca bir illüzyonla nasıl yok edildiğini yazdı. Bahaeddin Carda, Suriye denkleminde Müslümanların takındığı tavrı, tutarsız mazeretlerini mercek altına aldı. Mahmut Kar, Mısır devriminden sonra yaşanan baş döndürücü gelişmeleri ve Müslüman Kardeşler teşkilatındaki sınır aşımlarını ele alarak Mısır’ı bekleyen tehlikeleri gözler önüne serdi. İbrahim Er, 3. Yargı Paketi üzerinde yapılan spekülasyonları bir bir anlatırken; İslam’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana olduğu gibi devlet için tehdit olarak birinci sıradaki yerini korumaya devam ettiğinin altını çizdi. Son dönemde İslamî kesimlerde yaşanan partileşme hareketliliğini M. Nazif Yıldırım Mustazaflar Hareketi minvalinde ele alarak İslam’ın bu konudaki kırmızıçizgilerine dikkat çekti. Hamza Arslan, “Ramazan Ayı Kur’an’a sarılma ayı” derken Ramazan’ın, Kur’an’ın yolunu kaybedenler için kılavuz olma özelliğini bir kez daha hatırlattı.

KöklüDeğişim, Ümmet’in gündemini tutmaya, Müslümanların yaralarına merhem olacak çareleri sunmaya devam ediyor…

Yolun sıkıntıları ve çetinliğine rağmen, sükût girdabında boğulanlara bir umut ışığı sunmak için, suskunluğun kırılma noktası KöklüDeğişim, Müslümanları yürüyüşüne eşlik etmeye çağırıyor… Suskunluğu bozacak olan haykırıştır
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
http://www.facebook.com/photo.php?v=458912570796965
KöklüDeğişim Dergisi 96. Sayısı Çıktı...

KöklüDeğişim Kürt-Türk ayrımı yapanları, Bayram günü masum insanların kanını akıtanları, kurulduğu günden beri şovenist uygulamalarla Kürt kardeşlerimizi yok sayan ve bu kirli savaşa kapı aralayan T
ürkiye Cumhuriyeti’ni tel’în eden sayısıyla sizlerle…

Mahut Kar, Halep’ten Gaziantep’e bir hat çekti ve sizler için değerlendirdi…

Süleyman Uğurlu, Afgan Cihadının sonunda yaşanan kardeş kavgasını hatırlatarak Suriye’deki mücahidleri uyardı: zafer ancak doğru bir siyasi liderlik etrafında birleşmekle gelecektir!

Bahaeddin Carda Arakan’a ne yaparsak gerçekten yardım etmiş olacağımızın cevabını verdi.

Hakkı Eren Abdullah Gül’ün yeniden adaylığı noktasında siyasi kulislerde neler konuşulduğuna baktı…

Yılın transferi Numan Kurtulmuş’un pozisyonunu Murat Savaş “Erdoğan’ın işaret fişeği” olarak isimlendirerek analizini yaptı.

Ümmetin dertleri ve çözüm yolları bir kez daha KöklüDeğişim sayfalarında…

KöklüDeğişim, “Suskunluğun kırılma noktası…”
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
KöklüDeğişim, Suriye’den yükselen feryatlara kulaklarını tıkayan, gözlerini yuman, türlü mazeretler öne sürerek suskunluk girdabına kendini hapseden, ihanet kokan cümleler kuran, hainleri ve işbirlikçileri aklamak için çırpınan, zalime zalim demekten aciz tüm kesimlere karşı meydan okuyarak Ehlu’ş-Şam’a destek amaçlı konferanslar serisiyle sizlerin karşısında…
Bu sayımızda özel olarak “Suriye Halkı Ne İstiyor Biz Ne Yapmalıyız?”başlıklı konferanslarımıza hiçbir reklam amacı gütmeden ve reklam ihtiyacı hissetmeden yer verdik.
İstedik ki, Suriye halkına destek için konferans salonlarını dolduran binlerce Müslüman’ın Ehlu’ş-Şam’a verdiği desteği herkes görsün… Türkiye’de yaşayan Müslümanların yüksek sesle verdiği bu mesaj, işiten tüm kulaklara ulaşsın...
İstedik ki, bu konferansların haberi Ehlu’ş-Şam’ın direncine direnç katsın! Onların azimlerini, cesaretlerini arttırsın ve düşmanlarının kalbine korku salsın!
İstedik ki, Suriye gerçeğini en çarpıcı ve en gerçek biçimde yansıtan bu konferanslardan çeşitli sebeplerle orada bulunamayan kardeşlerimiz faydalansın.
İstedik ki, en derin duygularla yapılan dualara konferanslarımıza iştirak edemeyen kardeşlerimiz de “âmin” desin.
İşte bu niyetlerle Suriye Özel sayımızla karşınızdayız. İç sayfalarda da göreceğiniz üzere Suriye özel sayısı olmasına rağmen sömürgeci Batı’nın değişmez İslam düşmanlığını ortaya koyan, ikiyüzlü yöneticilerin maskelerini düşüren, âlim elbisesini giyenlerin esasında cahil olduğunu gösteren Rasulullah’a hakaret konusuna değinmeden geçemedik.
Mahmut Kar, “Paratoner Devlet Ve Müslümanların Kayıtsızlığı” başlıklı yazısıyla, Türkiye yöneticilerinin nasıl Müslümanların kabaran öfkelerini dindirmeye çalıştığını sizlerin bilgisine sundu. Yine “İslam Ve Müslümanların Koruyucusu Hilafet’tir” başlıklı makalesiyle Abdullah İmamoğlu, Rasulullah’a hakaret gibi bir cürüm/küfür ameli karşısında Müslümanların takınması gereken tavrı, Rasulullah’a hakaret edenlerin geçmişte başlarına gelenlerden örneklerle sizlere aktardı.
KöklüDeğişim, suskunluğun bulaşıcı bir hastalık gibi hayatı kuşattığı, konuşanların, hakkı söyleyenlerin taşlandığı, dışlandığı bir zaman diliminde, suskun kalmayanların adresi olmaya Allah’ın izniyle devam ediyor.
KöklüDeğişim, suskunluğun kırılma noktası…
dergi_97.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Gelişiyle insanlık dalaletten hidayete, karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete kavuştu. Kaoslardan, karmaşalardan düzene, intizama çıktı… Risaletiyle kavuşulan kalkınmışlıktan tüm dünya yüzyıllar boyu faydalandı durdu…
Ama kâfirler hep nankör oldular; önce Rablerine olmuşlardı. O’nun ilahlıkta ve rablıkta tekliğine şirk bulaştırdılar, küfredenlerden oldular. Zira bundan ötürü “kâfir” dedi Rabbimiz onlara. Sonra Rasulullah’ı inkâr ettiler, getirmiş olduğu hidayete tâbi olmadan dalalet içinde yaşamayı yeğlediler ve düşman kesildiler; hem Rasulullah’a, hem İslam’a, hem de Müslümanlara…
İşte bu kinin bir yansıması olarak kutlu Nebi’ye bugün türlü türlü hakaretlerde bulunuyorlar, Kur’an-ı Kerim’in kutsiyetine saldırıyorlar ve Müslümanları katlediyorlar; geçmişte olduğu gibi… Çünkü onlar, küfürlerinde ve zulümlerinde sınır tanımıyorlar.
Kâfirler küfürlerinde sınır tanımazken Müslümanlarda sevgi ve bağlılıklarında sınır tanımıyorlar: dün, bugün veyahut da yarın hiç fark etmez, sömürgeci kâfir devletlerin her türlü saldırılarına rağmen bu Ümmet’in Allah, Rasulullah ve İslam sevgisinde zerre miktarı azalma olmayacaktır. Müslümanlar, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i her daim baş tacı edecekler ve hurumatlarına/kutsallarına sahip çıkmada her zaman hırslı olacaklardır. Küfrün ve sömürgeci kâfirlerin türlü saldırılarına karşı Müslümanların verdikleri şu karşılık, meydanlarda attıkları şu slogan, zalimlerin beyinlerini parçalarcasına arzın omuzlarında yankılanıp duracaktır: “Ebedî Liderimiz, Efendimiz Muhammed (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)”
KöklüDeğişim’de bu ay, sizleri Bahaeddin Carda’nın “Dününden Olmak”başlıklı makalesi karşılayacak. Geçmişe bir yolculuk ama geleceğe nasihatler içeren… Rasulullah Efendimize karşı yapılan saldırılara yönelik Müslümanlara bir pozisyon belirleyen… İbrahim Er, “Erken Yerel Seçimlerden Başkanlık Sistemine” diyerek seçim arefesinde Hükümet’in Başkanlık sistemi yolundaki nabız yoklama amellerini mercek altına alıyor. Amerika’nın Suriye’ye yönelik planlarının küresel ve bölgesel enstürümanlar vasıtasıyla nasıl icra mevkiine konulduğunu Vedat Budak’ın kaleminden okuyacaksınız. Cumhuriyet’in 89. Yılına girdiği şu günlerde ne şekilde kabuk değiştirdiğini, fakat değişikliğin özde değil de şekilde olduğunu Mahmut Kar, makalesinde istatistikî olarak ortaya koyuyor. Osman Yıldız ise Arap Baharı adı altında kalkışılan hareketleri, beldeleri ve sonuçları zaviyesinden inceliyor. Murat Albasan’ın Graham Fuller’in açıklamalarına binaen yaptığı değerlendirme, türkiye perspektifinde önümüzdeki politik sürece ışık tutar mahiyette: yeni bir “Sol” mu geliyor, dersiniz?
Mehmet Nazif Yıldırım, Emrah Akay, Nesibe Büşra Alçep, Cevher Kara, Abdullah İmamoğlu ve Esad Mansur, Dergimiz sayfalarında bulacağınız diğer yazarlarımız…
Allah’a ve Rasulü’ne yardım etmek Allah’ın dinine yardım etmekle mümkündür. Allah’ı sevmek, Rasulü’ne tâbi olmakla mümkündür. Allah’ı, Rasulü’nü, İslam’ı ve mü’minleri sevenler, İslam’a sahip çıkın ve bu dini layık olduğu yere taşıyın; hayatın zirvesine…
İslam’ın layık olduğu zirveye taşınması noktasında KöklüDeğişim’e omuz verin…
KöklüDeğişim; suskunluğun kırılma noktası…
dergi_98.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
TAKDİM / Suriyeli Mücahidler Büyük Oyunu Bozdu
99.sayı

Hicrî yeni bir yıla girdiğimiz bu günler, Rasulullah ve arkadaşlarının Devleti’ne doğru yürüyüşünü Hicret vesilesiyle tekrar an(la)mamıza neden onlar günler...
Zira Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Bu benim yolumdur” buyurduğunda, hem vahiy eksenli yolunu diğer bâtıl yollardan ayırıyor hem de bu yolun yapıtaşlarını işaret ediyordu. Çünkü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem hiçbir adımını gayesiz atmamıştı. O’nun yürüyüşü, biz ahir zaman Müslümanlarına açık ve net örneklik teşkil edecek bir yürüyüştü. İşte adına “Hicret” dediğimiz bu yürüyüş bir kaçışı değil aksine İslam’ın Devleti’ne varışı ifade ediyordu.
Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve beraberindeki Sahabelerinin Mekke’de geçirdiği yılları “işkence” ve “zulüm” kelimeleriyle anıyor olmamız, ödenen bedellerin büyüklüğündendir elbet. Fakat bugünde Biladu’ş-Şam’dan ve Yahudi Varlığı “İsrail”in düzenlemiş olduğu operasyonla Gazze’den yükselen feryatlar, Müslümanların devletlerine yürümeden önceki karanlık dönemi hatırlatıyor.
Ve bugün İslam Ümmeti kendilerini saran bu zulüm girdabına direnerek Biladu’ş-Şam’dan gelecek müjdeli haberi bekliyor. Zira Biladu’ş-Şam adım adım, ağır bedeller ödeyerek zafere doğru yürüyor.
İşte bu ay KöklüDeğişim’in Aralık sayısında Biladu’ş-Şam’ın bu kutlu yolundan çevirmek için kurulan türlü tuzaklara nasıl karşı durduğunu, Gazze’nin direnerek nasıl maskeleri düşürdüğünü okuyacaksınız…
Mahmut Kar; Suriye Devrim ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu vasıtasıyla devrimleri sömürgeci kâfirler tarafından çalınmaya çalışılan Suriyeli Müslümanların bu büyük oyunu nasıl bozduğunu yazdı.
“Herkesin Yumruğu Kalbi Kadardır” diyerek Bahaeddin Carda, kalplerinde kanı akıtılan Müslüman kardeşlerine karşı büyük bir sevgi ve onlara zulmedenlere öfke beslemesi gereken Türkiye yöneticilerinin ikiyüzlülüğünü ve acziyetini gözler önüne serdi.
Süleyman Uğurlu, yirmi aydır tüm zorluklara, yalnız bırakılmalara, entrikalara ve kirli tuzaklara rağmen devrim mücadelesini sürdüren Suriye halkının direnişinin ifadesi olan Halep Bildirisi ile Akabe Biatlarını karşılaştırdı.
““İsrail” Sorunu” başlığıyla Ahmet Sapa, asıl sorunun Yahudi Varlığı olduğunu resmetti.
Osman Yıldız, Türkiye’ye konuşlandırılması planlanan Patriot Füze Ramplarının gerçekte hedefinin ne olduğunu kaleme aldı.
Ahmet Sivren, 2022 yılının Yahudi Varlığı’nın sonu olup olmadığını sorguladı.
“Açlık Grevlerinin Maksadı ve Kürt Sorununun Akıbeti” başlığıyla Abdulkadir Çimen, birbiriyle bağlantılı her iki konuda sahnenin arkasındaki senaryoları değerlendirdi.
Röportaj, Kavram, Tefekkür, İktibas ve diğer bölümleriyle KöklüDeğişim, bu ayda dopdolu içeriğiyle suskunluğun kırılma noktası olma şiarını devam ettiriyor.
1434. Hicrî yılın hayırlara vesile olmasını ve İslam Ümmeti’ne izzetini, Devleti eliyle azametini tekrar kazandırmasını ve kafirleri, zalimleri zelil kılmasını Allah Subhanehu ve Teâlâ’dan niyaz ediyoruz.
KöklüDeğişim; suskunluğun kırılma noktası…
99_00.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
02.01.2013_hbr_1357120307.jpg
Suskunluğun kırılma noktası KöklüDeğişim; kahraman Şam ehline Allah'ın yardımının yakın olduğunu müjdeleyen 100. Sayısıyla okuyucularıyla buluşuyor. Abdulkadir Çimen, Suriye'ye yönelik askeri müdahale senaryolarını, sonun başlangıcı olarak kaleme aldı.Salih Akkılıç, "Kürdistan'da Oynanan Kirli Oyunlar ve Hüda-Par" başlığıyla partileşme sürecine girerek oldukça riskli bir adım atan Mustazaflar Hareketi'ne, dostça nasihatlerde bulundu. Oyun üstüne oyun, ihanet üstüne ihanet ile kuşatılmaya çalışan Suriye'de; Hak ile batılın, İslam ile Kapitalizm'in, Doğu ile Batı'nın hesaplaşmasını Bahaeddin Carda kaleme aldı."Bana Biladu'ş-Şam'dan Bir Haber Getir İçinde Zafer Olsun" derken Mustafa Küçük, İslam Ümmeti'nin umudunun sesi oldu. Mahmut Kar, Facebook ve Twitter'a hapsolmuş, sanat ve edebiyatı dahi internet üzerinden takip eden ancak siyasetten uzak yetişen gençliğin durumunu köşesine taşıdı.Gözlerin Suriye'ye çevrildiği şu günlerde, umutları tazeleyecek, azimleri bileyecek ve adımları sıklaştıracak bir içerikle KöklüDeğişim 100. Sayısı'nda da kınayıcının kınamasından korkmayarak hakkı haykıranların adresi olmaya devam ediyor. KöklüDeğişim
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Suskunluğun kırılma noktası KöklüDeğişim; yıllardır kanamaya-kanatılmaya devam eden: Kürt Meselesi başlıklı 101. sayısıyla okuyucularıyla buluşuyor.
Hamza Arslan; Kürt Meselesi olarak adlandırılan soruna neden olan Kapitalizm kaynaklı ‘Siyasi Kavmiyetçilik’in gerçek yüzünü deşifre ederek sorunun çözümünü ortaya koydu.
İbrahim Er; Suriye kıyamıyla küllerinden dirilen İslam Ümmeti’nin önünün nasıl kesilmeye çalışıldığını resmetti.
Bahaeddin Carda; İslam kardeşliğinin aslında bu coğrafyada en temel kimlik olarak Müslüman olan halkları nasıl bir arada tuttuğunu gözler önüne serdi.
Ahmet Sivren; gösterilenin ötesinde emperyalist mücadele kıskacındaki Mali’de yaşanan direniş gerçeğini kaleme aldı.
Hüda Par’dan hareketle nasihatleşme adabını Süleyman Uğurlu, Paris suikastından hareketle İmralı sürecinde yaşanan paradigma değişikliğini Osman Yıldız ve Mazlum-Der'in raporundan hareketle “Hizb-ut Tahrir'e düşman ceza hukuku”nun nasıl uygulandığını Mahmut Kar kaleme aldı.
KöklüDeğişim, bu ayda Müslümanlara tek bir vücudun azaları olduklarını hatırlatan dopdolu içeriğiylesuskunluğun kırılma noktası olma şiarını devam ettiriyor.
KöklüDeğişim
Suskunluğun kırılma noktası…
08.02.2013_hbr_1360331925.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
TEK DEVLET, TEK BAYRAK, TEK ÜMMET

Arkasında savaşıp, korunduğumuz kalkanımız parçalandığından bu yana İslam Ümmeti olarak kan, feryat ve gözyaşı dolu zamanlardan geçiyoruz. Hem de meselelere reel politik gözlüğüyle bakarak kardeşine yapılan zulmü görmeyenlerin, vehen hastalığının pençesinde dünyanın bütün uğultularını duyup ta yanı başında Suriye’de arşı titreten kardeşinin feryadını duymayanların, insanlık sahibi her canlıyı yaralayacak masum yavruların gözyaşlarına kayıtsız kalanların azabını artıracak günleri yaşıyoruz.
Evet, Suriye’de kan ve gözyaşı çemberinde bunca zulüm yaşanırken şahit olduklarımız kimilerinin azabını artırırken kimilerinin ise kurtuluşuna vesile olacak türden... Fakat Hilafet’in ilgasının miladi yıldönümünü yaşadığımız bu günlerde Müslümanlar olarak Suriye’nin bizlere öğrettiği bir hakikat daha var: Tek bir ümmet olduğumuz, tek bir bayrağımızın olduğu ve tek bir devletimizin olması gerektiği.
Bütün bir dünya Kapitalizm tarafından ifsad edilip yok oluşun girdabına sürüklenirken, bütün çözümler çözümsüzlüğü gösterirken İslam bir ideoloji olarak bütün bir dünyanın karşısına yegane çözüm olarak dikilmiş durumda. Artık İslam bütün bir dünya ve özellikle de Müslümanlar için şer’i ölçülere ilaveten aklın, zamanın, koşulların dayattığı tek çözüm olarak Müslümanlara haykırıyor: Çözüm için tek devlet, tek bayrak ve tek ümmet.
İşte İslam Ümmetinin kurtuluşu için çözüm yollarını her sayısıyla ifade eden KöklüDeğişim 102. Sayısıyla da İslam Ümmetinin kurtuluş yolunu işaret ediyor.
Süleyman Uğurlu, toplumsal bir değişim için Hilafet’in ilgasıyla yitirilen umudun izini sürerek İslami toplumsal değişim formülünü ortaya koydu.
Bitmek tükenmek bilmeyen reformlar, yap-boz tahtasına dönen yasalar ve sonucu belirsiz anayasa değişikliği girişimi ile ayakta kalmaya çalışan beşeri bir sistemin resmini İbrahim Er; ‘IV. Yargı Paketiyle Neler Hedefleniyor’ başlığıyla çizdi.
Mustafa Küçük, Irak’ta yaşanan ve tarihe kanlı harflerle yazılacak olan gelişmeleri ‘Irak Bilad’üş Şam’a Irak mı’ başlığıyla değerlendirdi.
Murat Savaş, yeni anayasanın Kürt meselesi ile olan bağlantısını irdeledi.
Abdulkadir Çimen, askeri vesayetten siyasi vesayete giden yolda yargının pozisyonunu sorguladı.
Osman Yıldız, siyah inci kara kıta Afrika üzerinde oynanan oyunlar ve İslam Ümmetinin toprakları üzerindeki sömürgeci hegemonya kâbusunu yazdı.
Murat Albasan, Başkanlık Sistemine giden yolda yaşananları Türkiye siyasetinin nabzını tutarak kaleme aldı.
Faaliyetler, İktibas, Okuyucudan ve Tefsir bölümleriyle KöklüDeğişim Hilafet’in ilgasının miladi yıldönümünde köklü çözüm için haykırıyor: Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Ümmet.
KöklüDeğişim; suskunluğun kırılma noktası…
07.03.2013_hbr_1362658182.jpg
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
02.04.2013_hbr_1364928281.jpg

Suriye’nin Dera şehrinde başlayan halk ayaklanması iki yılını doldurdu. Destansı kahramanlık hikâyelerinin yanında ihanetin izine de rastlanan Suriye Kıyamı tüm yalnız bırakılmalara rağmen yoluna devam ediyor.
Türkiye’de yaşayan Müslümanların konuya duyarsızlıkları şüphesiz Suriye Kıyamını çarpıtan, bulanıklaştıran, mecrasından saptıran pek çok grubun varlığından kaynaklanmaktadır. İşte böylesine şiddetli bir mücadelenin sergilendiği, safların belirlendiği bir zaman kesitinde Köklü Değişim Suriye Kıyamının İslami bir devletle taçlanması için gayret sarf etmeye devam etmektedir. Bu minvalde kıyamın üçüncü yılına girmesi münasebetiyle Köklü Değişim İstanbul Temsilciliği geniş katılımlı bir konferans tertip etti. Buradan konferansa katılan tüm konuşmacılara ve bizleri yalnız bırakmayan Müslüman kardeşlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.
“Biladu-ş Şam Zulme, İhanet Çemberine ve Küresel Güçlere Rağmen Zafere Yürüyor” başlıklı konferansımızın özetini Mahmut Kar katılamayanlar için kaleme aldı.
Süleyman Uğurlu, “Suriye Kıyamı Durmayacak ve Durdurulamayacak” diyerek Suriye Kıyamına sakat bir bakış açısıyla bakanlara nasihatlerde bulundu.
Kuşkusuz Köklü Değişim’in gündemi sadece Suriye değil. Hassas bir süreç denilerek başlatılan “Çözüm Süreci”nin ne olduğu ne olmadığı yine Köklü Değişim sayfalarında.
“Kürt Meselesinde sona mı gelindi?” sorusunun cevabını İbrahim Er cevapladı.
Osman Yıldız Kürt Meselesi Ne Öldürmekle Ne de Demokrasiyle Çözülür diyerek nihaî çözümün ne olması gerektiğini hatırlattı.
Yine Köklü Değişim iç sayfalarında son günlerde sıkça tartışılan Süt Bankası meselesini Hakkı Eren araştırdı ve sizlerin bilgisine sundu.
“İslam ile değişmek ve değiştirmek için” sloganıyla yola çıkan Köklü Değişim, birbirinden farklı ve ilgi çekici konularıyla yine siz kıymetli okuyucuların karşısında.
Köklü Değişim
Suskunluğun Kırılma Noktası…
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
03.05.2013_hbr_1367564508.jpg

Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmeler ara vermeksizin birbirini takip ediyor. Bölgemizde ve coğrafyamızda çözüm süreci adı altında koparılan kuru gürültülerden tutun da hemen yanı başımızda Suriye’de canlı canlı yaşanmaya devam eden savaş ve katliamlara kadar yoğun bir gündem ile altında kalmış durumdayız.
Bu yoğun gündemin içerisinde Türkiye'de 28 Şubat sürecinin aslında AKP Hükümeti eliyle devam ettirildiğini gösteren 5 Hizb-ut Tahrir'li Müslüman kardeşimizin tutuklanması bir takım yazılı-görsel medyada yer bulsada genel olarak atlandı. Halbuki bu gelişme, birileri görmek istemese de, artık herşeyin değiştiğini iddia etse de, muktedir olanların yanında saf tutma aşkı ile kör olsa da göstermektedir ki, hiç bir suçları olmamasına rağmen, hiçbir terör eylemine karışmamış Müslümanlar bu ülkede haksız yere göz altına alınıp cezaevlerine gönderiliyorlar ve hukuk dışı uygulamalara tabi tutuluyorlar.
İşte tüm bu seslerin, renklerin, fikirlerin birbirine karıştığı bir zamanda KöklüDeğişim Tek Çözüm Tek Yol: İslam şiarıyla hakkın ve haklının yanında olmaya devam ediyor.
Murat Savaş, Müslümanlara yapılan haksızlık ve zulümden hareketle TC Devleti’nin Hizb-ut Tahrir’e uyguladığı iki yüzlü politikaları deşifre etti.
Haluk Özdoğan, bu toplumun içinden çıkmış gibi görünseler de halktan kopmuş, yabancılaşmış, halkın İslami inancıyla çelişen demokratik değerlerin çözüm adı altında topluma pazarlanma görevini ifa eden ‘akil insanlar’ heyetinin misyonu yazdı.
İbrahim Er, beklentilere cevap veremediği gibi, büyük hayal kırıklıklarının yaşanmasına da neden olan IV. Yargı Paketi’ni Türkiye’de ki yargı gerçeği perspektifinden değerlendirdi.
Osman Yıldız, aslı demokrasi/eşit yurttaş adı altında Müslüman Kürtleri sisteme entegre etme projesi olan Çözüm Süreci’ni kaleme aldı.
Engin Uygun, Suriye’de 3. yılında olmasına rağmen destansı bir direniş gösteren Müslüman Suriye halkının direnişinin sahabe ve onların yolunu takip edenlere ne kadar benzediğini Suriye’de Tarih Tekerrür Ediyor! başlığıyla değerlendirdi.
KöklüDeğişim bu sayısında da fikir, tefekkür ve okuyucudan gelen bölümleriyle İslami Ümmetin nabzını tutup Tek Çözüm Tek Yol: İslam diyerek gerçek gündemini haykırmaya devam ediyor.
KöklüDeğişim
Suskunluğun Kırılma Noktası
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=JR5CoKbiID4
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
01.06.2013_hbr_1370072704.jpg

Suskunluğun Kırılma Noktası KöklüDeğişim Yetiş Ey Mu’tasım... başlıklı 105. sayısıyla okuyucularıyla buluşuyor.
Süleyman Uğurlu, 10. Yılına girerken KöklüDeğişim olarak suskunluğun kırılma noktası olmanın zorluğunu, “Yalnız Yürümek Yanlış Yürümekten Evladır” başlığıyla kaleme aldı.
Serdar Yılmaz, 28 Recep’in, arkasında savaşılacak ve onunla korunulacak kalkan Hilafet’in Müslümanlar için ne ifade etmesi gerektiğini hatırlattı.
Emrah Akay, Banyas ve Reyhanlı’da gerçekleştirilen katliam ve patlamaların gerçekte neyi hedeflediğini ve arka planını değerlendirdi.
İbrahim Er, özür ile yahudi varlığı İsrail’in gerçekte neyi planladığını ve İsrail-Türkiye ilişkilerinin hangi ABD planına hizmet ettiğini deşifre etti.
Bekir Kurtuluş, elleri masumların kanına bulaşmışlara terörist muamelesi yapılmazken Müslümanlara reva görülenleri “Medrese-i Yusufiyye’den Devletin Terör Tutarsızlığı ve Hizb-ut Tahrir Çelişkisi” başlığıyla değerlendirdi.
KöklüDeğişim bu sayısında da problemi doğru tespit ederek köklü çözüm için haykırmaya devam ediyor:Yetiş Ey Mu’tasım...
KöklüDeğişim
Suskunluğun Kırılma Noktası KöklüDeğişim
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
.
02.08.2013_hbr_1375440775.jpg

Onların dinine uymadıkça onlar senden asla razı olmazlar!
İlahi hakikat bir kez daha en güncel haliyle tecelli ediyor: Mısır’da sömürgeci ABD’nin işbirliğinde yaşanan darbe Müslümanlara bir kez daha hangi menfaat veya maslahat gerekçesiyle olursa olsun, hangi iyi niyeti ve samimi duyguları barındırırsa barındırsın Allah’ın bildirdiği Rasul sav’in uyguladığı metod dışına çıkmanın Müslümanların hayrına sonuçlanmayacağını göstermiş oldu.
Ve yine gördük ki, İslam’a ve Müslümanlara savaş açmış sömürgeci kafir Batı’nın ‘demokrasi’ yolundan gitmek bile onları razı etmemiştir, etmeyecektir... Ta ki onların dinine uymadıkça!
Müslümanlar ne yazık ki Allah’ın Rasulu sav’in uyarısının tersine aynı delikten defalarca sokuldular ve sokulmaya devam ediyorlar. Mısır örneğinde olduğu gibi en ağır bedeli kanlarıyla canlarıyla yine Müslümanlar ödüyor. Peki, bu kadar ağır bedeller ödenirken Müslümanların şeriat gibi, Hilafet gibi hakiki İslami talepleri ve projeleri olması gerekmez miydi?
İşte KöklüDeğişim 107. sayısında Müslümanlara Allah’ın beyan ettiği ve Müslüman’ın bakış açısının vazgeçilmezi olan bir hakikati hatırlatıyor: Onların dinine uymadıkça onlar senden asla razı olmazlar!
İbrahim Er, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesinde yapılan değişiklikle amaçlananı ve yeni anayasa sürecini analiz etti.
Aydın Usalp, ulus devlet algısının bir sonucu olarak ortaya çıkan Kürt Sorununda gelinen noktayı Akil Adamlar ve Barış Süreci Raporu başlığıyla değerlendirdi.
Mahmut Kar, Mısır'da yapılan darbenin Müslüman Mısır halkı ve özellikle de Mısırlı Müslüman gençlik üzerinde nasıl bir etki bırakacağını kaleme aldı.
Osman Yıldız, acı çığlıklar yükselirken gerektiği kadar gündem edilmeyen Doğu Türkistan’da neler olduğunu İslami perspektiften değerlendirdi.
Erkan Aladağ, hükümet ve merkez medya tarafından estirilen olumlu havaya rağmen kapitalist Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu buhranı kaleme aldı.
KöklüDeğişim’in binlerce Müslüman’ın katılımıyla Suriye Büyükelçiliği önünde gerçekleşen “Türkiye İçin İftar Vakti Suriye İçin Kan, Acı, Gözyaşı” başlıklı basın açıklamasını ve diğer bir çok önemli konuyu yine KöklüDeğişim sayfalarında okuyacaksınız...
KöklüDeğişim Ramazan Bayram’ını karşılarken İslami Ümmet’in yeniden tek halife, tek bayrak ve tek devlet çatısı altında izzetli günlerine dönmesini Allah svt’dan niyaz ederek bütün Müslümanların Ramazan Bayramı’nı kutluyor.
KöklüDeğişim
Suskunluğun Kırılma Noktası
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
31.08.2013_hbr_1377961018.jpg

Suskunluğun Kırılma Noktası KöklüDeğişim “Ne Demokrasi Ne Darbe Çözüm Raşidî Hilafette!” başlıklı108. sayısıyla okuyucularıyla buluşuyor.
Mahmut Kar, Fatih Camiindeki Basın Açıklamasından Sonra Tartışılmaya Başlanan Demokrasi - Hilafet Tartışmalarına Müdahil Olarak, Meseleye Son Noktayı Koydu: Kahrolsun Demokrasi Demeye Hazır Mısınız?
Musa Bayoğlu, Yıldızı Parlatılmaya Çalışılan Demokrasinin Ne Olmadığını, Demokrasi Eşittir Seçim Denkleminin Yanlışlığını kaleme aldı.
İbrahim Er, Cemaat-Hükümet Çekişmesini Masaya Yatırırken
Bayram Sağnak, 11 Eylül Saldırılarıyla Suriye’deki Gelişmeler Arasında Ne Gibi Bir Paralellik Olduğunun İzlerini Sürdü
Osman Yıldız son dönemde polemik konusu olan Ak Parti Hükümetinin Dış Siyasetteki Yalnızlığı meselesini değerlendirdi.
İlgi Çekici Konularıyla KöklüDeğişim Eylül Sayısıyla Sizlerle.
KöklüDeğişim

Suskunluğun Kırılma Noktası KöklüDeğişim
 
Üst