spesifik
آزادی قید و بند
Bu konu ne hikmetse gündemde ki tazeliğini korur vaziyette. Müslüman olarak bütün amellerimizin hesabını vereceğimizi hepimiz biliyoruz. Erkek olsun kadın olsun mizanın endişesi ile hayatta ki ameliyelerine hassas yaklaşmaya gayret ediyoruz.
Yalnız şu dikkatimi çekti ki tarafların isteksizlikleri ile taat birbirine karıştırılıyor. Yahut erkeğin eşinden istemediği bir amel itaatsizlik olarak değerlendirilebiliyor.
Kıskançlık adı altında bazı müslüman erkekler eşlerini bir çok amellerden uzak tutuyorlar. Face, twit yalnız başına sokağa çıkma, market dahil. Yahut koruma adına bir takım sınırlar çiziyorlar kendilerince. Kendilerince diyorum çünki Kuran ve sünnet uzak durulması gereken amellerde kişilik ve cinsiyet ayrımı yapmaz.
Mesela eşinin face kullanmasını istemeyen bir erkek neden face kullanır?
Kendisinin yaptığı bir amelde eşine kullanmama yaptırımı uygulamaya hakkı var mıdır? Varsa delili nedir ?
Bu basit bir örnek.. Dışarıda yabancı erkeklerle muhatap olmasını istemezken kendileri neden yabancı bayanlarla muhatap olabiliyorlar. Bu selahıyeti nereden alıyorlar.
Kadına itaat adı altında yaptırım uygulamak onu incitmekten başka bir işe yaramaz. Bu nedenle kadın eşinin istemediği amelleri yerine getirme durumunda kalabilir. İstemediği halde eşine kafa tutmak kadını daha çok incitir.Güvenilmediğini düşünür. Verimini kaybeder. Verimini kaybeden anneler evlerinde huzur bulamazlar.
Farkında olmadan birbirlerine hayatı çekilmez kılarlar. Bu durumda iki tarafında musamahakar davranması gerekir diye düşünüyorum..
Benim dediğim olacak mantığı ne kadar yanlış ise eşe kafa tutmakta o derece yanlıştır. Altını çizmek gerekir ki erkeğin istemediğini yapmak itaatsizlik değildir...
Ki müslüman erkek eşine davet görevinin her iki bireye farz olduğu dünyada farziyetine engel olma hakkına hiç sahip değildir!
Bu onuda reelden bildiğim çok örnek var...şimdilik bu kadarı kafi...
Büşra Betül
Yalnız şu dikkatimi çekti ki tarafların isteksizlikleri ile taat birbirine karıştırılıyor. Yahut erkeğin eşinden istemediği bir amel itaatsizlik olarak değerlendirilebiliyor.
Kıskançlık adı altında bazı müslüman erkekler eşlerini bir çok amellerden uzak tutuyorlar. Face, twit yalnız başına sokağa çıkma, market dahil. Yahut koruma adına bir takım sınırlar çiziyorlar kendilerince. Kendilerince diyorum çünki Kuran ve sünnet uzak durulması gereken amellerde kişilik ve cinsiyet ayrımı yapmaz.
Mesela eşinin face kullanmasını istemeyen bir erkek neden face kullanır?
Kendisinin yaptığı bir amelde eşine kullanmama yaptırımı uygulamaya hakkı var mıdır? Varsa delili nedir ?
Bu basit bir örnek.. Dışarıda yabancı erkeklerle muhatap olmasını istemezken kendileri neden yabancı bayanlarla muhatap olabiliyorlar. Bu selahıyeti nereden alıyorlar.
Kadına itaat adı altında yaptırım uygulamak onu incitmekten başka bir işe yaramaz. Bu nedenle kadın eşinin istemediği amelleri yerine getirme durumunda kalabilir. İstemediği halde eşine kafa tutmak kadını daha çok incitir.Güvenilmediğini düşünür. Verimini kaybeder. Verimini kaybeden anneler evlerinde huzur bulamazlar.
Farkında olmadan birbirlerine hayatı çekilmez kılarlar. Bu durumda iki tarafında musamahakar davranması gerekir diye düşünüyorum..
Benim dediğim olacak mantığı ne kadar yanlış ise eşe kafa tutmakta o derece yanlıştır. Altını çizmek gerekir ki erkeğin istemediğini yapmak itaatsizlik değildir...
Ki müslüman erkek eşine davet görevinin her iki bireye farz olduğu dünyada farziyetine engel olma hakkına hiç sahip değildir!
Bu onuda reelden bildiğim çok örnek var...şimdilik bu kadarı kafi...
Büşra Betül