Kitap uyandırır...

mostar

Profesör
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
1,011
Tepkime puanı
244
Puanları
0
UYUYANLARDAN OLMAYIN!
Kitap uyandırmak içindir!
Kitap okumak güzeldir; ama canlısını okumak, hatta dinlemek doyumsuzdur..
04 Kasım 2010 Perşembe 14:56

Bir saatlik kâinat

Zaman: belki de bir çeşmenin suyu gibi akarken hoş seda veren fakat asla kıymeti bilinmeyen; kuruyup çekildiğinde ise “vah” demeye bile imkân bırakmadan, ansızın, varlığındaki gibi sessizce çekip giden… Hal böyleyken, tarihi bir yolculuk olacağını düşündüğüm bu sohbet, tarihin en temel unsuru ile başladı: zaman.

“Saati vahidedir, ömr-i cihan

Saati sarf eyle heman!”

Gülfem Hatun camisinin yanı başındaki abdest taşında yazan bu beyit ve “Zaman nedir?” sorusunun ardından, zamandaki yolculuğa; Yahya Kemal’in yemek aşkı, Yusuf Ziya Ortaç ve İbnül Emin Mahmud Kemal Bey’in anıları, Osman Yüksel Serdengeçti ve pekmez hikâyesini de katarak hoş bir Üsküdar sohbetini geride bıraktık.

İstanbul Kültür Sanat Meclisi

Haydi zamanı geri alalım

İKSM’deki Pazar sohbetinde bu hafta Dursun Gürlek Hoca vardı. Bir gece önceki saatleri geri ayarlamaya gönderme yaparak, “saati aldık; ama zamanı alabilir miyiz?” diye söze başladı Gürlek Hoca. Menzili maksuda ermek niyeti ile tadı damağımızda kalan bir sohbeti zihinlerimize bıraktık. Bir hadis-i şerifteki amel defterini kapattırmayan 3 amelden başladık. Nefis muhasebesi nedir sorusunun cevabı ve olgun insanın kendini aşan insan olduğu fikirleriyle devam ettik.

Dursun GürlekDilimizin geldiği durumdan da yola çıkarak, şimdi “yazar” deyip geçtiğimiz; oysa geçmişte “müellif, muharrir, mütercim” diye adlandırılan işlevleri anlamaya çalışıp, eskinin te’lifatının bugün telefat denecek hale gelmiş olmasından dem vurduk. Dursun Hoca’nın yakın arkadaşlarının da aramızda olması ortamı daha da samimi ve içten bir hasbıhale dönüştürünce, geçmiş zaman olur da nükteler olmaz mıydı?

Hızlı şöför, hızlı zikir

Önce Dursun Gürlek’ten bir fıkra: “Nasreddin Hoca çocuğunu uyutmak için kitap okumak isteyince, itiraz eden karısına: “Bütün cemaat bunu okuyunca uyuyor ya!” der.

Dursun Hoca uyumak için kitap okuyanlara “Kitap uyandırmak içindir!” diye seslenince irkildik. Gençlerin kendilerini okumaya çekecek, canlı kitaplar bulmaları gerektiğinin altını çizdi. Altı çizilecek bir diğer not ise; eskiden hangi okulu bitirildiğinin değil hangi hocanın rahle-i tedrisatından geçildiği sorulurmuş. Bu nedenle, yüz yüze eğitim üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta olarak aklımızda kaldı.
 
Üst