Kitap Tavsiyeleriniz

melde

helina_roje
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Konum
Ankara
Arkadaşlarımıda haber vereyim bulursam sizin için buraya eklerim.Allah sağlıklı bir çocuk versin inşallah
 
Katılım
18 Ara 2006
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
kardeşim el muhasibinin eserinden çeviri olan kalb hayatı isimli kıtabı okuyabilirsin 2cilt
 

Tarık

Üye
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
avcılar
Hangi kitabı tavsiye edersiniz?...Niçin...?

Okuduğunuzda size katkı yapan ve paylaşmak istediğiniz kitaplar hangileridir?..
Bu kitaplarda neler buldunuz?..

Paylaşırsanız memnun oluruz...
 
H

hiç

Guest
"Dinlerarası diyalog tuzagı
ve Dinde reform" Mehmet Oruç (arı sanat yayınevi)

aslında "nedir ne degildir" diye ögrenme içerisinde iken tevafuk raflarda gözüme ilişiverdi :D
kaynaklı,taraflılarının açıklamaları,karşıtlarının açıklamaları geniş bir yelpaze yani tam bitirmedim umarım faydalananlardan oluruz :shake2[1]:
 

doğuhan

Profesör
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
1,425
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
37
Konum
orta dünyalar
Osmanlının Hayaleti-Erhan Afyoncu
Osmanlı imparatorluğunun değişik dönemlerini gerçekçi bir bakış açısıyla incelemiş yazar,bu zamana kadar yazılan tarih kitaplarından farklı buldum uslubunu.Okumaya değer.
 

birgül

Üye
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
46
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Necdet Sakaoğlu. Bu Mülkün SULTANLARI ....En başından sonuna kadar osmanlı tarihi... ama biraz ürpertici.. 522 sayfa, tavsiye ederim mutlaka okumalı.
 

seyyah_1

Asistan
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
714
Tepkime puanı
3
Puanları
0
YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN.Bu kitabı okumak nasib olmadı ama biraz bilgim var.Bu ki

YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN.Bu kitabı okumak nasib olmadı ama biraz bilgim var.Bu kitap hakkında bilgisi olan varsa forumla paylaşırsa sevinirim......
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Mustafa Müftüoglu
6 bölümden olusan bir eser
tavsiye ederim
 

rumi

Üye
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
81
Tepkime puanı
0
Puanları
0
YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN.Bu kitabı okumak nasib olmadı ama biraz bilgim var.Bu kitap hakkında bilgisi olan varsa forumla paylaşırsa sevinirim......


Var elbette de ne yapmamız gerekiyor ciltlerce kitabı burada özetlemek mümkün değil burada ilan yerine okumayı deneseydiniz daha verimli olurdu :)
 

seyyah_1

Asistan
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
714
Tepkime puanı
3
Puanları
0
:) SADECE İÇİNDE GECEN KONULARI MERAK ETTİMDE BİLGİ İSTEYECEKTYİM.HERLADE KİTAP BENDE OLSA OKURUM HERALDE YA:)
Var elbette de ne yapmamız gerekiyor ciltlerce kitabı burada özetlemek mümkün değil burada ilan yerine okumayı deneseydiniz daha verimli olurdu :)
 

POYRAZ_38

Paylaşımcı
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
132
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Kayseri
deryaları dize getirenler- raif karadağ

niye'sini okuduktan sonra anlayacaksınız....!!!!
 
Katılım
4 Ocak 2007
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Arkadaşım merhaba. Sana tavsiye edebileceğim hayran olduğum bir sürü kitap var, ama sen hangi kitaplardan hoşlandığını ve okuyacağın kitapta hangi özellikleri aradığını yazarsan bana senin için daha seçici kitaplar tavsiye etmiş olurum. Ayrıyeten iletişime geçersek senden de okuduğun bikaç kitabı tavsiye etmeni isterim inşallah. Selametle kal!
 

nur_Sahra

Asistan
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
552
Tepkime puanı
0
Puanları
0
siyah güller Ahmet günbay yildiz --------- sebebi yok cok etkileyici, sürükleyici, ve konusu birazda dini icerikli bir kitap..
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Suan okudugum cok güzeeeel bi kitap var. herkese ama herkese tavsiye ederim...

ABDULKADIR AKGÜNDÜZ

(BU kitap hayatinizi degisterecek!)

Pratik ve huzurlu yasamanin yollari

Aile boyunca okunacak rehber kitap


Kitabin arkasinda böyle yaziyo.::

Vaktin cok az, yapilacak islerin cok fazla oldugu icin bir hayatta pratik, huzurlu, basarili, öz fakat layikiyla yasamak isteyenler bu kitabi son derece faydali bulacaklardir.
"Ic dinamiklerini harekete gecirmek", kabiliyetlerinin farkina varmak, kisa ömürde cok ve önemli isler basarmak isteyenlere bu kitap yol gösterici ve bilgilendirici olacaktir.
Fiziki ve ruhi dengesini koruyarak, psikolojik hastaliklara yakalanmadan sosyallesip zirvelere dogru yol almak isteyenler, bu kitabi elden birakmayacaklardir.
Sosyal münasebtlerden aile hayatina, mutluluktan basariya, genis daireden sahsi hayata kadar her konuda ideali yakalamak isteyenelre, bu kitap SIKICI olmadan yardim edecektir.
Bu kitabi istifade etme gayesiyl okuyanlar, ufuklarinin genisledigini; uzun vadeli ve engin düsünebildiklerini; is ve özel hayatlarinin düzene girdigini; kendilerini, insanlari ve hadiseleri daha iyi anladiklarini fark edeceklerdir.
Bu kitap, hedefsizi bir hedef tayin etmeye zorlayacak; tembeli harekete gecirecek, caliskana hiz verecek; bunalimdakini feraha kavusturacak; basariliyi liderlige götürecektir...


Bu kitap cok cok cok güzel :D
 

Edibe Ziyâi

Agâh ol ey nefsim..
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
2,550
Tepkime puanı
3
Puanları
0
bende okumuştum..peygamberimizi yakinen tanımak adına harika bir kitap ..tavsiye ederim
 
Katılım
14 Şub 2007
Mesajlar
6
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
43
Web sitesi
www.paylasilanlar.blogcu.com
Kitap Tanitimlari

KURAN VE İNSAN İnsanın “Kim”liğine Dair Bir sorgulama
Mehmet yaşar soyalan
Araştırma yayınları
İnsanoğlu çamurdan inşa edilip “ruhun üflenmesi”yle hayat buldu.İsimlerin verilmesiyle yeryüzüne bir “sorumlu” olarak gönderildi.Ona, ruhun üflenmesi, yani isimlerin ve kelimelerin verilmiş olması onun “çamurdan inşa edilmiş olması özelliğini ortadan kaldırmadı.Çamurdan inşa edilmiş olmanın bir tezahürü olan, “ebedi yaşama” ve “mutlak egemenlik” tutkusu “kan akıtma”yı ve “fitne çıkarma”yı insanoğlunun bir yaşam biçimi haline dönüştürdü.ilk günden bu yana insanoğlunun yeryüzü serüveni bu minval üzerine devam ediyor.
Akıcı bir dille yazılan bu kitap insanın “kim”liğine dair bir çerçeve oluşturuyor ve insanı düşünmemize imkan tanıyor. okurken kendimizden toplumdan hayattan örnekler bulabileceğimiz insana kuran penceresinden bakabilme olanağına kavuşabileceğimiz bir kitap.
TAŞLARI YEMEK YASAK
İsmet özel şule yayınları
“Modern yaşama biçimi küfr ile iman arasına çizgi çekmeyi bilen hiçbir Müslümanı yozlaştıramaz.yozlaşanlar modern yaşama biçimiyle karşılaşmadan önce de böyle bir çizgiyi hayatlarında önemli saymamışlardır.
Aklımızın başında olması insanın nihai iyinin, nihai doğrunun ne olduğu hususunda yeterli bilgilere sahip olmasıyla mümkündür.”
İslami düşünce tarzının ender örneklerinden biri olan bu kitap bize kendi kaynaklarımızla düşünmemiz gerektiğini ve bunun örneklerini sunuyor.
AMAK- HAYAL
Filibeli ahmed Hilmi kaknüs yayınları
Evet azizim! Ben hayallerin arkasına gizlenmiş olan hayaletleri arıyorum. Ne yazık ki bulamıyorum.Tam olarak “bulamıyorum” demek de yanlış.Bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum.İlmi gerçeklere kimsenin bir şey demeye hakkı yoktur.Yalnız, bir hakikatin varlığı, diğer hakikatin varlığına engel olmaz.Bazı vicdanlar, başlangıç ile sonu birbirinden ayıran bir çizginin önünde durup orada kalamaz.Yarı derviş yarı deli ama her gördüğümü hikmet gözüyle gören bir düşbazın düşleri sizi çağırıyor:Hayat sekr halinde görülen bir düş değil midir? Kim bilir?

MİRDAD kundaktaki ermiş
Mihail nuayme kaknüs yayınları
Sevgi hayatın özü, nefret ise ölümün irinidir:Bilin ki sevginin özü, damarlarda hür olarak akmadıkça yaşayamaz.bu açıdan kana çok benzer.Ne zaman kanın aktığı damarlardan birini bastırırsanız, o damarı kaçınılmaz bir tehlike ve öldürücü bir hastalıkla karşı karşıya bırakırsınız.Nefret de hem nefret eden hem de edilen için, ölümcül bir zehir haline dönüşmüş, bastırılmış bir sevgiden başka bir şey değildir.Eğer hayat ağacınızdaki sarı bir yaprağı sevginizin memesinden kesmeseydiniz, o yaprak asla sararmayacaktı.Öyleyse sararmış yaprağı sakın ola kınamayanız.Eğer solan bir dala sevgi gıdanızı çok görmeseydiniz, o dal asla solmayacaktı.Öyleyse solan dalı da kınayamayınız.Eğer çürümüş meyveyi nefretinizin irininden emzirmeseydiniz, o meyve asla kokmayacaktı.Öyleyse meyveyi de kınamaya hakkınız yok
MEKKEYE GİDEN YOL
MUHAMMED ESED-İNSAN YAYINLARI-

Leopelde Weiss Avrupa'da Maxim Gorki'nin eşi Bayan Gorki ile görüşme fırsatını ele geçirip gazetecilik mesleğine atıldığı ve Ortadoğu'ya gazeteci olarak gönderildiği zaman bundan sonraki hayatını İslam dünyasında ve Müslümanlar arasında geçireceğini hayal bile etmemişti.Ama kısa zamanda müslümanların yaşayış tarzı, batılılardan çok farklı kültürleri ve dünya görüşleri onu bu dünyayı daha yakından tanımaya zorladı.At ve deve sırtında Mısır'dan Afganistana Yemenden sovyetlere kadar uzanan uçsuz bucaksız coğrafyayı 30 sene boyunca gezdi.Libya bağımsızlık mücadelesine katılan ve Pakistanın Birleşmiş Mİlletlerdeki delegesi görevine getirilen Yahudi asıllı Avusturyalı gazeteci ve yazar Muhammed Esed, batılı dostlarının ısrarı üzerine bütün hayatının dolduran bu eşsiz macereyı yazmak için BM.deki görevinden istifa etti ve dünyanın belli başlı dillerine çevrilen bu kitabı yazdı."Mekkeye Giden Yol", İslam dünyasının içyüzünü, canlı gerçeğini ve batıya karşı direniş destanını anlatan üstün bir belgesel olmak yanında eşsiz bir edebi metindir de.

KUR'AN'IN DÖRT TEMEL TERİMİ
Mevdudi özgün yayıncılık

İLAH, RAB, İBADET,ve DİN;
bu dört terim Kur'an terminolojisinde temel bir öneme sahiptir.Kur'an-ı Kerim'in öğretisini anlamak için bu dört terimin sahih ve mükemmel anlamını tam manasıyla kavramak zorunludur.Eğer herhangi bir kimse İlah ve Rab'bin manasının ne olduğunu İbadet'in ne anlama geldiğini ve Din'in neye isnad edildiğini bilmezse onun için Kur'an'ın tamamı anlaşılmaz bir hal alır.
HACC-
ALİ ŞERİATİ- ÖZGÜN YAYINLARI-
Hacc genel olarak insanın Allah'a doğru seferidir.Ademoğullarının yaratılış felsefesinin sembolik bir göstergesidir.Bu felsefenin muhtevasının somuta dökülmesidir.Tek kelimeyle Hacc, yaratılış tiyotra şudur;insanın yaratılış tiyatrosu...
Sen ey çamur! Şimdi Haccet.Ebediyete yönel,Allah'la görüş
Hacc buradan O'nun tarafına dönüşen bir nişanesidir.Sükunetin gidişidir.Eblehane cebre, tasalluta; kahrolası yazgıya karşı isyan etmendir.ucu kaçmış bir ip yumağındaki gibi, senin de kendi ucuna bulup çözülmendir.
Mevsim geldi, haydi Haccet!
İktidar saraylarından, yığın hazinelerden, zillet mabetlerinden ve çobanı kurt olan koyun sürüsünden kaçıp kurtul.kurtulmaya niyetlen ve Allah'ın evini, insanların evini Haccet.

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
Tolstoy kaknüs yayınları

"senin, ümitsizlik batağına saplanman neden kaynaklanıyor biliyor musun.Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun,
-bu dünyada ne için yaşanır ki?
-Allah için yaşamak lazımdır martin.Madem ki O sana hayat verdi, seninde hayatını O'na vermen O'nun için yaşaman gerekir.eğer böyle yaparsan dertlerden kurtulur, sıkıntı çekmezsin herşey senin için kolaylaşır."



ATEŞİ KIVILCIMKEN SÖNDÜRMELİ
tolstoy şule yayınları

"kötüyü değil , kötülüğü yok etmeli.İyi insanlar ancak böyle çoğalır.Tutuşturan elle değil kıvılcımla müdahale etmeli.iyilik istiyorsak eğer dünyada, ateşi kıvılcımken söndürmeli"

İnsanın Dört Zindanı
Ali şeriati
Yazar kitabında insanın dört zorlayıcının etkisinde olduğu ve bu gücün etkisinden özünü kurtarınca özde insan olabileceğini iddia etmektedir. Beşer ve insan arasındaki farka değinen yazar, beşer dendiğinde kastedilen varlıkların gelişim süreci sonunda yeryüzüne gelmiş bulunan, bügün de yaşamakta olan ve bu türden üç milyar bireyin şimdi de yeryüzünde eylemde bulunduğu iki ayaklı canlı varlık anlaşıldığını; ”İnsan” dendiğinde ise olağan dışı, üstün ve bilmecemsi gerçek anlaşılır. Ona göre beşerin amacı, ülküsü insan olmaktır. İnsan olmak,erişildiğinde bir “imek”durumuna varıldığını gösteren durağan bir aşama değildir. İnsan sürekli “olmak” sürecindedir. “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” bu ayette insanlık felsefesinin özü vardır. "İleyhi raciun” yani insan Tanrıya yönelir. Buradaki "ileyhi” kelimesi, üzerinde durduğumuz konuyu belirlemektedir.
İnsanın üç özelliğine işaret eden yazar, bunların bilinçli olmak, seçme yeteneği bulunmak ve yaratıcılık olduğunu söyler. İnsanın bütün diğer özellikleri bu üç ana özellikten kaynaklanır. Bu üç özellik tanrısal sıfat ile ilgilidir. Tanrı, zatının bilincine sahip, irade sahibi kurucu, yaratıcıdır. Şu halde söz konusu olan üç özelliğe sahip insan da bu açıdan tanrısal özellikleri andırmaktadır. Yani insan bütün doğadan farklı olan o varlıktır ki tanrının yüce sıfatlarını kendi varlığında ekip yetiştirebilir. Böylece gelişme ve olgunlaşma yoluna girmiş olur. İnsanın önce ihtiyacı gereksinimi vardır. Sonra bolluğa erişir refaha erer. Sonra boşluk ve anlamsızlık duygusuna kapılır. Bundan başkaldırmaya geçer. Sonunda perhizkar ve içe dönük bir dönem gelir. Egzistansiyalizme ve hippilik akımı bugün böyledir. Bizim eski ağalar ve soylularımızın tasavvufa düşmeleri, hint ve çin soylularının mistik bir Nirvana anlayışı içinde maddi yaşamı yadsımaları da bu yasaya dayanır. İnsan, onlara erişemediği sürece günlük maddi istek ve özlemlerine değer verir, erişince de boşluk ve anlamsızlığa düşer. İnsanın ülküsü, özlemi, öylesine yüce olmalıdır ki bir noktaya bağlı kalmasın. Yoksa bu ülkü, duruş ile durak ile sonuçlanır. Duruşta anlamsızlık ve boşluk bunalıma iletir.
Yazar, insanın ”Aşk”a ihtiyacı olduğu düşüncesindedir. Bu konuda şunları söyler: Aşk beni kendi yaşayışımın üzerlerine kurulmuş olduğu çıkarları ve yararları, bütün çıkarlarımı feda etmeye yönelten, hatta yaşamımı ve kendi”imek”imi, başkalarının “imek” i ,benim aşık olduğum ülkü uğruna feda etmeye çağıran ve benim olumlu cevaplandırdığım güçtür. Bir ülkünün veya başkalarının yaşaması, bir ükünün gerçekleşmesi için kendine ölümü seçiş. Sözlerimin özü: O özgür kılıcı, yaratıcı, bilinçli insan; doğa, tarih ve toplum düzeni zindanlarından bilim ile kurtulur. Dördüncü zindandan ise din ile kurtulur, aşk ile kurtulur. Radhakrishnan’nın dediği gibi “Biz insanlar ,insan olma ödev ve sorumluluğu ile, bir işbirliği andına çağrılıyız.


İSLAMIN EVRENSELLİĞİ
Mehmet S. Aydın , ufuk kitapları yayınları
Mü’min topyekün hayata bilgi, sanat inanç ve ahlak seviyesinde anlam verebilen kişidir.onun hayatında din ile bilim, bilim ile din ,ahlak ile sanat asla birbirinden kopmaz ve karşı karşıya gelmez.işte onun hayatının canlı bir bütünlük oluşturmasının sebebi de budur.
Böyle bir bütünlükten mahrum olma, psikolojik ve sosyolojik alanda çeşitli aksaklıkların doğmasına yol açar.mesela ortaya koyduğu başarılarının insanlığı hangi yönde nasıl etkileyeceği üzerinde düşünmeyi gerekli görmeyen bir bilim adamı yarar yerine zarar getirebilir.hayatın inanç ve ahlak boyutlarını hiçe saymayı marifet kabul eden bir sanatkar kendisi ve sanatıyla ilgilenen başka insanları duygu ve düşünce karışıklığına sürükleyebilir.
Yine,bilim ve sanatla beslenmeyen bir inanç dünyasına sahip insanlar, bazen hayatı bir takım kuralların lafzına sıkısıkıya bağlanmaktan ibaret saymak gibi dar ve katı bir tutum içine düşebilir.eğer bir toplum, özelliklerini saydığımız bu tek boyutlu insanlarla yönlendirilirse, çarpık bir kültür vasatsı doğar ve toplum düzeni altüst olur.bunun sonucu olarak ta zihinlerde bulanıklık, gönüllerde sevgisizlik, iradede zayıflık kaçınılmaz olur.hakikat ile hayal , doğru ile yanlış,güzel ile çirkin birbirine karışır Kur’an, bu durumu ‘fesad’ terimi ile adlandırır;ona geniş anlamıyla ‘anarşi’ demek mümkün olur.konuya bu açıdan baktığımızda, fesat ile iman, dolayısıyla müfsit ile mü’min zıt kutuplarda yer alırlar.kur’an da mü’min, maddi ve manevi sağlığa , ikincisi hastalığa işaret eder.Biri eğriyi düzeltmeye diğeri eğriyi öteki eğriyi doğru göstermeye çalışır.müfsid, bakara süresinin 11. ayetinde şöyle tasvir edilir.
“onlara ‘yeryüzünde bozgunculuk yapmayın’ dendiği zaman, ‘biz sadece düzeltenleriz’ derler.”
Oysa mü’minin değişmez tarifi şu şekilde yapılmaktadır:”inanır, iyi işler yapar, hakkı ve sabrı tavsiye eder.

İNSAN VE İNSAN ÖTESİ
S.Ahmet Arvasi , Burak yayınları
insan idraki izafiliğe, sınırlılığa, faniliğe,çokluğa ve esarete isyan etmektedir.Aksine mutlaklığa, sonsuzluğa, ebediliğe,birliğe ve hürriyete, inkarı kaabil olmayan bir özlem duymaktadır.İnsanın fikir, sanat, din ve ahlak tarihini inceleyiniz hep bu macerayı göreceksiniz.Kısacası varlığımızda, duyularımıza isyan eden bir prensib vardır.Bu “tabiattan kopma” şeklinde yorumlamak insanın tabiatını inkar olur.
Ben, bütün bu parçacıkları aşan ve fakat toplayan bir prensibin adıdır.Ben, varlığımda boğuşup duran parçacıkların kemmiyetini koastan kurtaran bir keyfiyet prensibi gibi gözükmektedir.Düzen kaos ifade eden çokluğu kendi etrafında toplayan bir prensibe muhtaçtır.Bir yerde düzen, organizasyon varsa orada birbiri ile çarpışan “çokluk” ile “birlik” presipleri var demektir.Kaos birliğini kaybetmiş çokluktur.
Aksi halde varlık,kör tesadüflerin üst üste yıkılıp devrildiği parçacıkların kaotik mahşeri halinde etüd edilmelidir.
Ölmek, bir prensip ve keyfiyet etrafında kümelenen parçacıkların organizasyonun parçalanması veya çözülmesidir.Biz kendi varlığımızda bir yabancıyı, bu bizim yavrumuz bile olsa, uzun süre taşımak istemeyiz.Birliğimi zedeleyen organizasyonlar bana ıstırap verir.Varlığımdaki birlik prensibine teslim olan parçacıklar beni besler
Keyfiyetin yolu tıkanınca kemiyet şımarır.
Ancak düzensizlikten, anarjiden, anlamsızlıktan insan idraki zamanla irkilerek acı ve korku duyacaktır.Duyumlar zamanla manalacak, düzene girecek anarjiden disipline yavaş yavaş ve kendiliğinden geçilecektir

 
Üst