ESER TAVSiYELERi
TAVSİYE ESERLER
İTİKAD: Üstad Bediuzzaman'ın bilâ istisnâ bütün eserleri - fakat eski yazısından-...; Ömer Nasûhî Bilmen'in
Muvazzah İlm-i Kelam'ı, İsmail ÇETİN Hoca'nın
Ehli Sünnetin Nazarı İtikadın Ölçüsüdür isimli eseri
FİKİR: Necib Fâzıl KISAKÜREK'in eserleri, Üstad fikirde rehberdir..
TASAVVUF: Gazâlî'nin eserlerinden
İhyâ-i Ulûm-id-dîn, Ebû Leys Semerkandî'nin
Tenbîh-ul Ğafilîn'in Abdulkadir AKÇİÇEK tercümesi, İmam Şarânî'nin
Tabakât-ul-Kübra'sı, üstaz İsmail ÇETİN Hoca'nın
Edeble Varış Lutufla Dönüş ,
Özleşme YOLU, Mü'minin İstikameti Velinin kerametidir isimli eserleri
FIKIH: İlmihal olarak
Ni'met-i İslam,
İbni Abidin -tercümesi hakkında bilgim yoktur-, teklifi hükümler ile ilgili üstazİsmail ÇETİN Hoca'nın
Ölçüler adlı eseri
AHKAM: Sâbûnî'nin
Revaî-ul Beyan kitabı.. Mütercim Mazhar Taşkentli
MEAL: Hasan Basri ÇANTAY meali
TEFSİR: Vehbi Efendi
AHLAK VE TEMEL İTİKAD: üstaz İsmail ÇETİN Hoca'nın
Mufassal Medenî Ahlak ve
Tek Çare isimli eserleri
HADİS: Müslim-i Şerif'in şerhi Davudoğlu,
İbnu Mâce'nin tercüme ve şerhi Hatiboğlu, İsmail ÇETİN Hoca'nın
Tahkim-i Sâdat şerhi Mişkat isimli eseri
SİYER: Eşref Edib'in
Asrı Saadet isimli eseri, İsmail ÇETİN Hoca'nın
İnsan ve Vazifesi isimli eseri
Maalesef Türkçe yazılan eserlerde vahâbîlik, inkilapçılık yahud da reformculuk fikri galibdir. Yüzde seksen yeni yazılan eserler Ehli Sünnet velCemaat itikadına ters düşen hususları ihtiva etmektedir.
Özellikle 60'lı yıllardan itibaren Mısır, Pakistan ve İran'dan gelen akımların tesiri ile pek çok insan Ehli Sünnet velCemaat itikadına sırtını çevirmiştir.
Ehli Sünnet İtikadına haiz eserlerin neşri azalmış ve kafası kalbine muhalif bir gençlik ortaya çıkmıştır.
- Kafa Avrupa; kalp Müslüman - Sarhoşken Allah! diye naran atanın misali; dinini Avrupa'dan etkilenmiş sosyolog veya felsefecilerden öğrenmeye çalışan bir gençlik...
Mazisini inkar eden; geleceğinden karamsar, kafasındakini, nakil ve senede tercih eden bir gençlik...
Türkiye'mizde Türkçe yazılan eserlerin müellif ve mütercimlerinin kısm-ı azamisi ya cahil bir sofu, yahud da ruhsuz bir heykel gibi amelsiz, tasavvufa karşı şahıs ve şahsiyetler...
Yayıncıların sorumluluğu çok büyük... İslam sancağını belki bin seneden daha ziyade gökler üstü zirvelerde dalgalandıran bu aziz insanları; kendi has karakterlerine, mükemmel mazisine ihanet etmeye sevk ve gayret ile; kavramlar çöplüğü felsefe ve abuk sabuk, köhnemiş, yüzyıllar önce ehil alimler tarafından çürütülmüş bunca sapık itikad ile yüzgöz etmelerinin hesabını nasıl verecekler bilemiyoruz.
Çok eser okumakla insan kamil olmaz; ama insan, sağlam nakille gelen, temiz itikadî ve amelî bilgisini erbabının nezaretinde tatbik ile kamil olur.
Bu yüzden tashih-i İtikad ve tashih-i amel ( itikadın ve amelin Ehli sünnet velCemaat Ölçülerine göre düzeltilmesi ) şarttır. İmam Şafî'nin buyurduğu gibi, deriz ki:
" Ne mücerred fıkıhçı ol, ne de sofi.. Fıkıh beden, tasavvufsa ruhudur. Hiç biri diğerinden ayrılamaz."
Sâdi Şirâzî der ki:
" İnadçıya sükuttan başka çare bulamadım. Hased edene karşı Allah'ın nimetinin zevalinden başka çare bulamadım. Anlayışı kıt olanla sohbet kümbetin tepesine atılan ceviz gibidir. "