***... Kirik Mizrap ....***

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Diriltici nefesin sonsuzluk bestesi.. Onda zaman geçip gitmez, mânâ pörsümez ve “bütün” yekpare sevgiyi bir iffet gibi muhafaza eder. O, her türlü mukayese ve nispetlerin eridiği, aşk ve sevginin yıldızlı bir uykuya daldığı, sarahatlerin serbest oyunlarını denediği ve ışığın gölgeler mahbesinde ölümsüzleştiği bir vuzuhtur. Düşünce onda tecridin imbiğinden geçerken kristalleşir ve renkle, ışıkla dolu bir âvize haline gelir. İdrak üstü bir incelikle zekâya ve onunla uzvîleşen his ve duyguya ürperti veren bu sese Cibril kendi nefesinin rengini ve kanat çırpıp duran ilhâmın soluklarını katar ve artık o ledün âleminin şeffaf bir dalı, bir uzantısı olur. Zaten vuzuh da budur. “Neden?”, “Niçin?” ve “Nasıl?”, iç ve dış âhenk bütünlüğü içinde ve “Hikmet”i kucaklayan bir üslûpla onda cevap bulur. O kıvılcımlar ma’rekidir. Ancak dizginler iradenin elindedir.

Dâvâ şuuru, metafizik bir netlikle rüyâlaşır ve insan onda asil bir sükûnla hedefe yaklaşan zirvedeki ruhların ayak seslerini duyar. Hülyaların özünü bahar kokusu sarar ve ümit denen eller fecrin altın saçlarını okşar. Müjdenin lacivert bakışlarındaki huzur veren renk cümbüşü “
Kırık Mızrap”ta efsaneleşerek erir ve bir sızıntı ve reşha haline gelir. Hiçlik ve yokluğu itirafta mayalanan varlık şefkat ve tefekkür hatveleriyle zirveleşir ve bu zümrütten tepede insanın önüne bir şehrah açılır. Bir yol ki parke taşı yıldızlardır. Sonunda ise Mutlak Sevgili’ye kavuşmak vardır.

Cennet yolculuğuna çıkmış deha, zaman asimetrisindeki realiteleri kavrayarak bizi elimizden tutar, ışıktan kollarıyla kucaklar ve kapalı fânustaki sırlar menşûruna getirir. Orada mâzi hazân görmüş yaprak kadar ürkek, istikbal ise yüzüne zift püskürtülmüş bir kara deliktir. Bir kaşık çalsan irfanının dibi görünecek olanların yapacağı hiçbir şey yoktur. Şafaklar tüllenirken birden her şey değişir. Ateşten sîneler güneşe fer verir. Bahar, geçmeyen bir iklim haline gelir. İstikbalin yüzünde tebessüm goncası açar. Işık süvarileri şahlanır, coşar. Ama hayat zıtların bayramıdır. Günler Rahmân elinde çevrilip durmaktadır. Deha, sabrın altın bağında huzur sunmaktadır. Bu sırlar menşûrunda o, Hızır’la kol koladır.

Sonsuzluk mesajı.. sancılı tecrübeler.. fânide bekâ arama cehdinin amansız kavgası.. hakikatlerin çıplak dünyası.. ızdırabın tebessüm eden çehresi.. şişeyi taşa çaldıran hayret kuşağı.. görülmeyene göz kırpma ve nağmeyi terennüm edilmeden dinleme.. gizli bir el tarafından göze çekilen sürme veya nâtıkaya vurulan düğümü çözme.. beynin her zerresine bir güneş yerleştirme ve tefekkürün mahrem odasında meleklerle halvete girme.. tebliğ ve telkini aksiyonla şekillendirme ve ölü gönüllere hayat üfleme... İşte şiir ve şiirde gâye!.


Kırık Mızrap bir sistem ve bir ekoldür. Müntesipleri, onun şiir dünyasında, daha nice tekevvünler müşâhede edecektir. Ancak bu tekevvün, zaman aşımına uğramayan her şiirin ortak yönüdür. Çünkü hakikî şiir her an ebed kadar yeni kalabilen şiirdir. Her devrin insanı ona, “zengin bir madene döner gibi” dönecektir.


Kırık Mızrap
M.Fethullah GÜLEN
Kategori : Edebiyat / Şiir
Yayın evi : Nil Yayınları


http://www.kirikmizrap.net
 

gül

Doçent
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,142
Tepkime puanı
0
Puanları
0
allah razı olsun bilgilendirdiğiniz için :)
 
Üst