Kim bir kavme benzerse, o onlardandır..

NehiR

mütebessim :)
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
2,708
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Gaziantep/Konya
`Kim bir kavme benzerse, o onlardandır` hadisin açıklaması

Manisa/Gördes/Güneşli kasabası/Yeni Mahalleden Ahmet Altuğ: “‘Kim bir kavme benzerse, o onlardandır’ hadisini açıklar mısınız?”



Müslüman toplumlar davranış biçimlerini ve geleneklerini yüz yıllar boyunca îmânlarıyla yoğurmuşlar, sünnet-i seniyye hassasiyeti ile oluşturmuşlar ve olgunlaştırmışlardır. Başka toplumlarda ise bu hassasiyete—tabiî olarak—rastlamak mümkün değildir.

Her inanç sistemi, toplumlarda kendi kültürünü doğurur, kendi yaşayış biçimini oluşturur. Doğru inançlarından aldıkları güçle, yanlış göreneklerinden vazgeçen toplumlar, bunun yerine zamanla inançlarıyla izah edebilecekleri doğru davranış biçimlerini kabul ederler ve bunları örf haline getirirler. İnançlardan beslenen örf ve gelenekler zamanla inançlara birer zarf olur, inançların koruyucusu makâmına yükselir. Gelenekler bir yandan inançları korurlar; diğer yandan kendileri de inançlardan beslenirler, gelişirler ve kökleşirler.

Geleneklerle inançların sebep-sonuç ilişkisine benzer bir ilişki ile birbirine böylesine yakın duruşlarının, inançta “taklidi” kolaylaştırması ve “tahkîkî îmâna” ihtiyaç hissettirmemesi gibi bir dezavantajı da vardır aslında. Bununla berâber, örf ve geleneklerine bağlı toplumlarda halkın îmânını—taklide de dayansa—sarsmak mümkün değildir.

Oysa birbirine temas halinde bulunan açık toplumlarda mahallî geleneklerin dışlanıp, daha üstün ve daha güçlü görünen diğer toplumun gelenekleri taklit edilebilmektedir. Tahkîkî olmayan bir îmân ise bu yaşayış taklitçiliğini önlemekte başarısız kalmakta, bu taklit seline karşı kendisi de zaafiyete uğramaktadır. Nitekim, karşı toplumdan önceleri sadece gelenek ve yaşayış biçimi alınmaya başlanıyor; sonraları ise aynı toplumun yanlış anlayışları, yanlış düşünce sistemleri, batıl fikirleri, helâl olmayan davranış biçimleri sökün edip geliyor. Tahkikî derecede olmayan toplum inancı ise bundan zarar görüyor. Halkın yüzde sekseninin tahkîk ehli olmadığını dikkate aldığımızda, bu gelenek ve yaşayış taklitçiliğinin ve bu görenek erozyonunun, halkın îmânını da, haram ve helâl anlayışını ve hassasiyetini de ve neticede huzur ve mutluluğunu da olumsuz etkilediğini görmekte gecikmeyiz.

Meselâ, geleneklerine bağlı bulunduğu yıllarda îmânî hassasiyetine bağlı olarak “haremlik-selâmlık” gibi bir yaşayış biçimini geliştiren toplumumuz, gelişmiş batı toplumlarının gelenek ve göreneklerini taklide heveslendiği son asırda haremlik ve selâmlığı tarihe gömmüş; fakat îmânına uygun yeni bir yaşayış biçimi de geliştirememiş; neticede kadın erkek ilişkilerinde bir çok harama maalesef, üstelik “helâl” diyerek geçit vermiştir. Bunun sonucu olarak, nâmus anlayışından âile kurumuna bir çok kavram ve kurum, sünnete uymayan olumsuz değişiklikler yaşamıştır. Bundandır ki, doğru inancımızdan aldığımız ve sünnet-i seniyye ile besleyip yoğurduğumuz örfümüzü yaşamamız, benimsememiz, çocuklarımıza öğretmemiz ve yaşatmamız da sünnet bulunmaktadır.

İşte Peygamber Efendimiz (asm) bahse konu yaptığınız hadisinde ümmetini kendi inançlarının kültürlerini yapmaya, doğru îmânlarının örf ve geleneklerini oluşturmaya, bunun için sünnet-i seniyyeye uymaya, güçlü olmaya, güçlü kalmaya, dâimâ yükselmeye, başka kavimlere ne örfte, ne yaşayış biçiminde, ne anlayışta, ne fikirde ve aslında ne ilimde, ne de teknikte muhtaç olmamaya, altta kalmamaya, onları taklit etmemeye ve onlara benzememeye çağırmış; kendi yürüyüşünü bırakıp başkasını taklit etmeye ve başkasına benzemeye çalışmanın, karanlık bir uçuruma doğru gerek fertlerin îmânları bakımından, gerekse toplumsal değerler bakımından hızlı bir düşüş getireceğini vecîz ifâdesiyle bildirmiştir. En basit ve en sıradan davranışlarda ve yaşayış biçimlerinde bile kendimize has olanı, yani sünnet-i seniyyeyi yaşamamızı önemle istemiştir.

Peygamber Efendimiz’in (asm) başka kavimlere benzemeyi yasakladığı hadislerinden bir kaçı şöyledir:
* Abdullah bin Amr bin As (ra) der ki: “Resulullah (asm) benim üzerimde usfur bitkisi ile sarıya boyanmış iki elbîse gördü ve: ‘Bu küffâr elbîselerindendir. Bunu giyme’ buyurdu.1
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Müşriklere (her hal ve hareketinizle) muhalefet ediniz ve benzemeyiniz. Sakallarınızı bırakınız ve bıyıklarınızı kısaltınız.”2
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yahudî ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. (Kına ile boyayınız.)”3

Dipnot:
1- Müslim, Libas, 27;
2- Buhârî, 12/1955;
3- Müslim, Libas, 80; Buhârî, 12/1956



http://www.saidnursi.de/fikih/index.php?goster=ders_detay&katagori=8&k=392
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
emeğine sağlık.........Peygamber Efendimiz’in (asm) başka kavimlere benzemeyi yasakladığı hadislerinden bir kaçı şöyledir:
* Abdullah bin Amr bin As (ra) der ki: “Resulullah (asm) benim üzerimde usfur bitkisi ile sarıya boyanmış iki elbîse gördü ve: ‘Bu küffâr elbîselerindendir. Bunu giyme’ buyurdu.1
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Müşriklere (her hal ve hareketinizle) muhalefet ediniz ve benzemeyiniz. Sakallarınızı bırakınız ve bıyıklarınızı kısaltınız.”2
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yahudî ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. (Kına ile boyayınız.)”3

........
 

yakaza

Üye
Katılım
31 Ara 2009
Mesajlar
33
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.visalyolcusuyuz.biz
emeğine sağlık.........Peygamber Efendimiz’in (asm) başka kavimlere benzemeyi yasakladığı hadislerinden bir kaçı şöyledir:
* Abdullah bin Amr bin As (ra) der ki: “Resulullah (asm) benim üzerimde usfur bitkisi ile sarıya boyanmış iki elbîse gördü ve: ‘Bu küffâr elbîselerindendir. Bunu giyme’ buyurdu.1
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Müşriklere (her hal ve hareketinizle) muhalefet ediniz ve benzemeyiniz. Sakallarınızı bırakınız ve bıyıklarınızı kısaltınız.”2
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yahudî ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. (Kına ile boyayınız.)”3
........
Yılbaşının ilköğretim okullarında dahi kutlandığı şu günde bu hadisi şerife uyamadığımızı bir kez daha idrak ediyoruz.Rabbim ümmeti Muhammed'e diriliş lütfeyleyip sünnete uygun yaşamayı nasip eylesin.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Yılbaşının ilköğretim okullarında dahi kutlandığı şu günde bu hadisi şerife uyamadığımızı bir kez daha idrak ediyoruz.Rabbim ümmeti Muhammed'e diriliş lütfeyleyip sünnete uygun yaşamayı nasip eylesin.



İnsanların azgınlaştığı ve Gadabı İlahi'yi celbettiği yılbaşı gününde bu ayet-i kerimeyi çoklukla okuyalım İnşaallah...

"RABBİMİZ!... BİZİM İÇİN GÜNAHLARIMIZI VE İŞİMİZDE Kİ TAŞKINLIKLARIMIZI BAĞIŞLA,AYAKLARIMIZI SABİT KIL VE KAFİRLER TOPLULUĞUNA KARŞI BİZE YARDIM EYLE ! " (ALİ İMRAN 147)


Yüce Rabbimiz dünya ve ahiret saadetlerine nail olacağımız bir yılı tüm kardeşlerimize nasib etsin ve gafil ve cahil müslümanlara da akıl, şuur versin İnşaallah....
 
Üst