Kıble hakkında soru

adams77' Alıntı:

Bugün temizmi diyorsunuz?

Sanırım kıble anlayışımız farklı!

Genişletmek için tıkla ...

Eyvallah. Değil elbette.

zülcenaheyn' Alıntı:

İlk anlamıyla, en basit, herkesçe bilinen anlamıyla kıble: Allah'ın peygamberlerinin ve iman edenlerin ibadet ederken yöneldikleri yön, istikamet, merkez.

Genişletmek için tıkla ...

Bedenin kıbleye dönmesi birşeyi değiştirmez. Aklın kıbleyi bulması ve kavraması gerek.

Yoksa nasıl ibadet edecek insan

Doğru fakat şu da var, biz hakiki namazı kılamıyoruz ya da tek tük kılabiliyoruz diye, çoğunluğu taklitte kalıyor diye de namazı terk etmiyoruz.

zülcenaheyn' Alıntı:

Kudüs ne ara ve neden kıble oldu Kabe dururken?

Genişletmek için tıkla ...

Benim şahsi görüşüm Mekke bölgesi ve çevresi Allah'ın gazabına uğrayıp yerle bir olunca ve yaşayan halklar helak olunca, Kutsal belde ve kıble Kudüs oldu.

Aradan binlerce yıl geçtikten sonra Mekke tekrar kutsal belde ve Kabe tekrar Kıble oldu.

Doğrusunu Allah bilir.

Selam ve dua ile...

zülcenaheyn' Alıntı:

Doğru fakat şu da var, biz hakiki namazı kılamıyoruz ya da tek tük kılabiliyoruz diye, çoğunluğu taklitte kalıyor diye de namazı terk etmiyoruz.

Genişletmek için tıkla ...

Hakiki namaz değil salatı ikame etmek, ümmet salatı ikame etmeyi bir anlasa işte o zaman terk etme cesaretini gösteremez. Gerçekler acıdır

Ebu Computer' Alıntı:

Benim şahsi görüşüm Mekke bölgesi ve çevresi Allah'ın gazabına uğrayıp yerle bir olunca ve yaşayan halklar helak olunca, Kutsal belde ve kıble Kudüs oldu.

Aradan binlerce yıl geçtikten sonra Mekke tekrar kutsal belde ve Kabe tekrar Kıble oldu.

Doğrusunu Allah bilir.

Selam ve dua ile...

Genişletmek için tıkla ...

Buna nasıl inanıyorsunuz merak ediyorum.

Aborjinlerin kıblesi neresi idi merak ettim şimdi dini neden bölgeye haps ediyorsunuz.

Hakiki namaz ya da salatı ikame etmek ya da vesaire, söz ile söylemesini, ifade etmesini, işin edebi kısmını çok güzel biliyoruz da icra etmesini biliyor muyuz işte onu Allah bilir.

Ama konuyu lütfen dağıtmayalım, Kudüs-Mekke hakkında sorduğum kıble konusunda kalalım. Yeni bir konu açabilirsiniz dilerseniz.

Sağlıcakla.

Tamam sağlıcakla kal kıbleyi bölgede değil Allah 'ın ayetlerinde ararsan bulmaman için bir neden yok bu yüzden salat 'ı ikame etmeyi bilirsen nere döneceğini yada yöneleceğini bilirsin.

Selam et

.. çift paylaşım.

Kıblenin Mekkeye çevrilmesi konusunda çeşitli akıl ve fikir yürütmeler olabilir.

Gelin biz yine Allahın dediğine bir bakalım, ondan sonra tefekkür ederiz.



2/BAKARA-150:Ve min haysu haracte fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhekum şatrahu li ellâ yekûne lin nâsi aleykum huccetun, illâllezîne zalemû minhum fe lâ tahşevhum vahşevnî ve li utimme ni’metî aleykum ve leallekum tehtedûn(tehtedûne).
"Nereden çıkarsan çık, bundan sonra (namazda) vechini (yüzünü) Mescid-i Haram yönüne çevir. Ve nerede olursanız olun, yüzlerinizi o yöne çevirin ki, insanların sizin aleyhinizde (kullanabilecekleri) delil olmasın. Onlardan zulmedenler hariç, artık onlardan korkmayın. Ben'den (sizin üzerinizdeki sevgimin azalacağından) korkun ki, sizin üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım da böylece hidayete eresiniz."

aleyhinizde delil olmaktan bahsediliyor.
İhtimal odurki medineli yahudiler kıblenin kudüs olmasını koz olarak kullanıyorlardı. Nitekim kıble Mekkeye çevrilince en çok onlar bozulmuşlar.
Bu açıdan düşünülürse kıble değişikli bir yönüyle yahudilerin bir imtihanı olmuş oluyor.

adams77' Alıntı:

Buna nasıl inanıyorsunuz merak ediyorum.

Aborjinlerin kıblesi neresi idi merak ettim şimdi dini neden bölgeye haps ediyorsunuz.

Genişletmek için tıkla ...

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151700-Kıble-hakkında-soru&p=1528941&viewfull=1#post1528941

kilicarslan' Alıntı:

Kıblenin Mekkeye çevrilmesi konusunda çeşitli akıl ve fikir yürütmeler olabilir.

Gelin biz yine Allahın dediğine bir bakalım, ondan sonra tefekkür ederiz.



2/BAKARA-150:Ve min haysu haracte fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhekum şatrahu li ellâ yekûne lin nâsi aleykum huccetun, illâllezîne zalemû minhum fe lâ tahşevhum vahşevnî ve li utimme ni’metî aleykum ve leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Nereden çıkarsan çık, bundan sonra (namazda) vechini (yüzünü) Mescid-i Haram yönüne çevir. Ve nerede olursanız olun, yüzlerinizi o yöne çevirin ki, insanların sizin aleyhinizde (kullanabilecekleri) delil olmasın. Onlardan zulmedenler hariç, artık onlardan korkmayın. Ben'den (sizin üzerinizdeki sevgimin azalacağından) korkun ki, sizin üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım da böylece hidayete eresiniz.

Genişletmek için tıkla ...

Sn. kilicarslan, aman yanlış anlaşılma olmasın. Hz. Peygamber zamanında kıblenin Kabe olmasını haşa tartışmıyoruz. O dönem hakkında kaynaklara, bilgiye sahibiz.

Akıl ve fikir yürütmeye çalıştığımız zaman M.Ö.'ye dayanıyor. Hz. İbrahim ve Hz. Süleyman dönemlerinden bahsediyoruz.

Ebu Computer' Alıntı:

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151700-Kıble-hakkında-soru&p=1528941&viewfull=1#post1528941

Genişletmek için tıkla ...

Çok sayın ebu combuter

Din bölgesel değil evrenseldir. İnsanlara baktığınızda nasıl farklılıklar gösteriyorlar her bölgenin kendine has meyvesi sebzesi var değil mi?

Şimdi bize bırakılan miras şekilsel olduğu için bizde herşeyi şekil ile kıyas edip karar veriyoruz bu doğru değil

İnsanda önemli olan hisler ve duygulardır dünyanın neresine giderseniz gidin sevgi , nefret , iyilik ve kötülük aynı şeylerdir. Önemli olan bir kalbıda girmek değil farklı renklerde farklı kalıplarda da olsa aynı duygu ve hisleri yaşamak ve dünyayı cennet kılmaktır. Siz aborjinleri namaz kılarken göremizsiniz çünkü siz namazı kendi kıldığınızdan başka bit şekilde kabul etmiyorsunuz. Bu şuna benziyor penguenleri çöle getirmeye ve orada yaşamalarını beklemeye

Din evrenseldir nere giderseniz gidin tektir tek vücudtur ve aynı şeyler tebliğ edilir aynı sorumluluğa tabi olunur.

Yani sayın çok sayın ebu combuter tarihi veriler ile din oluşturulmaz din fıtrat okunarak elde edilir.

Selam et

zülcenaheyn' Alıntı:

Sn. kilicarslan, aman yanlış anlaşılma olmasın. Hz. Peygamber zamanında kıblenin Kabe olmasını haşa tartışmıyoruz. O dönem hakkında kaynaklara, bilgiye sahibiz.

Akıl ve fikir yürütmeye çalıştığımız zaman M.Ö.'ye dayanıyor. Hz. İbrahim ve Hz. Süleyman dönemlerinden bahsediyoruz.

Genişletmek için tıkla ...

Çok sayın zülcenaheyn her ayette bir kıble vardır.

Mesela O bizi alak 'tan yaratmadı mı? Şimdi bu ayeti anlamak için nere yöneleceksiniz?

Sözün özü kusura bakmayın konunuzuda baltalıyorum ama özür dileyerek devam ediyor M.Ö 'de insanlar Allah 'ın ayetlerine yönelip doğru istikameti bulmuş oluyorlardı. Bu gün olduğu gibi

Şu konuda peygamberimizin peygamberliğinin ilk zamanlarında Kabe'de namaz kıldığından bahsedilir.

http://www.ihvanforum.org/showthrea...İbn-Amr-ed-Devsi-(Rasıyallahu-anh)&highlight=

Acaba o zaman Kabe'ye dönerek mi ibadet ediyordu.

Sonra ne zaman Kudüs'e doğru dönüp ibadet etmeye başladı.

Kudüs'ten Kabe'ye dönüşü ayet ile sabit.

Hatta namaz esnasında bu olay gerçekleştiği için bu mescid Kıbleteyn mescidi olarak bilinir.

Yani 2 kıbleli mescid.

Selam ve dua ile...

Sayın ebu combuter

Biliyorum tartışmasını sevmiyorsunuz bir iki şey eklemek istiyorum müsadeniz ile

Şekilsel ritüeller ve bölgeselcilik üstünlük kurma herşey sahip olma ırkını ön plana çıkarma milletine saygınlık katmak vs vs gibi aslında eşitlik ilkesine ters şeyler oysa Allah katında bildiğiniz gibi Takva 'dan başkadı geçerli değildir.

Dinin asıl amacı dünya üzerinde kardeşçe yaşayıp cennete girmemizi sağlayacak hisleri ve bilinci elde etmek değil mi? Burada asıl düşman şeytan ama biz birbirimizi yiyoruz şekiller ile ırk ile işte bu noktada şeytanın oyunun fark etmek gerekmezmi?

Selam et

Sayın @adams77

Neden bu kadar ön yargılısınız, neden beni yargısız infaz ediyorsunuz bunu anlayamıyorum.

Kabe diye bir inadımız yok.

Ama biz burada tarihi bir olayı irdelemeye çalışıyoruz.

Selam ve dua ile...

adams77' Alıntı:

Sayın ebu combuter

Biliyorum tartışmasını sevmiyorsunuz bir iki şey eklemek istiyorum müsadeniz ile

Şekilsel ritüeller ve bölgeselcilik üstünlük kurma herşey sahip olma ırkını ön plana çıkarma milletine saygınlık katmak vs vs gibi aslında eşitlik ilkesine ters şeyler oysa Allah katında bildiğiniz gibi Takva 'dan başkadı geçerli değildir.

Dinin asıl amacı dünya üzerinde kardeşçe yaşayıp cennete girmemizi sağlayacak hisleri ve bilinci elde etmek değil mi? Burada asıl düşman şeytan ama biz birbirimizi yiyoruz şekiller ile ırk ile işte bu noktada şeytanın oyunun fark etmek gerekmezmi?

Selam et

Genişletmek için tıkla ...

Haklısınız...

adams77' Alıntı:

Sayın ebu combuter

Genişletmek için tıkla ...

Sayın adams77

Lütfen nickimi düzgün yazınız.

Bu konuda hassasım.

Selam ve dua ile...

Ebu Computer' Alıntı:

Benim şahsi görüşüm Mekke bölgesi ve çevresi Allah'ın gazabına uğrayıp yerle bir olunca ve yaşayan halklar helak olunca, Kutsal belde ve kıble Kudüs oldu.

Aradan binlerce yıl geçtikten sonra Mekke tekrar kutsal belde ve Kabe tekrar Kıble oldu.

Doğrusunu Allah bilir.

Selam ve dua ile...

Genişletmek için tıkla ...

Hz. Nuh Hz. İbrahim öncesinde gelmişti. Yani tufan olup her yer yerle bir olduktan sonra Hz. İbrahim ve oğlu İsmail Kabe'yi ve daha sonra Hz. Süleyman Beytül Makdis'i (tapınak) inşa ediyor.

Bu iki mabedin 40 sene aralıkla inşa edildiği ve hatta tufandan evvel inşa edildiği bir hadis ile paylaşıldı burada.

Yani bu iki mabet (Allah'ın Evi) inşa ediliyor. Tufan oluyor. Yerle bir oluyorlar. Hz. İbrahim İsmail ile Kabe'nin eski yerini tespit edip inşa ediyor. Hz. Musa halkı ile Kudüs'e yerleştikten çok sonra da Yahudi krallığı kuruluyor Hz. Davut tarafından. Davut oğlu Hz. Süleyman da babasının da tespit ettiği Beytül Makdis'in eski yerini tespit ediyor ve Allah'ın Evi'ni (beyt) tekrar o noktadan inşa ediyor.

Hz. Süleyman'ın inşa ettiği tapınak bir savaşta yıkılıyor, sonra tekrar inşa ediliyor, sonra İsa'dan sonra 70'e kadar ayakta duruyor ve tekrardan 70'te Roma İmparatoru Titus tarafından yıkılıyor.

Bu konuda paylaştığım bir link (kaynak vermemiş ama) Hz. Musa ve Hz. İsa arasında buranın vahiy merkezi olduğunu söylüyor ama bu kıble mevzusuna bir cevap teşkil etmiyor.

Mekke tarihine baktığımızda Hz. İsmail babası Hz. İbrahim ile Kabe'yi inşa ediyor. O tarihten beri de İsmail soyundan gelen ve İsmail takipçileri İbrahimi hanifler burayı kıble biliyorlar. Hz. Muhammed efendimizin de bir hanif olduğunu biliyoruz. Nitekim Hz. İbrahim'in inşa ettiği Allah Evi'nin kıble olmasını istediğini biliyoruz fakat Allah'tan emir gelene kadar Kabe'yi araya alarak Kudüs'e yönelerek namaz kılmıştır.

Buradan şöyle bir sonuç çıkarıyorum. İki Allah Evi de aynı devirlerde mevcut ve ikisi de ibadet merkezi. Kuzeydeki İshak çevresindekiler Kudüs'e, güneydeki İsmail çevresindekiler de Mekke'ye yöneliyor. Yani belki de iki kıble vardı.

Çok sonraları da Hz. Ömer Mescid-i Aksa'yı Beytül Makdis'in oraya inşa ediyor yani Kudüs tapınak tepesine ve daha da sonra Emeviler Hz. Süleyman'ın devrindeki Beytül Makdis'ten kalma bir taşın (ki tam oradan Hz. Muhammed miraç etmiştir) tam üzerine Kubbet-üs-Sahra'yı inşa eder.

Aşağıya görsel olarak meşhur Kudüs tapınak tepesinin fotoğrafını koyuyorum. Altın kubbeli olan Kubbet-üs-Sahra, karşısında Hz. Ömer'in inşa ettiği daha ufak olan Mescid-i Aksa. İki caminin bulunduğu alan, tepe eskiden Hz. Süleyman'ın Beytül Makdis'inin bulunduğu yer. Tepe yamacında da Ağlama Duvarı var. Ağlama Duvarı Hz. Süleyman'ın inşa ettiği tapınaktan sağlam kalan bir duvar.

M.Ö. 538'de Persler (İranlılar) Kudüs'ü alınca Yahudilerin buraya dönmelerine müsaade ediyor. Yahudiler dönünce Mabed-i Süleyman'ın yıkıntılarını ağlaşarak yad ediyorlar. O günden beri bu ağlama geleneği sürüyor. Tekrar inşa edilse de (2. kez) M.S. 70'de tekrar yıkılıyor.