Nasıl o konuda "tek bir şey bulamadım" diyorsunuz. bulamuyorsanız siz türetin, üretin, millet sizin düşünmek kölesiniz mi...
Ner neyse de orada soru soran birisine yanıt verirsek sizin de "derdiniz"le ilgili azcık da olsa faydalı bir şeyler söylemiş olacağız zannediyorum:
madem yahudilerin islama girmeyecekleri ezelden beri biliniyorsa nedn Hz Muhammet yahudilerin islama girmeleri konusunda yogun bir calisma icerisine girdi ?
Kimin nereye gireceği çıkacağını bilen hz muhammed değildir. Allahla peygamber kanki değildirer, farklı düzlemdeler, allah peygamberi de sınar ve her "gizli"yi açıklamaz, (belirli olan kuran ı kerim ve belirsiz misli dışında) gelişigüzel her şeyi açıklasa bayılınır yine bilgi elde edilmez, hz musanın bayılması gibi. Ben böyle bakıyorum allah ve insanların(peygamber olsun olmasın) konumlarının farklılığını bellemek lazım! Allah aşkındır; dil, beşeriyet, cevap ve gerekçe-üstüdür! insan şaşkındır! Fakat şaşkınların en iyisi şaşkınlığını anlayacak, netleştirecek bir bakıştır..
Bu sayede aşkını anlama yolunda kıdım kıdım ilerler, etrafındaki diğer insanlara göre farklı olur. Bunun da insalardan hangisi daha iyi düşünce yaptı içinde bir değeri kıymeti olur.
Bu soruyu soranın ilahiyat felsefesinde temel olan "ezel, gelecek, bilmek, aşkınlık" gibi "3 boyutlu" yani kompleks, veya göreceli kavramlardan bihaberdirler. kendi kendilerine de elde ettiği bir gözlem anlayış birikimi, konstrüksiyonu yoktur bunlar hakkında.
Peygamberlerin gorevleri tum insanliga dine davet etmektir ancak neden yahudiler icin daha fazla bir istek var ?
Okuma yazmaları da olduğu için zekaları potansiyelleri yüksek. güçlü müslüman zayıftan hayırlıdır. bu evrenseldir. kendisini maddi fikri cehdi iradi güç verilen, kendisine çok şey verilmiş kimsedir. topluluklar için de hakeza böyle. bugün müslümanlar böyle zavallı daha doğrusu başıboş bir haldeyse, daha önemlisi insanlık böyle başıboş hisseden bir haldeyse, biraz da yahudilerin islama topluca girmemelerindendir.
yahudiler islama gecmeyeceklerini ilan ettikten sonra neden guzel ve hos sozlerle dolu olan kuran ayetlerine
bu tam olarak böyle değil ama sizin anlayışınızın nasıl gerçekleştiğini anladığımı sanıyorum.
Kuran ı kerim boşuna "uygunsuz üsluplar" kullanmaz. Başka durumlardaki çıkışlarıyla sözkonusu bir durumdaki çıkışlarının ikisini denk algılama sorunu belireceğinden, yani bir tür "endişe"den, veya "yerli yerindelik gereğinden" kuranın üslubunda öyle bir sözona "sertleşme" olabiliyormuş demek ki.
de ki o beyinsizlere ile baslayan ayetler iniyor ?
emin ol beyinsizlikte limit yok. gerçekten, okumuş cahil okumamıştan daha köklü cahil ve beyinsiz oluyor! "işlenmiş cahil" oluyor! öylesinin dışarıdan alıp kabul edebilceği tek sinyal ve veri, acılı musibetli fırtınalı bir takım vaziyetlerdir. veya doğrudan mahvolma veya ölmelerdir. gerçi öldüklerinde nasıl anlayacaklar diyebilirisniz ama emin olun anlıyorlardır ahirette.... bunların en kötü yanı yeni nesillerin önünde devamlı kötü enerji yayarak gençleri kendi yanlışlarına davet etmeleri ve sokmalarıdır. halbuki kendilerinin benzeri mizaç ve atmosferde yetişenlerin, daha iyilerine layık olmalarını sağlamak insanlık hakkıdır, insaf hakkıdır!
Hz.Muhammet zamanında, İslamiyette kıble yönü tam üç defa değişmiştir. Mekke-Kudüs-Mekke olmuştur.
demek böyle ifade ediyorsun. söyleyeim, bazı şeyler müslümanların gözlemlemesi içidir, müşahade etmeleri de içindir, yani ne ne içindir konusunda fazla kastırmamalı.
Sonuçta bu kastırmama gereğinin bir söylenişi de "allah istediği için" şeklindeki "kestirip atma"dır. evet bu da kestirip atmadır; doğru söylenirse allahı anmaktır. <
ama sen yine de gerekçe üstünde zan yürütebilirsin, o da tefekkürden ibadetten falan sayılır; bakarsın o zannın gelişir büyür çiçek açar!
vesselam!