Kendimiz İçin Yaşayalım...

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Çoğumuz,belli bir yasa geldigimizde kendimizle ic hesaplasmalara gireriz.Belirli bir yerlere gelmis,yasam ile savasimiz bitmis kendi kendimizi yemeye baslamisizdir.

Yasadiklarimizi sorgulamaya baslariz,kendimize hic acimadan dogamizda oldugundan kendi kendimizi yok etmeye baslamisizdir.


En kotumuz,cocukluktan baslar yargilamaya….


Hic arkadasiyla kavga etmemis,ustu basi camur icinde kalmamistir ,komsunun bahcesinden erik calmamistir.Oyle soylenmistir,cocuk olmasina bile izin verilmemistir.


Sonra okul yasantisi,hep duzenli okula gitmistir,is hayati da boyle olacaktir,ileride.Bunun tohumlari daha o anda atilmaya baslanmistir.Hep ornek ogrenci secilmistir.Kirmizi kurdeleler oduldur…Asklari platoniktir.Acilamaz,kimseye.


Sonra artik buyumusuzdur,is hayati baslar,hayati biraz daha ciddiye aliriz.Bu arada ornek anne,baba olma yolunda da hizli adimlarla ilerleriz.Severiz,bu gercek anlamda ilk askimizdir.Ama karsimizdaki kiside kusursuz olmalidir.Cesitli bahaneler uydurur,terk ederiz.Yada terk ediliriz.Bu bir omur boyu surecek hatamiz olacaktir,belkide.Keske dogru,yanlis yasasaydik diyecegiz ama artik cok gectir.


Icimizde gitgide buyuyen bu yasanmamis duygular bir gun gelir, cig gibi buyumeye baslar icimizde,sigmaz artik icimize,iste bu anlarda kimimiz kalem kagidi alir,yazariz,yazabildigimiz surece.


Kimimiz hala hesaplasmaktadir,kendisiyle…..


Birakalim artik bu belirli kaliplari,kendimiz icin yasayalim belirli olculerde,bir kere okuldan kacarsak dunyanin sonu mu gelir, yada sevgimize sahip cikip yasayalim,yasayabildigimiz surece,en azindan hatiralarimiz olur degil mi?


Kendimiz icin yasayalim, Ayse Teyze,Fatma Teyze,Kemal Amca,Ahmet Amca ,ya da anne babamiz icin degil .Kendimiz icin.


Sonra aman ha yine avutmayalim kendimizi,ben yasamadim ama cocugum yasasin,demeyelim.Kendimiz icin yasayalim.Bunun icinde once gecmisimize bir sunger cekelim.Bir sans verelim kendimize.


Haydi…….
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Yazmak nasılda iyi geliyor. Yazarken farkına varıyorum o günlere dair pek çok detayın. Durmadan son olduğunu bildiğim konuşmamızı anımsıyorum. İlacımın sensizlik olduğunu anladım çok sonraları… Düşman içimde sol tarafım da ! Düşündüm sonra acının tek sebebi o olamazdı neden bileti hep kalbe kesiyordum ki! Aklın hiç mi suçu yoktu. Söz konusu sevdiğim olduğunda ben ikisine de hükmedemez olmuştum…


Şu an bunları yazdığım odadan çıktığım anda bütün yaşadıklarım, hatıralarım, acılarım burada kalsa bir daha kapısını çalmam tekrar yüz yüze gelmek istemem hiç biriyle yada bir zamanlar beni attığın boşluğa savursam hepsini birer birer …

4 gün sonraydı, uyanıp aynaya baktığımda artık ağlamayan, acı çekmeyen çelik gibi bir çift göz gördüm. Kendi gözlerim olduğunu anlamam zaman aldı. Sonra anladım ki hayatta yalnızca seni değil ünlemlerimi, soru işaretlerimi, virgüllerimi kaybetmişim. Soru sormayı, şaşkınlığımı, heyecanlarımı ifade etmeyi…

Ne çok zarar vermişim meğer kendime ! Nasıl değiştirmişim kendimi. Oysa hiç böyle olsun istememiştim. Kimseyi olduğundan farklı hale getirmek istemem. En büyük hasarı kendime vermişim meğer, öyleyse sensizliğe gitme vakti çoktan gelmiştir. Çocukluğuma sığınır atlatırım bu acıyı da…



04.01.2007
Duygu Yenigün
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Akrep

Hintli bir Adam suda Bata cika ilerlemeye calisan bir akrep gorur.
Onu kurtarmaya karar verir ve parmagini uzatir AMA akrep onu sokar.
Hintli tekrar akrebi Sudan kurtarmaya calisir AMA akrep onu tekrar sokar.

Yakinlardaki baska birisi ona, onu surekli sokmaya calisan akrebi kurtarmaya
calismaktan vazgecmesini soyler. Ama Hintli Adam soyle der: "Sokmak akrebin
dogasinda vardir. Benim dogamda ise sevmek var.
Neden sokmak akrebin dogasinda var diye kendi dogamda olan sevmekten
vazgeceyim?"

Sevmekten vazgecmeyin. Iyiliginizden vazgecmeyin.
Etrafinizdaki insanlar sizi soksalarda
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
.............................................................................
Şimdi bunların size iman edeceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir zümre vardır ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi..Bakara/75
.............................................................................

Herşeye Rağmen

Hayata hiç isyan etmeyin.
Öncelikle şunu kabul edin, hayat adil değil.
Hiçbirimiz, hiçbir canlı eşit yaratılmadı.
Başımıza gelenler de eşit değil.
Önce hayatın adil olmadığını kabul etmelisiniz.
"Guguk Kuşu" filminde Jack Nicholson akıl hastanesinde çok ağır bir mermer havuzu kaldırabileceğine dair diğer hastalarla iddiaya girer. Yüklenir ve havuzu kaldırmaya çalışır, kaldıramaz. Diğer hastalar onunla alay ederken bir şey söyler:
"Ben en azından denedim".
Siz gerçekten denediniz mi?
Yoksa pencereden hayatı mı seyrediyorsunuz?
Hayata Windows 98'den, Sony 72 ekrandan mı bakıyorsunuz?
Oysa hayat hepimizin avuçlarının içinde,
Kiminin nasır tutmuş parmaklarında
Kiminin boyalanmış ellerinde,
Kiminin gömleğinde ki ter kokusunda ,
Ama hayat her zaman avuçlarımızın içinde.
Nasıl istersek, neye karar verirsek hayat orada var.
Güneş, her sabah yeniden doğuyor,
Gün, her şafakta nice umutlara gebe şekilde ağarıyor ve siz,
Eğer isterseniz hayatı bir ucundan yakalama şansına sahipsiniz.
Yeter ki gülümseyin
Yeter ki bu gün benim günüm diyerek kalkın yatağınızdan...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Gün geçtikçe daha fazla kapanır olduk içimize...

Etrafımıza kalın duvarlı kaleler kuruyoruz. O kalelerin içinde başımızı dışarı bile çıkarmadan yaşayıp gidiyoruz. Dostlarımız, arkadaşlarımız artıyor. Onlar arttıkça biz kalelerimizin duvarlarını daha da sağlamlaştırıyoruz. Açılacak en küçük bir gediğe, o gedikten içeri girecek bir tek kişiye tahammülümüz yok çünkü. Nasıl da saklıyoruz kendimizi...

Görünüşte mutluyuz. Eşimiz, sevgilimiz, arkadaşlarımız, ailemiz var. Haydi itiraf edelim kendimize. Ne paylaşıyoruz onlarla? Yüzeysel sohbetler, sahte gülüşler ve birkaç dakikalık sevinçler dışında? Kendimizi birine açarsak bütün benliğimizi yitirecekmişiz gibi hissediyoruz. Yanılıp şaşıp pişmanlığını yaşıyoruz. Sonra hiçbir şeyin yolunda gitmediğini fark ediyoruz. Aşklarımızı bitiyor, evliliklerimiz sona eriyor. İş hayatımız, aile yaşantımız sorunlar yumağı haline geliyor. Ancak, işin içinden çıkamaz hal geldiğimizde birine ihtiyaç duyuyoruz. Zamanında uzatılan her eli geri çevirdiğimizden bu kez etrafımızda kimseyi göremiyoruz. Gördüklerimizse açık ama giren yok artık. Yalnızlık çöküyor üstümüze. Taşıyamaz hale geliyoruz. Kendi elimizle kurduğumuz gurbette sürgün hayatı yaşamaya başlıyoruz.

Nerede hata yaptığımızı düşünüp duruyoruz günlerce, gecelerce...

Oysa bu sorunun yanıtı o kadar basit ki... Bir arkadaşımız suratımızı asık görüp "Neyin var bugün" diye sorduğunda, ona "Bir şeyim yok yalnız bırak beni" diye terslediğimiz an yaptık hatayı...

Eşimiz ya da sevgilimiz, "İyi misin" sorusunu yönelttiğinde sert bir şekilde "İyiyim görmüyor musun?" diye yanıtladığımız an yaptık hatayı...

Onlara bir çiçeği, bir öpücüğü bir gülümsemeyi çok gördüğümüz an yaptık hatayı...

Üstümüze titreyen annemizi "Yeter artık ben çocuk değilim, kendi başımın çaresine bakabilirim" deyip üzdüğümüz az yaptık hatayı...

Mahkum etmeyin kendinizi yalnızlığa, o en ağır yükü taşımayın. Size el uzatana siz de uzatın elinizi korkmayın... Paylaşın, paylaşmanın verdiği o müthiş coşkuyu duyumsayın içinizde. Aşkta cömert olun, saklamayın duygularınızı. Eğer bir kale kuracaksanız bunu yalnızlığa karşı kurun.


YALNIZLIK AŞAMASIN O KALENİN DUVARLARINI...
 

_hilal_

Üye
Katılım
17 Eki 2006
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
malatya
Arzuzum ;) Hepside harika.O kadar iyi gitti ki...Çok teşekkür ediyorum.Rahman razı olsun.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
‘’Hayat akıp giderken avuçlarımdan
eğilip yerden toplayamıyorum parçalarımı
Ve her şey için çok geç demek için belki de çok geç
Şimdi ellerim bomboş sözlerim sarhoş
Gönlüm olmuş bin parça
Çoktan terk edip gitmiş içte bu sevda
Gözde olsa ne fayda
Oysa bir umuttu gönlü besleyen
Dayan yüreğim diyen
Ama kapkara bir yel her yanı saldı
Bende bir tek can kaldı
Coşkun ırmaklardan tozlu yağmurlardan taşlı yollardan geçtim
Yalan olmuş serden nar kokulu yardan her şeyimden vazgeçtim

Oysa bir umuttu
hep gönlü besleyen
dayan
yüreğim diyen…..’’


Bu satırları karalarken güneş yeni ışıklarını tozlu camdan içeri sızdırıyor. Düşüncelerime inat diyor ki yeni bir gün, yeni bir sayfa, yeni bir umut diye inatla ışığını yansıtıyordu.. Başımı çevirip güneşi düşündüm. Her gün aynı intizamla doğuyor ve batıyor. O olmasa dünya aydınlanmayacak, hayat damarlarından biri kesilecek. Hiçbir yer ısınmayacak hiçbir şey yeşerip büyümeyecek. İşte güneş, aydınlık, sıcaklık ve hayat…Sonra dönüyorum bir hüzünlü parça eşliğinde elim klavyenin üzerinde bir şeyler yazmaya. Belki de içimde birikenleri kusmaya. Gene yapamayacağım gene susacağım masa üstümdeki resme bakıp..

Bir çiçek olsaydım diye düşünüyorum bu sırada. Küçücük bir ç,içek.. Dağda, bahçede, çalılıkta, dikenlikte fark etmez sonuçta hepsi çiçek değil mi hepsi de en güzel renklerle en can alıcı kokularıyla açıp kendini hayata bırakmıyorlar mı? Öyle ise nedir? Onları bu azimle bu
umutla yaşatan ne? Güç ne? Sevgi ve inanç… Bağlılık.. Sevdaydı bu işte bu kadar intizamı yaratan ve idare edene..

Birden aklıma küçüklüğüm geliyor.. En koyu çamurlara bata çıka yine de oyunlarımızdan vazgeçmememiz. Bir çocuğun masum bakışında buluyorum umudumu.. Ben her ne kadar koşup doya doya oynamasam da, bebeklerim olmasa da özledim diyorum şimdiden. Bu büyümek ne zormuş diye geçiriyorum aklımdan, ve ardından bu büyümek beni çok yordu diyorum..

Büyüyüp doktor olmak hayalimden başka hayalim yoktu. E o hayalimizde olmadı. Hayat hangi yöne gidersen o yöne kayıyor işte. Elinde avucunda hiçbir şey olmayınca öyle bakakalıyorsun işte.Üzülme demek istiyorum kendime daha güzel günler gelecek. Sonra diyorum ki e daha gelmemiş o günler nerden bileyim ki güzel olduğunu. Dünde kalmak istemiyorum ama dün öyle bir yığıntı bırakmış ki bu günüme, boğuluyorum ve bu günümü de mahvediyorum..Sonra birden;
Sadece susmak istiyorum... Örtün üstümü verin karanlıkları bana; bana en yakışan odur hiç yakışmamıştı bana öncesi kadar. Rüzgar olup bilmediğim, tanımadığım diyarlara gitmek istiyorum... Bir kuş gibi süzülmek maviliklere özgürlük sevdasıyla. Bir gün kırarsam zincirlerimi belki maviye sevdalanırım. Belki gözlerim ışıl ışıl olur belki yeniden başlayabilirim çocuksu hayallerime-gerçekleşmeseler bile- bir bahar gibi kışın karartıcı yorucu çetin soğuğu ardından gelmek istiyorum..

Ama ama hepsi ‘’oysa bir umuttu dayan yüreğim diyen’
Ardından İbrahim sadri gibi ‘Aldırma reis’ diyorum ve başlıyorum yorucu bir güne yarım kalan umutlarımı bırakarak.’


elifumman (ablama ait bir yazı )
 

fatıma1

Doçent
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
1,106
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
istanbul
maşaallah arzu hemşom döktürmüşsün yine.. sana ayrı bi bölüm açmak gerek......çok hoş..Rabbim gönlündekileri hayırlı kılsın.............................................
:eek:fftp: umutlu hemşom yokmu....hiç gözükmüyo. ...özletti kendini??
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
maşaallah arzu hemşom döktürmüşsün yine.. sana ayrı bi bölüm açmak gerek......çok hoş..Rabbim gönlündekileri hayırlı kılsın.............................................
:eek:fftp: umutlu hemşom yokmu....hiç gözükmüyo. ...özletti kendini??

amin hemşo cümlemizin...

umutlu yoğun birde sınavları var ondan doalyı yok :)
sende yoksun be hemşo ortalarda.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Geride kalmıştı yaşanan ne varsa. Artık her şey geçmişin raflarına kaldırılıp, tozlanacaklardı orda belki. Elde kalanlar, anılardı sadece.

Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana..
Al içine tekrar, derinine sakla,
Kat kasırgana...
Yalan söyleme,
Bak gözlerime, bitmiş olamaz..
Yokla ceplerimi,
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...

"Bu kadar çabuk mu bitecekti herşey? Bu kadar çabuk mu tüketilecekti? Aşk yalan mıydı? Sevda bir hikayemiydi sonu belirsiz? Bir zamanlar ruhunu yakarcasına ısıtan neydi o zaman? Cevapsız sorular doluşuyor bir bir aklımın içinde.. "
"Öylesine zor ki iki yabancı gibi aynı sıradanlık çemberinde dönüp durmak, değmeden birbirine. Görmeden birbirini, görsen de dokunamadan, dokunsan da hissedemeden. Yanıbaşımdayken hissetmek yokluğunu. En ağır şey bu olsa gerek. Artık ne yüzüm, o eski yüz, ne yüreğim o eski yürek. Bütün bakışlar silik, anlamsız."

Aşk kırıntısıyla doymaktansa,
Tek başıma aç kalırım bu hayatta,
Paylaşacak birşey artık yoksa,
Bir erkekle bir kadın arasında...

"Sen yanımdayken hissetmektense derinlerimde yokluğunu, sarılır yalnızlığıma avunurum onunla. Ağır geliyor geceler boyu süren yürümek.. Çöküyorum dizlerimin üzerine. Adımlar yaklaşıyor belki yolun sonuna. Nerde unuttum? Bu hikayenin hangi satırında bıraktım seni? Hiç farketmedim. Belki tek bir kelimeydi, önemsiz deyip geçtiğim, büyüdü içimde. Aynalar iç içe, içlerinde bir tek ben, sen yoksun. Düşüyor yüzüm, kırılıyor bir yerinden.."

Yürürüm ipte ağım yokken,
Hem de kopkoyu içim..
İnan çok çalıştım,
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için...
Neyim var ki senden başka?
Hadi son bir kez..
Ceplerimi yokla,
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...

"Kazanmak için yaşamadım. Senden iyi kim bilebilir ki bunu? Bana benden çok sahip senden başka kim? Ağır gelen bir yük gibi ezip geçiyorum düşen yüzümü. İçinde sen yoksun ki, bir anlamı yok artık. Her şey aynı.. Gün doğuyor bir yerlerde. Bense hep karanlıklarda.. Bir ışık versen bana, güneşler doğacak ruhuma."
"Biz birşeyleri unuttuk.. Kabuslarımız değildi onlar.. Belki de gülmeyi unuttuk doyasıya. Bir de aşkı habersizce, çaldırdık galiba güneşe. Kendimizi verdik karanlığa."
"Görmediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım. Gözlerim, bilmediğin uzaklara bakıyor."
"Yorgun olmamalıyız.. Hala bir adım atabiliriz.. Ya sevdanın yangınına, ya da sonsuz düşüşe."

Susturup aklımdan geçen, kurduğum ve kuracağım tüm cümleleri, yüreğimin elleriyle yazıyorum kelimelerimi..

"Senin bende olmadığın tüm zamanlarda, sarılıp köklerime ilkbaharın gelişini bekledim sonbaharına inat. Tek tek dökerken yapraklarını, tüm gücümle eğilip, birer birer topladım dökülenlerini yerden.
Bense kışlardaydım oysa, soğuktu, ıssızdı, kimsesizdi her yer. Ayaza kesmiştim iliklerime kadar. Aldırmadım kendi kışlarıma. Biliyordum, gelecekti bir gün ilkbahar. Senin sonbaharların, benim kışlarım erecekti sona..
Suçlu ne sendin, ne de ben. Bütün suç zamansız mevsimlerdeydi.."
"Senden arta kalan sevmelerle sevdim tüm dünyayı, bütün varlıkları. Küçük belkileri de katıp yanına çoğaltmaya çalıştım hep.
Bazen takılıp esintilerin arkasına, bıraktım ellerine kendimi. Her seferinde fırtınan çekip aldı beni. Nereye tutunmaya kalksam esip kopardı tutunduğum yerden, getirip sevdanın ellerine bıraktı beni.
Yalnızlığıma sığınıp, sımsıkı sarıldım bazen. Ona da tutunamadım.. Hissediyorum, ancak sen söküp alabilirsin beni kendimce tutunduğum herşeyden. Çek al benden beni, gücüm yok çekip almaya kendimi."


alıntı..
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
kendim için yaşamayı unutmuşken...:)

Sadece OKU…

501_mikrodestek_kursun_kal.gif


Aç gözlerini ve sadece okumayı dene. Usanmadan, sıkılmadan, yılmadan sadece oku.
Alemi oku.
Hayatı oku.
Al kitabı eline, gerekirse hiç bırakma.
Sarıl kitaba sadece oku.
Okudukça anlayacaksın sana en luzumlu şeyin okumak olduğunu.

Sonra…

Sonra düşün. Sadece düşünmeyi dene.

Düşünebildiğin kadar düşün…
Hayatı düşün…
Düşündükçe düşün.
Hatta düş bahçelerinde bir gezintiye çık.
Belki düşlerin gerçek olur?…

Kainat kitabını düşün.

Ve hatta alemin sayfalarında bir gezintiye çık.
Kainat, beyninden kat kat büyük ama beynin onu kapsayacak kadar geniş bir kabiliyete mazhar.
Neler okumuştun?
Okuduklarını düşün.

Düşündükleri ise görmeye çalış ve hisset.

Sonra düşündüklerini yaz…
Bakalım sayfalar, mürekkepler düşüncelerini içine alacak kadar yeterli olacak mı?
Bil ki bundan mürekkep de, kağıt da hoşnut olacaktır.
‘Korkmadan yaz.
Yazmaktan korkma…’

Ve paylaş…
Sadece paylaşmayı dene…

Yazdıklarını paylaş insanlarla.
Olur ya birinin aklına kalbine manevi bir yol açmaya vesile olursun.
Olur ya, birinin ruhuna bir huzur damlası sepersin.
Belki bir kapı açarsın huzur iklimine doğru.
Ne dersin olamaz mı?
Belki bu sayede yıkılmayan duvarları yıkarsın!
Taş kalplileri yumuşatırsın.
Söylesene bundan büyük bir mutluluk duymazmısın?
Duyarsın elbette, duyarsın…

Bir de sadece gülümsemeyi dene.

Denemekten korkma.
Küçük bir tebessüm kondur sevdiklerinin kalbine.
Sakın esirgeme onlardan sevgi dolu bir gülümsemeyi…

Ve son…
En son mütevazi ol.
En güzel bir sona erişmek için mütevazi ol.

Oku…

Yaz…

Paylaş…

Şükret…

Zikret…

Sade yaşa hayatı
Sadece hayırlı yaşamayı iste dualarında.

İstemekten korkma!

Sonsuz merhamet sahibine sığın.
Bil ki, Ona sığınan, inanan, dayanan her iki cihanın en mesut ve bahtiyarıdır.

Sadece ona sığın.

Sadece ondan iste.

Her işin başında onun ismini an.

Ve bil ki, her yolun sonu Ona çıkar.

Sadece Ona…

alıntı/dır...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Sıkıntılara...içimizdeki karanlıklara inat..sabrla...

tbb5ec3j973otf0vsgog.jpg


Yıldızlar Gece çıkıyor…

Yıldızları görmek isteyen ; geceye razı olmalı !



Hayatının yıldızlarına ulaşmak istiyorsan;

İçindeki geceye razı olmalısın….



(Aynalar Koridorunda Aşk’tan alıntı…)
 
Üst