Kemalistler Türkiye'yle yeni tanıştılar

Uzak Yollar

Doçent
Katılım
15 Eki 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
53
Remzi Kopar'ın Yıldıray Oğur ile röportajı

Son zamanlarda herkes bir şeyden sıkılıyor. Siz nelerden sıkıldınız?

Yıldıray Oğur: TV dizilerinden sıkıldım. Leyla'nın (kızım) oyun hamurlarından fenalık geldi. Ama daha büyük şeyler söylemem bekleniyorsa; 90 yıl eski Türkiye'ye tahammül edip 9 günde Yeni Türkiye'den sıkılanlardan sıkıldım mesela. Bir de daha başörtülülere kamuda çalışma izni çıkalı iki yıl olmadı, adam 'yetti sizin mağduriyet edebiyatınız' diye şımarıkça atar yapıyor. İşte o laik Türklerin bu mesnetsiz şımarıklığından da epey sıkılmış durumdayım. Onları ikna etmeye çalışmaktan, teskin etmekten. Sahiden 100 defa gösterilmiş bir Yeşilçam filmi kadar sıkıcılar artık.

İyi bir siyasetçi olacağınız yönünde ortak bir kanı var. Sizin gibi Türkiye'yi doğru analiz edebilen insanların siyaset yapması gerektiği söyleniyor. Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?

Yıldıray Oğur: "Milletimiz bir görev verirse tabii bundan kaçmak…" diye girip açık kapı bıraksam diye bir düşündüm ama. Benden çok iyi siyasetçi olacağı kanaatine sahip olan ekip bir zamanlar Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'dan da iyi bir siyasetçi olacağını düşünen ekip mi acaba? Türkiye'yi pek de iyi analiz ettiğim söylenemez. Türkiye'yi iyi analiz etmek de zor zaten. Demokrat bildiğin adam ertesi gün Taksim'de yanmış, parçalanmış TV arabasının önünde zafer pozu verip, Menderes'in sonu diye gevrek gevrek tehdit eden bir adama dönüşebiliyor. Zihinleri açık, eğitimli, iyi insanlar dediğin adamlar, bir anda pers uşakları, acem oyunları diye paralel bir frekanstan polis şefleri için yiğidim aslanım türküsü söyleyen fikirsel magandalara dönüşebiliyor. Harika bir şekilde soruyu atlattığımı düşünüyorum. Sahiden bu karmaşık ülkede en büyük meydan okuma iyi bir gazeteci ve analist olmaya çalışmak. Benim çabam da o en fazla. Bu ülkeyi çözen, soğuk füzyon deneyine doğrudan katılma hakkına sahip olmalı.

Sosyal medyayı, özellikle Twitter'ı aktif kullanıyorsunuz. Genel izleniminiz nedir bu platformlar hakkında? Bir dönüşüm yaşanıyor mu, ne yönde bir ilerleme var?

Yıldıray Oğur: 2009'dan beri kullanıyorum. İlk mesajım, 'burada küfür etmek serbestmiş'in daha açık bir versiyonuydu. Neyse ki onu sildim sonra. Ama şimdi sahiden sonuna o iki harfli küfürü koymadığın bütün lafların gözlüklü bir kibar kolejli öğrencinin parmak kaldırıp okuduğu Cumhuriyet şiiri muamelesi görüyor sosyal medyada. Bizim gibi iyi aile çocukları için kötü arkadaş çevresi gibi bir şey. Ama yani en eğlenceli arkadaş çevresi hâlâ. Bir de biz isimleriyle bu meydana çıkanlar bayağı Twitter'ın ezilen, horlanan sınıfı olduk. Adam anonim adla sana küfredip âlemde itibarını artırırken, sen itibarını düşünüp susuyorsun. Gel çıkışta bekliyorum da diyemiyorsun. Küfredilmeye alışıyorsunuz zamanla. En fazla blocklayıp, 'sizin gibi insanlarla muhatap olmak istemiyorum' gibi efendi bir tepki verebilirsin. Bir de memlekette beş yılda kıyamet kopmuş, herkes başka bir yere savrulmuş. Kabak da bu beş yılda Twitter'ı aktif kullananlara patlamış. Al bak sen böyle demiştin ne oldu şimdi lan, kaç para aldın diye eski capsinle seni döven adam, o zamanlar bugünkü kendi halini görse muhtemelen blocklardı hâlbuki. Hasan Cemal şanslı, henüz Twitter'ın icat edilmediği bir devirde fikirlerini değiştirmiş. Beş darbeden üçünü savunup birinin bizzat, birinin yazılarıyla içinde olup hepsinden sonra birer kitapla yırtabilmiş. Sahiden çok şanslı.

Devamı için tıklayınız
 
Üst