hakan
Paylaşımcı
- Katılım
- 18 Haz 2006
- Mesajlar
- 308
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 0
Ozon Tabakası'ndaki deliğin 21 Ağustos 2006 günkü durumu.
BM raporuna göre, Ozon dostu olarak teşvik edilen gazların yarattığı küresel ısınma etkisi, Kyoto Protokolü'nün azaltmayı hedeflediği karbondiksidin 2 ila 3 katı.
- Montreal Protokolü’yle birlikte Ozon tabakasının delinmesine yol açan kloroflorokarbon gazları çıkaran tüm ürünler kaldırıldı, yerine Ozon dostu ürünler kullanıldı. Buzdolapları, saç spreyleri, klimalar, deodorantlar, yarıiletkenler, yangın söndürücüler ve yalıtım maddeleri gibi günlük yaşamın vazgeçilmezleri baştan aşağı yenilendi. Ancak, bir noktada yanlış yapıldı. Ozon dostu ürünlerin içerdiği klor ve flor, gizli gizli küresel ısınmaya katkı yaptı.
Birleşmiş Milletler raporuna göre, Montreal Protokolü’nün sonucunda açığa çıkan sera etkisi yaratan gazların, Kyoto Protokolü’nün azaltmayı hedeflediği karbondiksit oranının yaklaşık 2 ila 3 katı. İşte Birleşmiş Milletler şemsiyesinde yapılan iki önemli çevre anlaşmasının birbirleriyle bu derece zıt sonuçlar çıkarması bilim insanlarını zor duruma soktu.
KAŞ YAPAYIM DERKEN, GÖZ ÇIKTI
Kyoto Protokolü, enerji santralleri, motorlu araçlar ve diğer endüstriyel alanlarda açığa çıkan karbon dioksidi indirmeye çalışırken, hidrokloroflorokarbonlar da küresel ısınmaya neden olan sera etkisi yaratıyor. Birleşmiş Milletler raporu, hidrokloroflorokarbonların 2015 yılına kadar atmosfere 2 ila 3 milyar ton karbon dioksit yaratacağını vurguluyor. Kyoto’nun 2012 yılına dek azaltmayı amaçladığı karbon dioksit miktarı ise 1 milyar ton. Kısaca, Kyotonun kazancını, hidrokloroflorokarbonlar götürüyor. Çevreye olumlu etki sıfırlanıyor. Gelecek yıllarda gelişmekte olan ülkelerde de endüstriyel ürün kullanımının artmasıyla, çevre felaketinin hızlanacağı vurgulanıyor.
ALTERNATİF GAZLAR PRATİK DEĞİL
BM raporu, hidrokloroflorokarbonlar ve kloroflorokarbonlar yerine amonyak veya hidrokarbon kullanılması halinde atmosferde 1 milyan ton CO2’nin kurtarılabileceğini savunuyor. Ancak üretici firmalar amonyak ve hidrokarbonların patlayıcı etkisi nedeniyle pratik bir alternatif olmadığını savunuyor. Ayrıca amonyak kullanımının verimlilikte yetersiz kalacağı görüşü dile getiriliyor.