Kanuni’nin sırrını Mühr-ü Süleyman çözdü!!!

Kanuni’nin sırrını Mühr-ü Süleyman çözdü

Kanuni Sultan Süleyman’ın kayıp türbesinin yerini yüzde 99 doğrulayan ipucu mezardan çıkan Hz. Süleyman mührü oldu.



Macaristan'daki Kanuni Sultan Süleyman'ın mezarı, 4 asırdır ülkedeki en tartışmalı konulardan biriydi. Zigetvar Kalesi önündeki 4 kilometrelik alanda, tapu-devlet arşivlerindeki çizimlerle bugünkü buluntuları eşleştiren araştırmacılar, Kanuni'nin iç organlarının gömüldüğü yere ulaştıklarını düşünmüş ancak emin olamamışlardı. Onlara "Yüzde 99 Sultan Süleyman'ın mezarını bulduk" dedirten şey ise bir mühür oldu.


KİTABE ARANIYOR
Cumhur***kanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ***bakanlığında ***latılan kazılarda Osmanlı mimarisinde süslemede kullanılan palmetlerin yanında, 6 köşeli yıldız motifleri bulundu. Kazı ekibinin ***ındaki ODTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Uzay Peker, şunları söyledi: "Türbe aranırken mezar alanından 6 köşeli yıldızlı taş çıktı. O motiflerin İstanbul'daki türbesinde, cenazesini taşıyan arabada yer alması ve minyatürlerde sık sık görülmesi ilgi çekici. 6 köşeli yıldız aslında 'Mühr-ü Süleyman'dır. Yani Hz. Süleyman'ın mührüdür. Sultan Süleyman da bu yıldızı çok kullanmıştır." Macar ve Tika yetkilileri, Kanuni'nin türbesiyle ortaya çıkarılacak Osmanlı kasabasının birebir restore edilebileceğini ifade etti.

Kaynak: http://www.ahaber.com.tr/tarih/2015/12/11/kanuninin-sirrini-muhr-u-suleyman-cozdu

___________________

Mühr-ü Süleyman, bugün ki yobazların 'yahudi sembolü' diye her yerden kazımaya çalıştıkları Davit Yıldızı'dır.. Hani şu yobazların sağda solda gördükçe ''buraya da yahudiler girmiş'' dedikleri şey (oldu olacak Hz. Süleyman'ıda Kur'an'dan çıkartın!).. Yobazlar en son Konya'da bulunan selçuklu mezarlarında bu sembolü görmüşler ve bu tarihi mezar taşlarını kırmışlardı.. Bu yobazların yetiştirdiği tarihçiler ise bu semboller üzerinden saraylara yahudilerin girdiği yorumunu yapabiliyor. Cehalet diz boyu, aman Allah'ım.. İstanbul'da kırdıkları çini işlemeleri, ahşap mimber ve cami kapılaırnı saymıyorum bile.. Bu yobazların elleri Topkapı müzesine ulaşsa padişahların giydikleri elbiseleri dahi yakarlar.. Yobaz budur işte.. Bildiğiniz medeniyet mikrobu, pislik, çarpık dişli, ağzını açtığı zaman katran akan, medeniyetsiz, cahil, itici tipoloji..

Oysa Mühr-ü Süleyman hakkında onlarca hadis-i şerif vardır.. Yobaz ulemâ bunları gizler.. Fakat Osmanlı ulemâsı bu hadisleri gizlemez idi.. Mühr-ü Süleyman, Allah tarafından Hz. Süleyman'a verilen mühürdür.. Bu mühür, tevhid ahtine dayalı devleti ve bu bağlamda bahşedilmiş melikliği temsil eder.. Nereye asılırsa oraya ilahi bir kudretin bereketi geldiğine inanılır.. Bugün ki siyonizim bu mührü, 'tevhid-melikliği' anlamından uzaklaştırıp ırk bağlamında kullanmaktadır. Biz ise buna entellektüel bir itiraz getireceğimiz yerde mühre kin besliyoruz.. Bildiğiniz süflî tepki.. Süflî tepki, hayvan tepkisidir.. Süflî tepki akılsız hayvan tepkisi olduğu için ele değil, sopaya savaş açar.. O sopanın arkasında ki eli görmez.. Haşa islamla vursa islama düşman olacaktır. Diyemez ki islam baska zulüm baska.. Akletmeyen hayvan, nüansı göremez.. Tamamen duygusallık üzerinden hareket eder.. Çok korkunç!.. Burda ''akletmeye baslıyalım'' dedikçe fakire savaş açıyorlar.. Akletmekten, aslandan kaçar gibi kaçılır mı yahu! Bu halleri sorgulayın..

Lütfen yobazların laflarına bakarak Allah tarafından gönderilmiş bu kutsal mühre savaş açmayın.. Siyonizmin bu mührü kendine sembol yapması, bu mührün kendisini ve kaynağını kirletmez.. Hz. Süleyman nasıl bir İslam peygamberi idiyse bu mühürde islam sembollerinden birisidir..

Yobaz olmayın inşallah.. Yobazın dini yoktur.. O, salt tepkiden ibarettir ve dinini, tepkisine göre dizayn eder.. Dolayısıyla en büyük din tahrifatçısıdır.. Yaptığı işler bununla sınırlı olsa keşke.. Bu ne ki, devede tüy..

Bu sitede size yobazı ve ne idüğünü fırsat buldukça yazacağım.. Yobazı ve yobazlığı iyi anlamak gerek inşallah..

Galatı meşhur diyorlar.. Galatı meşhur, yobazların sarıldığı bir sahtekârlıktır. Aslolan galatı meşhurdur diye kural çıkartmışlar.. Akletmiyor salaklar.. Eğer galatı meşhuru asıl sayarsan Kur'an'ı tahrif etmiş olursun.. Eğer galatı meşhuru asıl sayarsan Kur'an'ı da nesilden nesle bu galata uydurarak kelimelerini değiştirmen icab eder.. Böyle saçmalık olmaz.. Lütag yapacaksın ve bu lügate sadık kalacaksın.. Bir de hal dilinin galatı meşhuru var.. Buna teslim olduğumuz için rüyalarımızda gördüğümüz hallerle gerçek hayatın hal dili baska olmuş.. Galatı meşhur, nefsin ihtiyaçlarına göre şekil alan dildir. Hem halde hem kelamda.. Galat, nefsin dilidir; ebed ve ezel değişmez hakikat ise ruhun dilidir..

Bununla birlikte galatı inkar edemeyiz.. Çünkü nefislerin varlığı da inkar edilemez bir olgudur.. Aslolan senin dediğinden ziyade karşı tarafın ne anladığıdır. Çünkü iletişimde kural, muhataba bilgiyi kastedildiği şekilde doğru aktarabilmektir. Peki, ne yapacağız? Galata teslim olmadan onu denizde yüzen bir kayık gibi kullanacağız.. Galatı meşhuru para gibi düşünebiliriz.. Ya bu denizde boğulursun ya da kayık gibi kullanır üzerinde yüzersin.. Bu böyle olduğu için etimoloji bilimi diye bir şey çıkmış.. Gördüğünüz gibi âlim denince ezbercilikle iş bitmiyor.. İlmin ne derin mevzuları var.. Bugünün ulemâsı bu konuları çok hafife alıyorlar.. Şunu ezberle, bunu ezberle, al icazeti, hadi âlim oldun.. Yok yaa!.. Peki, akıl nerde, beyin ne oldu? Akıl yok, beyin ise sıradan bir USB stik oldu çıktı.. İş ona kaldıysa Medya Markt'tan gider 50 liraya en kral hafızayı alır işi çözersin.. Seni insan olarak akıllı telefondan, makinadan, bilgisazardan ayrıan şey nedir? İşte seni insan yapan şey odur.. Akletmek.. Akletmek o kadar önemli bir şeydir ki kadından peygamber ve halife olmayışının sebebi de budur.. Kadın akılsız değildir, lakin duygunun akla gelip gelmesi bile hükümlerde nasıl farklar yaratmış.. Bunu görmek lazım..