Kanal Türk Tuncay Özkan

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Tuncay Özkan'ın Kanal Türk ekibi, medya dünyasına beş şirket kurarak girdi. Beş şirketin toplam sermayesi 20 trilyon. Peki maaşlı beş gazeteci 20 trilyonu nerden buldu

Şamil Tayyar/Star Gazetesi

Televizyoncu Tuncay Özkan’ın ‘İki yıl öncesine kadar çok zengin biriydim. Bir ideal uğruna 17 milyon dolarımı Kanaltürk’e yatırdım’ sözleriyle başlayan ‘Bu parayı nereden buldun?’ tartışması yeni bir boyut kazandı.

Özkan’ın 2003 yılı aralık ayında Çukurova Grubu’ndaki Medya Grup Başkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra 2004-2006 yılları arasında Kanaltürk televizyon kanalı ekibinin beş ayrı şirket kurduğu ortaya çıktı. Tuncay Özkan’ın ismi ise bu şirketlerin hiçbirinde ortak olarak görünmüyor.

Yüksek sermayeli bu şirketlerin ortakları arasında, Kanaltürk’te düşük maaşla çalışan editör ve program yapımcılarının bulunması dikkat çekti.

İŞTE EKİBİN BEŞ ŞİRKETİ

İstanbul Ticaret Odası’nın kayıtlarına göre; Kanaltürk ekibi, 28 Mayıs 2004 tarihinde ‘524486’ sicil numaralı ve 2 milyon YTL (2 trilyon lira) sermayeli Gökcan Prodüksiyon ve Ticaret Anonim Şirketi’ni kurarak medya sektörüne adım attı. Şirket ortakları ise Müjdat Kerimcan Kamal, Havva Göksu ve Ahmet Burak Mızrak.

Kanaltürk ekibi, 8 Temmuz 2004 tarihinde biri limitet diğeri anonim statüde olmak üzere iki ayrı şirket kurarak ikinci adımlarını attılar.

‘528060’ sicil numaralı ve 400 bin YTL (400 milyar lira) sermayeli Yaşam Haber Ajansı Ticaret Limitet Şirketi’nin ortakları arasında yine Müjdat Kerimcan Kamal ve Havva Göksu var.

‘528071’ sicil numaralı ve 9 milyon 200 bin YTL (9 trilyon 200 milyar lira) sermayeli Yaşam Televizyon Yayın Hizmetleri Anonim Şirketi’nin ortaklarında da sürpriz yok. Müjdat Kerimcan Kamal, Havva Göksu, Tuncay Mollaveisoğlu ve Ahmet Burak Mızrak şirketin dört ortağı.
AÇILIP KAPANAN ŞİRKETLER

Tuncay Özkan ve ekibi koşmaya devam ediyor.

‘498215’ sicil numaralı ve 8 milyon YTL (8 trilyon lira) sermayeli Trakya Basın ve Yayıncılık Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, 29 Mayıs 2005 tarihinde kuruluyor.

Şimdi sıkı durun.

Ortakları Ahmet Burak Mızrak, Müjdat Kerimcan Kamal ve Havva Göksu. Ancak bu şirketin kuruluşu 19 Kasım 2005 tarihinde iptal ediliyor.

Kanaltürk ekibinin son şirketi 13 Kasım 2006’da ‘605768’ sicil numarası ve 400 bin YTL (400 milyar lira) sermayeyle kuruluyor. Bu Dönemeç Televizyon Yayın Hizmetleri Anonim Şirketi’nin ortakları da yine aynı isimler: Müjdat Kerimcan Kamal, Havva Göksu ve Merdan Yanardağ.

KİM BU ORTAKLAR?

Bu beş şirketin kuruluş dilekçelerine göre ortaya toplam 20 milyon YTL’lik (20 trilyon lira) sermaye çıkıyor. Toplam ortak sayısı ise 5. Bu beş şirketin değişmeyen ortakları ise Kerimcan Kamal ve Havva Göksu.

Kamal, Özkan’la birlikte TV dünyasında yıldızı yeni parlamaya başlayan, Parmak İzi ve Haber Özel gibi programlarda Özkan’ın yanında olan genç bir televizyoncu. Şimdi Özkan’la birlikte Kanaltürk’ü yönetiyor, yurt gezilerinde sürekli yanında olmaya özen gösteriyor. Göksu ise Özkan’ın Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nda tanışıp İstanbul’a taşıdığı gazeteci arkadaşı. Şirketin diğer ortakları Merdan Yanardağ ve Tuncay Mollaveisoğlu ise Kanaltürk’te yolsuzluk ve yoksulluk gibi çok iddialı program yapan isimler. Özellikle Mollaveisoğlu, düne kadar medyada düşük ücretle muhabir olarak çalışan birisiydi. 9.2 trilyon liralık şirkette hissedar olması dikkat çekici.
YEDİ AYDIR DAVA YOK

Bu arada Kanaltürk ekibinin başı Paragon şirketiyle dertte.

Paragon Televizyon Yayın Hizmetleri Şirketi, 9 Mayıs 2006 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Tuncay Özkan, Kerimcan Kamal, Merdan Yanardağ, Erdem Çelik ve Nilgün Şahinkaya hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Soruşturmayı Cumhuriyet Savcısı Nihat Ergün yürütüyor. Aradan geçen yedi aya rağmen henüz soruşturma tamamlanamadı.
OYAKBANK YALANLADI

Bu arada Oyak Bank Genel Müdür Yardımcısı Nejat Bilginer, Tuncay Özkan’ın bir okul arkadaşına açıkladığı ‘Oyak Bank’tan 7.5 milyon dolar kredi alarak Kanaltürk’ü kurduk’ şeklindeki sözlerini yalanladı.

Oyak Bank Genel Müdür Yardımcısı Bilginer dün star’da yayınlanan bu bilgi üzerine gazetemizi arayıp şu açıklamayı yaptı:

‘Oyak Bank’tan ne Tuncay Özkan’a, ne Kanaltürk’e ne de bu kanalın herhangi bir kuruluşuna bir dolarlık bile kredi verilmemiştir. Şu anda da herhangi bir kredi durumu da sözkonusu değildir.’

DAVETİYELERDE KURUCU GÖZÜKÜYOR

Tuncay Özkan kamuoyunda Kanaltürk TV kanalının patronu olarak bilinmesine rağmen bu iddiayı sürekli yalanladı. Ancak Kanaltürk’ün 5 aralık günü Ankara Sheraton Otel’de yapılan ikinci yaş günü kutlamasında daveti ‘kurucu’ sıfatıyla yapmıştı. ‘Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in himayelerinde’ ifadesinin yer aldığı davetiyelerin altında Tuncay Özkan, Kemal Yavuz ve Cüneyt Arcayürek’in kurucu olarak imzası bulunuyordu. Cumhurbaşkanı bu gece nedeniyle kurallarını bozmuş; hem ilk kez bir basın kuruluşunun gecesine katılmış, hem de tiyatro ve konser dışında ilk kez bir davetin başından sonuna kadar kalmıştı. Sezer yaklaşık dört saat süren davete katılarak rekor kırmıştı.

‘ASIL PATRON KERİMCAN’ DİYOR

Kerimcan Kamal 20 Temmuz 2003 günü Akşam Gazetesi’ne verdiği demeçte meslek yaşamına ilişkin ayrıntılar veriyor. Kamal televizyonculuk hayatına stüdyoda dekor boyayarak başladığını, sonra Tuncay Özkan sayesinde muhabir olduğunu anlatıyor. Özkan’la mesleğe adım atan Kamal televizyon kanalı projesinde de Özkan’ın yanında. Kanaltürk televizyonunun kurulduğu ilk günlerde Tuncay Özkan parayı nereden bulduğu soruları üzerine ‘Şirket benim değil, Kerimcan’ın’ demişti. Özkan’ın dediği doğruysa Kerimcan Kamal trilyonluk şirketin asıl patronu olarak göz kamaştırıcı bir yükseliş yaşadı.
 

yarımelma

Üye
Katılım
11 Ara 2006
Mesajlar
59
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
bu dünyada ve tabi türkiyede mason olmadan bu kadar zengin olan yoktur.Zaten adamın konuşmalarıda ne olduğunu belli ediyor.
 

Özduygu

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
652
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Haklarında hiç bir iddia ortaya atılmasa bile Tuncay ÖZKAN ve Cüney ARCAYÜREK'in beraber düzenlediği programları izlemek herşeyi anlatmaya yeterli değilmi.

Konuştukları konuları nasıl işledikleri belli. Mahalle kocakarıları bile daha derin düşünür. Papağan gibi sürekli patavazsızca oraya buraya saldırmalarının arkasında büyük bir gücün olduğu muhakkaktır.

Bu gücün içinde bürokrasiden yargıya, askeriyeden, kızılelmacılara, ulusalcılardan KKTC de toprak yağmacılarına, orman yağmacılarından gayrimeşru iş peşinde koşan her kesimi bulmak mümkün. Çok hızlı koşuyor (Tuncay ÖZKAN)fena gaza gelmiş, her an bi duvara toslayabilir.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu BaŞlik GÜndemde Olmamali Serbes KÜrsÜde Olmali Ulusalcilarin GÖrsel Medyasi
 

Masmavi_

Paylaşımcı
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tuncay Özkan'dan ses yok

Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'le ilişkisi tartışma konusu oldu. Özkan'ın, "Bundan 2 yıl öncesine kadar çok zengin biriydim. 17 milyon dolarım vardı. Bir ideal uğruna Kanaltürk'e yatırdım." ifadeleri başına iş açtı.

Star yazarı Şamil Tayyar "17 milyon doları nereden buldun Tuncay Özkan?' sorusunu yöneltti. Özkan, aradan iki gün geçmesine rağmen Tayyar'ın sorusunu cevaplamadı.

Tayyar, Özkan'ın Çukurova grubunda yaklaşık 1.5 yıl çalıştığını belirterek elinde kalan paranın Doğan Grubu'ndan biriktirdikleri hariç 375 bin dolar olması gerektiğini yazdı. Tayyar, "Bir yıl sonra Kanaltürk'ü kurdu. Bu kadar parayla bir TV kanalı kurulabilir mi?" diyor.

Aradan geçen süre zarfında Kanaltürk ve Tuncay Özkan tarafından herhangi bir açıklama yapılmaması dikkat çekiyor.
 

inkişaf_

Doçent
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
1,124
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Başbakan Özkana dava açtı .Umarın cezasını bulur. Aç kurdun sahipsiz koyun sürüsüne saldirdigi gibi azina geleni süylüyordu. Yargı gerçekten tarafsızsa ceza alır, değilse malum sonuçlar gelişir, Arcayürekle birlikte mahallevari sohbetlerine devam ederler.
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Kanaltürk hakkında soruşturma başlatılmış.
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Kanaltürk'ten 'şerefsiz'li cevap

Kanaltürk, sahibi Tuncay Özkan hakkındaki '17 milyon doları nereden buldun' sorusuna sitesinden cevap verdi. Açıklamada 'iddiaları ıspatlamayan şerefsizdir' denildi.

Star gazetesinden Şamil Tayyar'ın gündeme getirdiği "Tuncay Özkan 17 milyon doları nereden buldu? Kanaltürk'ün arkasında kim var" sorularıyla başlattığı tartışma sürüyor. Kanaltürk, internet sitesinden iddialara cevap verdi. Ancak kanalın açıklamasında kaynak açıklanmadı, iddiaları gündeme getiren gazetecilere hakaret edildi.

İşte o açıklama:

Vatan Gazetesinden Mehmet Tezkan, Star gazetesi, Zaman gazetesi, Vakit ve Yenişafak gazetelerinde Kanaltürk'ün gazetecileri ile siyasi partiler arasında para ilişkisi olduğu yönünde çirkin, gazetecilik meslek ilkelerine aykırı iftiralara geçtiğimiz günlerde yer verilmiştir.

Ayrıca Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'ün kuruluşunda 17 milyon dolarlık bir harcama ile , Oyakbank tan kredi aldığını bir okul arkadaşına söylediği iddiaları bu gazetelerde dile getirilmiştir.

Bu iddialar Kanaltürk'ün egemen gücün ürettiği faşizme karşı duruşunun ve demokratik taleplerinin sindirelememesinden başka bir şey değildir. Bunlar talimatla yaptırılan, Tuncay Özkan ile Kanaltürk'ü karalamaya dönük haberlerdir. Yargı karşısında bunları yapanlardan hesap sorulacaktır. Bunların tamamı yalandır. Yazanlar gazeteci olamayacak kadar cahil ve şuurdan yoksundur.

Kanaltürk hiçbir siyasi parti ve siyasi kişiden bağış, yardım, destek pirimi veya başka bir ad altında bir tek kuruş para almamıştır. Kanaltürk hiç bir bankadan kredi kullanmamıştır. Bunlar kurumları ve kişileri rahatsız etme amaçlı kof, alçakça yayınlardır. Bunlarla ilgili olarak yayınları yapanlar ve amaçlarını gösteren açıklamalarımız devam edecektir.

Kanaltürk kuruluşundan bu yana banka havalesi dışında hiç bir finans işlemi gerçekleştirmemiştir. Kanaltürk her ay iktidarın özel memurlarınca teftiş edilmektedir.

Halen Gelirler Genel Müdürlüğü'nün elemanları da Kanaltürk'teki incelemelerini sürdürmektedir. Kanaltürk'te çalışan her emekçi evrensel yayıncılık ilkelerine bağlılık andı içmiştir.

Bu yazıları kaleme alanların bunları para kaşılığında bazı siyasilere yaranmak için yaptıklarını düşünmek mümkün müdür ki, onlar Kanaltürk hakkında böylesine çirkin bir yaklaşımda bulunmaktadırlar. Bunlarla ilgili yasal yollara başvurulmuştur. İftiralarını ispat edemezlerse müfteridirler. Kanaltürk'un hesapları Maliye Bakanlığı'nın elindedir. Baskı amacıyla yapılan incelemeler ortadadır. Kanaltürk' ün ve kurucularından olan Tuncay Özkan'ın veremeyeceği hiç bir hesapları yoktur. İddialarını ispat edemeyenler şerefsizdir.

Kanaltürk ve çalışanları, kurucuları fikri hür, vicdanı hür, ilmi hür, maliyesi özgür bir kurumun; alnı ak, başı dik gazetecileridir.

Bu soruları kendi patronlarına, çalıştıkları kurumlarına, göbekten bağlı oldukları siyasetçi ve siyasi partilere soramayanlar içinde bulundukları bataklıkta müstehaklarıyla çok yakın bir zamanda karşılaşacaklarını bilmelidirler.

Hesap veremeyeceklerin hesap sordukları, kedilerin aslan parçalamaya çalıştıkları, katiller demokrasisi, hırsızlar düzeni yıkıldığında, bugünkü faşizim sona erdiğinde, efendileri kaçıp, yolsuzluk ve hırsızlık bataklığında boğulduğunda da, biz bu namus kalesinin burcunda şerefle ve şanla bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz.

Kanaltürk

 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Kanaltürk'ten 'şerefsiz'li cevap


Star gazetesinden Şamil Tayyar'ın gündeme getirdiği "Tuncay Özkan 17 milyon doları nereden buldu? Kanaltürk'ün arkasında kim var" sorularıyla başlattığı tartışma sürüyor. Kanaltürk, internet sitesinden iddialara cevap verdi. Ancak kanalın açıklamasında kaynak açıklanmadı, iddiaları gündeme getiren gazetecilere hakaret edildi.

İşte o açıklama:

Vatan Gazetesinden Mehmet Tezkan, Star gazetesi, Zaman gazetesi, Vakit ve Yenişafak gazetelerinde Kanaltürk'ün gazetecileri ile siyasi partiler arasında para ilişkisi olduğu yönünde çirkin, gazetecilik meslek ilkelerine aykırı iftiralara geçtiğimiz günlerde yer verilmiştir.

Ayrıca Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'ün kuruluşunda 17 milyon dolarlık bir harcama ile , Oyakbank tan kredi aldığını bir okul arkadaşına söylediği iddiaları bu gazetelerde dile getirilmiştir.
Bu iddialar Kanaltürk'ün egemen gücün ürettiği faşizme karşı duruşunun ve demokratik taleplerinin sindirelememesinden başka bir şey değildir. Bunlar talimatla yaptırılan, Tuncay Özkan ile Kanaltürk'ü karalamaya dönük haberlerdir. Yargı karşısında bunları yapanlardan hesap sorulacaktır. Bunların tamamı yalandır. Yazanlar gazeteci olamayacak kadar cahil ve şuurdan yoksundur.

Kanaltürk hiçbir siyasi parti ve siyasi kişiden bağış, yardım, destek pirimi veya başka bir ad altında bir tek kuruş para almamıştır. Kanaltürk hiç bir bankadan kredi kullanmamıştır. Bunlar kurumları ve kişileri rahatsız etme amaçlı kof, alçakça yayınlardır. Bunlarla ilgili olarak yayınları yapanlar ve amaçlarını gösteren açıklamalarımız devam edecektir.
Kanaltürk kuruluşundan bu yana banka havalesi dışında hiç bir finans işlemi gerçekleştirmemiştir. Kanaltürk her ay iktidarın özel memurlarınca teftiş edilmektedir.

Halen Gelirler Genel Müdürlüğü'nün elemanları da Kanaltürk'teki incelemelerini sürdürmektedir. Kanaltürk'te çalışan her emekçi evrensel yayıncılık ilkelerine bağlılık andı içmiştir.

Bu yazıları kaleme alanların bunları para kaşılığında bazı siyasilere yaranmak için yaptıklarını düşünmek mümkün müdür ki, onlar Kanaltürk hakkında böylesine çirkin bir yaklaşımda bulunmaktadırlar. Bunlarla ilgili yasal yollara başvurulmuştur. İftiralarını ispat edemezlerse müfteridirler. Kanaltürk'un hesapları Maliye Bakanlığı'nın elindedir. Baskı amacıyla yapılan incelemeler ortadadır. Kanaltürk' ün ve kurucularından olan Tuncay Özkan'ın veremeyeceği hiç bir hesapları yoktur. İddialarını ispat edemeyenler şerefsizdir.
Kanaltürk ve çalışanları, kurucuları fikri hür, vicdanı hür, ilmi hür, maliyesi özgür bir kurumun; alnı ak, başı dik gazetecileridir.

Bu soruları kendi patronlarına, çalıştıkları kurumlarına, göbekten bağlı oldukları siyasetçi ve siyasi partilere soramayanlar içinde bulundukları bataklıkta müstehaklarıyla çok yakın bir zamanda karşılaşacaklarını bilmelidirler.
Hesap veremeyeceklerin hesap sordukları, kedilerin aslan parçalamaya çalıştıkları, katiller demokrasisi, hırsızlar düzeni yıkıldığında, bugünkü faşizim sona erdiğinde, efendileri kaçıp, yolsuzluk ve hırsızlık bataklığında boğulduğunda da, biz bu namus kalesinin burcunda şerefle ve şanla bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz.

Kanaltürk

 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şamil Tayyar yine Özkan’a yüklendi !

Tayyar, yazısında Özkan’a yine verdi veriştirdi. Son söz olarak da Servet’e havale etti. Peki kim bu Servet?

Tuncay'ı Servet'e havale ediyorum

Tuncay Özkan defterini kapatmıştım ama hakaret dolu açıklamasından
sonra bir iki kelam zaruret oldu. Yazımdaki hiçbir iddiaya maalesef
yanıt yok. Düşük ücretli üç beş muhabir üzerine 20 trilyon lira
sermayeli beş şirketin nasıl kurulduğuna açıklık getirilmiyor. '75
metrekarelik küçücük ev' dediği dairenin Polat Towers'da binlerce
dolarlık bir ev olduğundan söz edilmiyor. 17 milyon dolara ne oldu,
anlatılmıyor.

23 yıl önce üniversitede tanıdığım yıllarda saf Anadolu çocuklarını
kandırmak için kullandığı 'faşistler' ve 'egemen güç' gibi sözcüklerle
bezediği jargonundan hala kurtulamamış olması ise üzdü beni. Okul
kantinindeki tek telli bağlama eşliğinde Emrah gibi boyun büküp içi
boşaltılmış kavramlarla devrimcilik yapma dönemi artık gerilerde kaldı
Tuncay. Televizyonundaki Gaffur özentin de seni kurtarmaz.

Kaldı ki, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz, eski MİT Müsteşarı Şenkal
Atasagun ve bazı emekli generallerle 'ağabey-kardeş' ilişkilerini
kamuoyunun yakından tanıdığı birinin, egemen güçten şikayetçi olması
da manidar değil mi?

Gelelim, 'cahil, şuursuz ve şerefsiz' sözüne. Bir defa kötü söz
sahibine aittir. Ama eski bir okul arkadaşı olarak seni uyarmak da
görevim. Bak komik çocuk, zihin kabızlığından lavmanla
kurtulabilirsin, ancak eksikliğini duyduğun hasletlerle başkalarına
bir daha hakaret etme. Son söz: Seni Servet'e havale ediyorum.

Star
Şamil Tayyar
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şamil Tayyar yine Özkan’a yüklendi


Tayyar, yazısında Özkan’a yine verdi veriştirdi. Son söz olarak da Servet’e havale etti. Peki kim bu Servet?

Tuncay'ı Servet'e havale ediyorum

Tuncay Özkan defterini kapatmıştım ama hakaret dolu açıklamasından
sonra bir iki kelam zaruret oldu. Yazımdaki hiçbir iddiaya maalesef
yanıt yok. Düşük ücretli üç beş muhabir üzerine 20 trilyon lira
sermayeli beş şirketin nasıl kurulduğuna açıklık getirilmiyor. '75
metrekarelik küçücük ev' dediği dairenin Polat Towers'da binlerce
dolarlık bir ev olduğundan söz edilmiyor. 17 milyon dolara ne oldu,
anlatılmıyor.

23 yıl önce üniversitede tanıdığım yıllarda saf Anadolu çocuklarını
kandırmak için kullandığı 'faşistler' ve 'egemen güç' gibi sözcüklerle
bezediği jargonundan hala kurtulamamış olması ise üzdü beni. Okul
kantinindeki tek telli bağlama eşliğinde Emrah gibi boyun büküp içi
boşaltılmış kavramlarla devrimcilik yapma dönemi artık gerilerde kaldı
Tuncay. Televizyonundaki Gaffur özentin de seni kurtarmaz.

Kaldı ki, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz, eski MİT Müsteşarı Şenkal
Atasagun ve bazı emekli generallerle 'ağabey-kardeş' ilişkilerini
kamuoyunun yakından tanıdığı birinin, egemen güçten şikayetçi olması
da manidar değil mi?

Gelelim, 'cahil, şuursuz ve şerefsiz' sözüne. Bir defa kötü söz
sahibine aittir. Ama eski bir okul arkadaşı olarak seni uyarmak da
görevim. Bak komik çocuk, zihin kabızlığından lavmanla
kurtulabilirsin, ancak eksikliğini duyduğun hasletlerle başkalarına
bir daha hakaret etme. Son söz: Seni Servet'e havale ediyorum.

Star
Şamil Tayyar
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Tuncay Özkan bir matba işçisinin oğlu. Üniversiteyi 2 kot pantolonuyla bitirdi. Şimdi Polat Towers'ta oturuyor. Bir TV kanalı sahibi. 17 milyon dolar kayıp. Hiç ticaretle uğraşmadı. Bir kaç yıl işsiz kaldı. . Bu durumda, Tuncay bu kadar serveti nasıl elde etti ? Matbaada çalışarak mı? 28 şubat da hortumlananların bir listesi yapılsa belki onların arasında görebiliriz. darbeyi boşu boşuna savunmuyor.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
şu para kaynağını meselesini acıklayın da şerefli kim şerefsiz kim tam bir anlayalım. Madem şereflisin açıkla.
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Tuncay Özkan'a hakaret davası

Başbakan Erdoğan, Kanaltürk'te yayınlanan 'Politika Durağı' adlı programda kişilik haklarına hakaret eddiği gerekçesiyle Tuncay Özkan aleyhine dava açtı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KanalTürk televizyon kanalında yayınlanan ''Politika Durağı'' adlı programda, ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' iddiasıyla, programı hazırlayan Tuncay Özkan aleyhine 10 bin YTL'lik manevi tazminat davası açtı.

Erdoğan'ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan davanın dilekçesinde, Özkan'ın, 7 Ocak 2007 tarihinde yayınlanan programda, ''Başbakan Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı kastıyla tahkir ve tezyif edici beyanlarda, fevkalade ağır, katlanılması ve tahammülü gayrı kabil hakaret, iftira ve suç isnadında bulunduğu'' iddia edildi.

Özkan'ın programda yaptığı konuşmanın da aktarıldığı dilekçede, söz konusu ifadelerin, ''hukuk düzeninin himaye etmeyeceği derecede ağır ve haksız bir saldırı'' niteliği taşıdığı savunularak, Tuncay Özkan ve KanalTürk televizyonundan 10 bin YTL manevi tazminat talebinde bulunuldu.

-ÖZKAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU-

Başbakan Erdoğan'ın avukatları, Tuncay Özkan'ın programda Erdoğan'a yönelik ''hakaret'' ve ''iftira'' niteliği taşıyan ifadelere yer verdiğini öne sürerek, ayrıca Özkan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.

Suç duyurusu dilekçesinde, Özkan'ın Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen ''hakaret'' ile 267. maddesinde yer alan ''iftira'' suçlarından cezalandırılması talep edildi. (ZAMAN)
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Kanaltürk’te MHP’yi kim temsil ediyor?


Tuncay Özkan'ın “sağcılar MHP'ye oy versin”J)))))) diyerek ne kastettiğini kim açıkladı?

Nerede okudum hatırlamıyorum, gazeteci Tuncay Özkan için bir yerde
"Solun yeni lideri" diye bahsediyorlar. Bir süredir Kanaltürk'le
ulusalcı cephenin sözcülüğüne soyunan Özkan giderek bununla
yetinmiyor, adeta bir siyasi parti lideri gibi davranıyor. Mitingler
düzenliyor, Cumhurbaşkanı'yla boy gösteriyor, AKP'ye karşı en sert
muhalefeti yapıyor. Acaba başbakanlığı da gazeteciliği gibi olacak mı,
diye endişe duymamak elde değil.

Şaka bir yana, Tuncay Özkan'ın açtığı muhalefet platformu epey ses
getiriyor. Önümüzdeki seçimlerde, AKP'nin olası bir ikinci zaferine
karşın Özkan'ın önerilerini dikkate alanlar çıkacaktır illa ki:
"Solcular CHP'ye, sağcılar MHP'ye oy versin!"

Kanaltürk bu mesajın altını çizmek için de CHP'nin ve MHP'nin
toplantılarını, mitinglerini uzun uzun yayınlıyor. Hatta ta mayıs
ayında, kanalın CHP'nin "emrinde" olduğuna ilişkin iddialar basına
yansımış, Tuncay Özkan'sa kendisinin her türlü muhalefeti
desteklediğini söylemişti.

Ancak CHP'yle Tuncay Özkan'ın yakınlığı da gözden kaçacak gibi değil.
Bu bağlamda, ünlü gazetecinin solcuları CHP'ye oy vermeye davet
etmesini de anlamak mümkün.

Bu mümkün de, CHP'nin yanında MHP'nin desteklenmesi neden olabilir
acaba? Kanaltürk içinde MHP'yi kim temsil ediyor olabilir?

Bu kişi, geçtiğimiz senelerde Türklük aleyhine yazılarıyla gündeme
gelen Mine G. Kırıkkanat belki de. Kırıkkanat, daha evvelden de yakın
arkadaş olduğu Tuncay Özkan'ın hareketine katıldı bir süre evvel.
İkisi, yanlarına emekli paşa Kemal Yavuz'u da alarak "Gerçekler"
isimli bir haber talk şov yapıyorlar. Burada Başbakan ve AKP aleyhine
en ağır sözler söyleniyor.

Tuncay Özkan CHP'yi temsil ediyorsa, Kırıkkanat'ın da MHP'yle
bağlantısına komplo teorilerine son derece açık olan akrabalık bağları
işaret ediyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli, 1948 Osmaniye doğumlu. Babasının adı Salih,
annesinin adıysa Samiye. Samiye hanımın kızlık soyadı ise Kırıkkanat.
Babası Ökkeş Kırıkkanat, annesi ise Melek Kırıkkanat.

Melek Kırıkkanat, Mine G. Kırıkkanat'ın baba tarafıyla akraba. Ayrıca
MHP'nin eski Osmaniye Belediye Başkanı Memili Kırıkkanat da aynı
aileden. Zaten, Kırıkkanat soyadı Osmaniye'de çok önemli bir aileye
ait.

Mine G. Kırıkkanat, kendisine bu bağlantıları soranlara Osmaniyeli
olduğunu ve MHP'li akrabalarını kabul etmiş. Baba tarafından
Osmaniyeli'ymiş, ancak MHP'li akrabalarıyla görüşmezmiş.

Ve bütün bu komplo teorisine katkı olacak bir bilgi daha: Yüksek Seçim
Kurulu Başkanı Tufan Algan da Devlet Bahçeli'yle ve Kırıkkanat
ailesiyle akraba. Kendisi de Osmaniye Düziçi Nüfus Müdürlüğü'ne
kayıtlı.

Yaklaşan seçimlere ve muhalefet cephesine bir de bu açıdan bakmakta fayda var.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Kuru bir teşekkür etmek istemedim gözlemleriniz için teşekkürler
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Özkan, kanaltürk chp nin emrinde diyordu, şimdide mhp ye yol gösteriyor. Bu adam Türkiye için nimette kıymeti bilinmiyor, harcanıyor kanaltürk köşelerinde garibim.
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Özkan Hakaret Etti, İrtemçelik Baktı


Berlin'de düzenlenen toplantıda konuşan Kanaltürk'ün sahibi gazeteci Tuncay Özkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ağır hakaretlerde bulundu. Uğur Mumcu'yu anma etkinlikleri çerçevesinde Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen toplantıda konuşan Kanaltürk'ün sahibi gazeteci Tuncay Özkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ağır hakaretlerde bulundu.

Özkan, Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'in de katıldığı toplantıda "Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına ne tarih, ne iktisat bilgisi, ne de Türkiye bilgisi ile terbiyesi yeterli." ifadelerini kullandı.

Berlin-Brandenburg Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Halkçı Devrimci Birliği Berlin (HDB), Türk Sosyal Demokratlar Derneği (TSD) ve Tiyatrom isimli dernek tarafından düzenlenen 'Türkiye nereye gidiyor?' başlıklı toplantıda Başbakan Erdoğan'a ağır hakaretler yöneltildi. Toplantının tek konuşmacısı olan Tuncay Özkan, Türkiye'nin çözüm reçetesinin AK Parti'yi engellemek olduğunu savundu.

Özkan, 'Türkiye'ye sahip çıkmak ve yeni bir Türkiye kurmak için yobazlar tarafından siyasal ve sosyal hayatın dinselleştirilmesinin engellenmesi gerektiğini' söyledi. Eleştirdiği kesim hakkında yobaz, sahtekar gibi sıfatlar kullanan Özkan, Başbakan'ın 'terbiyesi'ne ilişkin açıklamalar da yaptı: "Bu sistem içinde başbakanın cumhurbaşkanı olamayacağını değil, cumhurbaşkanlığı yapamayacağını söylüyorum. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına ne tarih, ne iktisat bilgisi yeterli, ne de Türkiye bilgisi ile terbiyesi yeterli."

Tuncay Özkan, Büyükelçi İrtemçelik'in sessizce dinlediği konuşmasının devamında 28 Şubat dönemine övgüler yağdırdı. Özkan, şunları söyledi: "28 Şubat ile 50'li yıllardan beri başlayan dinselleşme sürecine dur denilmiştir. 28 Şubat yobazlara karşı yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri, 12 Eylül'de Kırmızılara (komünistler) karşı Yeşil kuşağa verdiği desteğin yanlış olduğunu kabul etti. O dönem Türkiye üzerine oynanan oyunların içinde TSK da vardı."

zaman
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Ahmet Hakan Tuncay Özkan’ı savundu !

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan neden Vakit temsilcisi Hasan Karakaya'yı yerden yere vururken, polemiğe girdiği Tuncay Özkan'ı savundu?Hakan'la Özkan yoksa barış çubuğu mu üfledi?

İşte o yazı:

HAYIR, o bıktırıcı "akreditasyon tartışmaları"ndan birini daha açmayacağım.

Yani..."Başbakan’ın uçağına binebilen gazeteciler" ile "Başbakan’ın uçağına binemeyen gazeteciler" meselesi değil derdim.

Ben sadece Başbakan’ın uçağındaki ’resmi heyet’in bir parçası olan gazeteci grubundaki Vakit temsilcisi Hasan Karakaya’nın durumunu gözler önüne sermekle yetineceğim:

Bu adam, Trabzon’da rahip öldürüldüğünde, "Misyonerlik faaliyeti nedeniyle bir gencin hayatı kaydı" diye yazarak "mazlum"un değil, "zalim"in yanında yer alan bir gazetenin sorumlusudur.

Bu adam, Metin Göktepe’nin katillerine, Manisa’daki işkenceci polislere sahip çıkan bir gazetenin sorumlusudur.Bu adam, yargıç fotoğrafları yayınladığı için hedef gösterme suçlamasına maruz kalmış bir gazetenin sorumlusudur.

Bu adam, fotoğrafının üzerine çarpı attıkları adamları hedef haline getiren bir gazetenin sorumlusudur.Bu adam, memleketi "dost kamp-düşman kamp" diye bölerek yayın yapan bir gazetenin sorumlusudur.

Bu adam, düşman bellediklerine ağza alınmadık, cinsel göndermelerle dolu küfürler yazabilen bir adamdır.Bu adam, haklarında verilen tazminat cezalarından yırtmak için bin takla atıp resmi makamlara karşı alavere çeviren bir yayın organının sorumlusudur.

Bu adam, "Müslümanlığı" değil, kendilerinin sergilediği Müslümanlık tarzını eleştirenleri "din dışı" kalmakla suçlayıp hedef gösteren bir yayın organının sorumlusudur.Bu adam yeri geldiğinde Taliban övgüsü yapmaktan kaçınmayan bir gazetenin sorumlusudur.

Hadi diyelim ki Başbakan "çok demokrat biridir" ve medya organları arasında ayrımcılık yapmamaktadır.Sağa sola edep ve hayadan yoksun çamurlar atılmasını, memlekette düşmanlık tohumları ekilmesini falan mesele yapmamaktadır.

O zaman soralım:Tuncay Özkan neden binmiyor o uçağa?Sonuçta Hasan Karakaya’nın "bu taraftan" yaptığını, Tuncay Özkan da "öbür taraftan" yapmıyor mu?

Ne yani...Karakaya bu taraftan yapınca "bizim cici oğlan" oluyor da, Tuncay Özkan öbür taraftan yapınca "tu kaka" mı oluyor?

Bir de şu var:Başbakan uçakta, Hasan Karakaya’nın da aralarında bulunduğu gazetecilere, "Bana çok ağır hakaretler ediliyor, ’omurgasız’ falan deniliyor. Mahkemeye gidiyoruz, mahkeme ceza vermiyor" diye dert yanmış...

Ne yani? Biz de şöyle mi yakınalım:Sağa sola çamur atan, herkese hakaretler yağdıran bir adam var... Başbakan o adamı uçağına alarak, lisanı hal ile "Aferin oğlum Hasan! Devam et aslan Hasan" demek istiyor

Hürriyet
Ahmet Hakan
 

Tarık

Üye
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
avcılar
..O zaman soralım:Tuncay Özkan neden binmiyor o uçağa?Sonuçta Hasan Karakaya’nın "bu taraftan" yaptığını, Tuncay Özkan da "öbür taraftan" yapmıyor mu?

Ne yani...Karakaya bu taraftan yapınca "bizim cici oğlan" oluyor da, Tuncay Özkan öbür taraftan yapınca "tu kaka" mı oluyor?

Bir de şu var:Başbakan uçakta, Hasan Karakaya’nın da aralarında bulunduğu gazetecilere, "Bana çok ağır hakaretler ediliyor, ’omurgasız’ falan deniliyor. Mahkemeye gidiyoruz, mahkeme ceza vermiyor" diye dert yanmış...

Ne yani? Biz de şöyle mi yakınalım:Sağa sola çamur atan, herkese hakaretler yağdıran bir adam var... Başbakan o adamı uçağına alarak, lisanı hal ile "Aferin oğlum Hasan! Devam et aslan Hasan" demek istiyor

Hürriyet
Ahmet Hakan

Akreditasyon bazen sınırlı bir süre için gerekebilir ve
Başbakan kendi maruz kaldığı durumdan dolayı istediğini cezalandırma tasarrufuna sahiptir.
Ahmet Hakan'ın Hasan Karakaya'nın hesabını başbakandan sorması gayet yersiz çünkü başbakanlık makamı, önüne geleni cezalandırma makamı değildir..

Küfürbazlık ise Peygamberimizin yasakladığı çok çirkin bir şeydir ve dindarlıkla yanyana durması mümkün değildir.Bu konuda Ahmet Hakan'a katılıyorum.Fakat Hasan Karakaya'nın kabahatini sorduğu adres yanlış...


 
Üst