Atılanları savunan arkadaşlarım,
Bir noktada haklı olabilirsiniz, kabul ediyorum tamam.. Netice'de hiç kimse görüşlerinden dolayı yasaklanmamalı.. Buna da tamam..
Bununla birlikte, size soruyorum:
Bir ya da fazla meselede sizin gördüğünüz gibi olmadığı makul ve tatmin edici bir şekilde izah edilse; aklın yolu bir olduğuna göre karşı tarafın akli ve nakli bir takım delillere tutunduğunu görseniz; iddialarınıza aynı sertlik ve aynı mahiyette devam eder misiniz?
Kimse, kimsenin görüşüne %100 katılacak diye bir konu yok tabi ki..
Tamamen katılmasanız dahi, aynı iddia ve aynı sertlikle iddialarınıza devam ediyorsanız; suçlamalarınızı sürdürüyorsanız bunun iki ana açıklaması vardır:
1- Siz, kendi görüşünüzü, her şeye rağmen, başkalarına dayatmayı sürdürecek derecede "nas" kabul etmiş, bir iflah olmaz "önyargı" "kesin yargı" hastasısınızdır.. Kendi görüşlerinizi "din", kendi akıl ve anlayışınızı "ilah" edinmişsinizdir.. Ben dahi olsam böylelerinin başkalarına ne verebileceğini siz söyler misiniz peki? İyi niyetli bir hasta yani..
Kendisi hasta olan bir kimse ciddi meselelerde kime tabiblik yapabilir?
2- İkinci ihtimal, herşeye rağmen bu sertlik ve ağız ile meseleyi sürdürmeye çalışıyorsanız niyetiniz bildiğinizi paylaşmak, insanları uyarmak değil aksine insanları parçalamak ve insanları taciz etmek olabilir.. Kötü niyetli bir karıştırıcı yani..
Parçalayan, bölen ve insanların zihnini karıştıranlar ancak "fitneciler" olabilir.. Hakkın ortaya çıkmasının yolu ve yöntemi bu değildir!
Unutmayınız Müslüman elinden dilinden herkesin emin olduğu kimsedir.. Niyeti farklı bir kimseden ise kim emin olabilir!
***
Kaldı ki banlanan arkadaşlar yalan söylemişlerdir.. Bu yalanları ispatlanmıştır.. Bulundukları konuları bir kez daha gözden geçiriniz.. Hepsi yerinde duruyor.. Silinen konuları ve mesajları olmamıştır..
Yalanları şu yönde olmuştur:
Bir kısım insanların Ayetleri kasıtlı olarak kendi akıllarıyla tefsir ettiklerini, bu tefsir ile insanları kandırdıklarını iddia etmişlerdir..
İddia edilen Ayetin, muteber Alimlerimizce yapılan tefsirleri bunların önüne sunulmuş ve iddia ettiklerinin doğru olmadığı gösterilmiştir.. Yani Ayete manayı verenlerin kendi akıllarına değil Tefsir ilmine dayandıkları çok açık bir şekilde ispat edilmiştir..
Tamam, iddia sahipleri yanılmış olabilirlerdi başından.. Ama, onlara doğrusu gösterildiğinde aynı iddiayı sürdürmeleri çok açık bir şekilde bunların bilerek "yalan" söylediğini ve meseleyi göz göre göre "çarpıtmaya" çalıştığını gözler önüne sermiştir!
Yalan söyleyen ve çarpıtanın ise cezaya müstehak olması Adalettendir! Başkalarının hakkını korumaktandır.. Değerlerimizi aziz tutmaktandır!
Görüşlerinden dolayı, atılmaya banlanmaya ben de karşıyım..
Ancak bu konuda yönetim, en selim ve gerekir biçimde davranmıştır.. Onları tebrik ve takdir ediyorum.. Atılanları savunanların da söylediğim hususları değerlendirdikten sonra yeniden karar vermelerini rica ediyorum..