Kamuda Başörtülü Elbette Olacak

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Diyorlar ki; “bu bir adımdır, bundan sonra bilmemne gelecek”

Klasik anlamda “evet gelecek ne var” diye yanıt vermek de var.. Ama daha sakin izah etmek istiyorum..

Bu bir normalleşme süreci ve yaşanan da ona direnen statükocuların son çırpınışlarıdır..

“Şimdi üniversitelerde serbest bırakacağız türbanı, yarın bunlar kamuda çalışmak isteyecekler” Kimler? Zenciler.. Karar verenlere bakın..

Sanırsınız sistemin asıl sahipleri onlar da, başörtülülere okuma hakkı verip vermemeyi, çalışma hakkı verip vermemeyi tartışıyorlar kendi aralarında..

Dürüst olalım o zaman.. Hepimizin her gün gördüğü ancak farkına varmadığı bir gerçekle tanıştırayım sizleri.. Başörtülüler etrafında dönen tartışma, kamuda çalışmak, çalışamamak tartışması değil.. Ne iş yapacağına yönelik süren bir tartışma..

Sonuçta şu anda Türkiye’deki hangi hastaneye giderseniz gidin, temizlik personelinin, kat ve servis görevlilerinin, hatta bazı hastanelerde pansumancı ya da hasta bakıcıların bile gayet rahat başörtülü olduğunu görebilirsiniz..

Demek ki o hastanede başörtülü çalışmak yasak değilmiş. Ya ne yasakmış? Başörtülü doktor olmak..

Okullara gidin mesela.. İlköğretim okullarına, okul öncesi eğitim veren kurumlara.. Yemek yapan teyzelerin, müstahdemlerin çoğunun kapalı olduğunu göreceksiniz..

Demek ki neymiş? Okulda çalışmak yasak değilmiş.. Ya? Öğretmen olmak yasakmış..

Örnekleri çoğaltın.. Hukuk bürolarındaki idari hizmetlilerden, adliyelerde görev yapan temizlik personeline kadar genişletebilirsiniz örnekleri..

Hatta daha açık söyleyelim, bugün bu kavganın bayraktarlığını yapanların %80’inin evine temizliğe giden kardeşlerimin başları kapalı..

O halde gerçekleri saptırmayalım.. Kamuda başörtülü personel çalışsın-çalışmasın kavgasından çıkın, gerçek niyetiniz ne, onu söyleyin..

Açık konuşalım.. Hâlâ “muhtar bile olamaz” dediğiniz birinin fiilen yürütmenin başında olmasını içinize sindiremiyorsunuz..


Başarılarını görmezden geliyorsunuz.. Kafanızı kaldırıp bir baksanıza memlekete.. Sezer zamanında asil atamalarını engellediğiniz bürokratların ülkeyi nasıl idare ettiğini görsenize..

Ekonomiye, dış politikaya, ülkenin itibarına... Size göre bir kesim sadece size hizmet edecek, siz onlara efendilik yapacaksınız.. 19. yüzyılda bitti bu düzen..

Şimdi anlamsız bir tartışmayı alevlendirip, olacak işi yokuşa sürmeye çalışıyorsunuz. Kamuda başörtülü personel elbette olacak.. Kadının erkekten ne farkı var?.. Aynı inanç sistemi içindeki erkek kamuda personel oluyor da, kadın neden olamıyor?..


Bu cinsiyet ayrımcılığından başka bir şey değildir.. Erkeklerimiz başını örtmediği için mesele yok.. Kadınlarımızın günahı ne? Bugüne kadar bu ayrımcılığın yapılmış olması, normalleşmenin tartışıldığı bugünlerde mevcut durumun ne kadar da kanıksandığının bir göstergesi..

Kardeşim anormal bir durum bu.. Doğru olmayan bir şey.. Mevcut durum bu diye, doğru olanın bu olduğu anlamına gelmez ki..

Ey CHP.. Ezilen halkların, hakkı yenen kesimin sözcüsü.. Bak işçinin, emekçinin, azınlıkların, etnik ayrımcılığa tâbi tutulanların haklarını savunmak bir muhafazakâr sağ partiye düştü.. Utanmıyor musun? Hiç değilse bari, inançlarından dolayı ikinci sınıf insan muamelesi yaptığınız yurttaşlarınızın, eğitim ve çalışma haklarının verilmesine imkan sağlayarak günah çıkartın..
Kalın sağlıcakla..


ersoy dede



 
Üst