Rakaful
Asistan
"Nehirler düşlerim göl kenarında"
Sen söyle şarkını söyle Etibe
Fellucenin cenin kokan caddelerinde
Kavrulur bedenin sen durma söyle
Nehirler bulanık akıyor bugün
Kızılın kana çalan renginde toprak
Bir savaş ki hayasızca vuruyor sol yanımı
Yüreğimin doğusunda kardeşlerim ölüyor
Bu isyan bu haykırış bu savaş adil değil
Sokaklar geçilmiyor çocuk cesetlerinden
Kapanıyor üstüme kurumuş gözleriyle
Adanmış bir hayatın ağıt kokan sözleri
Beyazlar kudurdu saraylarında
Gökyüzü karanlık gökyüzü ölüm
Çocuk saçlarından örülür gece
Burası felluce burası ölüm
Yarin gözlerinden yapılan şehir
Yıllardır çağırır sevdalısını
Yüreğinde hüzün dudağında kan
Mescidler yıkılıyor saraylar için
Tutuşan her bedende bir isyan yükseliyor
Bir Endülüs düşüyor baba ocaklarına
İpek saçlarından sürükleniyor kızlar
Bir kez daha öğreniyoruz nasıl ölündüğünü
Düşüyorum duyduğum acının gölgesine
Bağrımda ebu-grayb sesleri yankılanır
Ölümün çabuğunu istiyorlar Mevladan
Değmesin diye mahremine kuzeyin orduları
Ebu-Grayb zindanında koptu kıyamet
Bir baba ister mi kızının ölümünü
Elleri semada -"al onu Ya Rab!.."
Meleklerin gözyaşına yer gök eşlik ediyor
Varsın ölüm kussun kuzeyin orduları
Düşlerimiz bir kez daha yüreğinden vurulsun
Biz sahuru ölümle açıyoruz sofrada
Burası Kerbela kalbimin kabristanı
Atavi Osman Erdemir
Sen söyle şarkını söyle Etibe
Fellucenin cenin kokan caddelerinde
Kavrulur bedenin sen durma söyle
Nehirler bulanık akıyor bugün
Kızılın kana çalan renginde toprak
Bir savaş ki hayasızca vuruyor sol yanımı
Yüreğimin doğusunda kardeşlerim ölüyor
Bu isyan bu haykırış bu savaş adil değil
Sokaklar geçilmiyor çocuk cesetlerinden
Kapanıyor üstüme kurumuş gözleriyle
Adanmış bir hayatın ağıt kokan sözleri
Beyazlar kudurdu saraylarında
Gökyüzü karanlık gökyüzü ölüm
Çocuk saçlarından örülür gece
Burası felluce burası ölüm
Yarin gözlerinden yapılan şehir
Yıllardır çağırır sevdalısını
Yüreğinde hüzün dudağında kan
Mescidler yıkılıyor saraylar için
Tutuşan her bedende bir isyan yükseliyor
Bir Endülüs düşüyor baba ocaklarına
İpek saçlarından sürükleniyor kızlar
Bir kez daha öğreniyoruz nasıl ölündüğünü
Düşüyorum duyduğum acının gölgesine
Bağrımda ebu-grayb sesleri yankılanır
Ölümün çabuğunu istiyorlar Mevladan
Değmesin diye mahremine kuzeyin orduları
Ebu-Grayb zindanında koptu kıyamet
Bir baba ister mi kızının ölümünü
Elleri semada -"al onu Ya Rab!.."
Meleklerin gözyaşına yer gök eşlik ediyor
Varsın ölüm kussun kuzeyin orduları
Düşlerimiz bir kez daha yüreğinden vurulsun
Biz sahuru ölümle açıyoruz sofrada
Burası Kerbela kalbimin kabristanı
Atavi Osman Erdemir
