Kahraman Demokratlar Nerede?

HENGAMe

Yeni
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
1,386
Tepkime puanı
268
Puanları
0
Yaş
41
Zaman zaman kahraman demokratları merak edenler oluyor. Olayların gürültüsü patırtısı geçmeden, içinde neler döndüğünü anlamıyorsunuz. Geçenlerde eski politikacılardan Tansu Çiller ile Tayyib Erdoğan arasındaki siyasî muhabbete gazetelerde gözüm ilişince Vay Canına! Demeden edemedim. Amerikanın kolejli güzel kızı demokratların anasıyım, derken AKP´ye birden bire danışman oluvermiş. Olayı konjukturel ve günlük politika ile sınırlı düşünsem bana enayi demezler mi? Mehmet Ağar´dan sonra tekrar demokratların başına geçmeyi düşünen Özer Bey´in eşi, beceremeyince diğer liderler gibi emanetçi usûlünü denedi. Sevgili Süleyman, Tansu Hanımın yardımıyla geldiyse de emanetçi olmamaya karar verdi… Neyse ki Süleyman da yarıştan koptu ve demokratlar, demokrat düşmanlarının dönüşüm projesinden azıcık da olsa kurtulmuş oluyorlar. Türk Siyasî hayatını global menfaat şebekesi için dönüştürenlerin demokratlara olan ezelî düşmanlığı buradan da belli oluyor.
Can Paker´in aracı olduğu global şebekenin bir dönüşüm projesi olan AKP´ye eklemlenmek isteyenlerin hesabı belli. Fakat bu kadar dindarı, milliyetçiyi ve kısmen de olsa demokratı vitrinde tutabilme başarısını gösteren global dönüşüm projesinin yetkilileri Erdoğan ve Gül´ü seçmelerinde de başarılı olmuşlardır.
S. Demirel´in Tansuya olan düşmanlığını biz demokratlar, şahsî garaz ve çekişme zannetmiştik. Bir türlü ne olduğuna aydınlanamayan Özer Çiller´in Tansu ile birlikte demokratlara kakalanmasının asıl mahiyetini Süleyman Bey biliyormuş. Fakat global fırtınanın şerrinden korkup kamuoyuna bir türlü anlatamamış.
Türk siyasî hayatını global menfaat şebekesinin menfaati istikametinde dönüştürenlerin projeleri bildiğimiz gibi belli zaman ve şahıslarla sınırlı kalmıyor. Otuz senelik, belki de elli senelik bir plân hazırlanıyor ve imkân bulduklarında uyguluyorlar.
Marksist Kemalist ittifakının kullanıldığı 1920´li yılların başındaki Milli Nizam Partisi olayını da bu projeye dahil edip, Erbakan´ın misyonunu tesbit ederek sözkonusu çerçeveye bakmakta fayda var. 12 Mart Cuntasındaki Kominist Kemalist ittifağının en önemli ayağı olan Turgut Sunalp Paşa´nın Erbakan´ı İsviçre´den Muhsin Batur ile birlikte getirmeleri ve partiyi finanse ederek Anadoluda teşkilâtlandırmaları burada fevkalâde mühimdir. Bütün hesap, Türk milletinin bağımsızlığına Kominst Kemalistlerle birlikte son vermek… Adalet Partisini parçalayarak 12 Eylül´e hazırlık yapmak. Bu dönüştürme projesini uygulayanların çok önemli bir özellikleri de piyonlarını sonradan ortadan kaldırmak… İşte Nihat Erim´in âkibeti… Ve daha sonra da Turgut Özal gibi… Birisi 12 Martın başbakanı, diğeri de 12 Eylül´ün başbakanı… Kahraman demokratları çok merak edenler, önce şu AKP tezgâhının mahiyetini anlasınlar, sonra demokratları arasınlar.
Hepinizin bildiği üzere mecellede vardır ki, defi şer celbi nefa racihtir. Yani kötülükleri gidermek güzellikleri aramaktan önce gelir. Bakın şu Özer Çiller´in eşi ve Tayyip – Emine çiftinin yalılarına ikidebir konuk oldukları Tansu Hanımın projedeki misyonu, bizi ta nerelere götürdü. Düşünenler için bu olaylarda epeyce ibret vardır.


Yazar: M. Nureddin Kutan
 
Üst