kul emir
Profesör
Çeçen gençler her türlü kanunsuzluğa dayanamayıp dağa çıkıyor. ‘Kadirovtsi' denen Rus yanlısı yönetiminin adamları ise bunun acısını en insanlık dışı yöntemlerle bu gençlerin ailelerinden çıkarıyor. Umalt Dudayev, ‘Kadirovtsi'lerin ailelere ettiklerini IWPR'a yazdı...(Ajans Kafkas)
Çeçen güvenlik güçleri direnişçilerin akrabalarına işkence etmek ve onlara baskı yapmakla suçlanıyor.
Bir asır kadar önce İngiliz petrol işçileri için Caharkale'nin merkezine fazla uzakta olmayan bazı evler inşa edilmişti. Şimdi onlar düzinelerce ailenin evi. Üç genç aylar önce dağlara gidip Çeçen direnişçilere katılmak için burayı terk ettiler. O zamandan beri, yaşam çocuklardan birinin ailesi için cehenneme döndü.
Mesud Alhazurov'un (gerçek ismi değil) 10-19 yaşları arasında 7 çocuğu var. 18 yaşında olan ikinci çocuğu Ruslan, Rus ordusuna karşı savaşmak için gidenlerden biri. Babası oğlu gittiğinden beri başına neler geldiğini anlatırken sigarasını oldukça sinirli bir şekilde içiyor.
Alhazurov, "Bir hafta önce gece yaşadığımız kulübe iki Ziguli marka araçla gelen güvenlik güçlerinden silahlı kişiler tarafından kuşatıldı. Genellikle bu tür araçlar ‘Kadirovtsi'ler tarafından kullanılıyor. Kendilerini tanıtmadılar yada bir şey açıklamadılar sadece küfrettiler ve bana oğlumun nerde olduğunu sordular" dedi.
"Bilmediğimi söylediğimde beni sokağa fırlattılar ve arabaya bindirip uzaklaştılar. Çocuklarım, eşim ve komşularım onları durdurmaya çalıştı ancak kimseyi dinlemediler. Otomatik silahla havaya ateş açarak, herkesi öldürmekle tehdit ettiler ve kimsenin bana yaklaşmasına izin vermediler."
Mesud kasabanın birkaç kilometre kadar dışına çıkartıldı ve kendisini ve ailesini radikal dinci olmakla suçlayan ve oğlunun yerini öğrenmek isteyen adamlar tarafından acımasızca dövüldü. "Onlara bir şeyler anlatma çabalarım boşunaydı. Zombiler gibiydiler. Sadece bana tüfeklerinin dipçikleri ile vuruyor, tekme atıyor ve bağırarak oğlumu eve geri getirmemi istiyorlardı."
Mesud içlerinden birinin kendisinin bir şey bilmediğine karar verip diğerlerini vurmayı bırakmaları için ikna etmeye karar verdiği zaman çoktan kan içinde kaldığını söylüyor. Adam onu evine geri götürmüş. Mesud şöyle devam ediyor: "Beni eve geri götürürken adam bana huzur vermeyeceklerini söyledi ve diğer oğullarımı da kaybetmek istemiyorsam o oğlumu bulmam tavsiyesinde bulundu. En büyük oğlumla ben geceleri soyunmuyoruz çünkü bu adamlar her an gelip içimizden birini götürebilir."
Eylül ayının sonlarında Mesud'un 19 yaşındaki en büyük oğlu kamuflaj kıyafetleri giyen silahlı kişiler tarafından kaçırıldı ve birkaç gün boyunca Kadirovtsi'lerin Şali bölgesindeki üssünde tutuldu. Mesud'a göre, büyük oğlu kendisini kaçıran ve küçük kardeşinin nerede olduğunu öğrenmek isteyen kişiler tarafından dövüldü, elektrikle işkence edildi ve öldürülmekle tehdit edildi. Daha sonra onu Caharkale'nin dış tarafına bıraktılar.
Mesud, "Ona nasıl işkence ettiklerini bana anlattı. El ve ayak parmaklarına kablo bağlayıp nasıl elektrik verdiklerini. Tırnaklarının altında kan gelmeye başlayana kadar buna devam ettiler. Onu plastik sopalar ve tüfek dipçikleri ile nasıl döverler. Kılını bile kıpırdatmadan yatakta iki hafta geçirdi ve hala güçlükle yürüyor" dedi.
"Canavarlar döverek böbreklerine zarar verdiler. Resul bana o hayvanların eline düşmeye niyeti olmadığını ve bir kere daha cehennemden geçeceğine ölmeyi tercih edeceğini söyledi."
Moskova ve Çeçenya'daki Moskova yanlısı hükümet İslamcılara ve bağımsızlık yanlıları ile yapılan uzun süreli savaşı kazandıklarını iddia ederlerken Mesud'un ailesinin hikâyesi hala kullanılmakta olan acımasız taktikleri ortaya çıkarıyor.
Yetkililer işkence suçlamaları konusunda hiçbir açıklama yapmıyor sadece Şamil Basayev'in ölümünden sonra ilan edilen affın büyük bir başarı olduğunu söyleyip duruyorlar.
Çeçen polis Lom-Ali Takhayev IWPR'a, "Son üç ay içerisinde yasadışı silahlı gruplardan 260 kişinin teslim oldu. Bu büyük bir rakam. Eğer dağlarda silahları ile birlikte kalsalardı gerçek bir güç ve tehdit olurlardı. Her birinin bir polis yada asker öldürdüğünü farz edersek 260 kişinin hayatı kurtarıldı. Bunun yanı sıra savaşçıların kendi hayatları da" dedi.
Son iki yıl içerisinde yetkililer direnişçilerin ailelerini hedef alan bir savaş başlattılar. 2004'de eski Devlet Başkanı Aslan Mashadov'un bazı akrabalarını tutukladılar. Tutuklananlar ancak birkaç ay sonra Mashadov'un ölümü ile serbest bırakıldı. Daha yakın bir zamanda şimdiki direniş lideri Doku Umarov'un küçük oğlunu ve eşini kaçırdılar. Umarov'un çocuğu ve eşi serbest bırakıldı ama babasına ne olduğu konusunda hiçbir şey bilinmiyor.
Tüm bu metotlara karşı direniş hareketi dağlarda var olmaya devam ediyor. 3 Kasım'da General Yevgeni Baryayev bir çok kişiyi korkutan Çeçenya dağlarında halen 700 militanın bulunduğu açıklamasını yaptı.
General bir grup gencin kısa zaman önce onlara katıldığını ve direnişçilerin büyük miktarda para desteği aldığını söyledi. Baryayev, "Silahlı eşkıyaları yenmek için askeri metotlar tek başına yeterli değil" dedi.
Bu açıklama Ağustos ayında dağlardan 50-60 direnişçi ve 150-200 kadarda paralı asker olduğunu söyleyen Kadirov'un açıklamaları ile ters düşüyor.
Bir Çeçen politika analist gençlerin Kadirovtsi'lerin dikkatinden kaçabilmek için dağlara çıkmaya devam ettiklerini söyledi. Analist, "Başka seçenekleri yok. Savaştan başka bir şey görmediler. Her gün ordunun ve güvenlik güçlerinin kanunsuz davranışlarını görüyorlar ve Kadirovtsi ve ‘federaller' tarafından zayıflatılan kötülüğe karşı direnme tutkuları yaşama tutkularından daha güçlü. Aksi halde hiçbiri kendilerini ölüme mahkum ederek dağlara çıkmazdı" dedi.
Mesud da aynı fikirde. "Kremlin'in hepimizi içine ittiği ümitsiz durum olmasaydı oğlum asla savaşmaya gitmezdi. Neden kendilerine direnenlerin akrabalarını rehin alıyorlar? Gidip doğru insanlarla savaşmalılar. Evde oturup normal bir hayat yaşamak isteyenlerle değil."
Mesud şimdi büyük oğlunun da dağlara çıkmasında korktuğunu söylüyor. Ama böyle bir durumda ona da engel olamayacak.
"İki kanlı savaş hayatımızda birçok şey değiştirdi."
Çeçen güvenlik güçleri direnişçilerin akrabalarına işkence etmek ve onlara baskı yapmakla suçlanıyor.
Bir asır kadar önce İngiliz petrol işçileri için Caharkale'nin merkezine fazla uzakta olmayan bazı evler inşa edilmişti. Şimdi onlar düzinelerce ailenin evi. Üç genç aylar önce dağlara gidip Çeçen direnişçilere katılmak için burayı terk ettiler. O zamandan beri, yaşam çocuklardan birinin ailesi için cehenneme döndü.
Mesud Alhazurov'un (gerçek ismi değil) 10-19 yaşları arasında 7 çocuğu var. 18 yaşında olan ikinci çocuğu Ruslan, Rus ordusuna karşı savaşmak için gidenlerden biri. Babası oğlu gittiğinden beri başına neler geldiğini anlatırken sigarasını oldukça sinirli bir şekilde içiyor.
Alhazurov, "Bir hafta önce gece yaşadığımız kulübe iki Ziguli marka araçla gelen güvenlik güçlerinden silahlı kişiler tarafından kuşatıldı. Genellikle bu tür araçlar ‘Kadirovtsi'ler tarafından kullanılıyor. Kendilerini tanıtmadılar yada bir şey açıklamadılar sadece küfrettiler ve bana oğlumun nerde olduğunu sordular" dedi.
"Bilmediğimi söylediğimde beni sokağa fırlattılar ve arabaya bindirip uzaklaştılar. Çocuklarım, eşim ve komşularım onları durdurmaya çalıştı ancak kimseyi dinlemediler. Otomatik silahla havaya ateş açarak, herkesi öldürmekle tehdit ettiler ve kimsenin bana yaklaşmasına izin vermediler."
Mesud kasabanın birkaç kilometre kadar dışına çıkartıldı ve kendisini ve ailesini radikal dinci olmakla suçlayan ve oğlunun yerini öğrenmek isteyen adamlar tarafından acımasızca dövüldü. "Onlara bir şeyler anlatma çabalarım boşunaydı. Zombiler gibiydiler. Sadece bana tüfeklerinin dipçikleri ile vuruyor, tekme atıyor ve bağırarak oğlumu eve geri getirmemi istiyorlardı."
Mesud içlerinden birinin kendisinin bir şey bilmediğine karar verip diğerlerini vurmayı bırakmaları için ikna etmeye karar verdiği zaman çoktan kan içinde kaldığını söylüyor. Adam onu evine geri götürmüş. Mesud şöyle devam ediyor: "Beni eve geri götürürken adam bana huzur vermeyeceklerini söyledi ve diğer oğullarımı da kaybetmek istemiyorsam o oğlumu bulmam tavsiyesinde bulundu. En büyük oğlumla ben geceleri soyunmuyoruz çünkü bu adamlar her an gelip içimizden birini götürebilir."
Eylül ayının sonlarında Mesud'un 19 yaşındaki en büyük oğlu kamuflaj kıyafetleri giyen silahlı kişiler tarafından kaçırıldı ve birkaç gün boyunca Kadirovtsi'lerin Şali bölgesindeki üssünde tutuldu. Mesud'a göre, büyük oğlu kendisini kaçıran ve küçük kardeşinin nerede olduğunu öğrenmek isteyen kişiler tarafından dövüldü, elektrikle işkence edildi ve öldürülmekle tehdit edildi. Daha sonra onu Caharkale'nin dış tarafına bıraktılar.
Mesud, "Ona nasıl işkence ettiklerini bana anlattı. El ve ayak parmaklarına kablo bağlayıp nasıl elektrik verdiklerini. Tırnaklarının altında kan gelmeye başlayana kadar buna devam ettiler. Onu plastik sopalar ve tüfek dipçikleri ile nasıl döverler. Kılını bile kıpırdatmadan yatakta iki hafta geçirdi ve hala güçlükle yürüyor" dedi.
"Canavarlar döverek böbreklerine zarar verdiler. Resul bana o hayvanların eline düşmeye niyeti olmadığını ve bir kere daha cehennemden geçeceğine ölmeyi tercih edeceğini söyledi."
Moskova ve Çeçenya'daki Moskova yanlısı hükümet İslamcılara ve bağımsızlık yanlıları ile yapılan uzun süreli savaşı kazandıklarını iddia ederlerken Mesud'un ailesinin hikâyesi hala kullanılmakta olan acımasız taktikleri ortaya çıkarıyor.
Yetkililer işkence suçlamaları konusunda hiçbir açıklama yapmıyor sadece Şamil Basayev'in ölümünden sonra ilan edilen affın büyük bir başarı olduğunu söyleyip duruyorlar.
Çeçen polis Lom-Ali Takhayev IWPR'a, "Son üç ay içerisinde yasadışı silahlı gruplardan 260 kişinin teslim oldu. Bu büyük bir rakam. Eğer dağlarda silahları ile birlikte kalsalardı gerçek bir güç ve tehdit olurlardı. Her birinin bir polis yada asker öldürdüğünü farz edersek 260 kişinin hayatı kurtarıldı. Bunun yanı sıra savaşçıların kendi hayatları da" dedi.
Son iki yıl içerisinde yetkililer direnişçilerin ailelerini hedef alan bir savaş başlattılar. 2004'de eski Devlet Başkanı Aslan Mashadov'un bazı akrabalarını tutukladılar. Tutuklananlar ancak birkaç ay sonra Mashadov'un ölümü ile serbest bırakıldı. Daha yakın bir zamanda şimdiki direniş lideri Doku Umarov'un küçük oğlunu ve eşini kaçırdılar. Umarov'un çocuğu ve eşi serbest bırakıldı ama babasına ne olduğu konusunda hiçbir şey bilinmiyor.
Tüm bu metotlara karşı direniş hareketi dağlarda var olmaya devam ediyor. 3 Kasım'da General Yevgeni Baryayev bir çok kişiyi korkutan Çeçenya dağlarında halen 700 militanın bulunduğu açıklamasını yaptı.
General bir grup gencin kısa zaman önce onlara katıldığını ve direnişçilerin büyük miktarda para desteği aldığını söyledi. Baryayev, "Silahlı eşkıyaları yenmek için askeri metotlar tek başına yeterli değil" dedi.
Bu açıklama Ağustos ayında dağlardan 50-60 direnişçi ve 150-200 kadarda paralı asker olduğunu söyleyen Kadirov'un açıklamaları ile ters düşüyor.
Bir Çeçen politika analist gençlerin Kadirovtsi'lerin dikkatinden kaçabilmek için dağlara çıkmaya devam ettiklerini söyledi. Analist, "Başka seçenekleri yok. Savaştan başka bir şey görmediler. Her gün ordunun ve güvenlik güçlerinin kanunsuz davranışlarını görüyorlar ve Kadirovtsi ve ‘federaller' tarafından zayıflatılan kötülüğe karşı direnme tutkuları yaşama tutkularından daha güçlü. Aksi halde hiçbiri kendilerini ölüme mahkum ederek dağlara çıkmazdı" dedi.
Mesud da aynı fikirde. "Kremlin'in hepimizi içine ittiği ümitsiz durum olmasaydı oğlum asla savaşmaya gitmezdi. Neden kendilerine direnenlerin akrabalarını rehin alıyorlar? Gidip doğru insanlarla savaşmalılar. Evde oturup normal bir hayat yaşamak isteyenlerle değil."
Mesud şimdi büyük oğlunun da dağlara çıkmasında korktuğunu söylüyor. Ama böyle bir durumda ona da engel olamayacak.
"İki kanlı savaş hayatımızda birçok şey değiştirdi."