Kadına şiddet erkeklik değil..

DADAS

DADAS

Yeni
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
1,651
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Kadına şiddet erkeklik değil ş e r e f sizliktir

15_b.jpg
Cübbeli Ahmet Hoca

[email protected]

Evden kadını atan adamlara kızdığım kadar dünyada hiç kimseye kızmıyorum. Kadınlar size Allah’ın emanetidir. Peygamberimiz “Ben kadınlara vurmam” diyor. Kadına vurmamak bile fiili sünnet.

MÜMİNLERE EZİYET EDEN MELUNDUR
Allâh-u Teâlâ’nın 117 tane sıfatı var. “Bu sıfatlardan biriyle bile O’na gelen cennete girdi.” buyruluyor hadîs-i şerifte. Bunlardan en barizi merhamettir. Rasûlüllâh (Sal*lâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: “Mizanda sabaha kadar teheccüt kılan, akşama kadar oruç tutanın amelinden daha ağır basacak olan bir amel söyleyeyim mi. Nedir o? Güzel ahlak.”

ERKEKLİĞİNİ GÖSTER
Güzel ahlak bağırır mı? Güzel ahlak kalp kırar mı? Biri sabaha kadar teheccüd kılar sonra karısına bağırır, kalbini kırar. Gitti! Öbürü sabaha kadar yatar, sabah namazına kalkar ama hanımına merhametli davranır, o onun teheccüdünden efdal olur. “Güzel ahlak ile kul, sabaha kadar namaz kılan ve her gün oruç tutan kişinin derecesine ulaşır.”

Müminlere, müminelere eziyet eden melundur. “Sizin en hayırlınız, hanımlarına en hayırlı olanınızdır.” buyruluyor hadîs-i şerifte.
Bu kadar hadis-i şeriflere baktığımız zaman kadınlara el kaldırmak kadar acizlik ifadesi, güçsüzlük belirtisi, çaresizlik işareti yoktur. Sen erkeksen erkekliğini göster de, o ne yaparsa yapsın sinirlenme be adam.

KADINLAR ALLAHIN EMANETİDİR
Bunlar kul hakkıdır. Siz onların namuslarını Allah’ın kelimesiyle, akdiyle, nikâhıyla helal ettiniz. Allah’ın sizin yanınızda emanetleridirler. Onlara merhametli davranın. Rasûlüllâh (Sal*lâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vasiyetini tutun. En büyük vasiyeti namazdı. Ondan sonrada elinizin altında olanları tutun vasiyeti geliyordu. Sorumluluğunuzda olan yani kadın tam elinizin altındadır. Tabi buna işçi de girer, işverenlere çok büyük mesuliyet var. Allah-u Teâlâ bize İslam ahlakını takınmayı nasip eylesin.

Devamı için >> http://www.gazetevahdet.com/kadina-siddet-erkeklik-degil-serefsizlik-250yy.htm
 
DostunDostu

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Cübbeli'ye göre hava hoş! O şöhretle, o zenginlikle karıyı kemerle dövsen de seni terketmez. :D

Kadın mevzusunda realist olalım. İşin ütopik tarafı bir yana gerçekler bir yana. Eğri oturup doğru konuşalım. Neo Liberalizimle globalleşen dünyamızda erkeğin eline muhtaç olmayan bir kadın var artık. Bunu hesaba katmadan işin İslami yönünü mutlaklaştırmanın bir faydası olmaz diye düşünüyorum. Şöyle ki: Bu devirde islama göre mutlu bir yuvanızın olmasını istiyorsanız:

1) Ya islami bir çevrede oturacaksınız.
2) Ya islami bir cemaate, tarikate üye olmalı; diğer üyelerle sosyal ilişkide olacaksınız.
3) Ya da feodal bir kalabalık aileye mensup olacak, bu ailenin kültürel çatısı altında sosyal yaşantınızı sürdüreceksiniz.

Dikkat ederseniz bu saydığım faktörlerin tek bir ortak yanı var: Mahalle baskısı! Pozitif anlamda bir mahalle baskısıdır bu. Eğer bu olmazsa vahşi kapitalizmin pençesi/baskısı altında mutlu bir aile düzeni kuramaz, tutamaz, yürütemezsiniz. Neo liberal kapitalizim, kadın üzerinden bir tüketim ekonomisi kurmuştur. Kadın, doğası gereği avcı değil, tüketicidir. Kapitalizmin, stratejisini bu doğa üzerine kurması anlaşılır bir durumdur çünkü islami değildir. Biz hep komünizmi, İslam'a tehdit olarak gördük ama İslamın asıl düşmanı komünizimden çok kapitalizimdir. Bunu kimse doğru düzgün yazmadığı gibi gözü önünde olmasına rağmen görmüyorda. Bu konunun hususiyetiyle alakalı müthiş bir gaflet içinde ümmet. Yöneticiler çevrelerinde ki yalakalarla mutlu ve refahtırlar ama halk öyle midir? Yönetici olarak ailesini garantiye almış olanlar, halkı hangi adaletin adına kapitalizmin pençesine bırakıyor? Çağımızda özgürlük, tüketim perspektifinden yorumlanıyor. Oysa özgürlük o mudur? Denizde kayık içinde susuzluktan ölen adamların özgürlüğü kadar özgürüz. Gözümüzün önünde ufuklara kadar su var ama içemiyoruz. Bunun adı özgürlük değil, zulümdür. Şöhretin, itibarın ve zenginliğin içinde boğulan yönetici kadronun bunu anlamasını beklemiyorum. Bunu halk anlamalı, halk bunu sorgulamalı, halk örgütlenmeli, halk çaresini bulmalıdır. Yukarıdan bir çare beklemek ahmaklıktır. Beyler, tok açın halinden anlamaz!

Bu devirde örf ve anânelere değer veren akrabalarınız, arkadaşlarınız, çevreniz yoksa en mantıklı olanı bekar kalmanızdır. Şayet ille de evleneceğim diyorsanız bu durumda evlendiğiniz kadına fazla değer vermemeniz gerekir. Zira değer verir de kendinizi kaptırırsanız bu kadın sizden olmadık şeyleri isteyecek, hayatınızı zindan edecektir. Maddi olarak bu istekleri yapamayınca da bu aynı kadın sizi cezalandıracaktır. Size yüz vermeyecektir. Sizi görmemezlikten, duymamazlıktan gelecektir. Durum böyle olunca da siz bu durumdan yıpranacaksınız. Değer verdiğiniz için yıpranacaksınız. Verdiğiniz değerin orantısı nispetinde şiddete meyletmeye başlıyacaksınız. Şiddete meylettiğiniz için de aynı kadının gözünde bu sefer hayvan olacaksınız. Bunun böyle olmaması için baştan hiç değer vermemeniz gerekir ki sizi görmemezlikten geldiğinde yıpranmayasınız. Aile içi şiddetin ana sebebini ben buna bağlıyorum.

Modern dünyanın kadınında şöyle pis bir huy var: Sizin sorularınıza cevap vermez, birkaç kere tekrarlattırır, geç cevap verir, sohbet etmek istersiniz yüzünüze bakmaz geç konuşur falan. Buna görmemezlikten gelmek deniyor. Eğer bir kadın bu formata gelmişse hiç kendinizi yormayın. 9 çocuğunuz da olsa yollarınızı ayırın. Herkes kendi rızkıyla dünyaya gelir. Tek çaresi budur. Kılıbık olmak, bu tip kadının her lafını dinlemek gibi bir yolu seçmek bence doğru bir tercih olmaz zira kadın, doğası gereği dominant tipolojiye yatkın olur; mazallah aldatılırsınız haberiniz olmaz. Yani sözün kısası çevreniz islami değilse islami bir aile yapısı mümkün değil ayakta kalamaz.

Onun için evlenmeden önce ev döşeyeceğinize ilk önce kendinize islami bir çevre kurun. Ailem bana yeter demeyin. Aile dışında bir çevre olması gerek bunun.
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Üst