Kader...!

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Gerek BAYINDIR Hoca'nın gerekse de İSLAMOĞLU'nun kader tanımı ve beyanı "nakıs"tır ve de "batıl"dır..!!!

BAYINDIR der ki:

"Allah kulunun, yarınlar adına imtahanını nasıl ve ne şekilde şekillendireceğini bilmez..."

Gülmekten cevap veremiyorum...

Her türlü fiil ve eylemin yaratıcısı (Allahü Teala) insanın yarınlardaki imtahan alanın nasıllığını ve niceliğini bilemiyor..!

Halbuki Allahü Teala, Kıyamet'e kadar olacakları "levh-i mahfuz"da bir kitapta toplamıştır... Her bir kardeşimin kitabı zaten şimdiden hazırdır...

Allahü Teala her şeyi bilendir... O'nun bilmediği hiçbir şey yoktur... Bütün bilinenler sadece ve sadece O'ndadır...

Dolayısıyla, BAYINDIR bu manada hikaye okuyor..!!!

Geçelim...

İSLAMOĞLU da der ki,

"Kişi akli ve hür iradesini yanlış ve hatalı kullanırsa bunun bedelini öder.. Bu kader değildir..." der... --)))

Ya zaten bedelini ödeyeceğini alimler zaten ifade etmiştir... İSLAMOĞLU bilmiyor galiba...

İnsanoğlu yarınlarda aklını ve hür iradesini "yanlış" ve de "hatalı" kullanacağını, Allah önceden zaten bilir ve bu da kader'dir... Çünkü kader, Allah'ın ezeli bilgisini ifade eder...

Dolayısıyla, İSLAMOĞLU'nun da bu manada kader algısı, hem anlamsızdır hem de batıldır...

Sahih ve cumhur ülemanın aksine, hüküm beyan edenlerin sözlerini, tesbitlerini iyicene araştırın, "batıl"lık merkezdedir...

Selamlar...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Bayındır ve İslamoğlu'nın Allah tasavvurları çok sakat. Bir yerde elinde sihirli değnek tutan sakallı ve cübbeli bir Gandalf gibi düşünüyorlar olsa gerek. Çünkü yaptıkları kader tarifine bakınca bu sonuç çıkıyor.

Oysa tasavvufi perspektifte varlık, El-Zahir sıfatının tecellisi. Zahire gelen her zerrenin özünde bu tecelli vardır. Bu tecellinin üzerine/içine/dışına/her yönünden ve hiçbir yönünden/la mekan olarak binen diğer tecelliler neticesinde hadiseler vukua gelmektedir. Bu tecellilerin dozajları farklı farklı olarak kimi dalalete sapar, kimi iman bulur, kimi celalli olur kimi mülayim. Benlik şuuru bile bir tecellinin eseri. Vahdet-i Vücudun temeli bu. Durum bu olunca ''Allah her şeyden haberdardır'' konusunu anlamak herhalde zor olamsa gerek. Lakin bu hoca taifesi temelden tasavvufu KÜFÜR ve ŞİRK saydıkları için otomatikmen kendi konumları gereği bir yerlerde bir GANDALF imajına hizmet ediyorlar.

Yazık, milleti zehirliyorlar. Zehir şöyle: Önce bu sakat izahı yapıyorlar. Sonra birileri Hollywood propagandası ile millete ''din yok, bizi uzaylılar yarattı, biz bir deney projesiyiz'' noktasına çekiyor. Bu işleri tek merkezli düşünmeyin. Masonların yeni dünya düzeninde dinin yeri yoktur. Dini yok etme projesinin bir ayağıdır bu. Kale içinde faliyet gösteren tipolojiler olarak düşünün bunları. Bilerek buna hizmet ettiklerini sanmıyorum. Bu işlerde kullanışlı aptal olmanız yeterlidir. Dini yok etmek isteyen üst akıl, piyasada kullanışlı aptalları arar. Bulduğu zaman ise bu aptalların önünü açarlar. Medyaya çıkartırlar falan. Bu aptallar bile anlamazlar nasıl bu noktaya kadar yükseldiklerini. Çözemezler. Gizli bir el onların yolunu açar. Bu açılan kapıları ise ''Allah bereketlendiriyor çok şükür'' gibi naif bir hisle kendilerini kandırırlar. Kullanışlı aptal sözünün ilk kelimesi olan KULLANIŞLI, işte bu anlamdadır.

Hiç dikkat ettiniz mi? Tasavvufun taş gibi sağlam din ve yaratıcı algısı hiçbir yerde köklü izah edilmiyor, yer bulmuyor. Medyaya çıkan tipleri ise ''bak bunları da çıkartıyoruz'' demek için ne kadar tasavvuf bilmez tip varsa tasavvufu temsil olarak onları çıkartırlar. Çünkü gerçeği çürütmek istiyorlar. Çürüğü ise gerçek gibi gösteriyorlar. Deccal'ın suyu ateş, ateşi su göstermesi gibi..

Kötü zamanda yaşıyoruz..

Edit: Üst akıl, dini yok etmek için bu işe önce tevhide saldırmakla başladı. Said Nursi ve birkaç büyük âlim buna karşı direnince bunu başaramadılar. Şimdi ise direk saldıramıyorlar çünkü kalenin duvarları çok sağlam. Yeni stratejileri içeriden tevhidi ayakta tutan direklerin altını oymak..
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun


Senin Allah tasavvurun cok saglam sanki :)

Hay Allah'im ya, dini kendi uydurmalarina alet etmiyorlar mi...

Elin gavuru soyle iyi bir yalan makinasi icat etse, bunlari da o makineye baglasalar var ya makina biiiiplemekten iflas eder.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul

Eğer iman kitabını okumasaydım medyada gezinenlere iman edecektim...
İslamoğlunun bu tesbiti ta kelam ilmine dayanıyor. Kelamı yeni işledim. Mutezileye yakın bir görüş.. @DostunDostu vdeoyu dinleyin görüşlerinizi alayım inş..
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Kadercilik yoktur ama kader vardır.
Mesela bizim içimizde, burada, kader bağlamında en marjinal bir arkadaş şöle ifade edebilir mi?
"Namaz kılmıyorum, suç benim değil Allah'ın.." (Haşa)
Hiçbir müslüman bu şekilde bir kadercilik oynar mı?
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Müslüman yapmayabilir. Toplumun genelinde ki algı bu.
Levhi mahfuzda yazıldığı için pratize olmuyor ,irade kula ait .Yoksa mesul olmazdık. Velakin bütün yaşanacaklar biliniyor.

Kader konuşulmaması gereken mevzular arasında çok konuşmamak daha efdal sanırım..
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Toplumun genelinde ki algı bu.

Haklı gibisiniz ama bu algı sadece kelamda var. Kelama yerleşmiş, söyleniliyor ama bu söyleme söyleyen de inanmıyor.

Daha çok depremlerde falan bu gibi kelimeler kullanılıyor ama o da zaten kelamda kalıyor.

Eğer bir depremde 5 katlı bir apartman yıkılmışsa, o apartman inşaat ve yer ilminin verilerine göre yapılmamış ve ilimlerin ırzına geçilmişse, elbet bunda da kadercilik oynanmaz, ilmin ırzına geçenleri Allah rezil edecektir.

Yani demem o ki:

Algı sadece kelamda kalan bir şey.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
islamoğlu' nun kader inancı sakat diyen, ya anlatılanı anlamamıştır, yada karınından konuşuyordur.

Kader olayı karışıktır, ancak insan işlediği işlerin sorumlusudur, sorumluluğu kadere yükleyemez. Sorumluluk kaderde olsa dünyanın imtihan yeri olduğu söylemi havada kalır.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83

Eğer iman kitabını okumasaydım medyada gezinenlere iman edecektim...
İslamoğlunun bu tesbiti ta kelam ilmine dayanıyor. Kelamı yeni işledim. Mutezileye yakın bir görüş.. @DostunDostu vdeoyu dinleyin görüşlerinizi alayım inş..
İslamoğlu tam bir hokkabaz. Videonun sonuna doğru Yezid'in bir sözünü naklediyor, bu söz üzerinden kadere saldırıyor. Ne demiş Yezid= Hüseyn'i Allah öldürdü! Bu söz yalan değil lakin niyet batıldır. Kader, hayır ve şerrin Allahtan olduğuna dair onca ayet var, onları ne yapacağız?
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0

İslamoğlu tam bir hokkabaz. Videonun sonuna doğru Yezid'in bir sözünü naklediyor, bu söz üzerinden kadere saldırıyor. Ne demiş Yezid= Hüseyn'i Allah öldürdü! Bu söz yalan değil lakin niyet batıldır. Kader, hayır ve şerrin Allahtan olduğuna dair onca ayet var, onları ne yapacağız?

niyet demi okuyorsunuz artık?

Siz bir iki duyduğunuz söze göre hüküm veriyorsunuz. Üstelik birde niyetini biliyorum diyerek bir önkabulle duyduklarınızı yorumluyorsunuz. Buna peşin hüküm denir, bu halde doğru muhakeme mümkün olmaz.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
niyet demi okuyorsunuz artık?

Siz bir iki duyduğunuz söze göre hüküm veriyorsunuz. Üstelik birde niyetini biliyorum diyerek bir önkabulle duyduklarınızı yorumluyorsunuz. Buna peşin hüküm denir, bu halde doğru muhakeme mümkün olmaz.
Bu söz bana ait değil Hz. Ali'ye ait bir sözdür güzelim..
 

Takiyüddin

Yasaklı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
329
Tepkime puanı
9
Puanları
0
bazılarının zan veya kader kelimelerini anlayışları ilginc ve kastırma yanlış buluyorum. içlerinde bunlar var.

insanlar ve edinimleri ve yaydıkları bazen yay gibidir, ortada durmaz bir yöne gitti mi çok gider, geri döndümü yine ortada durmaz geri çok gider...

bu işte insan ortanın ne kadarı aşılmakta, ne kadarında geri kalınmakta onu fereasetiyle görmesi için peygamberin sünnetinden başka çaresi yok. +kuran bu konuda bir şeyler söyle ama anlamak mümkün ve mümkün ve mümkün olmaz.

tam olarak yaşanılan duygu ve düşünceler zincirine ve kümülatif toplamına bağlı anlayışla anlardı ya insan. unutulmuyor değil mi.

mükemmel yoktur siz gidersiniz, allah sizin adımlarınızın her biri yeterince iyileşirse sizi yine mükemmel olamyacak olan adımlarınızı mükemmel bir surete büründürür. insanlar nazarında değil, bunu iyi bilesiniz! ve bu bir ufuktur ulaşılacak ve ulaşılmış hedef değil!

Ama her biri yeterince olmazsa hangilerini bulmakla ilgili önünüzde bir ömür vardır, mühlet vardır. Hadi bakalım kim daha iyisini yapacak, size sevimli bir yarışçık. yarışın kendisi ta başından engellerle dolu. kimisine de denir ki rekabet ve yarış yeter, size bir engel olarak.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
hangi söz?

Hz. Ali İslamoğlu hakkında mı konuşmuş , karıştırdınız galiba.
''Söyledikleri doğrudur lakin niyetleri batıl'' sözü Hz. Ali'ye aittir. Hariciler ''aramızda Kur'an hakem olsun'' deyince Hz. Ali buna sıcak bakmaz ve sözleri doğru lakin niyetleri batıldır der.

Şimdi tıpkı burada olduğu gibi İslamoğlu'da batıl niyet güdüyor. Yezid'in yavşak tavrı yüzünden herhalde Allah hayrı ve şerri yaratan olmaktan beri olmayacaktır?

Azcık Kur'an okuyun. Onlarca ayet var hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna dair. Kopyala yapıştır yapmak çok zaman alıyor huyum değil, googleden ara bak işte..
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
ilim yönünden bişey diyemeyiz iki kişiye mikrofon ver konuşsun. Bir ilim adamı bi de siyasetçi. Her konuya girmese daha iyi olur bize göre.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
ALLAH...

Dünyada tek aşık olunacak en GERÇEK olandır.. Hoş insan ne kadar başarılı bu konuda bilemem....ALLAH ın bilmediği hiç birşey yok olmazda zaten...Tüm yaratılan eser ve sanatlar ve niceleri sadece kendisine ait güzel bir ALLAH...

Kader konusunda kişilerin yani insanların seçim anları vardır bu anlar damar yolları gibidir her durak noktasına geldiğinizde bir seçim yaparsınız işte yapılan seçime göre hayatınız şekillenir...

Misal vermem gerekirse...

Bir gün hayatınızda hiç olmadık bir şekilde birini tanırsınız ....hayatınız boyunca tanıyacağınız bu kişinin aranızdaki ilişkinin hep ileri süreceğini hayallerle bir bütün olacağını düşünürsünüz fakat bazen iki değerli insan adına seçim durak noktası olur biri devam desede biri seçimini yapıp tamam der...

Belki her iki insan adına farklı kadar bundan sonra şekillenir ve tecelli olur ama şu gerçek ki geçmişte yaşanılan her bir anı bir başka anlamlı ve güzel olur....

Kaderdeki DURAK seçim noktaları yukarıdaki gibi herdaim ÖYLE güzel olmuyor...

Ben sizlere KADER i güzel anlatmak istedim çünkü ALLAH güzel ve iyi olandır....ALLAH tan kader konusu olsun başka konu olsun kötü şeyler beklemeyin...ALLAH ne yaparasa insanın faydasına ve güzelliğinedir...kötü olanı iyi olmayanı sadece insan seçim durak noktasında kendi belirler ve yapar....

ALLAH kolay kolay insana müdahale etmez....eğer çok sevgili kul olmuşsanız hatanız varsa ve birgün farkederseniz ALLAH size yardım edebilir ama cevabı bende bilemem sadece ALLAH bilir.

Kaderin ÖYLE güzel kapıları vardır ki...

Bir anda YOKLUK tan VARLIĞA hayatınız şekillenebilir bir anda ise VARLIK tan yokluğa hayatınız şekillenebilir...

o yüzden SEÇİM anlarında TERCİH ler sadece İnsanlara aittir...ALLAH kimin hangi durakta hangi seçim yapacağını bilir ama müdahale etmez...

Bu durum önceden oynanmış filmin bilinmesi gibi....Elbette ALLAH ımızın gücünü hakimiyetini bu kadar kötü anlatmamalıyız ama şu akla gelmesin madem kaderimiz biliniyor neden yaşıyoruz diye....

İnsan için kader biliniyor değildir ALLAH için biliniyordur..İnsan dünyaya cezasını çekmek için gönderildi....bu cezada ALIN TERİ ile kazanım için....Burada her zorluklardan bir alın teri ile kazanım insanın sağlaması gerekiyor...

Dünyaya bin kere gelseniz hiçbiri ALLAH ın sunduklarını karşılayamaz ALLAH ın güzel varlığı varken dünyaya bir kere gelmek daha güzel....Dünyada çok yaşamak önemli değil önemli olan ALLAH için olabildiğince güzel olabilmek daha önemli...

Yani yukarıdaki yazdığım bu yazıları bana kader yadırmadı seçimi ve tercihi güzel olan için ben kendim yaptım belki isteseydim bu yazıları haşa ALLAH için değilde Dünyada ünlü olan biri için yapabilirdim ama benim gözümden penceremden bakıldığında ilk akla hep güzel ALLAH ım gelsin istiyorum belki mükemmel yada süper değilim hatalıyımdırda ama ALLAH herşeyden daha önemli...

işte yine yukarıdaki yazı bir DURAK noktası değildi...

Sadece iyilik üzerine kurulu düşünceler yumagıydı....bu yumak içerisinde kişi isteseydi düşüncelerini çelişkiye boğabilirdi yada mantıksız şekillendirebilirdi.....

Bir gün yolun sonuna geldiğimde kendim ile ilgili olan kararlarımı değerlendirdiğimde esas gerçekliğin bizlerde olmadığını öğrendiğimde yukarının yaratılış mizanında gerçekleştiğini düşündüğümde güzel ve özel olanın sadece ALLAH olduğunu gördüm...

İşte manalar aileminin en güzel yanıda çelişkileriniz ibile olsa güzele ve hayra yormakta...

Yani işin özü...

Herşey sizlerde bitiyor arkadaşlar...belki mükemmel olmayabilirsiniz ama eğer isterseniz güzel ve iyi insan olabilirsiniz....belki süper deha bir insan olmayabilirsiniz ama isterseniz düşünen insan olabilirsiniz...belki hayatınızda hep kaybeden fakir biri olabilirsiniz ama isterseniz şükreden olabilirsiniz....belki yaşantınızda zengin olup mutsuz olabilirsiniz ama isterseniz en büyük sevgi ve mutluluğunuzu ALLAH için kullanabilir ve şükreden olabilirsiniz...

Yani hertürlü seçim ve tercih aslında sizlerin elinde sizler isterseniz başarabilir ve ALLAH için değerli güzel kulllar olabilirsiniz yeter ki kadarin durak noktalarında seçimlerinizi güzel yapın...kaderin durak seçimlerinin boyutları ve büyüklükleri değişebilir bunlar yolları seçip o yolda ilerlemeniz gibi ama o yol hep güzel olacak diye bir durum yok çünkü durak noktada 2 seçim yolu kapısı vardır biri hayra biri ise şerre gider seçim yine insana ait ...nefis iyi ve sağlam iradeli ise yol hep hayrada gidebilir...bilinmez...sadece ALLAH gerçeği bilir..

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Şu yanlış anlaşılsın istemem...

ALLAH ın insanlara sunduğu kader yaşamı ve alanlarıda vardır....

Bazen kader sizi ÖYLE bir sürükler ki bir anda yaşamınızın her noktası değişebilir...

Ben yaşamımda hep şuna inanmışımdır...

Kaderim neredeyse ben oradayımdır diye...

Yaşamımda bir yere bağlanmamak benim en sevdiğim yan....Yani ben bir yere bağlı olmayan biriyim ve ÖYLE olmak istemişimdir..(Tek bağlılığıjm ALLAH olsun isterim olur olmaz bilemem ta bi)

Eğer ALLAH ım birini benden uzak tutmak istiyor ise ve kişi bu yönde kendi tercihini yapmışsa herşeyde bir hayır vardır derim....Eğer ALLAH ım kaderde beni bir yerden alıp başka yerde görmek istiyor ise ben orada olurum....Kader in geldiği belli işare ve emareler ile belli oluyor zaten yeter ki bu şuur ve akıl iradesi insanda olabilsin...

Zaman içerisinde belki insanın çok hatası olabilir ama şu gerçek ki herşey ALLAH ın güç ve hakimiyet dairesinde....biz insanlara düşecek olan tek gerçek HAYIR OLSUN İNŞALLAH demek...

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Fakat Kader ÖYLE birşey ki...

Her değiştiğinde her yeni etmen eklendiğinde sınav ve zorluklarıda ayrı bir derece oluyor....aslında sunulan yolda hayrı ve şerri bazen seçmek sana kalıyor...

İnsan isterse sunulan güzel bir yolda nefsine yenik düşebiliyor insan isterse sunulan hayırlı bir yolda nefsine iradesine hakim olmaya çalışıp güzel şeylerde yaşamı adına katabiliyor...

Şu fani dünyanın her bir karesine ALTIN gibi bakarsak sadece bakmak ile kalabiliriz....Evet şu fani dünyanın her bir karesi ALTIN gibi fakat Altın sadece kendisine PARILTI verir önemli olan ALTIN ı görüp bakabilmekte değil ki...önemli olan ALTIN I gördüğün kadar Altın kadar değerli olabilmeye çalışabilmekte....

Yoksa ALTIN sadece altın olarak kalır.

Böyle.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
a
''Söyledikleri doğrudur lakin niyetleri batıl'' sözü Hz. Ali'ye aittir. Hariciler ''aramızda Kur'an hakem olsun'' deyince Hz. Ali buna sıcak bakmaz ve sözleri doğru lakin niyetleri batıldır der.Şimdi tıpkı burada olduğu gibi İslamoğlu'da batıl niyet güdüyor. Yezid'in yavşak tavrı yüzünden herhalde Allah hayrı ve şerri yaratan olmaktan beri olmayacaktır?Azcık Kur'an okuyun. Onlarca ayet var hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna dair. Kopyala yapıştır yapmak çok zaman alıyor huyum değil, googleden ara bak işte..

Hz Ali Haricileri yakından tanır, konuşmuştur, beraber kılıç sallamıştır. Niyetlerini az çok bilmesi normaldir. Siz de öylemisiniz?Bana Kuran oku tavsiyenizi önemli kabul ederimde, sizde biraz okuyun.

Size Akif' in bir kaç mısrasını paylaşalım.

"Kader ' miş öyle mi? Haşa doğru değil bu
Belanı istedin Allah verdi doğrusu bu..."

Elbetteki Allah herşeyi yaratandır. Ancak Yine Allah diyor. " .. bu sizin başınıza gelen kendi elinizle yaptıklarınızdan dolayıdır" Allah kitabında şerri kendine atfetmez.Bunları da fark etmek lazım.

Kader konusunda hoca defalarca açıklama yapmıştır, bir iki sözüne zanni yorumlar getirerek anlayamazsınız. Bütünün bir parçası, bütün etmez.

Kuran'ın da sadece belli ayetlerini okur bir kısmını okurmazsanız, okuğunuzu yanlış anlarsınız. Maalesef bu hataya çokça düşülüyor.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
a

Hz Ali Haricileri yakından tanır, konuşmuştur, beraber kılıç sallamıştır. Niyetlerini az çok bilmesi normaldir. Siz de öylemisiniz?Bana Kuran oku tavsiyenizi önemli kabul ederimde, sizde biraz okuyun.

Size Akif' in bir kaç mısrasını paylaşalım.

"Kader ' miş öyle mi? Haşa doğru değil bu
Belanı istedin Allah verdi doğrusu bu..."

Elbetteki Allah herşeyi yaratandır. Ancak Yine Allah diyor. " .. bu sizin başınıza gelen kendi elinizle yaptıklarınızdan dolayıdır" Allah kitabında şerri kendine atfetmez.Bunları da fark etmek lazım.

Kader konusunda hoca defalarca açıklama yapmıştır, bir iki sözüne zanni yorumlar getirerek anlayamazsınız. Bütünün bir parçası, bütün etmez.

Kuran'ın da sadece belli ayetlerini okur bir kısmını okurmazsanız, okuğunuzu yanlış anlarsınız. Maalesef bu hataya çokça düşülüyor.
Ümmetin geri kalmasına sebep kaderci olması değildir. M. Âkif Ersoy ve o dönem İslam aydınları o kadar da sanıldığı gibi problemi özünden yakalayabilmiş kişiler değiller. Ümmet İslamoğlu'nun sandığı kadar kaderci değil hem. Kadere inanan bir ümmetin içinde kadercilik edebiyatı yapa yapa kaderi inkar eden bir kitle oluşturdunuz. Âkif dönemi yapılmış yanlış teşhislere hala yanlış ilaç veriyorsunuz yeter artık..

Bir insan Hamsi sevdiği için Laz olmaz; Laz olduğu için Hamsi sever. Bu ümmet kaderci olduğu için geri değil; geri kaldığı için kaderci olmuştur. İslamoğlu meselenin kabuğunda kalıyor. Biraz daha öze inebilmeli diye düşünüyorum. Gerçi öyle bir derdi varsa tabi..
 
Üst